Av. Hüseyin KOÇAK
Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılan kadastro çalışmalarıyla ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir... Sorular ve cevaplar; Nisan-2024 tarihi itibariyle güncellenmiştir.
1 – KADASTRO ÇALIŞMALARININ SEYRİ
SORU) Bazı sorularım olacak;
a) Çalışma alan sınırı arazide ne şekilde yapılır?
b) Tapu kaydı mevcut bir taşınmazın, kayıt uygulaması ve sınırlandırması nasıl olur?
c) Kadastro parsellerinin kesinleşmesi nasıl olur? (gökhan01)
CEVAP) a) Genel sınır belirleme; (sorunlu bazı birimler dışında kadastrosu tamamlanmayan birim kalmadı gibi... O nedenle de, tesis kadastrosu için, artık genel sınır belirleme gündemden düşme noktasındadır. Ancak 22/a gereğince kadastro paftalarının yenilenmesi işlemi için gerekliliğini sürdürmektedir.) Genel sınır, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4'üncü maddesi gereğince ve aynı Kanunun 47/A maddesi gereğince yayımlanmış olan Yönetmelikte belirtilen kurallara göre geçirilir.
b) İkinci sorunuz; kadastro çalışmaları sırasında, kadastro ekibi taşınmazın mahalline gider ve muhtar, bilirkişi ve hazırsa tapu malikinin yardımıyla, (kadastro öncesine ait) tapu kaydının uyduğu taşınmazı gösterirler, kayıt uygulaması bu şekilde olur.
c) Üçüncü sorunuza gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılan kadastro çalışmaları 30 günlük askı ilânına alınır. Bu süre içerisinde herhangi bir dava açılmazsa kadastro kesinleşir. Dava açılan parsel ise davanın karar bağlanması ile kesinleşir. ... (hkocak)
2 – OSMANLICA TAPUYA DAYANARAK TESPİT
SORU) Murisimden kalan gayrimenkulleri Osmanlı arşivinden yeminli bilirkişi yoluyla çıkartıp tercüme ettirdim. Belgelerde ada ve parsel numaraları yerine etrafındaki gayrimenkullerin sahiplerinin lakapları yazılı bu nedenle yerleri bulamıyorum. Bu konuda takip etmem gereken yol acaba nedir. (nejat62)
CEVAP) Çok eski tarihli olan o tapuların yerini siz bilmez iseniz kimse bilemez... Bir diğer konu o tapuların nereye ait olduğunu tespit etseniz bile, o yerde kadastro çalışmaları geçmiş ve sizin tapunuzun uyduğu yer başkasına yazılmışsa ve de kadastronun kesinleştiği tarih üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmişse (3402 sayılı Kadastro Kanununun 12'nci maddesi gereğince) yine bir sonuç alamazsınız.
Ama tapunun yerini bir şekilde tespit ederseniz ve o yer kadastro çalışmaları sırasında kimseye yazılmamışsa, o zaman Kadastro Kanununun Geçici 8'inci maddesi gereğince o yeri üzerinize yazdırma olanağı olabilir. ... (hkocak)
3 – OSMANLICA KAYITLARI İNCELEME
SORU) Vatandaşlar bazen ellerinde Osmanlıca evraklarla Müdürlüğümüze başvuru yapıyor. Ve ellerindeki Osmanlıca kaydının ne durumda olduğu hakkında bilgi istiyorlar. Müdürlükte Osmanlıca bilen personel olmadığı için genelde çeviri yapabilen yeminli bilirkişi çağırıyorlar. Ve biz de yeminli bilirkişiye inceletiyoruz.
Şimdi benim sormak istediğim; bizim müdürlük olarak yaptığımız doğru mu? Çünkü talepte bulunan vatandaşa bilgi vermeliyiz ama Osmanlıca kaydı okuyamadığımız için Osmanlıca kayıttaki kişi ile evrakı getiren kişi arasındaki bağıntıyı bilemiyoruz. Evrakı getiren kişinin iyi ya da kötü niyetli olduğunu bilemiyoruz.
