By using this website, you agree to the use of cookies as described in our Privacy Policy.

10 soru 10 cevap - 7 (41 uygulamaları)

Av. Hüseyin KOÇAK

61 – YAZIM HATALARININ DÜZELTİLMESİ

SORU) … Babaannemden köyde kalan 8 parça taşınmazla ilgili olarak Tapu Müdürlüğü'ne intikal işlemi için müracaat ettik. Tapu Müdürlüğü bu parsellerin 3 tanesinin tapulama tutanağında babaannemin nüfusta Fatma olan isminin Fatima, 1 tanesinde Fatmana yazdığını ve bunlardan 2 tanesinde aynı zamanda 1332 olan doğum tarihinin de 1330 ve 1333 olarak hatalı şekilde yazılmış olduğu söylenmiştir.

Anladığımız kadarıyla, kadastro yapılırken babaannem … taşınmazın başında bulunamamış, dolayısı ile tapulamaya katılan bilirkişilerin beyanlarıyla bu hatalar meydana gelmiş. Birkaç yere sorduk danıştık. Herkes bir şeyler söyledi. Kimisi dava açılır dedi, kimisi bir ilmühaberden bahsetti.

Acaba, bizimle ilgisi olmayan fakat tasarrufumuza mani olan bu hataları ne şekilde düzeltebiliriz. Dava açmak şart mıdır? Bu ilmühaber dedikleri şey nedir onu nereden edinir ve ne şekilde uygulattırırız... (netcad)

CEVAP) Tapu ve Kadastro İdaresinden kaynaklanan hatalar idari yoldan düzeltilebilir, dava açılmasına gerek yoktur. Siz Babaannenizin isminin "FATMA" olduğunu ve doğum tarihinin de 1332 olduğunu söylüyorsunuz. Buna rağmen farklı isim ve doğum tarihi ile tescil edilmişse, belirttiğim gibi bunun için dava açmanıza gerek yok, tapu müdürlüğüne başvurarak idari yoldan hatayı düzelttirebilirsiniz. (Dayanak: Türk Medeni Kanunu md: 1027; Tapu Sicil Tüzüğü md: 74 ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2016/2 nolu genelgesi)

Tapu müdürlüğüne başvuru sırasında elinizde;

  1. a) Nüfus Müdürlüğünden almış olduğunuz babaanneniniz nüfus kayıt örneğini,
  2. b) Babaannenizin kayıtlı olduğu Köy ya da Mahalle Muhtarlığından alacağınız ilmühaberi,
  3. c) Mirasçı olduğunuza dair mirasçılık belgesini,
  4. d) Ve tabi kendi nüfus cüzdanınız ve de tapu senedini (tapu senedi mevcut değilse parselin ada/parsel numarasını),

bulundurmalısınız. ... (hkocak)

62 – TECAVÜZLÜ BİNA VE 2016/2’YE GÖRE DÜZELME

SORU) Müdürlüğümüzce yapılan cins değişikliği işleminde binanın tecavüzlü olduğu tespit edilmiş ve binanın tecavüz miktarı belirtilerek tapu müdürlüğüne gönderilmiş ve tescil edilmiştir. Fakat daha sonra ilgilisinin müdürlüğümüze verdiği dilekçede ve belediyenin müdürlüğümüze yazdığı yazıda söz konusu binanın tecavüzünün belirtilen miktar kadar olmadığı ve gerekli incelemenin yapılması istenmektedir.

Müdürlüğümüzce konuyla ilgili tekrar arazide ölçüm yaptığımızda söz konusu tecavüz miktarının tescil edilen yüzölçüm miktarından az olduğu ve ölçümdeki koordinat değerlerinin de hatalı olduğu kanaatine varmış durumdayız. Konuyla ilgili düzeltme için ilgilisinin muvafakati ile kroki ve rapor tanzim edip, 2016/2 sayılı genelge ile düzeltme yapabilir miyiz? Yoksa 41’inci madde gereğini mi yerine getirmeliyiz? (colomb)

CEVAP) 2016/2 nolu genelge ile Kadastro ve Tapulama hizmetle-rinden doğan hataların düzeltilmesi, 41’inci madde ile de kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilmesi hüküm altına alınmıştır.

