Av. Hüseyin KOÇAK
51 – 22/A ÇALIŞMALARINDA EK BİNANIN GÖSTERİMİ
SORU) 22 a çalışmasında daha önce tescilli olan bir yapı yıkılmaksızın mevcut yapıya eklenti yapılmıştır.
Bu bina değerlendirme aşamasında kadastro öncesinde de var olan mevcut yapıya yıkılmadan eklenti yapıldığından tescilsiz mi kabul edilmeli, yoksa eklenti yapılmamış haldeki şekli sınırlandırma krokisi ve paftasında, eklenti yapılmış hali de ölçü krokisinde gösterilmek suretiyle mi değerlendirilmelidir? (sogutluser)
CEVAP) Binanın önceki hali ne ise onu ölçüp, ölçü ve sınırlandırma krokisinde ve de paftasında göstererek parselin cinsini de eski haliyle göstermelisiniz. Eklenti kısmı ise yalnızca ölçü krokisinde göstermekle yetinmelisiniz. ... (hkocak)
52 – 22/A ÇALIŞMASINDA GEÇİT HAKKININ GÖSTERİMİ
SORU) …22/a çalışmaları sırasında daha önce geçit hakkı verilen bir yol paftasına işlenmiş, yenileme çalışmaları sırasında bu yolu nasıl göstermem gerekiyor? Hangi çizgi tipini kullanmalıyım geçit hakkı parselin ortasından geçiyor. (ceyhan)
CEVAP) Geçit hakkı, yani irtifak hakkı bulunan parselde 22/a uygulamasında bu geçit hakkının nasıl gösterileceğini soruyorsunuz. Geçit hakkının nasıl gösterileceği mevzuatında bulunmaktadır. (2019/13 sa.ge-nelge). 22/a uygulaması yapılırken de aynı şekilde gösterilmesi gerekir.
Hangi çizgi tipinin soru konusu edilmemesi gerekir gibi geliyor. Öncelikle o parselin/parsellerin durumu netleştirildikten sonra, öncesinde geçit hakkı parselin neresinden geçirilmişse yine aynı yerden geçirilecek şekilde 2019/13 sayılı genelgesindeki örneğine uygun şekilde çizimi yapılmalıdır. ... (hkocak)
53 – 22/A ÇALIŞMALARI VE İRTİFAK HAKKI YÜZÖLÇÜMÜ
SORU) … 22/a uygulamaları çalışmaları yapıyoruz. Uygulama çalışmaları yapılan taşınmazlar üzerinden geçen yüksek gerilim direklerinden dolayı irtifak kurulmuş ve tapuda tescilli irtifak hakları vardır.
Sormak istediğim;
22/a değerlendirmesi sonucu parsellerin sınır ve yüzölçümlerinde değişmeler olmaktadır. İrtifak hakkı güzergahı sabit olmakla birlikte uygulama öncesi ve sonrası irtifak haklarında yüzölçüm olarak değişmeler olmaktadır. Bilgilendirme askısı ve kesin askıda irtifak hakları eski ve yeni durumu ile ilan edilmektedir. İlân sonrası tescil işlemlerinde irtifak haklarında parselin yüz ölçümünde yapıldığı gibi düzeltme yapılacak mıdır? Düzeltme yapılmadan irtifak hakkı kuran müdürlüğe irtifak hakkının eski ve yeni durumunu gösteren bir liste mi gönderilecek?
Benim fikrim; irtifak hakları yeni durumuna göre tapuda gerekli düzeltmeler yapılmasıdır. Sonuçta 22/a çalışmaları her durumu ile ilân edilmiştir. … (boon_tr_42)
CEVAP) Sizin önerdiğiniz görüşe aynen katılıyorum. ... (hkocak)
54 – 22/A GÜNCELLEME TUTANAĞINDA İRTİFAK HAKKI SÜTUNU
SORU) … Bir irtifak haklarının eski ve yeni durumu için güncelleme tutanağının hak ve mükellefiyetler sütununa nasıl bir cümle yazdırmamız uygun olur. Tüm cins, ada parsel no ve yüzölçüm için uygulama tutanağında eski ve yeni durumlarıyla ilgili sütun varken İrtifak hakları için bir sütun yok? (boon_tr_42)
CEVAP) … 22/a uygulaması sırasında irtifak hakkı ile ilgili durumunun gösterilmesi için uygulama tutanağında sütun yoksa, yoktur. Ama sütun yok, öyleyse biz de hiç göstermeyiz dememeliyiz. Çünkü değişen bir şey var ve de onun da gösterilmesi gerekir... Başkaca hiç bir şey bulamazsanız, tutanağın "Değerlendirme ve/veya Edinme Sebebi" sütununda bahsedin. ... (hkocak)
55 – 22/A ÇALIŞMALARINDA BİLİRKİŞİLİK YAPILAMAYACAK DURUMLAR
SORU) Kadastro Kanununun 3. maddesinde; "Seçilen bilirkişiler kadastro ekibinin çalışması sırasında; kendisine, eşine, usul ve füruuna, kardeşine, kardeşinin çocuklarına ve eşinin usul ve füruuna ait tespitler ile bunların hak iddia ettiği tespitlerde ve ayrıca hak iddia edenlerden biri ile kendisi veya usul ve füruu arasında davası bulunanlara ait tespitlerde de bilirkişi olarak dinlenemezler." denilmektedir.
