TAPULU YERLERİN KADASTRO SIRASINDA KAYBOLMASI

Merhabalar,

Müvekkillerin murisleri, Çatlaca'da 1954 yılında hazineden tapulu yerler satın alıyorlar.Yıllar sonra , mirasçılar yerleri araştırdığında, buralardan kadastro geçtiğini ve fakat kendi adlarına (tapuları olmasına rağmen) yerlerinin bulunmadığını ve hatta ,kadastro tutanaklarında bu parsellerin gittisinin dahi olmadığını parsellerin kayıp olduğunu tespit ediyorlar.Söz konusu bölgenin yine maliye hazinesi adına tescil edildiğini öğreniyorlar.
Buradaki hadiseyi ben yolsuz tescil olarak düşünüyorum ama teknik olarak da tapulu yerlerin bu şekilde masıl kaybolabildiğini yorumlayamadığım için açılacak davayı da oluşturamadım.Kıymetli fikirlerinize ihtiyacım var

Sn. "avturkan" dikkatine;

Sorunuzun cevabı 3402 sayılı Kadastro Kanunundadır. Bu Kanununun 12'nci madde 3'üncü fıkrasını bir kez daha okumanızı öneririm.

Kadastro öncesinde tapusu olan kişiler, kadastro çalışmaları sırasında bu tapularını ibraz etmesi gerekir. Demek ki bahis konusu tapunun maliki ya da mirasçıları o parsele ait tapuyu ibraz etmemiş, muhtar ve bilirkişiler de o tapunun nereye uyduğunu beyan etmemiş. Öyle olunca da, o yer 3402 sayılı Kanunun 18'inci maddesi gereğince Hazine adına yazılmış olabilir... Eğer, kadastro çalışmalarının kesinleşmesinin üzerinden 10 yıl geçmiş ise, yine aynı Kanunun 12/3 maddesi gereğince, kadastro öncesine ait tapuya dayanılarak dava açmanız halinde de sonuç almanız pek mümkün görünmüyor.

(3402 sayılı Kanun 1987 tarihlidir. Bu tarihten önce 2613 ve 766 sayılı Kanunlar yürürlükte idi. Kırsal kesimlerde 766 sayılı Kanun, belediye sınırları içinde ise 2613 sayılı Kanun uygulanmakta idi. 3402 sayılı Kanun ile her iki Kanun yürürlükten kalkmıştır... Bahsettiğiniz yerde kadastro ya da tapulama çalışmaları 1987 ya da daha önce yapılmışsa, bilgi olsun diye yazdım.). ... Hüseyin KOÇAK