By using this website, you agree to the use of cookies as described in our Privacy Policy.

10 soru 10 cevap - 8 (41 uygulamaları)

Av. Hüseyin KOÇAK

71 – YANLIŞ PARSEL NUMARASI

SORU) … Müstakil evimiz 4 hisseli bir arsaya yapıldı ve birimiz yarısına diğer ikimiz ise dörtte bir hisseye sahibiz. Daha sonra ifrazen taksim yapıldı. Komşulardan biri evini satmak isteyince tapudaki parsel numaralarının karıştığı görüldü. Sorunu nasıl çözebiliriz? (tulaltay)

CEVAP) … İfraz ve taksim sonrası 23 nolu parsel (A) şahsı adına tescil edilmesi gerekirken (B) şahsı adına tescil edilmiş; 24 parsel ise (B) şahsı adına tescil edilmesi gerekirken (A) şahsı adına tescil edilmiş olduğundan bahsettiniz. Anladığım kadarıyla bu hatanın idari yoldan düzeltilip düzeltilemeyeceğini soruyorsunuz.

İşleme dair bir resmi senet düzenlenmiş ve (A) şahsı ile (B) şahsı da bunu imzalamış olmalıdır. Eğer tescil işlemi resmi senede aykırı yapılmışsa, resmi senetteki bilgiler esas alınarak tescilin idari yoldan düzeltilebilir. Eğer resmi senet ile tescil arasında herhangi bir farklılık yoksa idari yoldan düzeltme yapılması söz konusu değildir.

Sizin yapacağınız, (A) şahsı ile (B) şahsı parsellerini karşılıklı olarak birbirine satması, trampa yapması ya da (A) ile (B) bir araya gelerek; dışarıda serbest büro olarak çalışan bir harita mühendisi ile anlaşarak iki parselin tevhit ve ifrazını yaptırdıktan sonra aralarında taksim işlemi yaptırmak olacaktır. ... Siz değerlendirin hangi işlemi uygun görürseniz o yolu seçebilirsiniz. ... (hkocak)

72 – 41 DAVASI SÜRERKEN 22/A UYGULAMASI

 SORU) 2010 yılında yapılan 41 düzeltmesine 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılmış ve dava devam ediyor… 2013 yılında 22/a uygulaması başlayınca söz konusu parselleri sınır ve yüzölçüm yönünden davalı yorumumuzla 3402/5. madde gereği kadastro mahkemesine gönderdik. Kadastro mahkemesi sınır ve yüzölçüm yönü ile dava yoktur, olağan kadastro işlemlerine devam edin diyerek tutanakları iade etti.

O tarihte birlik askı ilânına alınmadığından komisyona çekip, 41 düzeltmesine aynen uyarak (ki başkaca bir sınır çözümü de yoktu) parselleri askı ilanına dahil ettik. Askıda kadastro mahkemesine dava açılmadı. Her aşamasında Sulh Hukuk Mahkemesine bilgi verildi.

S o r u : Sulh hukuk mahkemesi 2010 yılında yapılan 41 düzeltmesini iptal ederse hükmün infazı nasıl yapılabilir. Yorumum; 22/a uygulaması ile parselin eski sınırları geçersiz olmuş ve konusuz kalan işleme yönelik dava devam etmektedir. Her halükarda infaz edilecek bir durum yoktur. ... (71excalibur71)

CEVAP) Görüşünüze katılıyorum... Üstelik, 22/a uygulaması sırasında, ölçü, sınırlandırma, çizim ve hesaplama hataları da giderilmektedir... Askı ilânına karşı dava da açılmamış. ... (hkocak)

73 – 22/A ÇALIŞMALARINDA HATA VE 41 UYGULAMASI

SORU) 4 sene evvel 22/a uygulaması yapılan yerde 12 parsellik bir adada (evveliyatı imar parselleri) şimdi yaptığımız incelemede yanlış çakıştırma yapıldığına kanaat getirdik. Zira zeminde 2 adet parsel taşı bulduk ve bunlara göre adanın parselleri oturtulduğunda zemine daha güzel uyduğunu, kesinleşen 22/a sınırları ile eski sınır taşlarının 1,20 metre farklı olduğunu gördük.

