Yazan
Mesaj

hkocak
* TESPİT DIŞI, KADASTRO HARİCİ (Kullanıcı adı "okanyildiz75" dikkatine)

3402 sayılı Kadastro Kanunu öncesinde; 2613 ve 766 sayılı kanunlar gereğince
01.04.2010
çalışma yapılmakta idi. 2613 sayılı Kadastro ... Kanunu gereğince çalışma yapılan

yerlerde, genel sınır dışında bırakılan ya da genel sınır içinde kalmasına karşın

herhangi bir özel ya da tüzel kişilik adına tespit görmeyen yerlere "Kadastro harici"

yerler denilmekte; 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince çalışma yapılan

yerlerde de aynı mahiyetteki yerler "Tespit dışı" olarak adlandırılmakta idi.

Yani "tespit dışı" ile, "kadastro harici" ifadeleri birbirinden farklı durumlar

değildir. O nedenle de kadastro harici bırakılan alanlar 22/a kapsamı dışında

değildir.

Kamu kurum ve kuruluşlarına ait araziler nerelerdir sorusuna somut bir yanıt

vermek zordur. Daha önce yapılan çalışmalar sırasında "tespit dışı" ya da

"kadastro harici" bırakılan yerlerde herhangi bir kamu kurumunun iddiası varsa, o

yerin o kurum adına tesciline engel somut bir veri de yoksa (örneğin orman olması

ya da tescili mümkün olmayan yerler gibi), bu talebin dikkate alınması gerekir. ...

Hüseyin KOÇAK

* KADASTRO SIRASINDA İFRAZ (Kullanıcı adı "semilalp" dikkatine)

Bir parselde dört hissedar var, hissedarlardan ikisinin evleri var. Bu parsel,

evlerin her biri müstakil bir parsele gelecek şekilde 4 eşit parçaya ayrılarak tespit

edilmek isteniyor.

Bilindiği üzere 3402 sayılı Kanunun 47/K Yönetmeliğinin 3'üncü mddesinde; "İmar

plânı bulunmayan yerlerde; Belediye encümeni veya il idare kurulunun (il özel

idaresinin) kararı aranmadan, zeminde fiilen oluşmuş sınırlara göre sınırlandırma

ve tespit yapılır" hükmü bulunmaktadır.

Hissedarlar, mevcut evler müstakil birer parsel içine rastlayacak şekilde zeminde

yerlerini belirleyebiliyorsa, bu madde gereğince, kadastro tespiti, talep

doğrultusunda yapılabilir. ... Hüseyin KOÇAK

* VERGİ KAYDINA DAYANILARAK DAVA (Kullanıcı adı "FARUK07" dikkatine)

Dedeniz adına vergi kaydı olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında dikkate

alınmadığını iddia ediyorsunuz. Kadastro çalışmaları sonrası yapılan 30 günlük

askı ilânı süresi içerisinde kadastro mahkemesine dava açmanız gerekirdi. Bu

süreyi kaçırdığınız anlaşılıyor. Kadastro öncesine ait vergi kaydı değil de tapu kaydı

olsa idi 10 yıl içerisinde dava açma şansınız olurdu. Bu aşamada vergi kaydına

dayanarak dava kazanmanız pek mümkün görünmüyor.

Söz konusu yerin hala kimse adına tescilli olmadığı belirtiyor ve 2/B çalışmalarını

bekleyip satın mı alsak diyorsunuz? Eğer o yer 2/B sahasında kalıyor olsa idi

kadastro çalışmaları sırasında orman olarak belirlenmiş ve halen "orman" cinsiyle

tescilli olurdu. Siz tescilli değil diyorsunuz öyleyse orman içinde kalmıyor ve de 2/B

ile ilgisi de bulunmuyor demektir. Bu durumda sizin lehinize yapılacak pek bir şey

bulunmuyor gibi görünüyor. Vermiş olduğunuz bilgi dışında ayrıca bilgi varsa, yani

nbatur
2008 yılında köyümüzde kadastro çalışması yapılarak hak sahipleri tapularını

almışlardır fakat bize ait olan 17 dönümlük arazi köy tüzel kişiliğine yazılmıştır. İlk
02.04.2010
etapta asliye hukukta dava açtık dediler ki davaya gerek yok köy heyeti devir

yapabilir dediler. Bununla ilgili detayları yazarsanız çok sevinirim. saygılar.

semilalp
Sn. Hüseyin Bey, vermiş olduğunuz 01.04.2010 tarihli cevaba uygun bir dilekçe ile

ilgili tapu ve kadastro müdürlüğüne müracattta bulundum, fakat dilekçemi kabul
06.04.2010
etmediler, yol olmadığı için parselin paylaştıralamayacağını bu işin kendi görevleri

olmadığını mahkemeye müracaat etmem gerektiğini söylediler. Sonuç itibari ile

bu parsele 2 tane ev yapılmış bunların tespitinin yapılması kadastronun görevi

değil mi? Kadastronun da kelime anlamı bu değil mi, yoksa bu küçük ilçelerdeki

memurlar görevini mi yapmak istemiyor, anlamadım... en azından dilekçemi alıp

yazılı olarak bana cevap vermeleri gerekmez mi? Bu konu ile ilgili nasıl bir yol

izlemeliyim bana yardımcı olursanız sevinirim.

Sayfa 52 of 231
Żlk Önceki Sonraki Son