KOP İLE İLGİLİ BİLGİ TALEBİ

Sayın Hocam öncelikle kolay gelsin. Benim öğrenmek istediğim; 1-Kop ve Dop kesintilerinin hangisinin önce yapılması gerektiği, 2- Belediye ve diğer kamu parsellerinden KOP kesilmek zorunda mı, yoksa vatandaşlara ait parseller için ne şekilde yapılıyosa aynı mı uygulanmalı. 3-Eğer Belediye parsellerinden KOP kesilirse bu şekilde oluşturulan parsellerde kamulaştırma tamamlanmadan ileride yapılacak ikinci bir uygulamada bu hisselerden DOP kesilebilirmi? Hocam bu KOP sanki belediyelerde farklı farklı uygulanıyor gibi eğer yardımcı olursanız çok sevinirim.

* DOP KESİNTİDİR. KOP DEĞİL (Sn. "ömer41" dikkatine)

1) DOP bir kesintidir ama KOP bir kesinti değildir. KOP da diğer imar parselleri gibi bir parseldir. Dolayısıyla önce DOP kesilir. Sonra; (her ne kadar bir kesinti olmasa da) dağıtım kolaylığı açısından diğer imar parsellerine dağıtım yapılmadan KOP'a gidecek oranların belirlenmesinde yarar bulunmaktadır. KOP bir kesinti değildir ama uygulamada kesinti yapılır gibi işlem görür.

2) Uygulamaya tabi bütün parsellerden KOP'a pay verilmesi gerekir. Kamu parseli, Hazine parseli farketmez.

3) KOP'tan oluşturulan parseller sonuçta çoğu zaman belediye mülkiyetine geçmektedir. Uygulama sahasında belediye taşınmazı varsa KOP parsellerini kendi taşınmazlarından oluşturmaya çalışmalıdır. diye düşünüyorum.

4) KOP parseli tamamen belediyeye geçtikten sonra, eğer uygulama yapılırsa, ki bu ikinci uygulama olur. İkinci uygulamada biliyorsunuz ki hiç bir parselden DOP kesilmez. Ama eğer KOP parselinin mülkiyeti tamamen belediyeye geçtikten sonra uygulama İdare mahmkemesi tarafından iptal edilir ve yeni bir uygulama yapılırsa; o zaman diğer parsellerden farksız olarak DOP kesilmesi gerekir.

KOP ile ilgili bir makale yazıyorum Yamamlandığında bu Sitede yayınlanacak. ... Hüseyin KOÇAK

Sayın hocam 3194 sayılı Kanunun 18/5 fıkrasına göre "Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır." denildiğine göre (ki bu konuda Sn. Nevzat İhsan SARI'nın makalesi de vardır) öncelikle KOP uygulanmalı sonrasında DOP uygulanması gerekmez mi? Çünkü KOP uygulanarak kesilen hisseler (Genel olarak söylüyorum sadece belediye taşınmazı için söylemiyorum) ileride kamulaştırılması gerekir.

Sn. "Bünyamin DİNÇER" dikkatine;

Görüşe katılmıyorum... KOP bir kesinti değildir ama uygulama şekli sanki kesinti imiş gibi işlem görür. Kesinti gibi işlem görse de; (uygulama sahasında parseli bulunan bir vatandaş olarak) o yerde benim hissem olacaktır. Bu hisse kamulaştırılmadığı sürece benim adıma kayıtlı olmaya devam edecektir, tıpkı diğer imar parsellerinde olduğu gibi... Ve tıpkı diğer imar parsellerinde nasıl ki DOP kesintisi yapılımış olarak bulunuyorsa, KOP parselindeki hissem de aynı durumda olacaktır, olmalıdır. ... Hüseyin KOÇAK

Sn. Bünyamin DİNÇER,
Sorduğunuz soruyla alakalı olarak benimde şahsi fikrim Hocamınkiyle aynıdır. DOP ile KOP hesaplarının nasıl yapılacağı uygulama yönetmeliğinde tanımlanmıştır. DOP miktarının tanımı; Bir düzenleme sahasında tesbit edilen düzenleme ortaklık payı miktarının (yol, meydan, park, ilk ve orta öğret. dini tesis vb.) bu saha içindeki kadastro veya imar parsellerinin toplam yüzölçüm miktarına oranıdır. Düzenleme sahasında KOP olunca farklı olmayınca farklı bir hesap ortaya çıkması düşünülemez.
Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı,
kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır kanun maddesinde ifade edilmek istenen durum bana göre dop un %40 üzerinde çıkması durumunda dop un % 40 ın altına çekmek amacıyla parselde bir miktar kamulaştırma yapılacaksa, kamulaştırmadan artan kısım üzerinden düzenleme ortaklık payının kesilmesidir. KOP ise DOP ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Hesaplaması da uygulama yönetmeliğinin 12. maddesinde belirtildiği üzere düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmelidir yani düzenleme sahasındaki kamu tesis alanlarının toplamının düzenlemeye giren parsellerin toplamına (dop kesintisi yapılmadan önceki parsel alanları toplamına) oranıdır. Bu oranın karşılığında her parselin katılım miktarı bulunarak kamu tesis alan parselleri oluşturulur. Her her bir parseldeki tahsis miktarından (dop kesintisi yapıldıktan sonraki alanı) her bir parsel için bulunan kop miktarı çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısım normal imar parseli olarak dağıtılır.

