Yazan
Mesaj

m.satır
SAYIN BEHRAM,

Sorularınızı muhatap belirterek sormuş olmanıza rağmen; ben de araya girip kısa
29.09.2009
bir katılımda bulunmak istiyorum. 28.09.2009 tarihli mesajınızda mülkiyet çizgisi

olarak bahsedilen hat, muhtemelen İmar Kanunun 12.maddesinde belirtilen

‘cephe hattı’dır. Yazınızda, binanın ruhsatlı olduğundan bahsedilmiş, ancak yapı

kullanma izin belgesinin olup olmadığı belirtilmemiş.

Yapı kullanma izin belgesi varsa; bu belge, yapının ruhsat ve eklerine aykırı olarak

yapılmadığının tespitinden sonra verileceğine göre, inşaat ruhsatı verilmesinden

yapı kullanma izin belgesi verilmesi aşamasına kadar olan süreçte ilgili

belediyenin bu durumu belirlemiş olması gerekirdi.

Yola terk işleminin yapılmış olması binanın bir kısmının ifrazı anlamına gelir. Yola

terk ifraz edilerek yapıldığına göre, bina ifraz edilmiş sayılır. Taşıyıcı sistemi ayrı

olmayan binalar ifraza tabi tutulamayacağından; bu kararı veren ve uygulayan

belediye organları da bundan sorumlu olması gerekir. Ayrıca gayrımenkulde kat

mülkiyeti tesisli ise Kat Mülkiyeti Kanununun 47 ve 48. maddeleri gereğince işlem

yapılması gerekir.

İmar planına göre terk edilen kısım imar yolunda kalmakta ise belediye ihdas

işlemi yapmaz. Ancak, mevcut binanın imar hattına tecavüzlü olan konumu için

plan tadilatı yapılırsa binanın terk işlemi yapılan kısmını kapsayan ihdas işlemi

yapılmak suretiyle problem çözebilir kanaatindeyim.Mehmet SATIR/Selçuk Tapu

Sicil Müdürü

hkocak
* PLÂNSIZ ALANLAR İÇİN MEVZİ İMAR PLÂNINA GEREK YOKTUR (Kullanıcı adı

"fhekimoğlu" dikkatine)
03.10.2009
Plânsız sahalarda yapılacak ifraz işlemlerinde; PLÂNSIZ ALANLAR İMAR

YÖNETMEİĞİNİN ilgili maddelerine uygun işlem yapılması gerekir. Belediyenin

13'üncü maddedeki kurallara uygun hareket etmesi gerekir. Belediyenin ısrarı

halinde tescil bildirimini düzenlenebilir. O yerde mevzi imar plânı yapılması

zorunlu tutulamaz. Adı üstünde; PLÂNSIZ ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ gereğince

işlem yapılmaktadır. ... Hüseyin KOÇAK

volkan60
İmar uygulaması adı altında müdürlüğümüze bir işlem geldi. Bu işleme giren

parseller sadece iki tane olup bu parseller de daha önceden imar uygulaması
08.10.2009
görmüş. Bu nedenle yeni işlemde herhangi bir dop kesintisi olmadığı gibi teknik

olarak da ne koordinatlarında bir değişiklik var ne de yüzölçümünde değişiklik var

sadece maliklerinin hisse değişi mi yapılmış. Yani bir parseldeki malikler diğerine

öteki parseldeki malikler de diğerine kaydırılmış. Böyle bir uygulama imar

uygulaması adı altında yapılabilir mi? Yapılamıyorsa müdürlük olarak biz ne

yapmalıyız.

nevzatsari
"volkan60" dikkatine,

Danıştay kararlarına göre, parselasyon, imar planında öngörülen düzgün
08.10.2009
geometrik şekilli imar parselleri oluşturmak amacıyla yapılan işlemler olup,

belirtttiğiniz durum parselasyon işlemi niteliği taşımadığından ancak parsel

maliklerinin rızalarıyla yapılması gereklidir.

Her ne kadar Tapu Planları Tüzüğü ile kadastro müdürlüklerine ret yetkisi

verilmişse de, Danıştay kararlarına göre, kadastro müdürlüklerinin parselasyon

işlemindeki kontrol yetkisi, 18 uygulama yönetmeliğinin 40. maddesi uyarınca,

kadastro tekniği yönüyle sınırlıdır ve kadastro müdürlükleri mülkiyete ilişkin

irdeleme yapamazlar. Ancak tapuya tescil aşamasında yine Danıştay kararlarına

göre, tapu sicil müdürlüklerinin ret yetkisi bulunmaktadır.

Ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki; belirttiğiniz nitelikteki işlemler özellikle

büyükşehirlerde belediyelerce uygulanmakta ve tesciller yapılmaktadır. Bu

konuda takdir yetkisi uygulayıcı birimler olan belediyelerdedir. Nevzat İhsan SARI

/ Müfettiş Yrd.

Sayfa 43 of 298
Żlk Önceki Sonraki Son