By using this website, you agree to the use of cookies as described in our Privacy Policy.

10 soru 10 cevap - 10 (41 uygulamaları)

Av. Hüseyin KOÇAK

91 – 41 DÜZELTMESİNİN İLÂNEN TEBLİĞİ

SORU) Lisanslı Harita bürosu tarafından yenileme görmüş bir beldede 186 ada 23 nolu parselin aplikasyonu sırasında 186 ada 21 nolu parsel ile arasındaki sınırda yenileme sırasında tersimat (birleştirme) hatası yapıldığın tespit ederek düzeltilmesi için birimimize müracaat etmiştir. Yapılan inceleme neticesinde bahsi geçen parseller arasındaki sınırda yenileme sırasında tersimat hatası yapıldığı tespit edilmiş ve 3402 sayılı Kanunun 41’inci maddesine göre düzeltilme işlemine başlanılmıştır.

Ancak 23 nolu parselin tapu maliki ölmüş ve tapuda henüz intikal yapılmamıştır tebligat için veraset ilâmı istenilmiş veraset ilamına göre malikin yedi mirasçısı olduğu bu mirasçıların altı tanesinin yurtdışında olduğu ve bir tanesinin alman vatandaşı olduğu tespit edilmiş.

  1. a) Dışarıda bulunan mirasçılara tebligat nasıl yapılacak?
  2. b) Mirasçıların bir kısmının yurt dışında oldukları halde nüfusta adresleri yurt içi görünmektedir. Bunlara tebligat nüfustaki adreslerine mi yapılacak, yoksa yurtdışındaki adresleri öğrenilecek mi?
  3. c) Yabancı ülke vatandaşı olan mirasçıya tebligat yapılacak mı yapılacaksa nasıl yapılacak herhangi bir belge aranacak mı? (Kuyucak)

CEVAP) 41'inci madde gereğince yapılacak düzeltmeler 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Buna göre; "Tebligat, tebligat yapılacak şahsa, bilinen en son adresine yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir." (md:10)

Kendisine tebligat yapılacak ilgilisi (veya tebligat muhatabı kişi) adresinde bulunamaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza karşılığı teslim edilir. (md:21)

"İkametgâhı, meskeni veya işyerinde bulunamayan kimselerin adresi meçhul sayılır. Tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirmek suretiyle adres meçhul sayılır ve tebliğ ilânen yapılır." (md:28). İlânen tebliğin şekli yönü de 29'uncu maddede yer almıştır.

Bu bilgilerin sizin için yeterli olduğunu düşünüyorum. Nüfustaki adreste bulamadığınız mirasçılar için Tebligat Kanunundaki formaliteler ye-rine getirildikten sonra tebligatı ilânen yapmanız gerekecek. ... (hkocak)

92 – 41 DÜZELTMESİNİN İLÂNI

SORU) (A) Köyündeki bazı parseller 1/5000 ölçekli fotogrametrik paftaları esas alınarak kadastroya tabi tutulmuştur. Bu parsellerin yüzölçümleri plânimetre ile yanlış olarak hesaplanmıştır. Bu parsellerde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41’inci maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminde maliklerin adreslerine tebligat yapılmadan düzeltme işlemi gazetede ilân edilerek yapılmıştır. (Maliklerin bir kısmının yurtdışında olması bir kısmının ise adreslerinin bilinememesi nedeniyle.)

Acaba yurtdışında olan tapu malikleri için tebligat yapılması zorunluluğu var mıdır? Yoksa hiç tebligat yapılmadan düzeltme gazetede ilan edilerek yapılabilir mi? Yoksa parsel maliklerinin adreslerine tebligat yapılıp şayet düzeltme işlemine ait karar parsel maliklerine tebliğ edilemezse mi gazetede ilan edilmelidir? (AHMET OğUZ)

CEVAP) 41'inci madde gereğince yapılan düzeltmelerin maliklerine ve diğer hak sahiplerine tebliğ edilmesi gerekir. Tebligat için yurt içi yurt dışı ayrımı bulunmamaktadır.

