Kadastro evrakları incelendiğinde Kadastro evrakı arasına alınan satış sözleşmesinde 24.000 m2 olan taşınmaz Tapu senedinde 11.206 m2 olarak yer almaktadır. Kadastro işleminin gerçekleştiği 2001 yılından bu güne kadar taşınmaz fiilen 24000 m2 olarak ekilip biçilmektedir. Tapudaki farklılık komşu parselin haritacı getirmesiyle anlaşılmıştır.
Bu durum üzerine Kadastro Müdürlüğüne başvurularak 41. madde kapsamında düzeltme talep edilmiştir. Gelen cevapta "parsele uygulanan satış senedinin ve vergi kaydının bir haritaya bağlanmadığı hudutları ve mevkisi itibariyle zilyetliği pekiştirmek amacı ile uygulandığı parselin sınırlandırmasında 51 nolu toprak tevzi komisyonunun 3 l paftasının ve bağlı evraklarının esas alındığını"
"zeminde mevcut kullanım sınırlarının kapladığı alan yaklaşık 24 dekar olduğu birimimiz tarafından hesaplanmış olduğu ancak yukarıda da belirtildiği gibi kadastro sırasında toprak tevzi komisyon paftasına dayanılarak sınırlandırma yapıldığından kadastro haritasındaki sınırların zeminde kullanıldığından farklı olduğu ve Türk medeni kanunun 719. maddesinde de belirtildiği üzere "Taşınmazın sınırları, tapu plânları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir.
Tapu plânları ile arz üzerindeki işaretler birbirini tutmazsa, asıl olan plândaki sınırdır." hükmüne istinaden ve taşınmazın sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplama aşamalarında herhangi bir hata tespit edilmemiştir. 41. madde ve uygulama yönetmeliği kapsamında yapılacak bir işlem bulunamamaktadır" şeklinde cevap gelmiştir.
Teknik raporda mevcut kullanım sınırlarının kapladığı alanın 24 dekar olduğu doğrulanmıştır. Bu durumda dava açılmasını tavsiye eder misiniz? Kadastro müdürlüğünce verilen karar yerinde midir?
