Yazan
Mesaj

mahirbingul
2000 yılında (yapısız iken yapılı hale gelme) cins değişikliği yapılıyor ancak

belediyenin kat adedi ve cinsi belirtilmeden....nolu parsel üzerine yapılan binaya
26.11.2008
iskan ruhsatı verileceğinden cins değişikliği yapılmasında sakınca yoktur. ibareli

yazısına istinaden tapu malikinin talebi ile 5 katlı betonarme apartman olarak

değişiklik beyannamesi hazırlanarak tapuya tescil ediliyor ve kat irtifakı

kuruluyor.şimdi ise irtifak hakkı sahiplerinden bir kişi kat mülkiyetine geçmek için

yapı kullanma izin belgesi ile (6 katlı betonarme bina ve arsası) tekrar cins

değişikliği talep ediyor bu işlemin çözüm yolu nasıl olmalı vereceğiniz bilgiler için

Alpaslan
Saygıdeğer Üstadlarım; Sonsuz bilgilerinizi bizlerle paylaştığınız için öncelikle

teşekkür ederim.
26.11.2008
Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmaz tamamen kıyı-kenar çizgisi içinde (Deniz

tarafında) kalmaktadır. Malmüdürlüğü bu taşınmazı Maliye Bakanlığının talimatı

üzerine tamamen kıyıya terk etmek istiyor. Söz konusu terki yapmak için Kadastro

ve Tapu Sicili yönünden izlenecek yol nedir? Saygılar sunarım.

dogcanxy
Merhaba, 1. ve 3. derece sit alanı olarak tescili yapılarak tapu kütüğüne beyan

düşülmüş parsellerin, karayollarınca yol kamulaştırmasına konu olması
28.11.2008
durumunda kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunun olumlu görüşünün

alınması gerekli midir? Selamlar.

m_erdem


III.Derece Doğal Sit Alanı KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI 30 Mart 2007 tarihinde
28.11.2008
onaylanarak yürürlüğe girmiştir ve Koruma Kurulu tarafından onaylı imar planları

ve plan hükümleri müdürlüğümüze de gönderilmiştir. Planda, halihazır durumun

üzerinden Sit Alanı Sınırı geçirilmiş ve bu sınırlar içerisinde kalan alanlar, plan

lejantında “bağ– bahçe alanları” olarak gösterilmiştir. Planın uygulama

hükümlerinde bölünme koşulu; “kadastral parsellerde bölünme sonrasında elde

edilecek parsellerin büyüklüğü en az 1500 m2 olarak belirlenmiştir”. Yine plan

hükümlerinin Koruma İlkeleri kısmında; “Bağ–bahçeler, ilgili yasa ve

yönetmelikler uyarınca korunacaktır” denilmekte, Koruma İlkeleri İle İlgili Olarak

Kurum ve Kuruluşların Görev ve Sorumlulukları kısmında; “tarımsal toprakların

korunması bağlamında yasaların ilgili kurum ve kuruluşlara verdiği görev ve

sorumluluklar uyarınca mevcut veriler güncelleştirilecek ve uygulamada kurum ve

kuruluşlar arası eşgüdüm belediyece sağlanacak, alanın geliştirilmesi ile ilgili

yasal ve teknik önlemler alınacaktır. Bu bağlamda organik tarım özendirilecek ve

yönlendirilecektir” denilmektedir ve Planlama İlkeleri ile İlgili İdarelerin Görev ve

Sorumlulukları kısmında ise “koruma amaçlı imar planının ilke ve kararlarına göre

planın uygulanması Belediyenin yetki ve sorumluluğundadır” denilmektedir.

Bilindiği üzere; 09 Şubat 2007 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5578 sayılı

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

ile “bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,

dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0.3 hektar

ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır, tarım arazileri bu büyüklüklerin altında

ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz” denilmiştir.

Bunlara istinaden; Doğal Sit Alanı KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI sınırları içerisinde

bulunan parsellerin ifrazına ilişkin, Koruma Amaçlı İmar Planı Hükümlerine

istinaden Belediyelerce alınan encümen kararlarının uygulanmasında; 5578 sayılı

kanunla belirlenen bölünemez büyüklüklerin aranıp–aranmayacağı konusunda

cemal
Tecviz içi alan hesaplamalarına ait 41. madde ye istinaden düzeltme getirilmesi

istenilmektedir. Tecviz: yapılmasınıuygun bulma, izin verme. anlamındaysa ve
28.11.2008
kabul edilen yapılabilen hata ise ve uygulamada da tecviz dahilinde olan hatalar

kabul edildiğine göre (tevhit gibi işlemlerde tecviz dahilinde olan alanlar kabul

adilerek işlem yapıldığına göre) tecviz içi alan hesaplamalarına ait 41. maddeye

istinaden düzeltmeyi açıklarsanız memnun olurum.

Sayfa 15 of 249
Żlk Önceki Sonraki Son