Tebligat Kanununun 28'inci maddesi, adresi meçhul olanlara tebligatın ilânen yapılacağı hükmündedir. Buna göre, ikametgâhı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimselerin adresi meçhul sayılır. Tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle adres meçhul sayılır ve tebliğ ilânen yapılır. (Tebligat Kanununu 28, 29 ve 49'uncu maddesini okumanızı öneririm.) … (hkocak)

93 – DÜZELTMEYE KARŞI İTİRAZ – 1  

SORU) Taşınmazımda yapılan 41 düzeltmesine itiraz davası neticesinde yapılan keşifte; Harita bilirkişileri: "Kadastronun yaptığı düzeltmenin doğru olduğu, tecviz dahilindeki hataların düzeltmeye dahil edilmediği ifade edilmiştir". Tecviz dahilindeki hataların yapılan düzeltmede kadastroca dikkate alınmamasının mevzuatta negatif bir etkisi olabilir mi? (bilalbozan)

CEVAP) Sorunuz tam olarak anlaşılmıyor... Düzeltme sizin taşınmazınızda yapılıyor, itiraz eden siz misiniz, yoksa düzeltmeden etkilenen başka parsel malikleri mi?... "... tecviz dahilinde hataların düzeltmeye dahil edilmediği, ..." ifadesi anlaşılamıyor. Düzeltme yapılan sizin parselinizdeki tecviz dahili hatadan mı bahsediyorsunuz, yoksa komşu parselden mi?...

Düzeltme yapılan sizin parselinizden bahsediyorsanız; bu nasıl olur?... Yani düzeltme yapılırken bir yüzölçüm değeri bulundu. Mahkeme bilirkişisi yeni bir yüzölçümü mü buldu. Öyle olmaması gerekir.

Acaba düzeltme yapılan parselin teknik altlığı yeterince sağlıklı değil de her hesaplamada farklı yüzölçüm mü bulunuyor. Eğer öyle ise aynı parselin yüzölçümünün daha sonra farklı bir değer bulunması da her zaman mümkündür... Konuyu biraz daha açmalısınız. ... (hkocak)

94 – DÜZELTMEYE KARŞI İTİRAZ – 2  

SORU) Benim ve yan parsel lehine düzeltme yapıldı, itiraz eden aleyhine düzeltme yapılan diğer parsel sahibidir.

Bir diğer soru; aleyhine düzeltme yapılan ikinci parsel maliki DSİ, davaya dahili davacı olarak dahil olmuş ve bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunacağız diyor. DSİ, tebligattan sonra 30 gün içinde itiraz etmemiş fakat itirazda bulunan birinci parsel sahibince; DSİ, dahili davacı olarak davaya dahil edildi.

Davaya dahil edildiğinde de DSİ'nin düzeltme tebligatını aldığı iki ayı geçmişti. DSİ, bir mevzuatta düzeltmeye itiraz hakkı var mıdır? (bilalbozan)

CEVAP) Sondan başlayacak olursak; düzeltme sonrasında bir itiraz eden var. Bu itiraz sonucu düzeltme iptal edilirse zaten DSİ ile ilgili kısım da iptal edilmiş olur... DSİ tebligatı takip eden 30 gün içinde dava açmadığı için dava açma hakkı olmaz ama önceki itirazın incelenmesinde, dinlemek üzere Mahkeme bilgiye başvurma keyfiyeti olabilir. Mahkemenin takdirine karışamayız.

İlk soruya dönecek olursak; daha önce de belirttiğim gibi demek ki düzeltmeye konu parsellerin altlığı teknik olarak yeterli hassasiyette değil. Bu şekilde olması düzeltmeye engel teşkil etmemeli diye düşünüyorum ama konuya Yargı nasıl yaklaşır, onu görmek için beklemek gerekecek. (hkocak)

95 – TEBLİGAT VE DAVA AÇMA SÜRELERİ

SORU) 41’inci madde gereğince yapılan düzeltmenin tebligatını takip eden 30 gün içinde etkilenen parsel maliklerinden biri dava açtığı ve sonucunda haliyle diğer parsellerinde kesinleşmeyeceği durumda, diğer etkilenen parsel maliklerinin 30 gün içinde itiraz etmemiş olması durumu, onların süresinde itiraz etmemelerine rağmen parselleri için itiraz etme hakkını saklı tutar mı?

Bir diğer ricam; tebligatların tümü bir kaç gün aralarla ilgililere ulaştığında en son ve geç tebligat ulaşan tarihte tümüne bir olarak mı 30 günlük süre başlar, ya da; her tebligat ayrı ayrı ulaştığından herkese ayrı ayrı 30 günlük mü olur süre başlangıcı. Örnek: Ahmet'e şubat 1'de ulaşsın, Mehmet'e de şubat 5'te ulaşsın. (bilalbozan)

CEVAP) Birinci sorunuzun cevabı; "Hayır". İkinci sorunuzun cevabı ise; Ahmet ile Mehmet'in süresi birbirinden bağımsızdır.

