Yazan
Mesaj

müddet tasarrufta bulunmuş hatta alım satımda bulunmuş iken bu kere nasıl ve

hangi gerekçe ile konulduğu bilinmeyen bu şerhten dolayı tapu dairesine giden bir

vatandaş 2005/22 nolu genelgenin D başlığı içerisindeki anılan paragraf öne

sürülerek işlemi reddedilmekte ve tasarrufu kısıtlanmaktadır.

Oysa 2005/22 nolu genelgenin A maddesinde ormanların tescili konusu

anlatılırken “Ancak, kadastro veya tapulama sonucu gerçek veya tüzel kişiler

(Hazine hariç) adınatapu kütüğüne tescili yapılan taşınmazlardan kısmen veya

tamamen orman sınırı içinealınanlar varsa, bunların kamulaştırma yapılmadan

veya yargı kararı alınmadan tescillerininİdaremizce re'sen iptali mümkün

olmadığından, …” diye devam eden paragrafın da kanaatimce bu olayla bir ilgisi

yoktur. Şöyle ki bu paragraf orman tahdit komisyonları tarafından yapılan ve

orman alanlarını belirleyen bir çalışma neticesinde meydana gelebilecek bir

durumda yani tescilli bir parsele orman komisyonu “hayır burası ormandır” derse

ne yapacağımızı belirten bir maddedir.

Yoksa onların bile orman değil dediği bir taşınmazı köy çalışmalarında

teknisyenliğin tutanağın edinme sebebi içerisine ve beyanlar hanesine hangi

gerekçe ile yazıldığı belli olmayan “kesinleşmiş orman sınırları içerisinde

kalmaktadır” şerhi yüzünden tapu müdürlüklerinin bu işlemi 2005/22 nolu genelge

ile ilgilendirerek yapmamaları konuya yeterince vakıf olmamalarından

kaynaklanmaktadır diye düşünmekteyim. Yanlış anlaşılmasın, şerh kaldırılmadan

Tapu müdürlükleri bu şerhe rağmen alım satım yapamayacaklardır, doğrudur ama

kendilerine başka bir dayanak bulmaları gerekmektedir.

Gerekçelerinin bu genelgenin bu maddesiyle ilgisi yoktur. Şerhin nasıl kaldırılması

gerektiği konusuna da bir açıklama getirilmelidir. Orman işletme şeflikleri yetkisiz

olduklarını belirtmekte, bölge müdürlükleri de biz koymadık ki kaldıralım deyip

geçiştirmekte vatandaşta ne yapacağını bilememektedir.

SONUÇ VE DÜŞÜNCEM: Devlet olarak vatandaşa bir tapu verilmiş ise bunu vatandaş

dilediği gibi tasarruf edebilmelidir. Alım satımını kısıtlamak mümkün

olmamalıdır. Şayet bunu kısıtlayacaksak ya yerini bedeli mukabilinde

kamulaştırmalı veyahut yargı kararı ile iptal ettirmeliyiz. Vatandaşı mahkemelere

göndermeden Şerhin nasıl kaldırılması gerektiği konusuna bir genelge ile

açıklama getirilmelidir.

Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/Kasım/1997 gün ve 1996/3851-1997/3453 sayılı

kararının doğru ve uygun olduğu,uygulama zorunluluğu bulunduğundan,

vatandaşın tasarruf hakkını kısıtlayan 2005/22 nolu genelgenin D başlığı

içerisindeki “Tamamı kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığı yolunda kayıtlarında

belirtme bulunanözel mülkiyet konusu taşınmazlarla ilgili talepler; tapu sicil

müdürlüğünce karşılanmayacakve ısrar edilmesi durumunda, Türk Medeni

Kanununun 1016 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 23üncü maddeleri uyarınca

reddedilecektir.” paragrafının iptal edilmesi gerekmektedir. Fatih YÜCESOY /

Kadastro Müdürü

Sayfa 15 of 65
Żlk Önceki Sonraki Son