Kıyı Kanunu Hk

1985 yılında Denize sıfır alınan tarla vasfındaki arazi, 1990 yılında kıyı kanunun çıkması ile birlikte ilk 30 metre kuralına göre sahil şeridinin derinliği 30 mt olarak belirlenerek 30 metreden sonraki alanda konut yapılabilmekte iken 1992 yılında çıkan yeni kıyı kanunu sonucu ilk 50 metre yeşil alan ikinci 50 metre ise günü birlik alan olarak kanuna işlenmiştir.

-Kıyıda arazisi olan ve ilk 100 metre içerisinde kalan vatandaşın arazisine devlet kamulaştırma yapmadan el koymuştur.

- Yargıtay'ın www.hukuki.net/hukuk/index.php?e=4013 kararı ile bu alanlar hakkında dava açılabilme imkanı doğmuştur.

Sorularım şunlar

1-Dava konusu taşınmaz hakkında İmar yasasının çıktığı 1992 yılından bu zamana kadar 26 yılı aşkın bir süredir bedeli ödenmek suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın, mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesi nedeniyle tazminat davası açılabilir mi ?

2- Bunun yanı sıra dava konusu taşınmazın kıyı ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan bölümü (500m2), yeşil alana terk edilen bölümü( 2000m2) ve yola terk edilen bölümlerinin(500 m2) kamulaştırması talep edilebilirmi? Toplamda bu bölümlerden sonra kalan günü birlik alan 500 m2 ise ve bu yerin kamulaştırma sonucu değerinin düşmesinden ötürü arazinin tamamına yönelik bir kamulaştırma talep edilebilirmi ? Asıl önemlisi Kamulaştırma talep edilir ve saydığım yerlerin bedelinin tespitine sıra geldiğinde, bilirkişiler bu saydığım bölümlerin rayiç bedellerini neye göre hesaplayacak ? 1990 yılından önceki konut yapılabilecek alan olarak değerlendirip mi rayiç bedel çıkaracak, 1992 yılından sonraki ilk 30 metreden sonraki alanda kalan olarak mı değerlendirecek açıkçası bu hususlarda rayiç bedelin açılımını yapmamız gerekiyor.

Teşekkürler.