Buna göre hiç kuşkusuz 22/a çalışmalarında uygulama tutanağının düzenlenmesi sırasında da bu kısıtlara uyulması gerektiği açıktır.
Benim sorum; 22/a çalışmaları sırasında düzenlenen sınırlandırma ve ölçü krokilerinde de bu kısıt geçerli midir? (fhekimoglu)
CEVAP) Evet geçerlidir... Biliyorsunuz ki madde 22/a, 3402 sayılı Kanunun bir maddesidir. Dolayısıyla Kanunun hükümleri 22/a çalışmaları için de geçerlidir... Kanunun 3'üncü maddesinde, işin hukuki yönü ya da teknik yönü diye bir ayrım bulunmamaktadır. Ayrıca teknik yön ile ilgili yapılacak bir işlem de doğrudan o parselin hukuki yönünü etkileyecektir.
(Bilirkişi parsel malikinin/zilyedinin A değil de B şahsı olduğunu beyan ederken kayırma yapabileceği gibi, B şahsına ait parsel sınırlarının daha geniş tutulması yönüyle de kayırma yapması mümkündür.)
O nedenle de 3402 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinde yer alan, bahsettiğiniz kural, 22/a çalışmaları için de geçerlidir. ... (hkocak)
56 – DSİ KANALLARINA PARSEL NUMARASI
SORU) 766 sayılı Kanun uyarınca tesis kadastro yapılmış çalışma alanında DSİ tarafından kamulaştırılmış ve zeminde kullanılmakta olan açık kanallar mevcuttur. Mülkiyeti DSİ'ye ait kanalların geçtiği taşınmazlar ayrı ada ve parsel numarası verilmek suretiyle işleme tabi tutulabilir mi? Mevzuatta ada tanımında "kamuya ait yol, kanal, ark vs.." ile çevrili parsel topluluğu ibaresi mevcuttur. Buradaki kanal tanımının tescile konu olup olmadığı yönünde herhangi bir belirtme yapılmamaktadır. (Sinan)
CEVAP) DSİ’ye ait kanallar daha önce hangi ada içerisinde parsel numarası almış ise yine o ada içerisinde parsel numarası verilmelidir. Başlı başına ada/parsel numarası verileceğine dair mevzuatta herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. … (hkocak)
57 – GÜNCELLEME ÇALIŞMALARINDA DSİ KANALLARININ ÇAKIŞMAMASI
SORU) Güncelleme yapmakta olduğumuz, grafik yöntemle kadastrosu yapılmış bir köyde alanları çok büyük 3 parselden (parseller yaklaşık 300 kişi hisseli özel mülkiyet üç parselin hissedarları farklı) bazıları farklı zamanlarda ağ şeklinde DSİ kanallarının geçmesi ile yüzün üzerinde yeni parseller oluşmuştur. Kadastro paftası 1/10 000 ölçeklidir. Kanalların bulabildiğimiz kamulaştırma haritalarında ve değişiklik beyannameleri için hazırlanmış kanalların birleştirildiği değişiklik haritalarında kanalların ana parsellere düzensiz olarak kayık çizilmiştir. Kanalların geometrisi zemindeki kanallarla büyük oranda tutuyor.