İtiraz süresi 30 gündür. O süre içerisinde itiraz hakkı kullanılmamışsa, herhangi bir şekilde itiraz hakkı saklı kalmaz.

Ahmet'e tebligat 1 Şubatta ulaşmışsa o gün sayılmaz ve 2 şubattan itibaren 30 günlük süre başlar (Şubat 28 gün) Ahmet'in dava açma süresi 3 Mart mesai bitiminde sonuçlanır. Tebligatın 5 Şubatta ulaşan Mehmet'in dava açma süresi ise 7 Martta sona erer. ... (hkocak)

96 – TEBLİGAT SONUCU DAVA VE ETKİ SAHASI

  1. a) Düzeltme sonucu etkilenen X, Y, Z parselden Z parsel 30 içinde itiraz etse, X ve Y parsel düzeltmeye itiraz etmediklerinde: 30 gün sonunda X, Y parseli etkileyen durum kesinleşir mi, yoksa Z parselin kendini etkileyen durumu için Sulh Hukuka dava açması tamamen tüm dosyayı (X, Y parseli etkileyen durum dahil) kesinleşmeye engel midir?
  2. b) Kamulaştırma yapılan bir bölgede 41’inci madde ölçümünde düzeltmeden negatif etkilenen komşu parsel sahibi de bulunup parsel maliki adı altında 41 tutanağına bilirkişilerle birlikte imza atıyor… Düzeltme sonunda tebligat yapılacağında malikin bu kişi olmadığı ve tapusunu kamulaştırma işlemi sonucu DSİ'ye devretmiş olduğu durumda tebligat kime yapılır, bu düzeltmeye itiraz hakkı DSİ'nin midir? (bilalbozan)

CAVAP) a) 41 düzeltmesinden etkilenen parsel maliklerinden birinin, tebligatı takip eden 30 gün içinde dava açması halinde; dava sonuçlanıncaya kadar diğer parseller de kesinleşmez.

  1. b)41 düzeltmesinde parsel malikinin tutanağı imzalaması diye bir zorunluluk bulunmamaktadır. Sizin kastettiğiniz galiba malikin, 30 gün içinde dava açmayacağına dair olsa gerek. Siz o imza sahibinin de o an için malik olmadığını belirtiyorsunuz, o zaman tebligat sizin de belirttiğiniz gibi kamulaştırma yapan kuruma yapılması gerekir. ...(hkocak)

97 – DÜZELMENİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI

SORU) Tapuda 5000 m2 olan arazi 41’inci maddeye göre yapılan düzeltme sonrası 1000 m2’ye düşüyor, malik düzeltmenin iptali için dava açıyor ve kazanıyor, iptal kararı 2007’de kesinleşiyor ve kadastro müdürlüğüne karar gidiyor. Ancak o tarihten sonra kadastroda hiç bir işlem yapılmıyor. Şimdi arazi sahibi ölünce mirasçıları araştırma yapıyorlar ve kadastroda arazi hala 1000 m2 olarak göründüğü için kadastro müdürlüğüne gidiyorlar.

Ancak kendilerine, düzeltmenin iptal olması nedeniyle ellerinin kollarının bağlandığı, yeniden düzeltme yapsalar aynı sonuca ulaşılacağı, iptal kararı nedeniyle tapuya herhangi bir bildirim yapmadıkları ve bu nedenle tapuda 5000 m2 arazinin durduğu söyleniyor.

Ne yapacaklarını sorduklarında Devlete tazminat davası açacaksınız diyorlar. Fakat bu cevap bana mantıklı gelmedi, zira düzeltme iptal olduğu için tapuda bir kayıp söz konusu değil. Sorunun kadastro tarafından halledilmesi gerektiğini düşünüyorum, sınırın belirlenmesi için başvurulabilir diye ama aynı sonuç çıkar demişler. Bir anlam veremedim. Nasıl bir yol izlememiz gerekir? (fattas)

CEVAP) Parsel yüzölçümü 5000 m2 iken 1000 m2'ye düşmüş olması, o parsel üretilirken yüzölçüm hesabında bir kaba hata yapılmış olduğunu göstermektedir... Düzeltme hangi sebeple yapılmış olursa olsun; o parselin gerçek yüzölçümü 1000 m2 ise bu durumun, bir şekilde tapu kütüğünde görünmesi gerekir... O parselin, tapu kütüğünde halen 5000 m2 görünmesi, üçüncü şahıslar açısından risk taşımaktadır. Yani, halen malik olan kişi (ya da mirasçılarına intikali sonucu) bu yeri 5000 m2 diye satabilirler. Yeni alıcı haksızlığa uğramış olur.