Bahsettiğiniz olaydaki hatanın; Kadastro ve Tapulama hizmetleri sonrasında meydana geldiğinden dolayı ve koordinatların yanlış hesaplanmasından kaynaklanan hata, hesaplamalardan doğan hata olarak değerlendirilerek 41’inci madde kapsamında düzeltilmelidir. (Harita45)

CEVAP) "coloumb"un dile getirdiği problemin 41’inci madde ile değil 2016/2 sayılı genelge gereğince halledilmesi gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar "Harita45" tarafından, rakamlar ve ölçü hatalarından bahsedilip, konunun 41’inci maddeye bağlamasını mantıklı bulsam da, ben yine de konunun 2016/2 sayılı genelge gereğince halledilmesi gerekir diyorum.

Çünkü; 41’inci madde gereğince yapılacak düzeltme ilgilere tebliğ edildiğinde, parseline tecavüz bulunan vatandaş neye itiraz edecektir? Benim parselime daha fazla tecavüz olması gerekir daha az tecavüzün varlığını kabul etmiyorum mu diyecektir? Yoksa, hiç tecavüz olmaması gerekir o neden de parselimin kütük sayfasına belirtim konmasını istemiyorum mu diyecektir? Sonuçta bir tecavüz söz konusudur.

Üçüncü şahısların haklarının korunması bakımından da tecavüz yüzölçümünün de kütükte belirtilmesi gerekir. Tecavüzün kaldırılması için bilahare dava açma keyfiyeti, tecavüz miktarının düzeltilmesinden bağımsız olarak dava konusu edilebilir.

Sonuç olarak; yalnızca cins değişikliğine konu parsel malikinin talebi ile 2016/2 nolu genelge gereğince tecavüz miktarının düzeltilmesi gerekir. Hatta, tecavüz yüzölçümü somut olarak belirlenmiş ve de Tapu Müdürünün ıttılaına girmişse, herhangi bir talebe de gerek olmadan Tapu Müdürlüğünce resen düzeltme de yapılabilir. … (savaş)

63 – 2016/2 SAYILI GENELGE GEREĞİNCE DÜZELTME İÇİN ZEMİNE GİTME

SORU) Tapu Sicil Tüzüğü’nün, tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ile ilgili 75’inci madde isim düzeltmeleriyle ilgili bu maddenin (a) bendinde senetsizden gelen düzeltmeler (b) bendinde kayda dayalı tespitlerde düzeltmeyi açıklamaktadır.

(a) bendine göre senetsizden gelen tespitlerin düzeltilmesinde zemin incelenmesi yapılacağı belirtilmemiştir. Senetsizden gelen taşınmazlarda yapılacak düzeltmeler nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber ve gerek görülürse tanık beyanıyla düzeltilmesi gerekmektedir. Kaldı ki Kadastro Müdürlüğü olarak biz de zeminde tanık beyanlarını almaktan başka bir işlem yapılmayacaktır.

Tapu Sicil Tüzüğünün 75’nci maddesinin 2’nci fıkrası (zemin incelemesi) zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır. denilmektedir.

Sormak istediğim;

  1. a) Senetsizden gelen tespitlerde zemin incelemesine gerek var mıdır? Tüzük gereği yok gibi gözüküyor. Zemin incelemesinin ve zemin incelemesinde tutulan teknik raporun İsim tahsisine ne gibi faydası olabilir?
  2. b) Tüzük gereği kayda dayalı tespitlerde zemin incelemesi Kadastro Müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır deniyor. Buradan anlamamız gereken zemin incelemesinde Tapu Müdürlüğünden personel bulunması gerektiğidir. Doğru mu anlamışız?
  3. c) Kayda dayalı tespitlerde zemin incelemesinin yapılması doğrudur. Benim fikrim Kadastro Müdürlüğü olarak tespite dayanak olan kaydın zemine uygulanması ve sonucunda teknik rapor tutulmasıdır. (boon_tr_42)

CEVAP) Tüzüğün 75'inci madde (a) ve (b) bendinden ben de aynı şeyi anlıyorum.