Parselin bir tanesinde düzeltme talebi var. Bu durumda sadece bu parselde mi, yoksa adanın tamamında mı düzeltme yapmak gerekir? Kanaatimce adanın tamamında yapılması gerekir. (A.Develi)

CEVAP) 22/a uygulamasında bir hata yapıldığını (sınırlandırma hatası yapıldığını) tespit etmişsiniz. Düzeltme yapılması gerekir...

Talep yalnızca bir parsel için deyip diğerlerini bıraktığınızda; düzeltilen parsele sınır parsellerle düzeltilen parsel arasında yeni bir çelişkiye sebep olunabilir. Diğer taraftan 41'inci madde gereğince düzeltme yapabilmek için ilgilisinin talebi de şart değildir... O nedenle de; en doğrusu adada yer alan bütün parsellerde düzeltme yapmaktır. ... (hkocak)

74 – YÜZÖLÇÜM DÜZELTMESİ

SORU) Herhangi işleme konu değilken 4753 nolu parsel maliki parselinin alanın hatalı olduğunu belirten dilekçeyle müdürlüğümüze düzeltme talebinde bulundu. Parselin tapu kaydındaki alanı 3387.87 m2’dir. Bilgisayar ortamındaki köşe koordinatlarından hesaplanan alanı 3498.48 m2’dir. Parsel maliki alanın 3498.48 m2 olarak düzeltilmesini talep ediyor.

Yapılan inceleme sonucunda parselin mahkeme kararıyla ifraz sonucu oluştuğu görüldü. Bilgisayardan alınan çıktı, paftayla ve mahkeme dosyasındaki bilirkişinin ürettiği haritayla ve de kadastro müdürlüğünce düzenlenen tescil beyannamesindeki krokiyle uyumludur.

Yukarıda bahsettiğim mahkeme kararına göre ana parsel 4 (dört) parçaya ayrılarak tescil edilmiş. Ana parsel tesis kadastrosu çalışmalarıyla takeometrik yöntemle ölçülerek paftasına işlenmiş. Ana parselin kadastro tutanağında alanı 11720 m2’dir. Bu parselin takeometrik ölçülerine göre bilgisayara aktarılmasıyla oluşan parselin alanı köşe koordinatlarına göre 11726.03 m2 hesaplandı. Yani ana parselin alanında kayda değer bir hata bulunmamakta. Ana parselin hükmen ifrazıyla oluşan parseller:

  1. a) 2818 parsel tescil edilen alan 4110.13, koordinatlardan alanı 3965.59, fark:144.42 tecviz: 52.52 m2’dir.
  2. b) 4752 parsel tescil edilen alan 1100.00, koordinatlardan alanı 1077.96 fark: 22,05, tecviz: 26.86 m2’
  3. c) 4753 parsel tescil edilen alan 3387.87 koordinatlardan alanı 3498.48 fark:110.61 tecviz: 47.58 m2’
  4. d) 4754 parsel tescil edilen alan 3122.00 koordinatlardan alanı 3184.01, fark: 62.01 tecviz: 45.64 m2’dir.

(Pafta ölçeği 1/2000 yapılaşmamış alan) (Kararın hüküm kısmında sadece 1100 m2’lik alan telaffuz edilmekte, diğer parçalarla ilgili olarak yüzölçümlerinden bahsedilmeden bilirkişinin ürettiği haritadaki harflendirmelere atıfta bulunulmakta.)

İnceleme sonucunda bu parsellerin tescillenen yüzölçümlerinin, mahkeme dosyasındaki bilirkişinin yaptığı alan hesabında ve kadastro müdürlüğünce hazırlanan tescil beyannamesindeki alan hesabında plânimetre kullanılarak hesaplandığı görülmüştür. Hükmen ifrazla oluşan parsel alanlarındaki farkın hesap tekniğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Bu durum için, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan parsellerin yüzölçümlerinde müdürlüğümüzce düzeltme yapılabilir mi? Düzeltme yapılabilecekse hangi mevzuata göre yapılmalı?

Düzeltme işlemi sadece talep edilen parsel için mi yoksa hükmen ifrazla oluşan diğer parselleri de işleme alarak yapılmalı?