Bunun hakkında herhangi bir genelge veya yönetmelik var mı, Osmanlıca kaydı ile gelen bir kişiyi bunları geri çevirme yöntemi ile ilgili herhangi kanun var mı? (iktisat1980)
CEVAP) Sonuçta kayıtta yazılanlar anlaşılır hale geliyor. Ve siz o kaydın hangi il, ilçe köy/mahalleye ait olduğunu öğreniyorsunuz. O yerde kadastro ne zaman geçmiş ona bakın. Kadastro çalışmaları üzerinden 10 yıldan fazla bir zaman geçmişse (5402 sayılı Kanunun 12'nci maddesi gereğince) yapılacak işlem bulunmamakta olduğunu, 10 yıl henüz dolmamış ise o kayda dayanarak dava açma keyfiyetleri bulunduğunu yazılı olarak bildirebilirsiniz.
Bu tür kayıtlara dayanılarak idari yoldan işlem yapılamaz... Ancak, kaydın ait olduğu yer tapulama/kadastro çalışmaları sırasında "tespit dışı" ya da "kadastro harici" olarak bırakılmış yerlerde kalıyorsa; o zaman 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8'inci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Bilirkişiler hakkında herhangi bir güvensizlik doğarsa önce konuyu Bölge Müdürlüğüne iletmenizi öneririm. ... (hkocak)
4 – ASKI İLÂNINDA SEHVEN DAVA AÇILMASI
SORU) Müdürlüğümüz yetki alanı içerisinde bir birimde tesis kadastro çalışmaları yapılıyor. Çalışmalar esnasında 105 ada 50 nolu parsel ilan süresince dava açıldığı kadastro mahkemesinden alınan yazıdan anlaşılarak taşınmaz kesinleştirilmeden 105 ada 50 nolu parselin kadastro tutanağı kadastro mahkemesine gönderiliyor. Uzun bir mahkeme sürecinden (10 yıl gibi) sonra kadastro mahkemesi Tapu Müdürlüğüne gönderdiği bir ara kararla 105 ada 50 nolu parselin sehven davalı parseller listesine alındığı olan yöntemle taşınmazın kadastrosunun tamamlanmasını istiyor Tapu Müdürlüğü de ara kararı Müdürlüğümüze göndererek olan yöntemle kadastrosunun tamamlanmasını istemektedir.
Sorum:
a) Olan yöntemle kadastrosunun tamamlanmasından ne anlamalıyız?
b) Askıya alınan parselin kadastrosunun tamamlanması kadastro tutanağının kesinleştirilmesi midir?
c) Bu gibi durumlarda Kadastro tutanağını Tapu Müdürlüğü de kesinleştirebilir mi?
d) Eğer kadastro tutanağı kesinleştirilecekse hangi müdürlük hangi tarih ile kadastro tutanağını kesinleştirmesi gerekir? (boon_tr_42)
CEVAP) Askı ilânına alınmış bir parselden bahsediyorsunuz. Ve ilân sırasında dava açıldığı gerekçesiyle kesinleştirilmemiş ama Mahkeme tarafından dava açılmamış olduğu bildirilmiş. O halde; kadastro çalışmalarında askı ilânı sonrası ne yapılması gerekiyorsa bahis konusu parsel için de aynısının yapılması gerekecektir.
Bunun şekli yönü 47/D Yönetmeliğinin 25'inci madde son fıkrasında yer almaktadır. Son fıkra şu şekildedir; "3402 sayılı Kadastro Kanununun 11'inci maddesi gereğince yapılacak ilândan sonra, Kanunun 12'nci maddesine göre dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler, ilânın bitimini takip eden gün itibariyle kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleştirilir."
Tutanağın kesinleştirilmesi Kadastro Müdürü tarafından yapılması gerekecektir. Neden gecikmeli yapıldığı konusu da not düşülebilir. ... (hkocak)
5 – MÜKERRER KADASTRONUN GİDERİLMESİ
SORU) 1966 yılında (A) biriminde 766 sayılı Tapulama Kanununa göre tapulama çalışmalarına başlanıyor. Bu çalışmalar esnasında grafik yöntemle parseller üretiliyor. Ancak daha sonra çeşitli nedenlerden ötürü tapulama çalışmasına iki yıl süreyle ara veriliyor 2 yıl sonrasında tapulama çalışmalarına tekrar devam ediliyor.
