- İletiler: 239
- Başarı: 1
- Size Teşekkür Edenler: 176
cins değişikliği
- mbeyaz
- Çevrimdışı
- Elite Member
Az
Çok
11 yıl 2 ay önce - 11 yıl 2 ay önce #961
Yazan: mbeyaz
Sn. "mustafakoç1953" dikkatine;
Belirttiğiniz veriler itibarıyla tarafların bir araya gelmesinin ve rıza ile işlem yapılmasının mümkün görülmediği anlaşılmaktadır. Bu takdirde konuyu sulh hukuk mahkemesinin dışında bir birimin ya da idari mercilerin çözmesi mümkün değildir. İdaremizce yapılabilecek tek şey, yıkılan ve ayakta kalan blokların durumunu ana gayrimenkul ve bağımsız bölüm sayfalarında belirtmekten ibaret olacaktır. Bundan sonra 5 adet blokun mevcut yöneticisi veya maliklerine duyuruda bulunarak dava açmalarını sağlamaktan başka bir şeçenek kalmayacaktır.
Bu takdirde sulh hukuk mahkemesinde iki tür dava açılabilir.
1- Hükmen taksim(ifrazen) davasıdır.Mahkeme imar durumu müsade ettiği takdirde, mevcut blokları bir ya da bir kaç parselde, yıkılanları ise başka parsellerde bırakarak hisseli bırakabilir.
2- Diğer bir dava ise mevcut kat mülkiyetinin terkini ve yeniden tesisi şeklinde açılacaktır.Bu şekilde açılan davada mahkeme bütün maliklere (blokları yıkılan -yıkılmayan) yeni tesis edilecek kat mülkiyetine dahil olup olmayacağını soracak, yeni tesis edilecek kat mülkiyetine dahil olmak isteyenleri belirleyecektir. Daha sonra bu kişilere imar durumuna göre yeni bir proje ve arsa payları listesi getirmeleri için süre verecek,sürenin sonunda bir bilirkişi görevlendirerek proje ve arsa paylarının hukuka uygun olduğuna kanaat getirirse,yeni kat mülkiyetini tescil için tapuya gönderecektir.Tabii bilirkişi bu arada yeni kat mülkiyetine dahil olmayan kişilerin aradan çıkması karşılığı alacağı ve kimlerin bu bedeli ödeyeceğini de belirleyecektir.Bu bedellerin mahkeme veznesine yatırıldıktan sonra tescil için tapuya gönderilecektir. Bu davada talep eden avukatın kat mülkiyetinin yeniden tesisinin mümkün olmaması halinde aynen taksim ya da ortaklığın giderilmesini(izale-i şüyu) istemesi imkanı da mevcuttur. Metin BEYAZ
Belirttiğiniz veriler itibarıyla tarafların bir araya gelmesinin ve rıza ile işlem yapılmasının mümkün görülmediği anlaşılmaktadır. Bu takdirde konuyu sulh hukuk mahkemesinin dışında bir birimin ya da idari mercilerin çözmesi mümkün değildir. İdaremizce yapılabilecek tek şey, yıkılan ve ayakta kalan blokların durumunu ana gayrimenkul ve bağımsız bölüm sayfalarında belirtmekten ibaret olacaktır. Bundan sonra 5 adet blokun mevcut yöneticisi veya maliklerine duyuruda bulunarak dava açmalarını sağlamaktan başka bir şeçenek kalmayacaktır.
Bu takdirde sulh hukuk mahkemesinde iki tür dava açılabilir.
1- Hükmen taksim(ifrazen) davasıdır.Mahkeme imar durumu müsade ettiği takdirde, mevcut blokları bir ya da bir kaç parselde, yıkılanları ise başka parsellerde bırakarak hisseli bırakabilir.
2- Diğer bir dava ise mevcut kat mülkiyetinin terkini ve yeniden tesisi şeklinde açılacaktır.Bu şekilde açılan davada mahkeme bütün maliklere (blokları yıkılan -yıkılmayan) yeni tesis edilecek kat mülkiyetine dahil olup olmayacağını soracak, yeni tesis edilecek kat mülkiyetine dahil olmak isteyenleri belirleyecektir. Daha sonra bu kişilere imar durumuna göre yeni bir proje ve arsa payları listesi getirmeleri için süre verecek,sürenin sonunda bir bilirkişi görevlendirerek proje ve arsa paylarının hukuka uygun olduğuna kanaat getirirse,yeni kat mülkiyetini tescil için tapuya gönderecektir.Tabii bilirkişi bu arada yeni kat mülkiyetine dahil olmayan kişilerin aradan çıkması karşılığı alacağı ve kimlerin bu bedeli ödeyeceğini de belirleyecektir.Bu bedellerin mahkeme veznesine yatırıldıktan sonra tescil için tapuya gönderilecektir. Bu davada talep eden avukatın kat mülkiyetinin yeniden tesisinin mümkün olmaması halinde aynen taksim ya da ortaklığın giderilmesini(izale-i şüyu) istemesi imkanı da mevcuttur. Metin BEYAZ
Son Düzenleme: 11 yıl 2 ay önce Yazan: hkocak.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: mustafakoc1953
Lütfen sohbete katılmak için Giriş .
Sayfa oluşturma süresi: 0.064 saniye