10 soru 10 cevap - 3 (22/a çalışmaları)
Av. Hüseyin KOÇAK
21 – “GEÇERLİ SAYILABİLECEK SINIR” VE MUVAFAKAT
SORU) Müşterekli bir parselin sınırlarından bazılarının “geçerli sayılabilecek sınır” tanımına göre oluşturulabilmesi için her hissedarın muvafakatinin alınması zorunlu mudur? Mahallinde bir kişinin olması durumunda sadece onun muvafakati yeterli midir? (TKADASTROCU)
CEVAP) “Geçerli sayılabilecek sınır” belirlenirken parsel hissedarlarının tümünün muvafakatinin alınıp alınmayacağı konusunda 22/a Kadastro Güncelleme Yönetmeliği ve 2018/13 sayılı genelgede herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Ancak konuyla ilgili Hukuk Müşavirliğinin 11.12.2012 tarih 7075 sayılı yazısı bulunmaktadır.
Bu yazıda; “Dış sınırları çekişmesiz olarak belirlenen bir alan içindeki taşınmaz malikleri ile diğer ilgililerin uyuşmazlık çıkarmadan kullanma biçimine göre oluşturdukları geçerli sayılabilecek sınır tipinin uygulanmasında tapu kaydı üzerindeki ayni ve şahsi hak tesis edilmiş parsellerde hak sahiplerinin muvafakatinin alınması ancak hak sahiplerinin tamamının muvafakat alınamaması durumunda zeminde kullanıcısı kullanıcıları olan maliklerinin yazılı muvafakati alınarak geçerli sayılabilecek sınır alınabileceği, diğer hak sahiplerine de askı ilanında tebliğ edilmiş sayılacağından işlemlere bu doğrultuda yön verilmesi gerektiği” belirtilmektedir. (ceyhan)
22 – 22/A ÇALIŞMALARINDA MİRASÇILARIN MUVAFAKAT VERMESİ
SORU) Zeminde, paftadan farklı olarak ihtilafsız olarak uzun zamandır kullanılan sınırda muvafakat alarak “geçerli sayılabilecek sınır” tipi kullanarak değerlendirmek istemekteyiz. Alanı azalan parsel 4 hissedarlı olup bunlardan üçü ölü birisi sağ ancak o da şehir dışında ulaşamıyoruz.
Araziyi kullandıkları söyleyen ölen 2 hissedarın birer çocuğu (diğer çocuklar şehir dışında) muvafakat verebileceklerini söylemekteler ama ölenlerle ilgili intikal yapılmadığından tapuda isimleri geçmemekte biz bu durumda nüfus kayıtları ile intikal yapılmadan (çok hissedar olduğundan şu anda intikal yaptırılamıyor) bu iki kişiden muvafakat alabilir miyiz, yoksa intikal yapılması zorunlu mudur? (hrtmuh)
CEVAP) Bilindiği üzere miras yoluyla intikal, tescilsiz edinim şekillerinden biridir... Mirasçılık belgesinin ibrazı halinde, intikal yapılmamış olsa bile, muvafakat imzası alınabileceğini düşünüyorum. ...(hkocak)
23 – SINIRLANDIRMA KROKİSİ VE ÖLÇÜ KROKİSİ
SORU) Kadastro Güncelleme Yönetmeliğinin 20/1’inci maddesi; “Sınırlandırma krokisinde gösterilen sınırlar ile yapı ve tesisler ölçülerek ölçü krokisi düzenlenir ve elde edilen bu değerlere göre pafta zemin incelemesi için geçici çizimler yapılır.” hükmündedir.
Bu cümleden, sınırlandırma krokisinde gözüken sınırlar ile yapı ve tesisler gösterilecek diye anlıyorum.
Ancak ben sınırlandırma krokisinde geçerli sınır vb. sınır tanımı yapmışsak neden böyle düşündüğümüzü ispatlamak için fiili sınırı ölçü krokisinde numaralı şekilde göstermek istiyorum.
Tereddüt ettiğim husus; gösterilmesi ne kadar iyi de olsa, ölçü krokisinin resmi bir belge olması nedeniyle yanlış belki de tecavüzlü sınırın ileride sınır anlaşmazlıklarında davaya konu delil teşkil edeceğidir.
Konu hakkındaki düşüncenizi yazarsanız sevinirim. (ömerbilgilioglu)
CEVAP) Sınırlandırma krokisinde gösterilen sınırlar ölçü krokisinde gösterilecek ama, daha sonra büroda yapılan çalışmalar ile parsel sınırlarına son şekli verildiğinde, ilk ölçü krokisindeki sınırlardan başka sınırlar ortaya çıkacak ve bu son durum kesinleştirilecek. Yani ilk ölçü krokisinden farklı sınırlar kesinleştirilecek.
