Yüzölçümü düzeltmesi

6 yıl 10 ay önce #6668 Yazan: hceliksu
Sayın üstadım öncelikle hayırlı Ramazan'lar diliyorum...tapulama ile tapu da tescilli bulunan 7539 parsel1700 m2 ahmet adına kayıtlı 7540 parsel 7100 m2 aptil adına kayıtlı ilken kadastro md 2016/2 ya dayanarak re'sen 7539 parselin yüzölçümünün 7100m2 ahmet adına 7540 parselin de 1700 m2 olarak aptil adına resen değiştirilmesini talep etmekte..tescile esas tapulama tutanakları ve göndermiş oldukları fen kayıt ve hesaplama dökümü tapu kütüğü ile aynı olmasına rağmen söylediklerine göre sehven parsellerin karşılığına grup olarak tespit ettikleri yüzölçümlerini yanlış yazdıklarını paftanın zemine uyduğunu ve düzeltmenin resen yapılmasını talep ediyor...benim görüşüm bu hatanın 2016/2ye girmediği tescile esas belgeler ile tapu kütüğünün uyuştuğunu her ne kadar yanlış parsele kadastro ölçümünde sehven birbirlerine yazılsada bu işlemin ölçü hatası olduğu kanaatindeyim 2010/22 sy genelge ve 41. .md ye girdiğinden muvafakat alınarak yapılması kanaatindeyim bu yüzden parsellere sadece beyan vererek ilgililerine tebliğ ve kadastro ya da yazı yazdım bu konu hakkındaki fikrinizi alabilir miyim

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

6 yıl 10 ay önce #6703 Yazan: hkocak
Sn. "hceliksu" dikkatine;

Tapu Sicil Tüzüğünün 74/1 maddesi; "Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılır." hükmündedir.

Sizin verdiğiniz örnekte, en azında hesap karnesinden yüzölçümlerinin doğru (yani düzeltmeye esas alınmak istenen şekilde) hesaplanmış olması gerekir... Hesap karnesinde 7539 parsel 7100 m2 olarak, 7540 parsel de 1700 m2 olarak hesaplanmış ise 2016/2 sayılı genelgenin formalitelerine başlanabilir. Ama hesap karnesine de hatalı yazıldığından bahsediliyorsa o zaman 41/1 uygulanması gerekir. Özellikle 7540 parselin yüzölçümü 7100 m2'den 1700 m2'ye düşecek. O nedenle de 41/1 uygulanmalıdır.

Yok eğer 78540 parsel malikleri muvafakat ediyorsa (7539 parselin maliklerinin muvafakati kolay olacaktır, eğer onlar da bulunabiliyorsa o zaman); 2010/22 sayılı genelgenin 10'uncu madde 21'inci fıkra ( b) bendi gereğince bir "teknik rapor" düzenlenip düzeltme yapılmalıdır. ... Hüseyin KOÇAK

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

6 yıl 10 ay önce #6707 Yazan: uyılmaz
Üstadım 2010/22 sayılı genelgenin amaç ve kapsamında
"Amaç
MADDE 1- (1) Bu genelge, Tescile Konu Olan Harita ve Planların kontrolüne ilişkin usul ve esasları düzenlemek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Kapsam
MADDE 2- (1) İlgilileri tarafından yapılan veya yaptırılan ayırma, sınırlandırma, parselasyon, kamulaştırma, köy yerleşim haritaları, orman haritaları yola terk ve yoldan ihdas haritaları, hükme bağlanmış plan ve haritaları ile diğer tescile konu olan harita ve planların kontrol edilmesini ve kabulünü kapsar.
" belirtiliyor.

