Yazan
Mesaj

lalas
Sayın Üstadım; Simdiye kadar yapmış olduğumuz yardımlardan dolayı teşekkür

ederim. Sizlere yeni sorum şudur;
10.02.2010
Kadastro görmemiş bir bölgede, tutulan zilyedlik tespit tutanaklarına göre irtifak

hakkı kamulaştırması yapılarak kanunun 19. maddesine göre asliye hukuk

mahkemesinde 16.11.2006 tarihinde zilyedliğin tespiti ve tescil davası açılarak

dava 26.04.2007 tarihinde kesinleşiyor. Bu tarihte mahkemece belirtilen bedel

hak sahiplerine ödeniyor.

Mahkemece 26.04.2007 tarihinde karara çıkan taşınmazların kararları

mahkemece yaklaşık 2 ay sonra yazılıyor. Bu aşamada Tapu ve Kadastro Genel

Müdürlüğünce aynı bölgede öncelikli kadastro çalışması yapılıp ilanları

tamalanıp, 28.06.2007 tarihinde, zilyedlik kararından yaklaşık 2 ay sonra kadastro

kesinleşiyor.

Bu aşamada tapu ve kadastro ile herhangi bir bilgi alış verişimiz olmamıştır.

Şimdi sorum sudur; mahkemece verilen hükmen zilyedlik tespiti ve tescil

kararlarımın yeni duruma göre tescil imkanı varmıdır varsa tapu sicil

müdürlüğünce nasıl bir yöntem izlenir. Kadastro durumundaki malik ile zilyedlik

ergec
Sayın Mehmet SATIR Bey; cevabınıza teşekkür ederim. aynı görüşteyiz ve

uygulamayı sizin dediğiniz şekilde yaptık. Fakat Bölge Müdürlüğüm yaptığım
10.02.2010
uygulamanın yanlış olduğunu söyleyerek bana tekit yazdı. Vatandaş da zaten bilgi

edinme yasası gereği bu işlemi takip ediyor. Eğer vatandaşa bana gönderilen yazı

ilgi tutularak cevap verilirse ve vatandaş da Bölge Müdürlüğünüzün şu yazısı gereği

sen bu işlemi yapıcaksın derse haklı. Benim de aklıma yatmıyor, çünkü kanun ve

genelgeden benim anladığım, hisseli satış talebini kabul et ilgili yerlere soru

konusu yap olumlu cvb gelirse işlemi yap.

Ama Bölge Müdürlüğüm neden soru konusu yapıyosun, direk satışını yap diye

görüş bildiriyor. Bölge Müdürlüğüme sizin görüşünüz yanlış da diyemem, ben

haklıyım da diyemem. Telefon görüşmelerim de kendi görüşleri doğrultusunda

işlem yapmam gerektiğini şifaen sölediler. Ben de Bölge Müdürlüğüme 2007/5

genelgenin uygulanması konusunda terddütlerimiz oluştuğunu ve bu tereddütleri

belirttiğim ve görüşlerini istediğime dair bir yazı gönderdim. Cevap beklliyorum.

Sanırım bu genelge ve 5578 sayılı yasa tüm birimlerimizde farklı uygulanıyor ve

yorumlanıyor. İlginize teşekkür ederim, iyi çalışmalar.

furkan_erfur
Merhabalar. İstanbul İli Küçükçekmece İlçesinde halen TARLA vasfı taşıyan 37

dönüm tarlada hissem var. TOPRAK Koruma Kanunu Yönetmeliğine uygun
10.02.2010
durumda, yani bölünebilir büyüklükte. Bu TARLA 5 hisseli. Fakat tapularda

müşterek mülkiyete tabi görünüyor. Ben hisemi satacağım müşterim de hazır.

Fakat tarla hissemi alacak olan şahıs diğer hissedarlardan imza isterim diye

tutturdu? Hissedarlar imza vermiyor izali-şuyu davası açmak istemiyortum, malum

ucuza gidecek tarla.

sorum şudur: Bu tarla hissemi alacak olan şahıs diğer hissedarların imzası

olmadan tapudan satış yapabiliyor mu? Diğer hissedarlardan imza almasa ne

ergec
Sayın furkan_erfur, 37 dönüm ve tarla vasıflı bir gayrimenkulde hissenizi dilediğiniz

kişiye (bölmeden, eğer bölerek satma işi varsa 5578 sayılı yasa gereği işlem
11.02.2010
yapılacaktır.) satabilrsiniz.

Siz hissedar olamayan birine sattığınız takdirde diğer hissedarların şufa hakkından

doğan dava açma hakları vardır. Alıcınızın sanırım çekindiği nokta burda; eğer

diğer hissedarlarınız biz şufa hakkını kullanmayacağızıcaz derse ve bunu da

resmileştirirseniz alıcınızın kafasındaki soru işaretleri kaybolucaktır.

Sayfa 62 of 249
Żlk Önceki Sonraki Son