Biz değerlendirmemizde kanalların kamulaştırma genişliklerini göz önüne alarak paftadaki parseller bazında değil de kanalları zemindeki durumlarına yerleştirerek yaptık. Kanal parsellerinin çoğunun alanları tecviz dahilinde tutuyor. Ancak kanal geçmesiyle oluşan diğer parsellerin cepheleri çok büyük olduğundan büyük (örneğin 2500 m. parsel cephesi paftasına 5 mm kayık çizilmesi 1/10000 ölçekte 50 m. olduğundan 100000 m2) alan artış veya azalışları olmaktadır.
Kontrol Mühendisi olarak tasarrufçu arkadaşlara, kanalların değişiklik haritalarına kayık çizilmesinden dolayı paftasına da hatalı çizildiğini ve alanlarında pafta üzerinden yapıldığından alan artış veya azalışların bundan kaynaklandığının uygulama tutanaklarına geçmesinin uygun olacağını belirttim. Ancak bu ibareyle tutanağa geçemeyeceklerini paftaya göre değerlendirme yapılması zemin durumunun kesikli olarak gösterildiği durumlarda uygulama tutanağına geçtiklerini belirtiyorlar. Uygulama tutanağında imzam olmadığından zorlamada bulunamıyorum.
Paftadaki parsellere göre değerlendirerek kanalları kayık bırakarak güncelleme yapmanın anlamının olmadığını düşünüyorum.
Bu alan artış ve azalışlarının nedenlerini belirten her parselin hangi kanalın kayıklığından dolayı alan değişikliği olduğunun belirtildiği teknik rapor düzenlesem ilerideki itiraz veya dava durumlarında hukuki bir yararı olur mu? (çok fazla hissedar var ve muvafakat vermiyorlar.)
DSİ’nin katılımını sağlamamız gerekir mi? DSİ katılım sağlar ise ölçü krokilerine veya sınırlandırma krokilerine imzalarını mı almalıyız katılım ne şekilde olmalı? (hrtmuh)
CEVAP) Bir sonraki katılımınızdaki zemin ve pafta birlikte gösterdiğiniz krokiyi de gördüm. Yüzde yüz sizin mantığınız doğru. 1/10 000 ölçekli bir paftayı sayısal haliyle çizip zemin durumuyla çakıştırdığınızda hiçbir zaman çakışmayacaktır. Parsel şekillerini eski paftasından aynen alıp, zemindeki kanalları kesik çizgilerle gösterirseniz, o güncelleme olmaz.
Güncellenmemiş olan paftadan aplikasyon yaparken, parselin eski tarihli olması ve teknik olarak da yeterli hassasiyete sahip olmadığı bilindiği için ona göre icabında aplikasyon kusuru giderilerek aplikasyon yapılabilirken, güncelleme sonucu oluşturacağınız paftaya göre (ki artık köşe koordinatları olan sözde hassas koordinatları olan paftaya göre) aplikasyon yaptığınızda, artık aplikasyon kusurunu giderme gibi bir manevra sahanız da kalmayacaktır… Güncelleme çalışmaları, pafta – zemin arası uyumsuzluğu giderme amacıyla yapılır... Peki bu şekliyle siz güncelleme çalışması yapmakla paftayı güncellemiş mi olacaksınız?
Başta da belirttiğim gibi yüzde yüz sizin mantığınız doğrudur. Zemindeki durum esas alınmalıdır. Çok bariz farklılıklar olan durumlar için mevzuatındaki sınır tiplerinden yararlanarak ayrıca çözüm bulabilirsiniz... Madem ki kontrol mühendisisiniz, o zaman parsellere son şeklini verirken kendi mantığınız doğrultusunda hareket edin... Parsellerin yüzölçümünde büyüme ya da küçülme güncellemenin doğasında olan bir durumdur. … (hkocak)
58 – 22/A ÇALIŞMALARINDA YOL VE DERENİN ÇAKIŞTIRILMASI
SORU) … Kadastro altlığında dere şu andaki mevcut dereyi yaklaşık olarak tutuyor. Mevcut dere zeminde zikzaklar çizerek ilerlediği için pafta sınırı mı yoksa alan azalması da göz önüne alınarak mevcut durum mu alınmalı? Aynı sorum yollar içinde geçerli zaman içerisinde bazı değişmeler haricinde genel olarak yol oturuyor. Nasıl karar verilmeli. (geo)
CEVAP) Anlaşılan o ki, yol ve derenin konumu paftasında ve zeminde aynı ancak, zeminde bazı zikzaklar var... Bahsettiğiniz durum güncelleme (yenileme) çalışmalarında her zaman karşılaşılabilecek türden durumlardır. Zeminle pafta bire bir çakışıyor olsa idi, o paftada zaten yenileme çalışması yapılmazdı... Konum olarak aynı oldukları için öncelik zemindeki durumun esas alınmasıdır.