2010/22sayılı genelge kapsamında olmayan işlemlerde (cins değişikliği ,aplikasyon , ..) , vatandaşın yüzölçüm hatası ile ilgili bir dilekçesine göre yüzölçüm düzeltmesi yapabilirmiyiz?
pafta zemin uyumu ve herhangi bir sınır değişikliği tecavüz olmadığı durumlarda 2010/22 sayılı genelgeye göre yüzölçüm düzeltmesi yapılabiliyor fakat genelgenin amacı kapsamında belirtilen işlemler var bu durumda bu genelge kapsamında olmayan işlemlerde (cins değişikliği ,aplikasyon , ..) , vatandaşın yüzölçüm hatası ile ilgili bir dilekçesine göre yapılan düzeltme işlemi mevzuata aykırı olmuyor mu ? teşekkürler

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

6 yıl 10 ay önce - 6 yıl 10 ay önce #6713 Yazan: hkocak
Sn. "uyılmaz" dikkatine;

Sınırlarda herhangi bir değişiklik yoksa ve de ilgililer muvafakat ediyorsa neden olmasın... Düzeltmeyi yaptığınız zaman yasaya aykırı şekilde; birilerini gizli kapaklı mağdur mu etmiş olusunuz ya da birilerini haksız yere zengin mi etmiş olursunuz?

Ama ne yazık ki bu soru çokça sorulmakta ve de sorulmaya da devam edeceğe benziyor. Çünkü düzeltme mevzuatında ne yazık ki bir dağınıklık söz konusudur. Bakacak olursak;

Medeni Kanunun 1027'nci maddesi; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. diyor. Yani ilgililerin rızası olmadıkça tapu kütüğünde herhangi bir düzeltme yapılamaz iken 2010/22 sayılı genelgenin 10 madde 21'nci fıkra (c) bendi gereğince, ilgilisinin muvafakati alınmadan düzeltme yapılabilir, şeklinde algılanabilmektedir.

3402 sayılı Kanunun 41'inci maddesinin birinci fıkrasında da resen düzeltmeden bahsedilmektedir. Ancak, ilgilisine haber vermeden tapu kütüğünde düzeltme yapılmamaktadır. Düzeltme formaliteleri tamamlandıktan sonra ilgililere tebligat yapılmakta, itiraz olmaz ise ya da dava sonucuna göre düzeltilmektedir. Halbuki 41'inci maddenin 2'nci fıkrasında geçen resen sözcüğünden yine ilgilisine bilgi dahi verilmeden düzeltilebileceği şeklinde hareket edilebilmektedir. (2010/22 sayılı genelgenin 10/21-c maddesinden olan algılama da 41'inci maddenin ikinci fıkrasındaki düzenlemeden kaynaklanmaktadır.

Düzeltme mevzuatı Tapu Plânları Tüzüğünün 16'ncı maddesinde, Tapu Sicil Tüzüğünün 74 ve müteakip maddelerinde yer almaktadır. Tapu Sicil Tüzüğü gereğince yapılacak düzeltmeler daha önce 1458 sayılı genelgede yer alırken halen 2016/2 sayılı genelge ile düzenlenmiştir... 41'inci madde gereğince (ya da 2010/22 sayılı genelge gereğince yapılacak düzeltmeler, Tapu Sicil Tüzüğünün kapsamı dışında bir işlem değildir. Yapılacak düzeltmeler tapu kütüğüne de işlenecektir. Dolayısıyla Tapu Plân Tüzüğünün de tamamen içinde olan bir işlemdir.

(Sorular soruluyor; şu şekilde bir sorunumuz var, bunu 2010/22 sayılı genelge gereğince mi yoksa 2016/2 sayılı genelge gereğince mi diye? İşin şekli yönü dışında fark ne? ... Hiç bir fark yok. İşin şekli yönünün farklı olasının özelliği nedir? O da hiç bir şey... A Dairesi bir genelge yayımlayıp şekli yönü şöyle olsun diyor, B Dairesi bir genelge yayınlıyor böyle olsun diyor.)

Gelelim 2010/22 sayılı genelge ile 2010/4 sayılı genelgeye; 2010/22 sayılı genelgenin 10'uncu madde 21'nci fıkrasında; sınırlarda değişiklik yoksa ve fark tecviz içinde ise resen düzeltilir, tecvizi aşıyorsa "teknik rapor" düzenlenip, ilgilisinin muvafakati ile düzeltme yapılır diyor.