Her iki çalışmada da üretilen parseller grafik yöntemler bloklar halinde postalarına teslim ediliyor ancak iki farklı blokta tersim edilmiş olan ve aynı taşınmazı göstermesine rağmen ilk yıllarda yapılan tapulama çalışmasında bu parsel gerçek kişiye 2 yıl sonra yapılan çalışmada ise maliye hazinesi adına tespit görüyor ve iki farklı parsel numarası adı altında aynı askı ilânına çıkarak kesinleşiyor.
Böyle bir mükerrer kadastro problemi nasıl giderilebilir.
Not: Her iki parselin de geometrik durumları birebir aynı olup parsellerden birisinin iptali gerekmektedir. (kemalpaşakadastro)
CEVAP) Mükerrerliğin 1515 sayılı Kanun gereğince giderilmesi gerekir. Yargı kararları önceki kadastroyu belirlerken askı ilânını değil, kadastro/tapulama tutanağının tutuluş tarihini esas almaktadır… Sitenin "MAKALELER" kategorisi, "KADASTRO" bölümü, ikinci sayfasında "MÜKERRER KADASTRONUN GİDERİLMESİ" konulu makale yer almaktadır. O makalenin"III – AYNI ÇALIŞMA ALANINDA MÜKERRERLİK" başlığını okumanızı öneririm. ...(hkocak)
6 – BAŞKASI ADINA YER TESPİTİ
SORU) Madde 43 – Kadastro tutanaklarının düzenlenmesi sırasında sahibi olmadığı taşınmaz malı kendi veya başkası adına kaydettirmek veyahut bir kimseye ait taşınmaz malı başkası adına yazdırmak için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesine göre cezalandırılır.
Araştırma sonucu bu bilgiye ulaştım ancak başkası adına çıkmış olan tapumu nasıl alabilirim. Kadastro çalışmaları sırasında bize ait olan taşınmaz bizim orada bulunmamamız nedeniyle akrabamız olan (A) şahsı adına çıkmış. Kanuni yönden hakkımı nasıl elde edbilirim? (TURGUT58)
CEVAP) Sorunuzdaki bilgi ile doğru cevaba ulaşmanız mümkün değil... Öncelikle "Madde 43", hangi kanun ya da yönetmeliğin maddesi yazmamışsınız. (3402 sayılı Kadastro Kanununun olduğunu, cevap yazacak kişi sizin için araştırmak durumunda kalıyor.)
Taşınmazın sizin adınıza olması gerektiğini söylüyorsunuz, neye dayanarak? O yerde kadastro çalışmaları ne zaman yapıldı? Her durumda idari yoldan bir düzeltme yapmak söz konusu değil, dava açılması gerekir. Ama, kadastro çalışmalarının tarihini yazmadığınız için de dava açma sürenizin dolup dolmadığını söylemek mümkün değil. ... (hkocak)
7 – İKİ KÖY ARASINDA KALAN MERANIN TESCİLİ
SORU) Elimde bir mera dosyası var. Ancak şöyle bir sıkıntı ile karşılaştık. Şekildeki köy 1978 tarihinde (A) Köyü olarak tescil görüyor. Ancak 1993 yılında Kırmızı renkli olan kısım (B) Köyü olarak “pembe” renkli olan kısımda (A) Köyünde kalacak şekilde herhangi bir sınır ayrımı yapılmadan sadece parsel bazında ayrılıyor.