Sayın hocam öncelikle ilgilenip cevap yazdığınız için teşekkürler.Bende sizinle aynı görüşü paylaşmaktayım. Fakat uygulama farklılıları ve farklı makaleler çok kafa karıştırmaktadır. Kop la ilgili aşağıdaki makale hakkında görüşünüzüde bize iletirseniz sevinirim....

"Uygulamada büyük çoğunlukla, düzenlemeye giren parsellerden ilk önce DOP kesilmekte sonrasında ise kalan alan üzerinden kamu hizmet tesisi arsaları için ayrılan parsellere tahsis yapılmaktadır. DOP hesabı da, uygulamaya giren taşınmazların yüzölçümlerinin tamamı üzerinden yapılmaktadır. Oysa bu uygulama hatalı olup, ilk önce taşınmazdan kamu ortaklık payı ayrılarak kamu hizmeti arsalarına tahsis yapılmalı ve sonrasında da kalan sahadan DOP alınmalıdır. Kamu ortaklık payları ileride kamulaştırılacak hisselerdir. 3194 sayılı İmar Kanununun 18/5. maddesi,“herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payının, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılması” [/b]gerektiğine hükmetmektedir. Bu durumda DOP hesabı da, DOP alınacak taşınmazların kamulaştırılan veya ileride kamulaştırılacak olan alanları dışındaki yüzölçümleri toplamı üzerinden yapılmalıdır." meslektaşlarımızdan birinin makalesinde aynen böyle yazıyor. ve şöyle de örnekliyor;

Bir düzenleme alanında arsa düzenlemesine tabi tutulacak kadastro parsellerinin yüzölçümü toplamları (katılım kitlesi) 100.000 m2’dir. Uygulama sonucu DOP’tan oluşacak olan genel hizmet alanları toplamı 40.000 m2’dir. Yine uygulama sonucunda belediye hizmet alanı ve sağlık ocağı için KOP’tan oluşturulacak alanların toplam yüzölçümü ise 10.000 m2’dir. Bu durumda;
1. ÖRNEK (Pratikteki genel uygulama. Taşınmazdan ilk önce DOP kesiliyor sonrasında ise kalan alandan kamu hizmet arsalarına tahsis yapılıyor. DOP hesabı da taşınmazların yüzölçümlerinin tamamı üzerinden yapılıyor. Buna göre DOP ve KOP Oranı Hesabı)
DOP Oranı : 40.000 / 100. 000 = % 40
KOP Oranı : 10.000 / 100.000 = % 10
2. ÖRNEK (İmar Kanununa uygun bulunan durum. Taşınmazdan ilk önce kamu hizmet tesisleri arsaları için tahsis yapılıyor, sonrasında ise, kalan alan üzerinden DOP kesintisi yapılıyor ve kalan alanlar üzerinden - taşınmazların kamulaştırılan veya kamulaştırılacak olan alanları dışındaki yüzölçümleri toplamı üzerinden - DOP hesabı yapılıyor. Buna göre DOP ve KOP Oranı Hesabı)
DOP Alınacak Miktar : 100.000 – 10. 000 = 90. 000 m2
DOP Oranı : 40.000 / 90.000 = % 44,44
KOP Oranı : 10.000 / 100.000 = % 10
Görüldüğü gibi 2. Örnek’te DOP oranı yasal sınır olan % 40’dan fazla çıktığı için kamulaştırma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yani Belediyeler aslında genel hizmet alanlarının bir kısmını vatandaşlardan kamulaştırarak elde etmesi gerekiyorken, 1. Örnekte olduğu gibi genel hizmet alanlarının tümünü kamulaştırma yapmadan DOP’tan (düzenleme ortaklık payından) karşılamaktadırlar. Böylece vatandaşlar kamulaştırmayla elde edeceği gelirden yoksun kalmaktadır. Bunun için 2. Örnekteki hesaplama yöntemi imar uygulaması yapan idarelerin kullanmak istemedikleri bir yöntem olmaktadır.

www.artvinkadastro.gov.tr/userfiles/file...aleler/Makale_94.pdf

Bu konu hakkındada görüşünüzü paylaşırsanız bu hesap ne kadar doğrudur, bu kop hesabıyla ilgili yönetmelik ve kanuni bir düzenleme yapılamaz mı uygulama farklılıklarını gidermek için?