Yazan
Mesaj

KÖSTEMKOY
1946 kesinleşmiş ilk tahdit haritasına göre ormanda olmayan taşınmazlarımız

1986 aplikasyon uygulamasında ilk tahdit açı ve mesafeleri ile gidildiğinde
20.03.2009
araziye uyum sağlanamadığı için teknik izahneme kurallarına uyularak orman

sınırları tahdit ölçü karnesine bakılmaksızın arazinin tapoğratif yapısına ve 1964

yılında uygulanan tapulama sınırlarını göz önünde bulundurularak yeni bir hat

uygulandığından dolayı taşınmazlarımız orman sınırları orman sahası içinde

kalmıştır.

Aslında daha önce de bu konuda bilgilerinizden faydalanmıştım, şu an yargı

aşamasındayız son bilirkişi inceleme raporunda ve dava konulu yer krokisinde yine

tahdit uygulanmayıp hatalı aplikasyon metre mesafeleri uygulandığını fark

ederek serbest calışan orman kadastro mühendislerinden yararlanarak kroki ölçü

koordinat taratması yaptırdık bunun yanında mahkeme bilirkişileri tarafından

davalı mahalle ilgili kroki çalışmalarında sadece bir O.S noktası belirleyerek

yaptıkları krokiyi genişleterek şöyle ki, 254-255-256-257 O.S. noktalarını da kroki

içinde değerlendirerek krokide yapılandırdılar tahdit ile aplikasyon açı metre

mesafe farklılığının yanında aplikasyon aşamasında 256 O.S noktasından tahdit

açı mesafesiyle gidilerek 210 metre 256 O.S noktasının kuzeyine işaretlenip ihya

edilmesi gerekirken ormana isabet ettiği gerekçesi ile 256 O.S. noktasına geri

gelinerek 256 O.S. noktasının 100 metre batısına işaretlenip ihya edildiği fark

edilmiştir.

Bu durumda 210 mt x 100 metre alan orman sınırına dahil edildiği fark

etmişlerdir. Bu durumda hazırlanan aplikasyon haritasının hukuken geçerliliği var

mıdır veya böylesi uygulama aplikasyon komisyonunun yetkisinde midir önceki

serkancakmak
İhaleli kadastro işlemlerinde Orman kadastrosu yapılırken orman idaresi ile

vatandaş arasındaki davası devam eden yerlerin Orman sınırları içine alınıp
20.04.2009
alınmayacağı veya davalı gösterilip gösterilemeyeceği ve ilgili kurumlara bilgi

verilmesi gerekir mi bu konuda nasıl bir yol izlenmelidir... teşekkürler.

serkancakmak
İhaleleli kadastro çalışmalarında orman sınırlandırması yapılırken vatandaşların

tescil tapuları bulunmaktadır. Orman mühendislerine göre orman idaresinin taraf
20.04.2009
olmadığı tapu kayıtlarını yok saymaktadır. Bu uygulama doğru mudur? (vatandaş

tescil tapularını hazine ile davalı olarak görmüş ve mahkeme sonucuna göre

almıştır) eğer bu doğru ise orman müh. mahkemenin kararını hiçe sayıp

mahkemenin üstüne bir karar vermiş olmuyor mu? teşekkür ederim...

hakan eroğlu
766 sayılı yasaya göre, 1978 yılında bir köyde yapılan kadastro çalışmalarında 101

nolu parsel şahıs adına tespit görüp askı aşamasında Orman işletme müdürlüğü
21.04.2009
tarafından orman gerekçesi ile Tapulama Mahkemesine itiriz ediliyor. Mahkeme

sonucunda orman bilirkişileri tarafından bu yerin orman tahtid haritası içerisinde

kaldığı ve orman olduğuna dair raporlarına istinaden Mahkeme Hüküm kısmında

1) Davacı Orman idaresinin davasının kabulüne,dava konusu 101 nolu parselin

tespitinin iptaline,

2) Orman tahdit işleminin kesinleştiğinden Tapu Kanunun 46/1 maddesi geregince

Tapu sicil Muhafızlığınca işlem yapılmasına diye karar verip 5.12.1983 yılında

karar kesinleşiyor.

Dosya Müdürlüğümüze intikal ediyor ancak 101 nolu parselin Tapu kütüğündeki

(davalı olduğundan malik hanesi boş) sayfasına tescili yapılmayıp dosya

bekletiliyor. Müdürlüğümüzün bu kararın nasıl uygulanacağı ve bu parselin orman

vasfıylamı tescil edileceği husunda tereddüte düşülmüştür... Bizleri bu konuda

bilgilendirirseniz seviniriz saygılar.

Sayfa 7 of 65
Żlk Önceki Sonraki Son