Yazan
Mesaj

m.satır
SAYIN YURTSEVER02,

09.02.2010 tarihli mesajınızda soru konusu edilen olay ile bire bir örtüşmese de,
24.02.2010
ihtiyati tedbirin kaldırılması konusu ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri

Genel Müdürlüğünün, Genel Müdürlüğümüz Tasarruf İşlemleri Dairesi

Başkanlığına yazdığı bir yazı aşağıda gösterilmiştir.

HUMK’nun 112. maddesinde belirtilen tefhim, tebliğ davanın taraflarına

yapılmaktadır. Tapu Sicil Müdürlüğü davanın tarafı değildir. Tapu Sicil Müdürlüğü

ihtiyati tedbiri kayıtlarına şerh verirken, mahkemenin talimatı ile kararın gereğini

yerine getirmektedir. Kaldırılırken de mahkemenin talimatının gerekli olduğu ve

mahkeme ile bizim yazışma yapmamız yerine ilgilisince mahkemeye müracaat

edilerek, terkin yazısının tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesinin talep

edilmesinin uygun olacağı kanaatındayım.Mehmet SATIR / Selçuk Tapu Sicil

Müdürü





&nb sp; T.C.

ADALET BAKANLIĞI

Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü


SAYI :B030HİG0000003-9-2005

KONU :İhtiyati Tedbir ..../..../2005


BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI

(Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığına)


İlgi yazınız ve eklerinin incelenmesinden; ....... ili, ....... ilçesinde bulunan 73 parsel

sayılı, ....... adına kayıtlı, 23250 m2lik taşınmazın tapu kaydında, ....... 2.Sulh Hukuk

Mahkemesince konulan 10.01.1962 tarihli ve 19 yevmiye nolu tedbir şerhi

bulunması nedeniyle, sözü edilen taşınmazın ....... adına tesciline ilişkin, ....... 6.

Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.09.2004 tarihinde kesinleşen 29.12.2003 tarih ve

2002/1237 Esas, 2003/1178 Karar sayılı kararının infazı talebinin

karşılanmasında; ihtiyati tedbir şerhini koyduran ....... 2.Sulh Hukuk Tereke

Hakimliğinin “tedbir kararına konu dosya arşivdeki aramalara rağmen

bulunamadığından dolayı tedbirin kalktığına veya devam ettiğine dair bir bilgi de

mevcut olmadığından gereğinin takdirinin müdürlüğünüze ait olduğu ......”

şeklindeki yazısı karşısında tereddüde düşülmekle, konu hakkında Bakanlığımızdan

görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

İhtiyati tedbir kararı, dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek ve böyle bir

sonuç doğuracak nitelikte olmayan, ancak gecikmesi halinde doğabilecek tehlikeyi

veya önemli bir zararı dava süresince önlemek için ve yalnız bu amaçla sınırlı

olmak üzere verilen muvakkat bir karar olup, bu karar doğrultusunda, konusu para

ya da kural olarak paradan başka şeylere (haklara, menkul mallara,

gayrimenkullere) ilişkin davalarda, taraflar arasında çekişmeli olan ve dava konusu

yapılan şey için önleyici ve koruyucu nitelikte bir işlem yapılmaktadır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 101.maddesine göre ihtiyati tedbir,

menkul ve gayrimenkul malların aynının çelişmeli olması halinde, bunun haciz

veya yedi adle tevdiine, çekişmeli şeyin muhafazası için lazım gelen her türlü

tedbirin alınmasına, Medeni Kanun ile muayyen hallerde nafaka alınmasına,

ayrılık veya boşanma davası üzerine gerekli muvakkat tedbirlerin konulmasına

ilişkin olabilir. Aynı Kanunun 103.maddesi uyarınca, 101.madde dışındaki hallerde

de ihtiyati tedbir kararı alınabilmesi mümkün olup, bu suretle ihtiyati tedbirin

bürünebileceği şekilleri tayin bakımından hâkime geniş bir serbesti tanınmıştır.

İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce istenebileceği gibi dava açıldıktan sonra da,

davaya bakmakta olan mahkemeden istenebilmekte ve mahkemece talep haklı

görülürse ihtiyati tedbir kararı verilmektedir.

Sayfa 16 of 66
Żlk Önceki Sonraki Son