  1. b) Öncelikle 2'nci sorunuza cevap vermek gerekirse; Tüzük maddesinden anlaşılan; zemine gidecek olan esas eleman tapucu olacak, bu eleman zemine giderken yanına kadastro personelini de alacak... 2016/2 sayılı genelgeye bakılacak olursa; tapu elemanı devreden çıkmış, zemine gidecek olan yalnızca kadastro elemanları kalmıştır.
  2. a) Evet Tüzüğe göre senetsiz tespitler için zemine gidilmeyecek anlamı çıkartılabilir. Ama bu konuda takıntılı olunmaması gerekir. Gerekmesi halinde zemine gidilebilir... İsim düzeltmesinde, kadastrocunun zeminde tutacağı teknik raporun ne faydası var? Tapu Sicil Tüzüğü, Tapu Müdürlüklerine hitap eden bir mevzuattır.

Zeminde yapılacak esas işlem tapu elemanı tarafından yapılacak araştırmadır, kadastrocu ise o parselin zeminde gösterecektir... Kadastrocunun gösterdiği yer ile tapucunun araştırma tutanağı birbirini bütünleyecek. Ama 2016/2 sayılı genelge gereğince tapucu zemine gitmeyeceğine göre, kadastrocu zeminde parselin yerini bulduktan sonra, tapucunun yapması gereken araştırmayı da yapacak demektir.

Tapucunun zemine gidemeyeceği Tüzük hazırlanırken akıl edilememiş olsa gerek. ... (hkocak)

64 – 2016/2 SAYILI GENELGE GEREĞİNCE DÜZELTME TAPU VE KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ DİYALOĞU

SORU) Tapu Sicil Tüzüğünün 75’inci maddesinde belirtilen tashih işlemleri ile ilgili olarak 2016/2 sayılı genelgeye göre zeminde inceleme yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilen tashih işlemleri ile ilgili olarak; Kadastro Müdürlüğü, işlem ile ilgili kadastro tutanağında gerekli açıklama var diyerek zeminde inceleme yapmadan evrakları Tapu Müdürlüğüne geri iade edebilir mi? (ganioğlu)

CEVAP) Kadastro Müdürlüğü, "... kadastro tutanağında gerekli açıklama var ..." diyerek evrakları geri gönderebilir mi?

Öncelikle Tapu Müdürlüğünün tereddüdü ne idi? Kadastro tutanağındaki açıklama bu tereddüdü gideriyor mu? Gideriyorsa, Kadastro Müdürlüğünün evrakları geri göndermesi mümkündür...

Tapu Müdürlüğü ille de zeminde inceleme yapılmasını istiyor, neden? Kadastro tutanağındaki bilgiler şunlar, Tapu Müdürlüğü ayrıca şu konunun netleştirmesini istiyor. O zaman Tapu Müdürlüğü zemin incelemesinde ısrar etmeli. Ama gerçekten Kadastro Müdürlüğünün belirttiği kadastro tutanağındaki bilgiler yeterli oluyorsa, bu defa da Tapu Müdürlüğünün ısrarının anlamı olmaz...

Yani Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğünden tam olarak neyi istiyor, daha doğrusu kadastro tutanağında yer almayan neyi istiyor onu daha somut ortaya koyarak Kadastro Müdürlüğüne yazı yazmalıdır. Yoksa eldeki veriler yeterli olduğu halde, sorumluluk bizde kalmasın mantığıyla, her durumda Kadastro Müdürlüğünden zemine gidilmesini istemesinin de pek doğru olmadığını düşünüyorum. … (hkocak)

65 – MAHKEME KARARINDA TEKNİK HATA

SORU) 2002 yılında sadece bir adada müdürlük imkanlarıyla yenileme yapılmış. Daha sonra aynı adada 2005 yılında tescil harici olarak bulunan yerin bir kısmı Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından hükmen tescili istenmiş ve bunun için işlem yapılmış. Fakat hükmen tescil sonucunda fen bilirkişisi tarafından hazırlanan keşif raporunda oluşturulan parsellerin koordinatlarında yanlışlık var. Bu nedenle parsellerde binme oluyor. Şimdi ise hükmen tescil dışında kalan tescil harici bölgenin idari yoldan tescili isteniyor. Bu durumda nasıl bir yol izlenmelidir. (volkan60)