Hiçbir tescil işlemine konu değilken yukarıdaki şekilde hesaplama tekniğinden kaynaklanan yüzölçümü farklılıklarıyla ilgili talep edilen düzeltme talebi karşılanmalı mı?

CEVAP) Belirttiğiniz gibi mahkeme yalnızca 1100 m2 telaffuz edilmiş, (bu değer de tecviz içerisinde kalmış), diğerlerinden bahsedilmemiştir.

Kaldı ki bahsedilmiş olsa bile, mahkeme kararında özellikle yüzölçüme göre bir paylaşımdan bahsedilmediği sürece, mahkeme kararında bulunan yüzölçüm hataları da 41'inci madde gereğince idari yoldan düzeltilebilmelidir. Esas olan, yapılan düzeltme ile artık bugünün tekniğinin gerektirdiği doğru yüzölçümü bulmaktır.

Diyelim ki, hata mahkeme kararı ile düzeltilsin; temeli takeometrik ölçümlere dayanan pafta ve sayısal değerlerle mahkemenin vereceği karar yine tam doğru değerler olmayacaktır.

Bir diğer konu da, herhangi bir parselde bir teknik hatanın tespiti halinde, ilgilisinin başvurusu beklenmeksizin kadastro müdürlüğü tarafından bunun düzeltilmesi sorumluluğu altına girilmiş olunur. O nedenle, bu 4 parselin de yüzölçümü, paftasından sayısal değerler elde ederek değil; eldeki verilerle zemine inilip, aplikasyon kusurları giderildikten sonra son ölçüm tekniğine göre yapılacak ölçümlerle bulunacak koordinat değerleriyle yüzölçümleri hesaplanıp, Kadastro Kanununun 41'inci maddesi gereğince idari yoldan düzeltilmelidir. ... (hkocak)

75 – ÖLÜ MALİK TAŞINMAZINDA 41.MADDE DÜZELTMESİ

SORU) Bir parselde 41’inci madde düzeltmesi yapıyorum, taşınmaz iki malikli olup taşınmazın maliklerinden birisi vefat etmiş durumda. Nüfus kayıt örneğinde malikin alt soyunun olmadığı (eş çocuk yok) üst soy da yok malik Bulgaristan göçmeni sadece kendisi var. Şimdi bu parsele ilişkin düzeltmede tebligatı kime yapacağım ve de bu parselin akıbeti ne olur. Maliyeye geçer mi? (ceyhan)

CEVAP) Ölü malikin taşınmazında Kadastro Kanununun 41’inci maddesine göre resen teknik düzeltme yapılması mümkündür. Malik ölü olduğuna göre düzeltme mirasçılarına tebliğ edilecektir. Mirasçıların kimler olduğu varsa mirasçılık belgesine göre, yoksa Mernis'teki nüfus kayıtlarına göre belirlenir.

Mirasçılık belgesi yoksa, Mernis'ten alt ve üst soyu olmadığı anlaşılıyorsa düzeltme tebligatının Maliye Hazinesine yapılması gerekir. Maliyeye yazılan yazıda malikin mirasçısız öldüğünün anlaşıldığından da bahsedilmelidir. Zira, Medeni Kanunun 501’inci maddesi "Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete kalır" hükmündedir. ... (hkocak)

76 – MİKTAR FAZLASI HALİNDE DÜZELTME

SORU) Parselin alanı 194200 m2 olarak hesaplanmış olup sınırlandırma ve diğer herhangi bir teknik hata yoktur. Ancak tapuya 4200 m2 olarak yazılmış (hektar kısmı yazılmamış) yaklaşık 45 yıl öncesinde şu an toplulaştırma çalışması yapılmakta olup bu parsel incelendiğinde tapu kaydı uygulanmış ancak uygulanan tapu kayıtları 4200 m2 olarak gelmektedir.