Dere konusunda biraz daha ihtiyatlı davranılabilir. Şöyle ki, derenin son durumunun, herhangi bir yatak değişikliği nedeniyle olup olmadığı, bundan sonra da yatağında farklı zikzakların oluşmasının mümkün olup olmadığı iyi değerlendirilmelidir. Aslında bir yatak değişikliği yok ve de bundan sonra da değişiklik olabilir gibi görünmüyorsa yine zeminin esas alınması gerekir.
Yenileme çalışmalarında artı ya da eksi yönde yüzölçüm değişikliği mutlaka olur... Dere yatağında değişiklik olmuş olabileceği ya da bundan sonra da değişikliğin mümkün göründüğü durumlarda, (daha önceki katılımlarda da bahsedildiği üzere), parsellerin dere ile olan ortak sınırı, parsellerin diğer sınırları ve eldeki verilerle ve tabi ki yüzölçümü de dikkate alınarak belirlenebilir. ... (hkocak)
59 – DERE YATAĞININ PARSELİ KÜÇÜLTMESİ
SORU) … Paftasına göre derenin sınır oluşturduğu bir parsel var. Bu parselin paftasına göre kuzeyi tamamen dere ile sınırlanmış... Ancak bugün zemin incelendiğinde derede güneye doğru bir açılma olduğu görünüyor... Bu açılma nedeniyle parselin kuzey-batı kısmı girmiş... Parselin pafta ve tapu alanı 100 dönüm iken, şu an arazide parselin alanının 67 dönüm kaldığı görünüyor... Çalışma alanı eski tarihlere ait bir hava fotoğrafı ya da uçuş paftası da olmadığı için derenin yatak değiştirip zamanla güneye doğru açıldığını ya da ilk kadastro zamanında bir ölçüm, sınırlandırma hatası yapıldığını da ispatlayamıyorum.
Kadastro Kanununun 22/a maddesinde; "..... veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun olmadığı tespit edilen......" şeklindeki ifadeye dayanarak, parselde hata olduğunu da ispatlayamadığım için sadece zemindeki sınırları gerçeği yansıtmıyor deyip parselin alanını 67 dönüm yapmayı düşünüyorum. Siz olsanız ne yapardınız? (TAKADASTROCU)
CEVAP) Karar vermekte acele etmeyin… Derenin yatak değiştirdiğine emin olamıyorsanız, yatak değiştirmediğinden de emin değilsiniz demektir. Şöyle yapalım; parselin kuzey-batı hududunu aplike ettiğinizi farz edelim. Parselin kuzey-batı noktasının tam kuzeyinde derenin üst sınırını kadastro paftasından yararlanarak kabaca aplike etmeye çalıştığımızda, o nokta nereye tekabül ediyor. Bu iki nokta arasında halen su akıyor mu ya da akabilecek konumda mı?.
Sizin anlatımınızdan sanki su akan mecra daha güneyde görünüyor, ona rağmen, parselin zemine aplike etmeye çalıştığımız kuzey-batı noktası ile bu nokta hizasındaki derenin üst noktası arasında halen su akmıyor (akmayacak) durumda olmasına karşın, derenin kuzeyinde yer alan bir parsel içerisinde kalıyor mu? Kalmıyorsa ve de her ne kadar su akan mecra daha güneyde görünmesine karşın, belirlediğimiz bu iki nokta arasındaki kısım daha önce su aktığını gösterir bir durumu var mı?
Buna karar verebilmek için de o kısmın görüntüsünün yanı sıra derenin kuzeyindeki parsellerin dere ile olan konumlarının pafta ile uyumundan yararlanmalısınız.
Eğer fiili durum daha önce oradan su aktığını gösterir herhangi bir emare göstermiyor ve derenin kuzeyindeki parsellerin aplikasyonunda da halihazırdaki derenin fiili durumuna sınır olabiliyorsa o zaman bir sınırlandırma hatası varlığı şüphesi ağırlık kazanacaktır. O zaman kendi öneriniz doğrultusunda hareket etmekten başka çare kalmayacaktır.
