çalışma alanı içi orka taşınmazları

ORKA Çalışmalarında tapulama sahası içerisinde kalan yerlerle ilgili olarak genel müdürlüğümüz müfettişlikçe düzenlenen bir raporda ;
………………………………………
Orman parseline bitişik ve evvelce yapılan tapulama/kadastro çalışmalarının çalışma alanı sınırı içinde kalıyorsa, 3402 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesi uyarınca, tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre kadastrosunun yapılması, bu kapsamda kadastrosu yapılması gereken alanlarda, ( 3402 sayılı Kanunun 16/C maddesi kapsamındaki yerler hariç tutulmak suretiyle ), 3402 sayılı Kanunun 13, 14, 17, 18 ve 16/A,B maddeleri dahil , mülkiyet tespitine yönelik tüm maddelerin değerlendirilmesi,
Gerekmektedir.
Öte yandan, bilindiği üzere, 3402 sayılı kanundan önceki mülga kanunlara göre kadastrosu / tapulaması tamamlanmış çalışma alanlarında bir kısım yerler kadastro/tapulamaya tabi tutulmayarak tespit dışı bırakılmış ve bu yerler için, paftalarında ve ilgili belgelerinde ‘’ Tapulama Harici ‘’ TH’’, ‘’ Tapulama Harici Orman ‘’ ‘’ Kadastro Dışı’’, ‘’ Taşlık ‘’ , ‘’ Kayalık’’, ‘’ Çalılık’’ gibi farklı ve çeşitli ibareler yazıldığı gibi, hiçbir ibare yazılmayan yerlere de rastlamak mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, 3402 sayılı Kanunun Ek-5 inci maddesi kapsamında yapılacak uygulamalar sırasında, çalışma alanı içinde ‘’ orman’’ olduğu gerekçesi ile tespit harici bırakılan alanlarda Kanunun geçici 8 inci maddesine göre kadastro yapılabilmesi için, bu alanlar hakkında paftalarında ve ilgili belgelerinde salt ‘’ orman ‘’ ibaresinin yazılması değil, ( herhangi bir ibare yazılı olan veya olmayan ) tespit dışı bu alanda 3402 sayılı Kanunun Ek-5 inci maddesine göre kadastrosu yapılması gereken ‘’ orman’’ bulunması ve bu ormanını kadastrosu sonucu orman sınırı dışında ( bitişiğinde ve içerisinde ) kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların olması,
…………………………………………………..
Öngörülmektedir..
Bizim kanaatımız ise
Tamamı, tapulama sahası içerisinde sınırlandırılan orman içerisinde kalan taşınmazlar ilk defa kadastroya tabi tutulduğundan 3402 sayılı Kanununa göre tespitlerinin yapılması;
Tapulama sahası içerisinde ormana bitişik taşınmazlar da ise eski tapu kaydı uygulanmışsa ve kaydın bir yönü orman olduğundan kaydın miktarına uyulmuş ve miktar fazlası kesilen yer orman değilse geçici 8 kapsamında değerlendiriyoruz.. Örneğin ormana bitişik açıklık alanın bir sonraki tapulu parseli ile orman arasındaki tampon bölgeyi eğer tapulu parsel senetsiz tespitle tapuya tescili sağlanmışsa bu arada kalan tampon bölgeye geçici 8 uygulayıp kullanıcıları adına senetsizden tespit yapmayı genelgeler gereği uygun bulmuyoruz.. Çünkü aynı durumda olup ta ormana sınır olan taşınmazların bir kısmının vatandaşlar tarafından idari tescil ile hazine adına tapuya tescil ettirdikleri ve hazineden satın almak yoluyla edindiklerini belirledik. Aynı konumdaki komşu parseli şimdi hazineye mal etmeden 3402 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre tespit aykırı bir durum oluşturmakta olduğu kanaatındayız..
Görüş ve bilgilerinizi arz ederiz..

Sn. "bacanak" dikkatine;

Konuyla ilgili olarak Genel Müdürlüğün bir talimatına göre;

1) Daha önce yapılan tapulama/kadastro çalışmalarında "orman" olduğu gerekçesiyle genel sınır dışında bırakılan yerde daha sonra 6831 sayılı Orman Kanunu ya da 3402 sayılı Kadastro Kanununun EK MADDE.5 gereğince orman kadastrosu yapıldığında; genel sınır ile orman parseli arasında tampon bölge kalmış ise bu yerlerin kadastrosu, 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır ve de Kanunun 13, 14, 17, 18 ve 16/A,B maddeleri işletilir... Zilyetlikle kullanılan yerler, çalışma anında 20 yıllık süresi dolmuş ise zilyetlikten tespit edilir... Bu arada, orman içinde parça parça kalan sarı boyalı kültür arazilerinde de aynı şekilde işlem yapılır.

2) Daha önce yapılan tapulama/kadastro çalışmalarında genel sınır içinde yer almasına karşın "orman" olduğu gerekçesiyle; "tapulama harici" ya da "kadastro dışı" bırakılmışsa (3402 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmış olan 766 ve 2613 sayılı Kanunların uygulandığı tarihlerde ormanlar tescil edilmediği için, hatta çalışmalarda kapsam dışı olduğu için tescil harici bırakılmakta idi.);

Genel sınır içinde yer alan bu tür yerlerde EK MADDE.5 gereğince orman kadastro yapıldığında orman parseli ile tapulama parselleri arasında tampon bölge kalmışsa (ve orman içinde parça parça sarı boyalı kültür arazisi varsa); bu yerlerde de yine Kadastro Kanunu hükümlerine göre çalışma yapılır ve de Kanunun 13, 14, 17, 18 ve 16/A,B maddeleri işletilir. (Dikkat ederseniz Geçici Madde.8 değil, doğrudan Kanunun ana hükümleri işletilecektir. Zira, Geçici Madde.8 uygulandığında, sizin de dikkat çekmeye çalıştığınız gibi zilyetlikten yer yazılmamaktadır.)

Bir yerde yapılan tapulama/kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılma da bir tapulama/kadastro çalışmasıdır. Ama "orman" bu çalışmalarda kapsam dışı bırakıldığından; "ORMAN" amaçlı olarak tescil dışı kalanlarda ilk kez çalışma yapılıyor demektir. Ve de genel sınır dışında ya da içinde olsun, orada orman olmayan kısımlar zilyetlikten kazanılabilmektedir.

(Bu tür yerlerde daha önce vatandaşlardan bazıları Hazine adına idari yoldan tescil ettirip satıl almış olmaların belirleyici bir fonksiyonu bulunmamaktadır.)

3) Daha önce yapılan tapulama/kadastro çalışmalarında genel sınır içinde bırakılmasına karşın; "taşlık", "kayalık", "çalılık" ya da hiç bir şey yazılmaksızın "tapulama dışı" ya da "kadastro harici" olarak bırakılmış yerlerde ise GEÇİCİ MADDE.8 uygulanması gerekir. İşte bu tür yerlerde vatandaş için zilyetlikle yer kazanımı söz konusu değildir. Ancak tapu kaydı varsa adına yazılabilir. Hazine adına tespit için öncesine ait bir tapu kaydı şartı bulunmamaktadır. ... Hüseyin KOÇAK