DERENİN KISMEN YOLA DÖNÜŞMESİ

Kadastro haritasında dere olarak gösterilmiş yerin zemin itibariyle sağı ve solunda fiilen yol bulunmaktadır. Yer büyükşehir olmayan bir ilde belediye sınırları dışında, köydedir. Fiilen yol olarak kullanılan bu yere komşu parsel malikince yol ve dere sınırları ayrılmış vaziyette gösterilerek serbest harita mühendisine dosya yaptırılmış ve DSİ. den alınan yol olarak haritasına işlenmesinde sakınca yoktur yazısı dosyaya eklenmiştir.Buna göre derenin kadastro paftasında kısmen yola dönüştürülmesi mümkün müdür? Ya da ilaveten Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğünden muvafakat yazısı almak gerekir mi/ yeterli olur mu? Teşekkürler.

Yargıtay1. Hukuk Dairesinin 12.05.2005 tarih ve 2005/1703 E., 2005/6037 K. Kararında;”…Aktif dere yatakları, Türk Medeni Kanununun 715 (Eski 641 maddesi) ve 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/c maddeleri hükümleri gereği kamu malı niteliğinde, özel mülkiyete konu olamayacak ve tescile tabi olmayan yerlerdendir. Bu nitelikteki taşınmazlarda her ne surette olursa olsun sicil oluşturulması olanaksızdır. Oluşan sicil kayıtlarına da değer verme olanağı yoktur. Anılan taşınmazlarda imar uygulamaları yapılmış olması da taşınmazların değinilen nitelikleri bakımından yapılan idari işlemlere değer verilmesine neden teşkil etmez. Diğer bir anlatımla bu taşınmazlar hakkındaki idari işlemler de yok hükmündedir.
Esasen açıklanan hususlar mahkemenin de kabulündedir. Öyle ise davaya konu edilen imar parsellerinin dere yatağına isabet eden bölümlerinin sicilden terkinine karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.
Hal böyle iken; taşınmazların dere yatağına isabet eden bölümleri belirlenerek bu yerlere ilişkin tapularının iptali ile sicilden terkinine karar verilmesi gerekirken, sicil oluşturulması olanağı bulunmayan yerler yönünden Hazinenin paydaş kılınması suretiyle hüküm oluşturulması doğru değildir….” Denilmektedir.
Mehmet SATIR / Selçuk Tapu Müdürü

Sayın “fhekimoglu”

Buradaki anlatımızdan fiili zeminde kadimden beri birbirine paralel yol ve derenin bulunmasına rağmen kadastro çalışmaları esnasında yolun haritasında gösterilmeyip tamamının dere olarak gösterildiğini anlatmak istediğinizi anlıyorum. Eğer yine doğru anlamış isem bu yola cephesi olan taşınmazda vatandaş ifraz v.b. işlem yaptırmak istiyor, ama haritasına göre yola cephesi yok.

Yol ve derenin arasında sınırlandırma hattı olmaksızın sadece dere olarak gösterilmesi tamamen kadastrocu tabiriyle tahdit (sınırlandırma) hatasıdır. İdarenin hatasından kaynaklanan idari bir hatadır ve bu hatanın mevzuatına göre idari yoldan düzeltilmesi gerektiği kanaatindeyim. Normal parsellerde sınırlandırma hatası düzeltir gibi yol ile dere arasındaki sınırın da köy tüzel kişiliği ve hazineye tebligat ile mevzuatına göre düzeltilmesi (sınırın geçirilmesi) gerekir. Yol ve dere tescile konu olmayıp 3402/16’ya göre sadece haritasında gösterilmekle yetinilecek (tescil harici) yerlerden olduğundan bu düzeltmeden sonra tescil (tapu) ayağı bulunmamaktadır ve kadastro haritasında gerekli işaretleme yapılarak ilgili evrakları kadastro müdürlüğü teknik arşivde muhafaza edilmelidir.

Son olarak bu tip durumlarla yolun haritasında gösterilmemesinin ileride iki türlü sakıncası ortaya çıkabilmektedir. Şöyle ki; cephesinde yol bulunduğu halde haritasında dere olarak gözüken yerlerde il özel idaresince inşaata izin verilmeme durumu ile bu bölgede olası imar planı yapımı ve ihdas işlemi konu olduğunda malik yönünden köy tüzel kişiliğinin bir hak kaybı söz konusu olacaktır. Onun için bu tip idarenin (kadastronun ve/veya ekibinin) eksikliğinden kaynaklı hataların düzeltilmesinin doğru olacağı kanaatiyle…
Saygılar sunarım.

Musa Faruk DEMİR
Kontrol Mühendisi
Artvin Kadastro Müdürlüğü
www.artvinkadastro.gov.tr

Sayın M.Satır, öncelikle değinmiş olduğum konuya ilgi gösterip cevap vermiş olduğunuz için teşekkürler. Görüşünüzü TMK 715 ve 3402 SK/16-C maddelerine dayandırmışsınız. Ancak MK Madde 708-Birikme, dolma, toprak kayması veya kamuya ait suların yatağında ya da seviyesinde değişme gibi sebeplerle sahipsiz yerlerde yeniden oluşan yararlanmaya elverişli arazi Devlete ait olur.Devlet, bu araziyi kamusal bir sakınca bulunmadığı takdirde öncelikle arazisi kayba uğrayana veya bitişik arazi malikine devredebilir. denilmektedir. Diğer taraftan TKGM'nün 2013/11 sayılı genelgesi gereğince bazı şartların sağlanması halinde (DSİ den alınan derenin akışına mani teşkil edilmediği, içme suyu temin edilen baraj ve göllerin su toplama havzasında bulunmadığı, orman, mera olmadığı gibi kurum yazıları ile ) dere yataklarının hazine adına tesciline olanak sağlanmaktadır. Benim sorduğum soru ise dere yatağının tescil ile kazanılması ötesinde zeminde kadastrodan bu yana fiilen yol olarak kullanılagelen ancak paftasında dere olarak gösterilmiş olan bir kısım arazinin DSİ ve Hazinenin uygun görüşü alınarak paftasında yine tescil harici yol olarak değişiklik yapılıp yapılamayacağı yönünde idi. Soruma bu yönüyle cevap bekliyorum. Teşekkürler.

Sayın MF DEMİR
Vermiş olduğunuz cevap için teşekkürler.
Nasıl ki 3402/41 mad. gereğince yapılan sınırlandırma hatası düzeltme işleminde parsel üretilemiyorsa bu tür bir düzeltme ile yeni bir yol ihdasının da mümkün olup olmadığı yönünde çekincelerim var. Şayet derenin yanında yol paftasında gözüküp de sınırlarında bir hata olsaydı bu yolla şüphesiz sınırlandırma hatası düzeltilebilirdi.. Ancak paftada hiç yol yokken bu yolla düzeltme sağlanabilir mi açıkçası şüpheliyim. Şayet 22/a çalışması olsa idi kadastro sırasında var olan yol olması sebebiyle yol yeni paftasında gösterilebilirdi.Teşekkürler.