Mal sahipleri alan düzeltmesi için müdürlüğümüze dilekçe ile başvurmuş bulunmaktadır. Biz Tapu kaydı 4200 m2 olduğundan düzeltmenin mahkeme kararı ile yapılmasından yanayız. … (atay_bekir)

CEVAP) Sizin tavrınız Yönetmelik maddesine uygundur... Bence vatandaşın talebi doğrultusunda hareket edip (41'inci madde uygulanıp) Maliye Hazinesine de tebligat yapılmak suretiyle düzeltme yapılabilmelidir. Yıllardır bu öneride bulunmaktayım... Son olarak yakın tarihli Genel Müdürlüğün de bu doğrultuda bir talimatı olduğunu öğrendim. (Talimat: TKGM. Kadastro Dairesi Başkanlığı çıkışlı; 04.01.2012 tarih 165 sayılı talimat). … (hkocak)

 77 – MİKTAR FAZLASININ KESİMİ VE 41'E GÖRE DÜZELTME

SORU) Kadastro tespitinde vergi kaydı uygulaması sonrası gayri sabit olan sınırdan miktar fazlası kesilerek Maliye Hazinesi adına tespit yapılırken 113000 m2 miktardan 84000 m2 kısmın fazlası ayrılacakken hesap hatası yapılarak paftada ayrılan miktar 84000 m2 yerine 94000 m2’dir. Ancak tapuya tescil ve yüzölçüm karnesi doğru olması gerektiği gibi 84000 m2’dir.

Kesinti haricindeki Maliye Hazinesi adına yazılan kısım satış görmüş ve şahıslar adına tescillidir. Paftadaki 94000 m2 kısım düzeltilmek istendiğinde 10000 m2’lik yeni bir parsel oluşması gerekmekte ise de 41. Madde Yönetmeliği 41 sonrası yeni bir parsel üretilmesine imkân vermemektedir.

Bu durumda idaremizden kaynaklanan bu hatanın nasıl giderilebileceği hususunda bilgi vermenizi arz ederim. (ATASEVEN ALİ)

CEVAP) 41'inci Madde Yönetmeliğinin 9'uncu maddesi; "Tapu kaydı miktarına göre veya iktisap tarihindeki zilyetlik esaslarınca miktar üzerinden edinilerek sınırlandırılmış taşınmazlarda tescilli duruma göre yüzölçüm hataları ve miktar fazlalıkları tespit edilmesi halinde, beyanlar hanesinde belirtme yapılır ve hükmen çözüm yoluna gidebilecekleri hususunda ilgili taşınmaz maliki ve maliye kuruluşuna duyuruda bulunulur." hükmündedir.

Yani çok basit; Defterdarlık/Malmüdürlüğüne gerekli bildirimi yapacaksınız, onlar da dava açacaklar.

Ama kadastronun kesinleşme tarihi üzerinden 10 yıl geçmişse;

Bir yandan Yönetmeliğin 9’uncu maddesi gereğince, idari yoldan düzeltme yapılmamaktadır, diğer taraftan 3402 sayılı Kanunun 12’nci madde üçüncü fıkrası gereğince artık dava açılamayacaktır... Yollar bir kez daha tıkandı... Öyleyse, düzeltme yapılmadan öylece bırakılmalı mıdır?

İdari yoldan düzeltilebilecek hatalar için zaman aşımı söz konusu değildir. Ancak bu kural idari yoldan yapılacak işlem için geçerlidir. Dava açılmasını kapsamamaktadır. 9’uncu maddedeki hassasiyet; hazinenin hak kaybına uğramaması olarak düşünülmelidir. Düzeltme yapılmadan bırakılırsa asıl o zaman Hazine zararına sebebiyet verilmiş olunur.

O nedenle de; mevcut duruma göre 41’inci madde gereğince hata düzeltilerek (yani örneğinizdeki parselin paftadaki durumu esas alınarak 94 000 m2 miktarlı olarak düzeltilerek) Maliye Hazinesine de tebligat yapılması halinde herhangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemiş olur.

Bir üst cevapta; miktar fazlalıkları ile ilgili durumlarında, idari yoldan düzeltilip, Maliye Hazinesine de tebligat yapılmasını öneren 04.01.2012 tarihli 165 sayılı talimatın varlığından bahsedilmişti… Bu talimat toplulaştırma çalışmalarına dair verilmiştir. Ancak, toplulaştırma çalışmaları dışındaki, düzelmeler için de aynı kuralın geçerli olacağı muhakkaktır. (hkocak)

78 – MİKTARA DAYALI İKTİSAPLARDA DÜZELTME

SORU) 41’inci madde Yönetmeliğinin 9’uncu maddesi; tapu kaydı miktarına göre veya iktisap tarihindeki zilyetlik esaslarınca miktar üzerinden edinilerek sınırlandırılmış taşınmazlarda tescilli duruma göre yüzölçüm hataları ve miktar fazlalıkları tespit edilmesi halinde, beyanlar hanesinde belirtme yapılır ve hükmen çözüm yoluna gidebilecekleri hususunda ilgili taşınmaz maliki ve maliye kuruluşuna duyuruda bulunulur.

