18. MADDE UYGULAMALARINDA GÖREV, YETKİ ve SORUMLULUK...

5 yıl 9 ay önce #7353 Yazan: AYAZ21
MERHABALAR..

Bir kamu kurumunda Harita Teknikeri olarak görev yapmaktayım 18. madde uygulaması ile ilgili bir dosya incelemesi yaparak İdareye kanaatimizi bildirdiğimiz teknik raporumuzu sunduktan sonra bazı sıkıntılarla karşılaştık. Konu ile ilgili sorularım şunlar:

1- Dosya ekinde yer alan Dağıtım, Tahsis ve Özet Cetvellerinden yola çıkarak düzenleme sahasında kalan Hazine taşınmazları ile tescil harici ve dereden ihdas edilerek tescil beyannamesinde gösterilen taşınmazlar hakkında incelemeler yapılmakta olup; düzenleme sahasında herhangi bir imar adasına denk gelmeyen yol, park, meydan gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlerde kalan yerlerin tescili yapılmadığı ve Uygulama dosyasında Konut adalarına denk gelen tescil harici birkaç alanını aynı yerden değilde Rekreasyon Alanından yer verildiğinden Hazinenin zararı olduğuna dair soruşturma yapılmaktadır. Tescil ve aynı yerden imar parseli ile ilgili görüş, mevzuat, genelge, kanun ve mahkeme kararları?

2- O Dönem uygulama dosyalarını incelerken herhangi bir Harita Mühendisi ve/veya Şehir Plancısı olmadığından uzmanlık alanımımıza girmeyen bir konuda tekniker olarak dosya eklerinde yer alan bilgilerden yola çıkarak sayısal olarak tespit ettiğimiz hususlar hakkında yorumlamalar yaparak sonuç kısmında kanaatimiz bildirdiğimiz raporları İdareye sunmaktaydık. Yeterli olmadığımız bir konudan sorumlu tutulamayacağımıza dair görüş, mevzuat, genelge, kanun ve mahkeme kararları?

3- Yaptığımız incelemeler sonucunda, uygulama dosyalarının çok daha önceden askıya çıkarıldığı, askıdan indirildiği, 60 günlük dava açma süresi geçtiği ve tapuya tescilleri yapıldıktan sonra tarafımıza havale edildiği ve tarafımızca rapor sunulduğundan, teknik raporumuzun hükmünün kalmadığı düşünülmektedir. Konu hakkında görüş, mevzuat, genelge, kanun ve mahkeme kararları?

4- İmar uygulamalarının tescilinde Kadastro Müdürlüklerinin imar parselasyon plânları ve eklerinin kadastro tekniğine uygunluğu, bu konudaki yönetmelik ve izah namelere göre harita yapım tekniğiyle ilgili, Tapu Müdürlüklerinin ise tescilin geçerli bir sebebe dayanıp dayanmadığıyla ilgili kontrol yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkinin beraberinde sorumluluğu da getirdiği açıktır. Kaldı ki, 5237 sayılı TCK’nin 279. maddesi gereği suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenen kamu görevlisi bu hususu yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdür. Bu anlamda Tapu ve Kadastro Müdürlüğü çalışanlarının adli bir görevi de bulunmaktadır. Bu bakımdan,18.Madde Yönetmeliği çerçevesinde Kadastro Müdürlüğünce teknik kontrolleri yapılan uygulama dosyalarının eksik ve hatalı olduğu tespit edildiğinde, eksikliklerin giderilmesi ve hataların düzeltilmesi için dosyaların talep sahibi birime iade edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla söz konusu uygulama dosyalarının kadastro teknik kontrollerinden geçmesinden, herhangi bir hatanın olmadığı anlaşıldığı düşünülmektedir. Konu hakkında görüş, mevzuat, genelge, kanun ve mahkeme kararları?

NOT: Düzenleme sahası içerisinde aktif dere, Medeni Kanuna göre tescile konu olmayan yerler bulunmakta olup ön incelemeci Uzman’a göre bunların tescil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Konu hakkında görüş, mevzuat, genelge, kanun ve mahkeme kararları?

BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN, YUKARIDA KISACA BELİRTMİŞ OLDUĞUM HUSUSLAR HAKKINDA DEĞERLİ GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLEMEKTEYİZ. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER…

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

5 yıl 9 ay önce - 5 yıl 9 ay önce #7372 Yazan: hkocak
Sn. "AYAZ21" dikkatine;

1 – İmar uygulamasına tabi parsellere karşılık verilecek imar parsellerinin de teknik ve hukuki bir sebep olmadıkça mümkün olduğunca aynı yerden verilmesi gerekir. (18.Madde Uygulama Yönetmeliği madde:10 ve Danıştay kararları.)