CEVAP) Mahkeme kararına altlık olan teknik raporda hata olması halinde, öncelikle yapılacak iş, tescil öncesi o kararın teknik kontrolünde hata tespit edilip tavzih kararı istenmeli idi. Ancak, uygulamada tavzih kararı istenmiyor ya da istense bile Mahkeme tarafından tavzih kararı verilmiyor. O nedenle de mahkemelerde bilirkişilik yapacak kişilerin, yaptıkların işin önemini iyi kavrayıp, ona göre kroki ve rapor hazırlaması gerekir.

Ancak, mahkeme kararına altlık oluşturan krokide hesap hatası olduğu tespit edilebiliyorsa, (ki bu pozitif verilerle tespit edilebilen bir durumdur) ve de açılan önceki davada şu an binme olan parsellerde herhangi bir hak iddiası da söz konusu değilse, tespit edilen teknik hata 3402 sayılı Kanunun 41'inci maddesi gereğince düzeltilebilmelidir. Ondan sonra yeni talep edilen kısmın tescili için düzenlenecek krokinin hassasiyeti tescil öncesi daha dikkatli kontrol edilmelidir. ... (hkocak)

66 – TEKNİK HATASI OLAN MAHKEME KARARININ İNFAZI

SORU) … Kadastro Mahkemesi teknik bilirkişi raporunda dava konusu 500 nolu parselden (A) harfi ile gösterilen kısmın ifraz edilerek davacı adına tesciline hükmetmiş, karar Yargıtay’ca onanıp kesinleşmiş ve Kadastro Müdürlüğünden tescile ilişkin değişiklik beyannamesi düzenlenmesi talep edilmektedir.

Ancak teknik bilirkişi (sayısal kesinleşmiş koordine değerleri olmayan) fotogrametrik yöntemle üretilen pafta sureti üzerinden parsel köşelerine netcad dayanak teşkil eden ölçekli krokili raporuna eklemiştir.

Davacı, mahkemeye müracaat ederek hatalı koordinat değerlerinin tavzih kararı alması istenmiş ancak ilgilisinin mahkemeye müracaatında hakimin şifahi olarak tavzih talebini kabul etmediği ifade edilmiştir.

  1. a) Kadastro Müdürlüklerinin tavzih talebinde bulunma yetkilerinin olmadığı doğru mudur?
  2. b) Anayasa'nın 138’inci maddesi, mahkeme kararlarının irdelenmeksizin uygulanmasını emretmekte olduğuna göre mahkemede tavzih kararı vermekten imtina ettiğine göre bu mahkeme kararının infazı ne şekilde yapılacaktır. … (ALı ATASEVEN)

CEVAP) a) Tavzih kararını ancak taraflar isteyebilir. Dolayısıyla Kadastro Müdürlüğü taraf olmadığı davalarda tavzih isteyemez. Ancak taraflardan tavzih kararı almalarını isteyebilir.

  1. b) Teknik yönden hatalı olan mahkeme kararlarının infazında şu şekilde hareket edilmelidir.

Mahkemece hükme bağlanmış sınırlandırma haritaları veya mahkeme ilamına ek haritaların kontrolünde B.Ö.H.H.B.Ü.Yönetmeliği ve Kadastral Harita Üretimi ve Kontrolü Genelgesinin ilgili hükümlerine aykırı bir durum tespit edildiği takdirde, uymayan teknik hususlar maddeler halinde sıralanarak, mahkemeden düzeltme kararı alınması için ilgililerine bildirilir.

Mahkemeden düzeltme kararı alınamaması halinde, infaz zorunluluğu bulunduğundan, karara en uygun biçimde işlem yapılmakla beraber, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde bu durum belirtilir ve ilgilisine tebliğ edilir. (mert80)

67 – MAHKEME KARARINDA YÜZÖLÇÜM HATASI

SORU) … Arazi toplulaştırma projesi alanındaki bir parselin yüzölçümü 11 000 m2 (onbirbin). Bu miktar arazide de aynı miktarı karşılıyor, ayrıca planimetre karnesindeki hesap da 11000 m2 olarak görülüyor. Fakat bu parsel için mahkeme kararı var. Dava sırasında parselin alanı bilirkişi raporlarında yanlışlıkla 110 000 m2 (Yüzonbin m2) olarak yazıldığı için mahkeme de kararını 110 000 m2 (yüzonbin m2) olarak veriyor ve Tapuya da 110 000 m2 (yüzonbin m2) olarak tescil ediliyor.