Bunun anlamı tapulu tarım arazisi alan üçüncü kişinin, sabit sınırlara aykırı bir sınırlandırma yani; 41’inci maddeye göre düzeltilebilecek şartlar mevcutken, tapulu tarım arazisini satın aldığı için düzeltme yapılamayacağı anlamına mı geliyor. ... (otoman)

CEVAP) Düşünün sizin parselinizde yüzölçüm fazlalığı var, bunun için dava açın diyorlar. Davanın sonucu belli değil, böyle bir durumda kim dava açar. Dava açılırsa büyük ihtimal fazlalık elinden çıkacak. Mevzuatta böylesi topu taca atma olayları ne yazık ki fazlasıyla bulunmaktadır.

Bu durumdaki parselin yüzölçümü 41'e göre düzeltilip, diğer ilgililerin yanı sıra Maliye Kuruluşuna da tebligat yapmak suretiyle işlem tamamlandığında kimin hakkına halel gelir?

Fazlalık için Maliye Hazinesinin hak sahibi olması düşünülür. Yapılan düzeltme sonucundan da maliye hazinesine bilgi verildiğine göre, dava açma süreci de kendiliğinden başlatılmış olur…

Ama düzeltilen teknik hataya karşı açılan dava; eğer kadastro müdürlüğü tarafından resen düzeltme yapılmışsa kadastro müdürlüğü olmakta, talep üzerine düzeltme yapılmışsa hasım talep eden olmaktadır. O nedenle de, kadastro müdürlükleri, resen düzelme yapmaktan genellikle kaçınmaktadırlar.

Ama bence, bu tür örneklerle karşılaşıldığında; 41 gereğince düzeltmenin yapılması ve dediğim gibi diğer hak sahiplerinin yanı sıra Maliye Kuruluşuna da tebligat yapılması daha pratik yol olacaktır.

(Bunun yapılması gerektiği Genel Müdürlük talimatlarında da yer almaya başlamıştır. Örnek: 76 ve 77 nolu başlıklı cevaplarda da geçtiği üzere 04.01.2012 tarihli 165 sayılı talimat). … (hkocak)

79 – YÜZÖLÇÜM AZALMASI VE HAZİNE OLAN ÖNCEKİ MALİKE TEBLİGAT

SORU) Kadastro Kanunu’nun 41’inci madde uygulama Yönetmeliğinin 9’uncu maddesi gereğince, ‘Tapu kaydı miktarına göre veya iktisap tarihindeki zilyetlik esaslarınca miktar üzerinden edinilerek sınırlandırılmış taşınmazlarda tescilli duruma göre yüzölçüm hataları ve miktar fazlalıkları tespit edilmesi halinde, beyanlar hanesinde belirtme yapılır ve hükmen çözüm yoluna gidebilecekleri hususunda ilgili taşınmaz maliki ve maliye kuruluşuna duyuruda bulunulur’, denilmektedir.

Sorum şu ki;

  1. a) (A) parsele ait olan vergi kaydının bir hududunun gayri sabit olması sebebiyle, (A) parsel miktarına itibar edilen parseldir. (B) parsel ise (A) parselden ayrılmış olup Hazine adına tahdit ve tespit yapılmış. Ancak (A) parselin malikinin komisyona itirazı neticesinde müfrez olan (B) parselde zilyetlik şartlarını sağladığı gerekçesiyle ayrı bir parsel numarası ile (A) parsel maliki adına tespit edilmiştir. Yani her iki parsel de aynı kişiye ait olup (B) parselin Hazine ile ilişiği kesilmiştir.

Bugün her iki parselin tapu alanı ile yeniden hesaplanan alanları arasında tecviz miktarını aşan fark bulunmaktadır. Her ikisi de azalma yönündedir. (B) parselde düzeltme yapmamızda bir engel olmadığını düşünüyorum. Ancak (A) parsel miktarına itibar edilen parsel olması sebebiyle düzeltme yapmamızda bir engel var mıdır? Yani 9’uncu maddeyi işletmemiz gerekir mi?

