Yazan
Mesaj

m.satır
SAYIN “HASAN FİDAN”

Medeni Kanunun 528. maddesindeki mirastan feragat sözleşmesi ile ilgili madde
28.12.2009
metninde tam feragate yönelik ibareler bulunmakta ise de; miras payının belirli

bir oranında ya da belirli bir gayrimenkule yönelik olarak mirastan feragat

sözleşmesinin yapılabileceği konu ile yayınlarda yer almaktadır.

Bir Yargıtay kararında mirastan feragat sözleşmesinin bulunmasının feragat eden

tarafından veraset belgesi istenmesine engel olmadığı, feragatin hukuki

sonuçlarının terekenin bölüşülmesi sırasında gözetileceği belirtilmektedir.

Ancak mirastan feragat sözleşmesi yoluyla belirli bir gayrimenkule yönelik olarak

yapılan sözleşmenin muayyen mal vasiyeti özelliği taşıyacağına dair görüşler de

vardır.

Bu nedenle muayyen mal vasiyetindeki sürecin işletilerek tescil işleminin

yapılabileceği kanaatini taşıyorum.Tabi ki bu konuda elinde mukteza veya yargı

kararı olanlar varsa ve katılımda bulunurlarsa konu daha net hale gelir.Mehmet

SATIR / Selçuk Tapu Sicil Müdürü

m.satır
BOŞANMA PROTOKOLUNA GÖRE TESCİL—UYGULANACAK HARÇ

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 2008 yılında Genel Müdürlüğümüze
30.12.2009
yazdığı, boşanmada mal paylaşımı ile ilgili yazıda: “… boşanma sonucu paylaşılan

gayrimenkullerin boşanan kişilerce bu gayrimenkulleri ilk iktisap ettikleri tarihe

bakılarak bir ayrıma tabi tutulması gerekecektir. Bu ayrım sonucunda, 01.01.2002

tarihinden önce edinilen gayrimenkullerin paylaşıma konu olması durumunda,

4721 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesini takip eden bir yıllık sürede herhangi bir

sözleşme yapmamışlarsa, bunun boşanma karşılığı bir ivaz sayılarak 492 sayılı

Harçlar Kanununa bağlı (4) Sayılı Tarifenin 20/a maddesine göre devredilen kısım

için harç aranılması, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen gayrimenkullerin

boşanma sonucuna göre diğer eşe verilmesinde ise, 4721 sayılı Kanun gereğince

yasal mal rejimi gereğince edinilen malların paylaşımı olacağından bunun bir ivaz

sayılmaması gerektiğinden devredilen kısma isabet eden emlak vergisi değeri

üzerinden aynı tarifenin 13/c maddesine göre on binde 5 oranında harç aranılması

gerekir” denilmiştir.

Boşanma ilamlarında tapunun iptali ve tesciline dair bir hüküm yoksa,

taraflarının katılımı ile karara atıfta bulunan bir “Temlik” işlemi ile tescil

yapılabilecektir. Aksi halde tescil için mahkeme kararı gerekecektir.

Gelirler Genel Müdürlüğünün, yukarıda birinci paragrafta belirtilen bu görüşüne

rağmen; bazı Vergi Dairesi Başkanlıklarının 4721 sayılı Medeni Kanunun yürürlüğe

girdiği tarihi esas alan bu kriteri gerekçe göstermeyen farklı görüşler verdikleri de

görülmektedir. Bu nedenle Genel Müdürlüğümüzce farklı uygulamaların önlenmesi

amacıyla, bu konunun bir genelgeyle düzenlenmesinin faydalı olacağı

kanaatindeyim. Mehmet SATIR / Selçuk Tapu Sicil Müdürü

Sayfa 37 of 196
Żlk Önceki Sonraki Son