Şimdi bu durumda 41’inci maddeye göre yüzölçüm düzeltmesi yapıla-bilir mi? Burada da mahkeme kararını yanlış da olsa uygulanması gerekir mi? Eğer uygulama zorunluluğu varsa daha sonra nasıl bir yol izlenme-lidir? Bu durumun Toplulaştırma işlemine etkisi ne olur? (volkan60)

CEVAP) … Mülga 1458 sayılı genelgenin A-4 nolu başlığında; "Hatalı olduğu belirtilen tapu kaydı, kadastro veya tapulama tahdit veya tespitine vaki itirazlar sonucu, ilgili mahkemeden verilen kararlar ile oluşmuş ve kararlar uygun şekilde tescil edilmiş ise, düzeltme yine mahkeme kararı ile yapılmalıdır" şeklinde bilgi bulunmakta idi.

Bu genelge yerine halen yürürlükte olan 2016/2 sayılı genelgede böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır… Kaldı ki; anlaşıldığı kadarıyla mahkeme kararı yüzölçüme dair değil.

O nedenle de düzeltme için en pratik yol; davaya gerek olmadan ilgilisinin gelip muvafakat vermesiyle 2016/2 sayılı genelgeye göre düzeltilmesidir. İlgilisi muvafakat vermiyorsa, düzeltme için dava açması da beklenemez. Bahis konusu hata çok büyük bir hata olduğu için, düzeltme yapılmaksızın tapudaki yüzölçümle işleme alınması da fiilen mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla da toplulaştırma öncesi yüzölçümle ilgili problemin mutlaka giderilmesi gerekmektedir.

Öncelikle ilgilisinin muvafakati ile düzeltme yolu denenmeli, bu sağlanamıyorsa 41'inci madde uygulanarak, toplulaştırma öncesi yüzölçümle ilgili problem halledilmelidir. Düzeltme formalitesi yerine getirilmeden, doğrudan yüzölçüm karnesinde yazan 11 000 m2 yüzölçüm değeriyle işleme almak da düşünülebilir. Ancak, parselasyon çalışmalarında bu şekilde yapılan işlemler Danıştay tarafından iptal sebebi sayılabilmektedir. Toplulaştırma için yargının yaklaşımı ne olur bilemiyorum. … (hkocak)

68 – MAHKEME KARARLI YERDE BİNME

SORU) … 2002 yılında yenileme yapılan ada 2007 yılında kesinleşmiş. Bu nedenle 2005 yılındaki hükmen tescil işlemi yenileme öncesi kadastral durum esas alınarak işlem görmüş. Bu yüzden hükmen tescili yapılan parseller yenilemeye tabii tutulmamış. Bu yüzden bu parseller yenileme sonrası paftaya aktarılınca parsellerde binme oluyor.

Bu durumda hükmen tescil yapılan parseller binme yaptığı için yine 41 düzeltmesi yapılabilir mi? Ayrıca bu parseller tescil harici bir yere komşu ve tescil harici bırakılmış yerin de şuan idari yoldan tescili isteniyor.(volkan60)

CEVAP) Dile getirdiğiniz konudan; yenileme, günün tekniğine uygun yapılan çalışma ile; mahkeme kararı ise yenileme öncesine ait verilerle oluşturulduğu için uyumsuzluk olmuş olabileceği anlaşılmaktadır. (Her ne kadar mahkeme kararı yenilemeden sonraki tarih de olsa, yenilemeye tabi tutulmayan yerde kaldığı için, mahkeme kararına esas kroki yenileme öncesine ait verilere göre hazırlanmış olmalıdır.)