Bana göre kadastronun ilk aşamada yapacağı; durumu Tapu Müdürlüğüne bildirip, o parselin kütük sayfasının "beyanlar" hanesine, gerçek yüzölçümün 1000 m2 olduğuna dair belirtim konmasını sağlamak olacaktır. … (hkocak)

98 – ON YIL GEÇTİKTEN SONRA DAVA AÇILAMAMASI – 1  

SORU) 1992 tarihinde kadastrosu kesinleşmiş olan A köyünde Ahmet adına kayıtlı 120 parselin alanı 2613 m2’dir. Yapılan incelemede yüzölçümün hatalı yazıldığı, doğrusunun 26013 m2 olduğu anlaşılmıştır.

Ancak: Bu köyde Ahmet adına senetsizden sulu tatla vasfında, 29 dönüm yazıldığı görülmüş bu düzeltme işlemi yapıldığında Ahmet adına toplamda 49 dönüm senetsizden sulu tarla vasfında yer edineceği tespit edilmiştir. Buradaki bu 9 dönümlük fazlalık konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerekir.  (atay_bekir)

SORU) İlgili parselde 41’inci madde düzeltmesi yapılmadan parsel malikine, Maliye Kuruluşuna düzeltmenin hükmen yapılabileceği hususunda yazı yazılmalı ve tapu müdürlüğüne de yüzölçüm hatalıdır şerhi işlenmesi için yazı ile bilgi verilmelidir. (Mustafa_BICAK)

--- Kadastro Kanununa göre kadastrosu kesinleşen yerin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlerle dava açılamaz. Buradaki yerde kadastrosu kesinleşmiş 10 yılı geçmiş. (atay_bekir)

--- Buradaki olay kadastrodan önceki bir olaya dayanmıyor kadastro esnasında her nasıl oluşmuş ise yüzölçümünün yanlış hesaplanmasından kaynaklanmaktadır. (Mustafa_BICAK)

CEVAP) Evet tam da öyle. Ne yazık ki bu tür örnekler için, kadastro çalışmalarının üzerinden 10 yıl geçti gerekçesiyle dava reddedilmektedir. (Kadastro öncesine ait sebeplerden dolayı değil, kadastro çalışmalarının kesinleşme tarihinden dolayı)... Dava açılamayacak, idari yoldan da düzeltilemeyecekse hata olduğu gibi bırakılmalı mıdır?

İdari yoldan düzeltilebilecek hatalar için zaman aşımı söz konusu değildir. Ancak, bu kural idari yoldan yapılacak işlem için geçerlidir. Dava açılmasını kapsamamaktadır.

9'uncu maddedeki hassasiyet; hazinenin hak kaybına uğramaması olarak düşünülmelidir. O nedenle de, mevcut duruma göre 41'inci madde gereğince hata düzeltilerek Maliye Hazinesine de tebligat yapılması halinde herhangi bir hak kaybına sebebiyet verilmemiş olur.

Benim önerim, mevcut yüzölçüm ne geliyorsa düzeltmeyi yapın ve de (miktar fazlası nedeniyle olduğunu belirterek) Maliye Hazinesine de tebligat yaparak problemi halledin. … (hkocak)

99 – ON YIL GEÇTİKTEN SONRA DAVA AÇILAMAMASI – 2  

SORU) 41. Madde gereğince yapılan düzeltmeye karşı dava açma süresini kaçırdım. Ne yapmam gerekiyor? (r.deniz)

CEVAP) Kadastro Kanununun 41'inci maddesi gereğince yapılan tebligatı takip eden 30 gün içinde dava açmalı idiniz... Bu aşamadan sonra yapacağınız işlem; yapılan düzeltmenin gerçekten hatalı olup olmadığına kani olmanızdır. Eğer gerçekten düzeltme yapılırken bir hata yapılmışsa onun da düzeltilmesi yapılabilir. Bence ilk iş olarak konuyu Kadastro Müdürlüğüne bir sorup yapılan düzeltmeye ikna olmaya çalışın.

Düzeltme sonucu yapılacak aplikasyon işlemi zemine uygun düşüyorsa yapılan düzeltme doğrudur. "Zemine uygun düşüyor ama yüzölçümde küçülme var" gerekçesiyle dava açmayı düşüyor idi iseniz; böyle bir davadan sonuç alamazdınız. Çünkü, Devlet taşınmazları yüzölçümleriyle değil, sınırlarıyla güvence altına alır. ... (hkocak)

100 – YENİLEME ÇALIŞMALARINDA MALİK HATASI

SORU) Öncesi ifrazdan gelen "a" ve "b" parselleri 22/a çalışmalarında; (A)'nın maliki (B)'ye; (B)'nin maliki de sehven (A)'ya yazılıyor ve kesinleşiyor. Daha sonra bu durum fark edilmeden 18’inci madde uygulaması yapılıyor ve o da kesinleşiyor hatayı fark eden parsel malikleri müdürlüğümüze düzeltme talebinde bulunuyorlar.

