- İletiler: 12
- Size Teşekkür Edenler: 3
ORMAN ADINA TESCİLLİ YERDE MAHKEME KARARI NASİL UY
- Ciftci
- Konu Yazarı
- Çevrimdışı
- New Member
Az
Çok
8 yıl 9 ay önce #5135
Yazan: Ciftci
Orman kadastrosu uygulanmadan arazi kadastrosu ile taşınmaz vatandaş adına tespit görüyor. Aynı yerden bir başka kişi bu tespite kadastro mahkemesinde itiraz ediyor. Yargılama esnasında ziraat vekaletine yazılan yaziya tespite konu yerin orman olduğu cavabı verilip kadastro mahkemesi tarafından orman vasfı ile hazine adına tescili ne karar veriliyor. Yargıtay denetiminden geçen bu karar 1960 yılında kesinleşip infaz ediliyor.
Daha sonra orman kadastrosu yapılıyor ve bu yer orman dışına çıkarılıp sarı alanda bırakılıyor. Orman kadasrosu 1980 yılında kesinleşir. Vatandaş bu kez 1988 yılında zilyetlige dayali tescil davasi acıyor. Bu davada orman idaresi ve hazine de davalı olarak gösteriliyor. Yapilan kesif sonucu alinan rapurda hava fotograflarida incelenip dava konusu yerin eskiden beri acik alanda kaldigi rapor edilir. Bu dava sonucu tescil kararı verilir. Bu karar da yargitay denetiminden decerek kesinleşir.
Orman idaresi 2005 yılında 2B çalışması yapar bu esnada hukmen orman olan yerin orman sınırları dışına çıkarıldığını, orman dışına çıkarılan bu yere ilişkin tescil kararı olduğunu öğrenir.
1988 yılındaki kararın iptali için 2006 yilinda yargılamanın iadesi davası açar. Orman idaresinin açmış olduğu bu dava 2013 yılında red ile sonuçlanıp, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşir. Böylece yasa yolları tuketilmistir.
Sorun şu 1988 yılındaki mahkeme kararını uygulamak istediğimiz de tescili talep edilen yerin hukmen orman olduğu gerekçesi ile mukerrer tescil olduğunu söyleyip mahkeme kararına göre iki ayrı tapu sicili olustirilup mukerrerlik şerhi konulacagini söylemektedirler. Bu tscil nasıl sağlanabilir.
Daha sonra orman kadastrosu yapılıyor ve bu yer orman dışına çıkarılıp sarı alanda bırakılıyor. Orman kadasrosu 1980 yılında kesinleşir. Vatandaş bu kez 1988 yılında zilyetlige dayali tescil davasi acıyor. Bu davada orman idaresi ve hazine de davalı olarak gösteriliyor. Yapilan kesif sonucu alinan rapurda hava fotograflarida incelenip dava konusu yerin eskiden beri acik alanda kaldigi rapor edilir. Bu dava sonucu tescil kararı verilir. Bu karar da yargitay denetiminden decerek kesinleşir.
Orman idaresi 2005 yılında 2B çalışması yapar bu esnada hukmen orman olan yerin orman sınırları dışına çıkarıldığını, orman dışına çıkarılan bu yere ilişkin tescil kararı olduğunu öğrenir.
1988 yılındaki kararın iptali için 2006 yilinda yargılamanın iadesi davası açar. Orman idaresinin açmış olduğu bu dava 2013 yılında red ile sonuçlanıp, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşir. Böylece yasa yolları tuketilmistir.
Sorun şu 1988 yılındaki mahkeme kararını uygulamak istediğimiz de tescili talep edilen yerin hukmen orman olduğu gerekçesi ile mukerrer tescil olduğunu söyleyip mahkeme kararına göre iki ayrı tapu sicili olustirilup mukerrerlik şerhi konulacagini söylemektedirler. Bu tscil nasıl sağlanabilir.
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
- hkocak
- Çevrimdışı
- Administrator
Az
Çok
- İletiler: 1465
- Başarı: 31
- Size Teşekkür Edenler: 1169
8 yıl 9 ay önce #5148
Yazan: hkocak
Sn. "Ciftci" dikkatine;
Anlatımınıza göre konu arap saçına dönmüş gibi ama sonuç itibariyle konu biraz berraklaşmış da gibi... Orman kadastrosu sonrasında orman dışında bırakılan yerde zilyetliğe dayalı dava açılmış ve vatandaş adına (o yerin orman olmadığı gerekçesiyle) karar verilmiş... Orman İdaresi, orman kadastrosu sırasında dikkate almadığı bir yeri sonradan nasıl gördü?.. Orman kadastrosu yapılıp kesinleştiğine göre, bu kesinleşmeye göre paftasının da oluşmuş olması gerekir. Oluşan paftada da bahis konusu yerin görünmüyor olması gerekir. Dolayısıyla 2/B belirlemesi sırasında o kısım nasıl ortaya çıkmış?.. Burası soru işareti.
