Yazan
Mesaj

aocak
Sayın Nazım EŞENLİ, dikkatine:

(Aşağıdaki metin G.Öcal DÖRTGÖZ'ün kitabından alıntıdır. Kaynak: "Tapu ve
08.05.2008
Kadastro ile ilgili Talimatlar ve Yorumlar" Sayfa:174 Ankara-2005)

Mirasçılık belgesi aksi ispat edilinceye kadar geçerlidir. Verilen belgenin doğru

olmadığı her aşamada ileri sürülebileceği gibi belgenin iptali ve düzeltilmesi de

bunu veren mahkemeden istenebilir.

Mirasçılık belgesi, aksi (hükmen) sabit oluncaya kadar geçerli olduğuna göre, tapu

sicil ve kadastro müdürlüklerinin, mirasçılık belgelerinin usul ve kanun

hükümlerine uygun olarak verilip verilmediği, bu belgelerde gösterilen mirasçılar

ile paylarının doğru olup olmadığı hususlarını irdeleme yetkisi yoktur. Bu itibarla

bu tür mirasçıların belgelerine istinaden yapılacak intikal istemleri karşılanmakla

beraber, zarar görenlere Medeni Kanunun 1019. maddesine göre duyuru

yapılması gerekir.

Mirasın intikali için tapu sicil müdürlüğüne başvuru yapıldığında, memur

tarafından başvuru belgesi doldurulmak, tarih atılmak, memur ve başvuruda

bulunan tarafından imzalanmak suretiyle istem yazılı hale getirilir (TST. 11/2).

Tapu sicilinde çoğunlukla hak sahibi olan kişiler istemde bulunabileceğinden

(TST.12), başvuranın hak sahibi (mirasçılık belgesine göre mirasçı) veya yetkili

temsilcisi olup olmadığı belirlenir (TST.13). Bunun için başvuranın, nüfus cüzdanı

veya pasaportu veya vekaletnamesi istenilerek mirasçılık belgesindeki mirasçı ile

aynı kişi olup olmadığı saptanır.

Önemli bir husus, mirasçılık belgesindeki muris ile tapu kütüğünde malik görünen

kişinin aynı kişi olup olmadığının tespitidir. Bunun için mirasçılık belgesindeki

murisin kimlik bilgileri ile tapu kütüğü ve dosyasında bulunan belgelerdeki kimlik

bilgileri karşılaştırılır.

Sakınca olmadığına kanaat getirilmesi halinde miras intikali işlemi akitsiz bir

işlem olduğundan istem sahibinin kimlik bilgileri ve adresini içeren "Tescil İstem

Belgesi" düzenlenir (TST. 15).<? xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-

microsoft-com:office:office" />

İntikal işlemi için tüm mirasçıların istemde bulunmasına gerek olmayıp, bir tek

ozdal67
Saygıdeğer üstadlarım ve sevgili meslektaşlarım;

İrtifak hakkı ile ilgili bir mahkeme kararının infazında tereddüt oluşmuş olup çözüm
24.06.2008
aramaktayız.

TREDAŞ, Eskibedir köyünde 166060.00 m2 lik bir parselde 17/05/2004 tarihinde

Kadastro Müdürlüğünden kontrol edilen dosyada, anlaşma sağlanamayınca

02/06/2006 tarihinde keşif yapılıyor. Parselde 3026.22 m2 irtifak hakkı ve 16.00

m2 ve 6.03 m2 pilon yeri mevcut. Bilirkişi bunları raporunda belirtiyor. Keşiften bir

ay sonra aynı parsel üzerinde mevzii imar planı yapılarak yola terk işlemi

yapılıyor. Yola terk işleminde 2 adet pilon ve irtifak hakkının % 90 lık kısmı yolda

kalıyor ancak irtifak hakkı tescilli olmadığından gösterilmiyor. Yola terk işlemi

6/7/2006 tarihinde tescil ediliyor. Asliye hukuk mahkemesi ise 22/11/2006

tarihinde parsel üzerindeki irtifak hakkını ve pilon yerlerini kesinleştiriyor.

Dosya şu an önümüzde bekliyor. Mahkeme kararını uygulayamıyoruz. T.K.G.M.nün

25/5/1994 tarih ve 2177 sayılı talimatına göre yola terk edilen kısmı tekrar tescil

etmek gerektiğini, oluşan yeni parseli yol cinsi ile, köy olduğundan Maliye Hazinesi

adına tescil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Köy tüzel kişiliğide olabilir mi? Köy

olduğundan il idare kurul kararı alınması gerekmekte. Ancak burada yol olarak

tescil edilmesi gereken alan imar adası içinde olmadığından il idare kurulu karar

alamayabilir.

Görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla. Yüksel ÖZDAL/Pınarhisar Kadastro Müdürü

Sayfa 2 of 66
Żlk Önceki Sonraki Son