Biz de belediyenin düzeltebileceğini düşünerek belediyeden düzeltme yapılmasını talep ediyoruz, belediye maliklerinden birine müstakil bir imar parseli diğerine ise hisseli bir imar parseli isabet ettiğini bu nedenle ikisi arasında bir düzeltme yapamayacaklarını adanın bir bütün olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği için düzeltme yapamayacaklarını bildirmiştir.

Bu hususta ne yapabiliriz. İdareden kaynaklı bu hatayı nasıl düzeltebiliriz. (tkeskin)

CEVAP) İşlemin kat ettiği mesafeye bakılacak olursa, bu tescil ne tapu kadastro idaresi tarafından ve ne de belediye tarafından idari yoldan düzeltilebilecek bir işlem değildir. Konuyu ilgililerin dava yoluyla halletmesi gerekir. ... (hkocak)

101 – 41 DÜZELTMESİ VE MUVAFAKAT

SORU) İfraz işlemine tabi olmuş bir parsel kontrol esnasında yüzölçüm hatasının bulunmasından dolayı 41’inci madde uygulamasına tabii tutuldu. Bu parsel senetsizden tespit ile oluşmuş… Tapuda yaptığımız inceleme neticesinde parselin yüzölçümünün 110 m² miktar fazlası olduğunu tespit etmemiz üzerine 41’inci Madde Yönetmeliğinin 9’uncu maddesi gereğince, ilgili maliye kuruluşuna yazı yazdık maliye kuruluşu miktar fazlası kısım maliye adına tescil edilmek üzere düzeltmeye olur verdi.

Maliye kuruluşu, miktar fazlası kısmın maliye adına tescil edilmek üzere düzeltmeye olur verebilir mi? Düzeltmenin mahkeme yoluyla yapılması gerekmez mi, parselimiz 19000 m² den 20110 m² çıkmıştır. Bu aşamada kadastro müdürlüğü olarak düzeltmeye devam edilmeli midir? (nirengi)

CEVAP) Bir yüzölçüm hatası tespiti halinde, 41'inci madde gereğince düzeltme yapabilmek için Maliye Hazinesi ya da bir başkasının muvafakatine gerek bulunmamaktadır. Düzeltme yapılır, gerek görülüyorsa Maliye Hazinesine de tebliğ yapılır. …

… Tespit zilyetlikten yapılmış, parsel malikine zilyetlikten verilmesi gereken toplam miktar olan 100 dönümü (ya da 40 dönümü) aşmış olduğunun tespiti halinde Yönetmeliğin 9'uncu maddesi uygulanır. Sizin verdiğiniz örnekte böyle bir durum söz konusu değil, sadece zilyetlikten tespit görmüş bir parselde yüzölçüm hatası var. Zilyetlikten tespit, malikinin kullandığı sınırlar dikkate alınarak yapılır. O çalışma alanı içerisinde toplam tespit miktarı 100 dönümü (ya da 40 dönümü) aşmadığı sürece basit bir yüzölçüm hatasıdır ve de daha önce belirttiğim üzere düzeltme yapılmalıdır. Çalışmalar 776 sayılı Kanuna göre yapıldığına göre kesinleşmesinin üzerinden 10 yıldan fazla bir zaman da geçmiştir. Medeni Kanunun 712'nci maddesi gereğince parsel maliki, parsel sınırları içindeki yerin artık maliki olmuştur.

Sonuçta basit bir hesaplama hatasının düzeltilmesi söz konusudur. Yapılacak düzeltmeden komşu parseller etkilenmediği için sınır komşularına tebliğ yapmaya gerek olmadığı gibi, Maliye Hazinesine bile tebliğ edilip edilmemesi tartışma götürür. Ama siz yazı yazıp cevap da almışsınız, geriye düzeltme işlemini tamamlamak kalıyor. … (hkocak)

*   *   *

(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (3402 sayılı Kadastro Kanununun 41'inci maddesi gereğince, idari yoldan düzeltilebilecek teknik hatalarla ilgili)  sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.

  • Görüntüleme: 2747

Related Articles