| Yazan | | Mesaj |
| hkocak | | İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET KALDIRILMALIDIR |
| Medeni Kanunda düzenlenmiş olan iştirak halinde mülkiyet sistemi |
11.06.2009 | | kaldırılmalıdır. |
| Eski hukukumuzda, mecellede böyle bir sistem yoktu. Mecelleye göre bütün miras |
| intikalleri müşterek mülkiyet olarak tescil edilmektedir. İsviçreden Medeni Kanun |
| tercüme edilerek alınırken, iştirak halinde mülkiyet diye bir uygulama da tercüme |
| edilmiş bu şekilde bu sistem Türk hukukuna girmiştir. Ancak mirascılar arasında |
| sorun yaratmaktan başka bir işe yaramamakta, maliklerin pay üzerindeki mülkiyet |
| haklarını gereksiz yere kısıtlamaktadır. |
| Tapu dairelerinin tek mirasçı başvurması halinde dahi intikal işlemini müşterek |
| mülkiyet şeklinde yapması gerekir. Müşterek mülkiyet sistemi de hissedirları kendi |
| aralarında en az iştirak hali kadar korumaktadır. Öyle ki hissedirlardan birisi |
| hissesini dışardan birisine sattıında diğerlerinin şufa hakkı vardır. |
| İnsanlar bilmediklerinden veya o sırada tüm mirascçılara ulaşamadıkları için |
| tescili iştirak halinde yaptırmak zorunda kalıyorlar. Bu da kişileri çok sıkıntıya |
| sokuyor. Sahibi olduğu hisseyi satamıyor, ipotek edemiyor mirasçı. Bu |
| anlamsızdır. |
| Mahkemece verilen veraset belgesinde herkesin payı mevcut ve hakimce yazılmış |
| olduğu halde, tapu dairesi bunu görmezden gelerek payları tapu kütüğüne |
| yazmıyor. Veraset belgesinde ne ise tapu dairesi onu tapu kütüğüne yazmalıdır. |
| Tapu Kanunu değişikliğinde iştirak halinin çözümü için tapu dairesine tebligat |
| yapma görevi yüklendi. Halbu ki ne gerek vardı bunlara. Bu değişiklikte Medeni |
| Kanunun şu maddelerindeki iştirak hali kaldırılmıştır denecekti sorun tümden |
| çözülmüş olacaktı. Halk da bir eziyetten kurtulmuş olacaktı. |
| Sayfa 31 of 238 |