Ama eğer derenin kuzeyindeki parseller derenin fiili durumdaki sınırına kadar inmiyorsa, özelliklede derenin fiili durumunun kuzey kısmında daha önce su akmış olabileceğini düşündürüyorsa, o zaman parseli küçültemezsiniz. Fiili durumuna göre, içinden dere geçiyor gibi de olsa parselin kuzey-batı noktasını; aplikasyon değerlerini yeterli görüyorsanız "geçerli sınır" olarak aplikasyonla belirlemelisiniz.
Eğer aplikasyon değerlerini yeterli görmüyorsanız o zaman da, "değişebilir sınır" kabul edip, yüzölçüm değerinden hareketle belirlemelisiniz... Parsel içinden geçen dereye gelince; kesik çizgilerle göstermekle yetinmelisiniz. Ama eğer parsel maliki muvafakat verirse o kısmı dere olarak parselin dışında bırakabilirsiniz. ... (hkocak)
60 – DAVA, TEKNİK HATA VE GÜNCELLEME
SORU) ….. Bizim sıkıntımız; ilçemize bağlı bir köyde 1990 yılında kadastro geçiyor, kadastro çalışmaları sonucu 1158 parsel tescil edilmeyip kadastro mahkemesine tespitin iptali davası açılıyor. Mahkeme hükümde, kadastroca tutanakları kesinleştirilmiş ve kütüğe tescil edilmiş olan ve hakkında dava açılmayan 1156, 1157, 1159 parselleri de 1158 parselin ölçümünde hata olduğu gerekçesiyle karara dahil ediyor ve kararda tespit maliki adına aynı parsel numarası ile yüzölçümleri büyültülerek tesciline karar veriliyor. (Ama kararda, tescilli olan 1156, 1157, 1159 parsellerin yüzölçümlerinin iptali deniyor.)
1990 yılında Tapu Müdürlüğü tarafından kadastroya, fenni evrak düzenlenmesi için gönderiliyor. Kadastroca bir rapor hazırlanıp; “tersimat hatası vardır mahkeme kararının tavzihi gerekir” deniyor. O günden beri 1158 parsel kütükte tescilsiz ve davalı diğer parseller de kadastro tespiti gibi kalıyor. Bu olay 2010 yılında kadastro güncelleme (yenileme) çalışmaları sırasında ortaya çıkıyor. 1156 parselde kadastro tespiti gibi hiçbir işlem yapılmamış 1157 ve 1159 parsellerde intikal ve hisse devirleri yapılmıştır. Bu durumda biz Tapu Müdürlüğü olarak ne yapmalıyız? (TAKADASTROCU)
CEVAP) 1158 parselin tespitine karşı dava açılmışsa, o parselin kütük sayfası boş bırakılır. (47/D Yönetmeliği md:26). Yani tapu kütüğünde sayfası ayrılır ve Mahkeme sonuçlanıncaya kadar boş bırakılır. Anlatımınızdan: Mahkemenin kararı bu parselin yanı sıra komşu 1156, 1157 ve 1159 parselleri de etkilediği, ancak tavzih kararı alınmadığı için tapu kütüğünde herhangi bir işlem yapılmamış olduğu anlaşılıyor.
Mahkeme kararının infazı zorunludur (Anayasa md:138). Öncelikle mahkemenin kararı yerine getirilmesi gerekir. Şimdi burada güncelleme çalışmaları yapılıyor. Mahkeme kararında geçen yüzölçüm değerlerine aynen itibar etme zorunluluğu var mıdır? Bu konuda mı endişe taşıyorsunuz?
Bilindiği üzere güncelleme çalışmaları, teknik nedenlerle yetersiz kalan uygulama özelliği bulunmayan ve de eksikliği görülen paftalara sıhhat kazandırmak için yapılır. Yani, güncelleme çalışmaları sonucu oluşacak parsellerin evveliyatı ne şekilde oluşmuş olursa olsun mutlak surette yüzölçümü değişecektir.
O nedenle de, güncelleme çalışmaları sırasında, mahkeme kararında malik yönüyle bir belirleme varsa onun dikkate alınması, teknik olarak ise, 22/a Kadastro Güncelleme Yönetmeliğinde bahsi geçtiği şekilde hareket edilmesi gerekir. Komşu parsellerde malik değişmiş ya da değişmemiş olsun, yapılacak çalışmayı etkilemeyecektir. ... (hkocak)
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen ((3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince, kadastro paftalarının güncellenmesiyle ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.