(Dikkat edilecek olursa tecviz içinde kalan hataların düzeltilmesinde muvafakat alınacağından bahsedilmiyor, sanki ilgilisinin muvafakatine gerek olmadan tapu kütüğünde düzeltilebilir anlamı çıkarılmaktadır. Oysa yukarıda da bahsedildiği üzere Medeni Kanunun 1027'nci maddesi, ilgilisinin rızası olmadan tapu sicilde herhangi bir düzeltme yapılamayacağından bahsedilmişti. O halde 22 sayılı genelgenin, tecviz içinde kalan hataların düzeltilmesi ile ilgili düzenlemede çelişki bulunmaktadır.)

Aynı genelgenin 45'inci maddesinde talebe bağlı işlemlerde yanılma sınırı içinde kalan hataların, ilgililerin muvafakati alınarak düzeltilebileceğine dair bir düzenleme bulunmaktadır.

Bakın bu düzenlemede de iki ayrı çelişki bulunmaktadır. Birincisi; 10/21-c maddesindeki düzenlemede; (kontrollük işlemler sırasında tespit edilenler için) yanılma sınırı içindeki farklar için ilgilisinin muvafakatinin alınacağından bahsedilmezken; aynı genelgenin 45'inci maddesinde (talebe bağlı işlemler sırasında tespit edilen yanılma sınırı dahilindeki hataların düzeltilmesi için ilgilisinin muvafakatinin alınmasından özellikle bahsedilmektedir... Bunun sebebi ne olabilir? ... Hiç bir sebebi yoktur. ..... İkincisi ise; yine 10/21-b maddesinde; kontrollük işlemler sırasında sınırlarda eylemli değişiklik olmadığı halde yanılma sınırını aşan farklılıklar için tespit edilen hatalar bir "teknik rapor" düzenlenip, ilgilisinin muvafakati alınarak düzeltilebilecekken; talebe bağlı işlemler için böylesi bir düzelmeden bahsedilmemiştir. NEDEN? ... Bunun da mantıklı hiç bir nedeni yoktur. .....

PEKİ
Çelişkilerle dolu da olsa; kontrollük işlemler sırasında tespit edilen hataların düzeltilmesinden bahsedilmiş, talebe bağlı işlemler sırasında tespit edilen hataların düzeltilmesinden bahsedilmiş, PEKİ herhangi bir işlem olmadığı halde sınırlarda eylemli değişiklik olmayan ve hem de tecviz içinde kalan bir hatanın düzeltilmesi talebiyle başvuran bir vatandaşın talebine yaklaşım nasıl olacak. ... Sınırlarda herhangi bir değişiklik olmasa da ifraz, yola terk gibi işlemler yaptırmadığı için muvafakat alarak kısa yolda düzeltilemeyecek midir? Herhangi bir işlem olmadığı sürece ben böyle bir talebi yerine getirmem mutlaka 41'inci maddenin 1'inci fıkra formalitelerini işletirim diyen ne yazık ki çoğunluktadır. PEKİ, sınırda eylemli değişiklik olmayan hataların herhangi bir işlem sırasında karşımıza çıkması ile doğrudan ilgilisi tarafından getirilmesi arasında nasıl bir fark var, işlem sırasında ortaya çıkan düzeltilirken, işlem olmaksızın karşımıza çıkanın düzeltilmemesinin ne mantığı vardır? ... Hiç bir mantığı yoktur. ...

Maalesef düzeltme ile ilgili mevzuat düzenlemesi çelişkili olması nedeniyle gereksiz yere kafalar karışmakta ve de ne yazık ki uygulamada aksamalara sebebiyet verilmektedir. Mevzuattaki düzenlemelerin kafanızı fazla karıştırmasına izin vermeyin, en başta da söylediğim gibi; yapacağınız icraat sonucu bir birilerinin hak kaybına sebebiyet vermiyorsanız ve de birilerine haksız kazanç sağlamıyorsanız işin şekli yönüne fazla takılmayın.

Yine başta söylediğim gibi; Sınırlarda herhangi bir değişiklik yoksa ve de ilgililer muvafakat ediyorsa neden olmasın. ... Hüseyin KOÇ.AK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: atay_bekir, uyılmaz

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

Sayfa oluşturma süresi: 0.061 saniye
Geliştiren: Kunena Forum