… ili …. ilçesi … köyünde, 766 sayılı yasa kapsamında tapulama çalışmaları yapılarak …/…/1984 yılında kesinlemiştir. Bu çalışmalarda tapulama sınırı içerisinde bir kısım yerler orman olduğu gerekçesi ile tapulamaya tabi tutulmamıştır. Bilahare bu yerler (orman olduğu gerekçesi ile tapulamaya tabi tutulmayan yerler) 6831 sayılı yasa kapsamında orman kadastro ekiplerince yapılan orman kadastro çalışmalarında 6831 sayılı yasanın 1. Maddesine göre orman sayılmayan alan (orman haritasında sarı renkle boyalı yerler) olarak orman dışında bırakışmıştır. 766 sayılı yasaya göre yapılan tapulama çalışmaları …/…/1984 yılında, 6831 sayılı yasaya göre yapılan Orman kadastro çalışmalarının sonucu ise …/…/2005 yılında kesinleşmiştir.
2009/7 sayılı genelge madde 3’de,
3-Çalışma alanı sınırı içinde orman olduğu gerekçesi ile kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılan alanların kadastrosunda izlenecek yöntem;
Çalışma alanı sınırı içinde orman olduğu gerekçesi ile kadastroya tabi tutulmayarak tespit harici bırakılan alanlarda, daha sonra 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastro komisyonlarınca yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sonucunda, söz konusu Kanunun 1 inci maddesine göre orman sayılmadığı gerekçesiyle orman sınırı dışında bırakılan (haritasında sarı renkle gösterilen yerler) tapulu veya tapusuz taşınmazların kadastrosu, 2005/22 sayılı genelgedeki açıklamalar doğrultusunda yapılacaktır.
2012-11 sayılı genelgenin E/a, b fıkralarında ise, ......
denilmektedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/09/2011 tarih, 2011/6803 esas ve 2011/10429 karar numaralı ilamında “kadastro (tapulama) komisyonlarınca orman sayılarak tespit harici bırakılan yerlerde, yukarıda yazılı gerekçelerle orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar orman sayılacağından, sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği kabul edilmiştir. Yörede orman kadastrosu 17/01/2000 tarihinde kesinleşmiş, bu tarihten itibaren dava tarihi olan 13/10/2009 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresi dolmamıştır.” denilmiş ve davacı lehine verilen yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Anılan köyde 2014 yılında, orman olduğu gerekçesi ile tapulamaya tabi tutulmayan yerlerde 3402 sayılı kanun hükümlerine göre kadastro çalışması yapılması düşünülmektedir.
Yapılacak kadastro çalışmalarında zilyetliğin başlangıç tarihi, orman kadastrosunun kesinleştiği tarih olan 2005 yılı baz alındığından belgesiz yapılacak tespitlerde hiç birinin zilyetlik süresi dolmayacaktır.
Gerek 3402 sayılı kanun, gerekse yönetmenliklerde bu gibi durumlarda zilyetlik süresinin başlangıç tarihinin ne olacağı konusuna rastlayamadım bilgilendirirseniz çok memnun olurum. SAYGILARIMLA _ M.Yiğit
Konu yazarı