2 – Tescile konu haritaların sorumluluğu bir harita ve kadastro mühendisi tarafından üstlenilmesi gerekir. Esas sorumlu olan kişi mühendistir. (Tapu Plânları Tüzüğü madde:6, Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgilerinin Üretimine Dair Yönetmelik madde:4, Tescile Konu Harita Plânlar Yönetmeliği madde:2. Ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2010/22 sayılı genelgesi madde:5 ve 2010/11 sayılı genelge madde:4). Sonuç olarak esas sorumlu mühendistir. Teknikerin, görüşünden dolayı sorumlu tutulmaması gerekir.

3 – gerekli işlem yapıldıktan sonra görüş vermiş iseniz, zaten bir sorumluluğunuz olmaması gerekir. Bunun için mevzuat aramaya gerek yoktur. Konunun incelemesini yapan, bunun değerlendirmesini de yapacaktır.

4 – Konunun Tapu ve Kadastro boyutu ile hiç uğraşmayın. Teorik olarak yazdıklarınız pek yanlış gibi gelmese de, Danıştay kararları, Tapu ve Kadastro İdaresinin yalnızca teknik kontrolle sınırlı olduğu yolundadır. Yani düzenlenen harita Büyük Ölçekli yönetmelik kurallarına uygun mu, değil mi bakar, gerisi belediyenin yetkisindedir. Demeye getiriyor.

Son kısımda “NOT” olarak yazdığınız yerde bahsi geçen doğru bir ifadedir. Tescilsiz yerler üzerinde, tescili gerektiren bir ayni hakkın doğması halinde, tescil Maliye Hazinesi adına yapılır. (Medeni Kanun 715, 999). … Hüseyin KOÇAK

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

5 yıl 9 ay önce #7375 Yazan: AYAZ21
Cevabınız için teşekkür ediyorum.

1- Aynı yerden verilmeyen taşınmazlar tescil harici alandan ihdas edilip düzenleme sahasında Rekreasyon alanından Maliye Hazinesi adına ihdas edilen taşınmazın tamamlayıcısı olarak verilmiş olarak tespit ettik ve raporumuzda bundan bahsettik fakat aynı yerden verilseydi Konut Alanından kalacağından hazinenin zararı olduğundan bahsediliyor ve hakkımızda soruşturma izni verilerek ceza davası açılmıştır.

2- Mühendis tarafından incelenerek rapora bağlanması gerektiğine dair yönetmelikler, genelgeler, görüşler ve hatta kendi BAKANLIĞIMIZIN görev tanımları yönetmeliği olmasına rağmen ne yazık ki günah keçisi olarak işlemler üzerimizden yürütülüyor.

3- Askı Tutanakları, Askıdan İndirme Tutanakları ve hatta Düzenleme sonrası tapuya tescil edildiğine dair tapu kayıt örneklerini sunmamıza rağmen ne yazık ki sorumlu tutuluyoruz. Konunun incelemesini yapan tapuya tescil tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi başlayacağını savunuyor fakat kendinin imar uygulamaları ile ilgili yazdığı kitabında bile askı ilan tarihinin son gününden itibaren 60gün içerisinde dava açılması gerektiği belirtmekte ve kendi bilgisiyle çelişmektedir.

4- Tapu ve Kadastro boyutuna gelince İncelemeyi yapan Uzman' ın “ İmar uygulama dosyalarının Kadastro kontrolünden geçtiği doğrudur; ancak uygulamada kadastro müdürlüklerinin bazı durumlarda imar uygulama dosyalarını tam olarak incelemedikleri veya iş yoğunluğu gibi sebeplerle inceleyemedikleri gerçektir. Kadastro Müdürlükleri tarafından onaylanmış pek çok uygulamada hata tespit edilebilmektedir. Dolayısıyla inceleme konusu dosyaların kadastro kontrolünden geçmiş olması, bu uygulamaların mutlak surette mevzuata uygun anlamına gelmemektedir.” denilmekte olup ne kadar sağlıksız bir inceleme yapıldığı ortadayken olayın bu noktaya kadar gelmesi bizleri gerçekten düşündürmektedir.

Mahkeme sonucunda beraat edeceğimize inancım tam fakat böyle bir platformda örnek teşkil etsin ve sizin değerli görüşlerinizden yararlanalım diye konu açmak istedim... SAYGILARIMLA.

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

Sayfa oluşturma süresi: 0.097 saniye
Geliştiren: Kunena Forum