| Yazan | | Mesaj |
| hkocak | | MUVAZAA NEDENİYLE TAPU İPTALİ |
| Muvazaa üçüncü kişileri aldatmak için yapılan, göstermelik, hileli işlemdir. |
22.05.2009 | | Mahkemece yapılan işlem iptal edilebilir. Harçlar Kanuna ekli (4) sayılı Tarifede bu |
| işlemin harcı Binde 108 olarak gösterilmiştir. Bu harç oranı çok yüksek olduğu gibi |
| tamamen de haksızdır. Harçlar yeniden düzenlenecek olursa bu harcın tamamen |
| kaldırılması gerekir. Zira muvazaa yapıldığını kanıtlayarak tasarrufun iptaline |
| karar alan kişi bu harcı ödemek zorunda kalmaktadır. |
| Muvazaa kararını alan kimse karar kesinleştikten sonra gelip, tapunun iptalini |
| isteyebilir. Ancak harcını ödemek zorundadır. |
| Davayı kazanan gelip kararı infaz ettirmemiş ve bu arada taşınmaz bir başkasına |
| devredilmişse artık muvazaa kararının uygulanması mümkün değildir. Alıcı kimse |
| iyiniyetli olarak taşınmaz edinmiştir. Onun bu hakkı korunur. |
| Ancak taşınmaz üzerinde davalı olduğuna dair bir şerh varsa bu şerh alıcının |
| iyiniyetini engeller bu itibarla bu şerh alıcıyı da bağlar, böyle bir durum varsa karar |
| alıcı için de uygulanabilir. Gürsel Öcal DÖRTGÖZ |
| yasarco | | Bilindiği üzere vası atamaları sonuncunda vasi müdürlükleremizi bu atamalardan |
| bir hayli sonra gelmektedir. Atama tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş ise bu durumu |
02.07.2009 | | müdürlük olarak kontrol edip MK.nun 456 maddasi gereğince uzutalıp |
| uzatılmadığını resen araştırmalıyız. |
| gurseldortgoz | | VASİ ATAMALARINDA SÜRE |
| Vasi atamaları iki yıl için yapılmaktadır. Vasi atama kararında daha uzun bir süre |
23.07.2009 | | için atama yapıldığı açıkça belirtilmemişse, iki yıl geçmiş olan kararların kabul |
| edilmemesi, bunun yerine süre uzatma kararının istenmesi gerekir. |
| Mevcut vasi kararının üzerine şerh düşülerek sürenin uzatıldığı belirtilmiş ve |
| hakim tarafından imzalanmış, mühürlenmiş kararların ise bu şerh tarihinden |
| itibaren iki yıl süreyle kabulü mümkündür. Gürsel Öcal DÖRTGÖZ |
| yurtsever02 | | Sayın Üstadım; |
| Bir taşınmaz anne ve iki kardeş adına kayıtlı iken, annenin ve kardeşlerden birinin |
13.08.2009 | | ölümünden sonra Mahkemeye ortaklığın giderilmesi davası açılmış ve mahkeme |
| şubat 2000 yılında taşınmazı a ve b parsellere ifrazına a bir maliki adına b ise |
| intikalen diğer malikler ( ölen kardeşin mirascıları) 6 kişi adına karar vermiş. |
| Ancak, taraflar kararı uygulamayarak kendi aralarında eylül 2000 yılında taksim |
| yapmışlar. Bu parsel davadan taraf olan davacı ve davalı olan 6 malikten 2 malik |
| isabet ederek, bugüne kadar kullana gelmişler. Temmuz 2009 yılında kararın |
| uygulanması için kadastroya başvururak değişiklik beyannamesi düzenlenip tapu |
| sicil müdürlüğüne müraacatta bulunulmuş. |
| Anyasanın 138 maddesine göre mahkeme kararlarının uygulama zorunluğu |
| olduğundan, |
| bu parselde davada taraf olanlar kararı uygulamadan kendi aralarında rizaen |
| taksim yapmışlar ve davanın taraflarından ölen kardeşın 6 mirasçısı varken bu |
| taşınmaz taksim neticesinden 1/2 hissesi 2 kardeşe ve 1/2 hissesi halaya isabet |
| etmiştir. |
| Buna göre; yapılan bu rizai taksim sonucu tek parsel olan taşınmaz iki parselle |
| gurseldortgoz | | MAHKEME KARARININ İNFAZINDAN VAZGEÇME |
| Davada taraf olan herkesin katılımı ile kararda belirtilen hükmün aksine onu |
18.08.2009 | | bertaraf edecek şekilde taksim yapılmışsa artık kararın uygulanmasına imkan |
| yoktur. Tarafların mahkeme kararının uygulanmasından feragat ettikleri kabul |
| edilir. |
| Lehine karar verilenlerden bir veya bir kaçı taksime katılmamışlarsa bu |
| kimselerin dahi kararın uygulanmasını isteme hakları yoktur. Çünkü taşınmaz |
| kararda belirtildiği şekilde değildir. Hakkı haleldar olan kimselerin tapu iptal |
| Sayfa 7 of 66 |