Yazan
Mesaj

gurseldortgoz
3083 SAYILI SULAMA ALANLARINDA ARAZİ DÜZENLENMESİNE DAİR TARIM REFORMU

KANUNU KAPSAMINDAKİ ARAZİLER
07.01.2010
Bu kanunun “Dağıtılan topraklar üzerinde tasarruf tahdidi” başlığını taşıyan 11.

maddesi; “Bu Kanuna göre dağıtılan topraklar bölünemez. Miras hükümleri dışında

başkalarına devredilemez. Ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından

işletilebilir. Bu arazi kamu yararı dışında hiçbir ayni hakla kayıtlanamaz,

haczedilemez, satış vadine konu edilemez ve kiraya verilemez. Ancak sahibine

bırakılan topraklar, o bölge için tespit edilen dağıtım normundan daha küçük

parçalara hükmen veya rızaen bölünmemek suretiyle devir ve temlik edilebilir. Bu

husus tapu siciline şerh edilir…” hükmündedir.

Yine aynı Kanunun “Temliki tasarrufların durdurulması” başlığını taşıyan 13.

maddesi; “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de

yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve

dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar,

gerçek kişilerle özel hukuk tüzelkişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve

temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak,

bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya

geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre, beş yılı aşamaz.

Kısıtlama süresi içerisinde arazisini ve varsa üzerindeki tesisleri satmak isteyen

gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerin müracaatları halinde, uygulayıcı kuruluş bu

kişilere ait tarım toprağını ve varsa üzerindeki tesisleri, altmış gün içinde bu

Kanun hükümlerine göre kamulaştırır veya yönetmelikle tespit edilecek esaslar

dahilinde bunların başkalarına satışına izin verir.

Yukarıda belirtilen süre içinde, bu gibi arazi sadece T.C. Ziraat Bankası, Türkiye

Zirai Donatım Kurumu ve Tarım Kredi Kooperatiflerine ipotek edilebilir.

Bu kısıtlama süresi içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi gerektiğinde bedel, bu

Kanun hükümlerine göre uygulayıcı kuruluş tarafından alacaklıya ödenerek

arazinin Hazine mülkiyetine geçirilmesi sağlanır.

Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya icra iflas daireleri

tarafından bu arazi hakkında devir ve temliki gerektiren bir karar verilemez. Miras

yoluyla intikaller, bu hükmün kapsamı dışındadır. Ayrıca mahkemeler satış

kemalpala
Sayın Gürsel Hocam,

Öncelikle ilginiz ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. 3083 sayılı Yasanın 11.
08.01.2010
maddesinde bahsi geçen topraksız vatandaşlara dağıtılan hazineye ait topraklar

değil midir? Burada benim tarafımdan yanlış bir yorumlama mı var? Şu anda

bizdeki uygulam 2006 yılında 3083 sayılı Yasa gereğince vatandaşın şahsına ait

parseller üzerine şerh konulmuş. Şu ana kadar herhangi bir çalışma yok. Müdüriyet

olarak haciz talebini ret ettiğimiz bir icra dairesi bunun kanuna aykırı olduğu

yönünde itirazda bulundu.

Ben kadastrodan yeni geçtiğim için bu konulara tam hakim olamadığım için

tecrübeli arkadaşlara olayı anlatıp uygulamayı sordum. Tamamına yakının

söylediği haciz konulması gerektiği. Ancak bazı arkadaşlar hacizi koyup ilgili Tarım

Reformu Bölge Müdürlüğüne bilgi vermeyin biz öyle yaptık yoksa sorun çıkıyor

dedi. Bu durum bana daha yanlış geldi. Haciz konulmaması durumunda ise borçlu

olan vatandaş adına kayıtlı olan tüm taşınmazlarını devrediyor. Dolayısı ile

alacaklı zor durumda kalıyor. Bu sefer alacaklı vatandaşla sorun yaşıyoruz.

Ferhan ÇETıNKAYA
Merhaba,

Taşınmaz mal üzerine ipotek tesisinden sonra kira şerhi işlenmiş ve taşınmaz mal
03.02.2010
ipotek alacağından dolayı ipotek lehtarına bütün takyidatlardan ari olarak

satılmıştır. Kira sözleşmesi ipotek tesisinden sonra şerh edilmiş olduğundan dolayı

cebri satış esnasında resen terkin edilebilir mi?

Sayfa 39 of 196
Żlk Önceki Sonraki Son