Yani mahkeme kararına esas kroki, yenilemeye ihtiyaç duyulan teknik verilere göre, yani hassas olmayan verilere göre hazırlanmış. O nedenle de, yenilenen yer ile mahkeme kararına bağlı yerin birbiriyle tam çakışmaması kaçınılmaz olmuştur.

S o n u ç  o l a r a k ; sınır uyumsuzluğunun 41'inci madde gereğince çözülebileceği kanaatindeyim. Her ne kadar, hata çeşidini; sınırlandırma, ölçü, tersimat ya da hesaplama gibi madde metninde yer aldığı şekliyle tanımlamak zor olsa da mahkeme kararına altlık olan krokinin uygulama özelliği olmayan paftadan üretilmesi nedeniyle sınırlandırma-ölçü-tersimat hatalarının hepsinin birlikte varlığından hareketle düzeltme yapılmalıdır.

Tescili istenen yeni yer, bu düzeltmeden bağımsız olarak gerçekleştirilebilir. Ancak, aynı konuda daha önceki katılımımda da belirttiğim üzere önceki tescilli sınır ile yeni tescil edilecek sınırların birbiriyle çakışıp çakışmadığı, tescil öncesi hassas bir şekilde kontrol edilmelidir. … (hkocak)

69 – MÜKERRER PARSEL NUMARASI

SORU) 766 Tapulama Kanununa göre kadastrosu yapılan bir köyde mükerrer parsel numarası verildiği ve bu parsellerden birisinin tespitinin yapılmadığı görülmüştür. Bu hatanın düzeltilmesi için nasıl bir yol izlenmeliyiz? (orhan.dal)

CEVAP) Aynı çalışma alanında iki ayrı parsele aynı parsel numarası verilmiş, biri tespit görmüş biri ile ilgili herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Birisinin tespiti yapılmamıştır ne denektir. Tespit yapılmadı ise zaten sorun yok. Tespiti yapılmayan parsel numarası nerede karşımıza çıkmaktadır. Tespit yapılmadı ise askı ilânına da alınmamış, tapu kütüğünde sayfa da açılmamış olmalıdır.

Şu an sorun olarak karşımıza çıktığına göre, tespit yapılmayan parsel numarası için de tapu kütüğünde sayfa mı açılmıştır? Askı ilânına çıktı ise, ne şekilde çıkmıştır?

Her durumda, tespit yapılan parsel numarası muhafaza edilip, tespit yapılmayan parsele o köye ait son parsel numarası verilmek suretiyle problem çözülebilir. Eğer tespit maliki olsa idi ona da bildirim yapılmakla yetinilirdi. ... (hkocak)

70 – 22/A GEREĞİNCE YENİLENEN PARSELE SINIR PARSELDE HATA

SORU) Aynı kadastro çalışma alanı içerisinde 22/a uygulama kapsamındaki parsel ile buna mücavir 22/a uygulaması dışında kalan parsel arasındaki sınırlandırma ölçü tersimat hatası 22/a uygulaması dışında kalan parselde nasıl giderilir? (nurefsan)

CEVAP) Parseller arasında teknik bir hata olduğuna göre 3402/41. md ile düzeltme gerekliliğidir. Burada zaten 22/a kapsamındaki parseli kendi mevzuatına göre, diğer parseli de 41 mevzuatına göre düzelterek hem projenin önü tıkanmamış olur, hem de sorun çözülmüş olur... (71excalibur71)

CEVAP) "71excalibur71"in görüşüne katılıyorum... Öncelikle 22/a uygulaması yapılan parselin, diğer parsel ile olan sınırının doğrusu ne ise onu esas alarak o parsel ile ilgili sorunu halledin. Dışarıda kalan parsel, son mevcut hali ile otomatikman hatalı duruma düşecektir. O nedenle tapu kütük sayfasına, hata bulunduğu ve düzeltme yapılması gerektiği yönünde belirtim yapılması sağlanmalıdır. Akabinde de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41/1’inci maddesi gereğince düzeltme formalitesine geçilmesi gerekir. ... (hkocak)

*   *   *

(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (3402 sayılı Kadastro Kanununun 41'inci maddesi gereğince, idari yoldan düzeltilebilecek teknik hatalarla ilgili)  sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.

  • Görüntüleme: 2371

Related Articles