Ama sonuç olarak Orman İdaresinin 2006 yılında açtığı dava reddedildiğine göre, o yer artık "orman" değildir demektir... Dolayısıyla da vatandaşın zilyetlikle kazanmış olduğu davanın infazı gerekir. Hem de mükerrerlik giderilmiş olarak.
kadastro Müdürlüğü tarafından, 1980'de kesinleşen orman haritası ile (ki tescil olduğuna göre orman haritası diye bahsedilen artık kadastro paftası olmalıdır) vatandaş adına tescil edilmesi gereken yer aynı altlık üzerinde gösterilmeli. (Aslında orman kadastrosu sırasında bahis konusu yer orman dışında bırakıldığına göre paftaya göre herhangi bir mükerrerliğin de oluşmaması gerekir.) Ve de tapu müdürlüğüne gönderilip, tescili sağlanmalıdır...
Diyelim ki; kadastro müdürlüğü tarafından yapılan çakıştırma sırasında bahis konusu yer ile orman haritasındaki (kadastro paftasındaki) şeklinde mükerrerlik oluştu; o zaman yine vatandaş için verilmiş yargı kararı geçerlidir. Bu belirleme yapıldıktan sonra yine tapu müdürlüğüne gönderilip, tescili sağlanmalıdır. Bu arada o kısım müstakil bir şekilde orman olarak tescilli ise vatandaş adına tescil ile birlikte orman olmaktan da çıkmış olur. Eğer müstakil değil de orman ana parseli ile bir bütün halinde ise o zaman da, ormanın tescilli olduğu sayfada yüzölçüm düşülmesi yapılır. Ve de yapılan işlemle ilgili olarak, MK.1019 gereğince Orman İdaresine bilgi verilir. Ve tabi kadastro Müdürlüğü tarafından, paftası da tescilli hali gösterir hale getirilmelidir. ... Hüseyin KOÇAK
Anlatımınıza göre konu arap saçına dönmüş gibi ama sonuç itibariyle konu biraz berraklaşmış da gibi... Orman kadastrosu sonrasında orman dışında bırakılan yerde zilyetliğe dayalı dava açılmış ve vatandaş adına (o yerin orman olmadığı gerekçesiyle) karar verilmiş... Orman İdaresi, orman kadastrosu sırasında dikkate almadığı bir yeri sonradan nasıl gördü?.. Orman kadastrosu yapılıp kesinleştiğine göre, bu kesinleşmeye göre paftasının da oluşmuş olması gerekir. Oluşan paftada da bahis konusu yerin görünmüyor olması gerekir. Dolayısıyla 2/B belirlemesi sırasında o kısım nasıl ortaya çıkmış?.. Burası soru işareti.
Ama sonuç olarak Orman İdaresinin 2006 yılında açtığı dava reddedildiğine göre, o yer artık "orman" değildir demektir... Dolayısıyla da vatandaşın zilyetlikle kazanmış olduğu davanın infazı gerekir. Hem de mükerrerlik giderilmiş olarak.
kadastro Müdürlüğü tarafından, 1980'de kesinleşen orman haritası ile (ki tescil olduğuna göre orman haritası diye bahsedilen artık kadastro paftası olmalıdır) vatandaş adına tescil edilmesi gereken yer aynı altlık üzerinde gösterilmeli. (Aslında orman kadastrosu sırasında bahis konusu yer orman dışında bırakıldığına göre paftaya göre herhangi bir mükerrerliğin de oluşmaması gerekir.) Ve de tapu müdürlüğüne gönderilip, tescili sağlanmalıdır...