  1. b) Yönetmelikteki ‘Yüzölçüm hataları ve miktar fazlalıkları’ ibaresinden; miktarına itibar edilen bir parselde tecviz dışı fazlalık anlaşılıyor. Tam tersi bir durumda yine 9’uncu madde işletilir mi yani; miktarına itibar edilen bir parselde tecviz dışı azalma varsa 9’uncu maddeye tabi midir? (A parseldeki durum gibi)
  2. c) 2’nci sorumun cevabı “evet” ise verdiğim örneğe göre (A) ve (B) parsellerinin vatandaşa ait olması yani hazineyle bağlantısı olmaması ve azalma olması sebebiyle yönetmelik gereği Hazineye tebligat yapmaya gerek var mıdır? (jfmiee)

CEVAP) (A) ve (B) parselde düzeltme yapabilirsiniz. Hazineye tebligat yapmaya gerek yoktur.

Düşünün o parseller size ait olsun. Yapılan hesapta yüzölçümler küçülüyor ve de siz buna rıza gösteriyorsunuz, ama Kadastro Müdürlüğü size "mahkemeye git" diyor. Komik kaçar... Kaldı ki, yüzölçüm artıyor olsa idi bile bana göre yine düzeltme yapılmalı idi. Burada konunun hassasiyet kesbeden tarafı ve Hazinenin hak kaybı konusudur. Yüzölçüm artışı ile ilgili düzeltmede de; (yukarıda yer alan 76, 77, 78 nolu cevap yazılarında da yer verildiği üzere; 04.01.2012 tarihli ve 165 sayılı talimatta da belirtildiği üzere) işlem yapılıp Hazineye tebligat yapıldığı zaman sorun kalmaz. (hkocak)

80 – 41'E GÖRE DÜZELTME, OY ÇOKLUĞU, SORUMLULUK

SORU) Kadastro Kanununun 41’inci maddesi ile ilgili olarak yapılacak düzeltmelerde 41’inci Madde Yönetmeliğin 4/2’nci maddesine göre oluşturulan ekipte yer alan kişiler arasında görüş birliği sağlanamıyorsa neye göre karar alınmalıdır.

Düzeltmenin ilgilerine tebliğ edilebilmesi oy birliği şartı var mıdır? Oy çokluğu ile karar alınabilir mi? Kontrol mühendisinin yetki ve sorumlukları arasında sayılan sayısallaştırma ve düzeltme mevzuatı kapsamında belirlenen teknik hatalarla ilgili rapor hazırlamak, işlemleri takip etmek, olduğuna göre kontrol mühendisinin ekipteki diğer kişilere rağmen düzeltme yetki ve sorumluluğu nedir? (Alparslan)

CEVAP) Bilindiği üzere tescile konu haritaların sorumluluğu bir harita mühendisi tarafından üstlenilmektedir. (Tapu Plânları Tüzüğü, Tescile Konu Harita ve Plânlar Yönetmeliği, BÖHHBÜY ve genelgeler) Harita mühendisi sorumluluğunda düzenlenen plânlar üzerinde yapılacak düzeltmelerin de yine harita mühendisi sorumluluğunda olması gerekir. Özellikle de; düzeltme ekibinde yer alan mühendisin sorumluluğu diğer elemanlardan daha ön plândadır.

Düzeltme ekibinde kararın oy birliği ile mi, yoksa oy çokluğu ile mi alınacağı konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, teknik yönüyle mühendisin kararı birinci derecede önemlidir. Tasarrufi yönden engel somut bir veri yoksa mühendisin kararı da olumlu yönde ise oy çokluğu ile düzeltme yapılabilmelidir. Ancak, mühendisin kararı olumlu olmadığı halde oy çokluğu olsa bile düzeltmenin yapılmaması gerekir diye düşünürüm. … (hkocak)

*   *   *

(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (3402 sayılı Kadastro Kanununun 41'inci maddesi gereğince, idari yoldan düzeltilebilecek teknik hatalarla ilgili)  sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.

  • Görüntüleme: 3659

Related Articles