Şu anda elimizde mera dosyası var ve “mavi” ile gösterilen sınırların tamamının mera olarak tescili isteniyor. Ancak iki köy arasında herhangi bir sınır ayrımı olmadığı için ilk tesis kadastro sınırları dikkate alınarak (A) Köyüne tescili şeklinde beyanname hazırlanmış. Bu şekilde yapılmasında bir sıkıntı var mıdır? (geo)
CEVAP) Ekte yer alan kroki açılmadığı için; “kırmızı”, “pembe” ve “mavi” renkli yerlerin birbirine göre konumu görülemedi. Ancak, genel sınır dikkate alınarak tescil isteniyorsa bu talebin karşılanması gerektiğini düşünüyorum. Zaten hangi köy sınırı içinde kalırsa kalsın meraların tahsisi yetkisi Valiliğe aittir. (A) Köyü merasının (B) Köyüne tahsisi de mümkündür. O nedenle de talebin karşılanması gerektiğini düşünüyorum. ... (hkocak)
8 – UYGULANMAYAN TAPU KAYDININ DEĞERLENDİRİLMESİ – 1
SORU) Bir vatandaşın elinde 1987 tarihli tapu kayıtları var. Bu bölgede 1992’de kadastro yapıldığında bu vatandaş köyde olmadığı için, tapulu arazileri tescil harici bırakılmış. 2016’da kadastrodan bu yerlerin adına tescil edinmesini istese de kadastronun cevabı o yerlerin "uygulanılamayan tapu kayıtları listesi"nde olduğu cevabını almış. Yapılabilecek bir şey var mıdır? (sahin_il)
CEVAP) Tapu sahibi; kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde dava açması gerekirdi, açmamış. (3402 sa.Kanun md.12/3)... Genel sınır içinde tescil harici kalan yerlerde; (766 sa. Kanun gereğince bırakılan yerlerde geçici md.8; 3402 sayılı Kanun gereğince yapılan çalışmalarda tescil harici bırakılanlar ise) geçici md.4/son gereğince çalışma yapılabilir ama bu çalışmalarda tapuya dayalı olarak vatandaşa yer yazılabilmesi için, o tapu kaydının "uygulanamayan kayıtlar listesine" alınmaması gerekir... Durum böyle iken sorunuza konu örnek için Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılacak herhangi bir işlem yok gibi görünüyor. ... (hkocak)
9 – UYGULANMAYAN TAPU KAYDININ DEĞERLENDİRİLMESİ – 2
SORU Peki üstat uygulanamayan tapu kayıt listesi nedir? Bu taşınmazların zeminde karşılığının olmaması ya da mükerrer olması mıdır? (sahin_il)
CEVAP) Kadastro çalışmaları sırasında tapusuz taşınmazlar tapulanır, tapulu taşınmazların ise tapuları yenilenir. O köy ya da mahallede kadastro çalışmaları yapılmadan önce de bazı taşınmazların tapulu olması mümkündür. Kadastro çalışmaları sırasında, önceye ait bu tapu kayıtları da (muhtar, bilirkişiler ve hazırsa ilgilisinin beyanı ile) zemine uygulanarak o yerin tapusunun yenilenmesi sağlanmış olur.
Kadastro çalışmaları sırasında; bahis konusu tapu zemine uygulanmaya çalışılırken; muhtar ve bilirkişi o kaydın nereye ait olduğunu bilemez ise tapu maliki de zeminde hazır değilse kadastro ekibinin o kaydı uygulayıp yenileme şansı olmaz. İşte bu durumda olan yani kadastro çalışmaları sırasında gerekli değerlendirme yapılarak uygulanmaya çalışıldığı halde uygulanamayan kayıtlar bir liste halinde tutanak altına alınır. "uygulanamayan kayıt listesi" işte budur.
Eğer o tapu kaydı "uygulanamayan kayıtlar listesinde" ise o kaydın kadastro çalışmaları sırasında ele alınmış (değerlendirilmiş) ve nereye uyduğu tespit edilememiş demektir. O nedenle de, o tapu kaydı yeniden değerlendirilmesi söz konusu değildir. Eğer o tapu kaydı “uygulanamayan kayıtlar listesinde” olması idi; bu o kaydın kadastro çalışmalarında değerlendirilmemiş olduğunu gösterecekti ki, işte o zaman, o kaydın ait olduğu (kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmış yer olmak kaydıyla) bir önceki katılımımda da belirttiğim üzere Kadastro Kanununun geçici madde.8 gereğince değerlendirilmesi mümkün olabilirdi. ... (hkocak)
10 – KESİNLEŞMİŞ GENEL SINIRDA DEĞİŞİKLİK YAPILAMAZ
SORU) Kesinleşmiş birimlerde genel sınır değişikliği yapabilir miyiz? (mapçi)
CEVAP) Yapamazsınız... Eğer bir kısım yerin daha genel sınır içine alınıp tapulanması gerektiğini düşünüyorsanız; o kısımlar için ek genel sınır düzenlemeniz gerekir. Tabi, bu arada normal bir birimi kadastroya tabi tutar gibi formalitelerini de yerine getirmeniz gerekir. ... (hkocak)
* * *