Diyelim ki; kadastro müdürlüğü tarafından yapılan çakıştırma sırasında bahis konusu yer ile orman haritasındaki (kadastro paftasındaki) şeklinde mükerrerlik oluştu; o zaman yine vatandaş için verilmiş yargı kararı geçerlidir. Bu belirleme yapıldıktan sonra yine tapu müdürlüğüne gönderilip, tescili sağlanmalıdır. Bu arada o kısım müstakil bir şekilde orman olarak tescilli ise vatandaş adına tescil ile birlikte orman olmaktan da çıkmış olur. Eğer müstakil değil de orman ana parseli ile bir bütün halinde ise o zaman da, ormanın tescilli olduğu sayfada yüzölçüm düşülmesi yapılır. Ve de yapılan işlemle ilgili olarak, MK.1019 gereğince Orman İdaresine bilgi verilir. Ve tabi kadastro Müdürlüğü tarafından, paftası da tescilli hali gösterir hale getirilmelidir. ... Hüseyin KOÇAK
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
- Ciftci
- Konu Yazarı
- Çevrimdışı
- New Member
Az
Çok
- İletiler: 12
- Size Teşekkür Edenler: 3
8 yıl 9 ay önce #5193
Yazan: Ciftci
Sayın Hüseyin hocam yukarıda bahsettiğim mahkeme kararının uygulanmasını sağlamak için çaba harcıyorum ama bir türlü yeterli bilgiye sahip yetkili bulamıyorum bu hususta resmi olarak kimden yeterli bilgi ve görüş alabilirim. TESEKUR EDERIM
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
- hkocak
- Çevrimdışı
- Administrator
Az
Çok
- İletiler: 1465
- Başarı: 31
- Size Teşekkür Edenler: 1169
8 yıl 9 ay önce #5195
Yazan: hkocak
Sn. "Ciftci" dikkatine;
Öncelikle muhatabınız Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü olmalıdır. Talebiniz üzerine Kadastro Müdürlüğü gerekli teknik çalışmayıp yapıp, bahsettiğiniz yer ile ormanın konumunu belirlemesi; Tapu Müdürlüğünün de buna göre işlem yapması gerekir. Ama sizin anlatımınız dışında başkaca bir veri var mı yok mu ona da bakmak gerekir. Aksine somut bir veri yoksa, ilk belirttiğim gibi işlemin sonuçlandırılması gerektiğini düşünüyorum... Daha olmadı, konuyu Tapu ve kadastro Genel Müdürlüğüne iletip, bir Müfettiş incelemesi talep edebilirsiniz. ... Hüseyin KOÇAK
Öncelikle muhatabınız Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü olmalıdır. Talebiniz üzerine Kadastro Müdürlüğü gerekli teknik çalışmayıp yapıp, bahsettiğiniz yer ile ormanın konumunu belirlemesi; Tapu Müdürlüğünün de buna göre işlem yapması gerekir. Ama sizin anlatımınız dışında başkaca bir veri var mı yok mu ona da bakmak gerekir. Aksine somut bir veri yoksa, ilk belirttiğim gibi işlemin sonuçlandırılması gerektiğini düşünüyorum... Daha olmadı, konuyu Tapu ve kadastro Genel Müdürlüğüne iletip, bir Müfettiş incelemesi talep edebilirsiniz. ... Hüseyin KOÇAK
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
- Ciftci
- Konu Yazarı
- Çevrimdışı
- New Member
Az
Çok
- İletiler: 12
- Size Teşekkür Edenler: 3
8 yıl 9 ay önce #5218
Yazan: Ciftci
Sayın hocam cevabınızı aldım. Teşekkür ederim. Kadastro müdürlüğüne müracaat ettim. oradaki arkadaşlar yardımcı olmak istiyorlar ancak yeterli bilgi ve tecrübe olmadığı için belkide bu güne kadar karşılaşılan bir durum olmadığı için bir türlü işlemi yapamıyorlar. gerekli görüş için bölge müdürlüğüne yazı yazdılar, Bölge müdürlüğü de tescili ne şekilde yapacakları hususunda karar veremediler. Mükerrer tescil yapalım dava açın diyorlar ama tashihi karar yolu da denendiği için artık bir kanun yolu yok. Neye göre dava açacağız onuda anlayamadım. Son yargı yolu mahkeme kararının iptali için açılan yargılamanın iadesi davası oda kesinleşmiş bitmiş. Müfettiş istemek bir çözüm olabilir ama zaten buradaki sıkıntı işlemi yapmak istememek değil, nasıl yapılacağını bilmemek. Bu işin içinden çıkmak için yol gösterici bir görüşe ihtiyaç var. siz bu konuda uzman olduğunuzdan dolayı bu görüşü nereden alabilirim. Mahkeme kararları, bilirkişi raporları, taşra teşkilatının yazmış olduğu görüş sorma yazısı tarafımızda mevcut, bu bilgi ve belgeleri sunarak çözüm alabileceğimiz bir yol varmıdır. bu konuda yol gösterirseniz sevinirim. teşekkür ederim.
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
Sayfa oluşturma süresi: 0.118 saniye