Yazan
Mesaj

Bilal YILMAZ
Öncelikle siteye emeği geçenlere teşekkür ederim. Çok faydalı mükemmel bir site

olmuş. Şöyle bir sorum olacak, yardımcı olursanız çok sevinirim.
09.06.2009
(A) şahsının borcundan dolayı adına kayıtlı olan 5, 7 ve 8 bağımsız bölüm nolu

meskenlerine haciz şerhi konuluyor ve 30/04/2009 tarihinde de hacizli

taşınmazlarının üçü birden cebri icra yoluyla (B) şahsına satılıyor. Satışın

kesinleşmesinin ardından İcra Müdürlüğü'nce 20/05/2009 tarihinde Tapu Sicil

Müdürlüğü'ne hitaben ihale alıcısı olan (B) şahsı adına tescil için yazı hazırlanıyor.

Bu arada geçen sürede İcra Müdürlüğü tarafından Tapu siciline satış ile ilgili

herhangi bir şerh bildirilmemiş. (Yasal zorunluluk yok gerekçesi ile)

İhaleden taşınmazları satın alan (B) şahsı 27/05/2009 tarihinde tescil talebiyle

Tapu Siciline Müracaat ediyor. Tapu Sicil Müdürlğünce yapılan incelemede 5 nolu

meskenin 20/05/2009 tarihinde (ihale kararının yazıldığın gün) (A) şahsının daha

önceden vermiş olduğu vekaletnamesi vasıtasıyla (C) şahsı tarafından (D) şahsına

satıldığı görülüyor. Bu durumda İhale alıcısı olan (B) şahsına 7 ve 8 nolu

meskenlerin tescilinin yapılabileceği, ancak; 5 nolu meskenin tescili için

Mahkemeye tapu iptali davası açması gerektiği bildirilerek, başvuru belgesine bu

doğrultuda belirme yapılarak imzası da alınıyor. İşlemler hazırlanıp B şahsına 7 ve

8 nolu meskenlerin tapusu veriliyor ve 5 nolu mesken için zaman kaybetmeden

mahkemeye dava açması gerektiği bildirilerek ve ayrıca taşınmazın beyanlar

hanesine de bu konu ile ilgili belirtme yapılarak işlem tamamlanıyor.

Fakat (B) şahsı birkaç gün sonra avukatına yazdırmış olduğu ve 5 nolu Meskenin de

adına tescilini talep eden bir dilekçeyle Müdürlüğümüze müracaatta bulunuyor.

Tescil gerekçesi ise mülkiyetin ihale anında alıcıya geçtiği ve bu sebeple ihaleden

sonra yapılan satış işleminin geçersiz olduğu öne sürülüyor. Ayrıca tescil talebinin

yerine getirilmemesi halinde Tapu Sicil Müdürlüğü hakkında savcılığa suç

duyurusunda bulunacağı ve ayraca da tazminat davası açacağı yönünde tehdit

içeren metinlerde bulunmaktadır.

Müdürlüğümüzce yapılan değerlendirmede her ne kadar (B) şahsı haklı gibi gözükse

ve tescil isteme hakkına sahip gibi düşünülse de, taşınmazı satın alan üçüncü kişi

yane (D) şahsı tarafından olaya bakıldığında ise, Tapu siciline güvenerek taşınmazı

satın alan iyi niyetli üçüncü kişilerin hakkının korunması gerektiği düşüncesi

hakim olmaktadır. Sonuç itibarıyla her nekadar taşınmazın mülkiyeti ihale anında

(B) şahsına geçmiş olsa da, (D) şahsının iyi niyetli olduğu ihtimali, bizleri (B)

şahsının talebini karşılama konusunda tereddüde düşürmektedir. (D) şahsının

iyiniyetli olup olmadığını Müdürlüğümüzün belirleme yetkisi yoktur. Tapu Sicil

Müdürlüğü uyuşmazlıkların çözüm yeri değildir. İtilaflı olan konuların

Mahkemelerce çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünmekteyim. Burada (A)

şahsı takibi karşılıksız bırakmak için (C) şahsını aracı yaparak taşınmazı (D) şahsına

devretmiştir. İyiniyetten bahsetmek çok zor olsa da bunun için karar verecek

makamın Tapu Sicil Müdürlüğü olmadığı düşüncesiyle işlemi mükteza istemiyle

Bölge Müdürlüğüne sormaya karar verdim. Fakat yine de bu durumu burada

tartışmaya açmak istedim. Belki aynı durumda olan başkaları da varsa buradaki

bilgilerden yararlanır diye. Ayrıca çok sık karşılaşılan bir durum olmasına rağmen

bu konu ile ilgili olarak Genel Müdürlüğümüzce henüz hiçbir genelge veya mükteza

örneğinin bulunmadığını ve bu konuya istinaden Mahkeme kararına da

rastlayamadığımı belirtmek istiyorum.

Vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkür ederim. Bilal YILMAZ - BARTIN TSM

Sayfa 22 of 196
Żlk Önceki Sonraki Son