Yazan
Mesaj

yurtsever02
MÜRTEFİ HAKKINDA

Mahkemeye 1998 yılında açılan bir davada değişik iş adında aynı mahkeme 3
09.02.2010
taşınmaz üzerine 2004 yılı esaslı ve kararı ile ihtiyadı tedbir konulmasını talep

ettiği, ilgili tapu sicil müdürlüğü de mahkemenin 2004 yılı kararına istinaden

taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir şerhinin konulduğu, 1998 yılında açılan dava

yargıtaycada red edilmesi ve 2008 yılında kesinleşmesiyle beraber 1998 yılındaki

esas alınarak 2004 yılında değişik iş ile konulan ihtiyadi tedbirin HUMK 112.

maddesi gereğince MÜRTEFİ olduğu (kendiliğinde kalkmış olduğu) şeklinde yazı

yazıldığı,

Bunun üzerine; müdürlük ilgili mahkemeye yazı yazarak ihtiyatı tedbirin kaldırıp

kaldıramacağını soru ettiği, ilgili mahkeme yazılarında 2004 yılında talep ettiği

ihtiyadi tedbirin 1998 yılındaki esas dosyaya ilgi tutarak taşınmazlar üzerine

konulan ihtiyati tedbirin HUMK 112. maddesi gereği mürtefi olduğu, tedbirin

devam etmekte olduğuna dair herhangi bir mahkememizin kararının bulunmadığı

gibi davada karar verilmekle davadan el çekilmiş olduğundan ihtiyati tedbirin

devamı ve kaldırılması yolunda bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığı,

yasanın tüm kurum ve kuruluşlarca uygulanması gerekmekte olduğu, bu hususta

mahkememizce herhanği bir yorum bildirilmesinin mümkün olmadığının

bildirildiği.

Halbuki; değişik iş ile 2004 yılı aynı esa ve karar nolu aynı mahkeminin kararında

taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verdiği ve bunu müzekereyle

tapu sicil müdürlüğüne gönderdiği ve müdürlükte buna istinaden tedbir işlemini

yaptığı,

Bu nedenle; mahkemenin talebine istinaden 2004 yılı değişik iş ile aynı esas ve

kemalpala
Değerli üstadlarım ve meslektaşlarım;

Kadastro çalışmaları sırasında 281 ada 22 nolu parsel 3341.00 m2 olarak tahdit ve
12.02.2010
tespiti yapılıyor. 281 Ada 22 nolu parsel için 1981/132 esas ve 1982/102 karar

dosya nosu ile Kadastro Mahkemesine dava açılıyor ve 1982 yılında mahkeme

karar veriyor. Ancak mahkeme kararında 690.98 m2 için hüküm kuruluyor geriye

kalan 2650.02 m2 için herhangi bir karar verilmiyor ve 690.98 m2 mahkeme

ilamına göre tescili yapılıyor.

Daha sonra 1988 yılında tavzih kararı ile geriye kalan 2650.02 m2 için hüküm

oluşturuluyor ve bu karar doğrultusunda 1989 yılında tapu kütüğüne 281 Ada 22

nolu parsel 2650.02 m2 olarak tescili yapılıyor. Şimdi kadastro müdürlüğü

tarafından hazırlanan tescil bildirimi ekinde 1981/133 esas ve 1982/30 karar sayılı

yeni bir mahkeme kararı geldi. Bu kararda 280.70m2 lik kısmın davacıları adına

tesciline karar veriliyor. 1981/132 ve 1981/133 esas sayılı dosyalarda birbiriyle

herhangi bir bağlantı kurulmamış. 1988 yılında alınan tavzih kararında 1981/133

esas ve 1982/30 kararından hiç bahsedilmiyor. Mahkemeyle şifai olarak tavzih

kararı istenmiş ama mahkeme bunu kabul etmemiştir. Bu durumda izlememiz

m.satır
SAYIN KEMAL PALA,

Bilindiği gibi tavzih, mahkeme kararındaki hükmün müphem olması, çelişkili
16.02.2010
fıkralar bulunması halinde hükmün gerçek anlamı için H.U.M.K’nun 455 ve devamı

maddeleri gereğince kararın infazından önce başvurulan bir yoldur.

Yazınızda iki ayrı kararla tescilin yapıldığı,daha sonra 3. bir karar ibraz edildiği

bahsedilmekte ise de, konunun mahiyetinin tam olarak anlaşılabilmesi için daha

ayrıntılı bilgi vermelisiniz. Mehmet SATIR / Selçuk Tapu Sicil Müdürü

Sayfa 14 of 66
Żlk Önceki Sonraki Son