Hal böyle olunca da sınırlandırma krokisine uygun olarak düzenlenen ilk ölçü krokisi daha sonra karışıklığa sebebiyet verir mi? ... Yazınızdan bu konuda endişe duyduğunuzu anlıyorum.
İlk bakışta endişeniz mantıklı görünüyor. Ama biliyorsunuz herhangi bir teknik hatanın 41'inci madde gereğince idari yoldan düzeltilip düzeltilemeyeceğine karar verilirken sınırlandırma krokisi, ölçü krokisinden daha çok önem taşımaktadır. 22/a çalışmalarında, parsel sınırlarına son şekli verildiğinde bu son şekil aynı zamanda sınırlandırma krokisindeki şekilden de farkı olacaktır. ... Parsellere verilen son şeklin, ölçü krokisine aykırı düşmesinden endişeleniyorsunuz da, sınırlandırma krokisine aykırı düşmesinden neden endişelenmiyorsunuz?
Bir diğer konu, parsellere son şeklinin verilebilmesi için parsellerin öncelikle ölçülüp bir altlık üzerine aktarılması gerekmektedir. Bu altlık üzerinde son şekli verilecektir. Parsellere verilen son şekil, hem ölçü ve hem de sınırlandırma krokisinden farklı olabilecektir. Öyleyse parsellere son şekli verilinceye kadar sınırlandırma ve ölçü krokisi düzenlenmemeli midir?
Hayır, her iki kroki de düzenlenmelidir. Parsellere son şekli masa başında verilmekle yetinilip, ona dair bilgi ve belgeler; zemine inilmek suretiyle işlem yapılmışsa (ki o zaman röleve ölçüsü de yapılmış olur) zemin ölçüsü ile ilgili kroki; ilk düzenlenen ölçü krokisi ile birlikte arşivlenmek durumundadır.
22/a çalışmaları kesinleştikten sonra, evveliyata inmeyi gerektirecek herhangi bir işlemde arşivde inceleme yaparken, 22/a'nın mantığını değerlendirerek, parsele son şekli verilirken, ilk ölçü ve sınırlandırma krokisine aykırı bir durum oluşturulup oluşturulmadığı konusunda araştırma yapmak sorumluluğu içinde hareket edilmesi gerekir... Bu husus önemli; o nedenle de böyle bir konuyu dile getirmeniz de son derece önemli diye düşünüyorum. ... (hkocak)
24 – “BELİRSİZ SINIR” / “GEÇERLİ SAYILABİLECEK SINIR”
SORU) 22/a çalışmaları esnasında iki komşu parsel arasındaki sınır tespit edilememekte olup parsel malikleri kendi aralarında bir sınır göstererek sınır tespiti yapılmıştır. Bu durumda sınır tanımımızı “geçerli sayılabilecek sınır” aldık.
Geçerli sayılabilecek sınırlarda muvafakat arandığından maliklerden alınacak muvafakat ne şekilde ve nasıl olacaktır. (müdürlüğümüze dilekçe şeklinde verilerek veya tutanağa muvafakat ediyorum şeklinde mi olmalı). Muvafakat verilerek açılacak olan yollar içinde geçerli midir? (ceyhan)
CEVAP) Diğer sınırları ile ilgili bir sorun yokken iki parselin yalnızca kendi aralarındaki sınır kaybolmuş ise bu sınır "belirsiz sınır" tanımına girer, kahverengi ile gösterilir ve normal şartlarda yüzölçümlerinden hareketle dengeleme yapmak suretiyle parsellerin ara sınırı belirlenir.
Ama bu durumdaki iki parselin malikleri kendilerinin belirlediği sınırın esas alınmasını isterlerse yani sizin de belirttiğiniz gibi bu sınırın "geçerli sayılabilecek sınır" olarak alınmasında da sakınca yoktur. Burada şu hususa dikkat edilmesi gerekir; her şeye rağmen bu iki parselin yüzölçümlerinde birinin lehine diğerinin aleyhine önemli ölçüde bir değişme olmamalıdır. Zira vatandaşlar kendi aralarında yapmış oldukları satış işlemini yenileme çalışmaları ile nizami hale getirmemelidirler.
Muvafakat hususuna gelince; ne 22/a metninde, ne yönetmeliğinde ve ne de 2018/13 sayılı genelgede, muvafakatin şekli ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde bu konunun şekli kısmı ile ilgili siz inisiyatif kullanacaksınız. Yeter ki vatandaşların muvafakat vermiş olduğu bir şekilde görünsün.
Ben olsam; vatandaşlardan "kadastro teknisyenliğine" diye el yazısıyla dilekçelerini alıp uygulama tutanağının içine koyarım. Yetmez; uygulama tutanağının "edinme sebebi" kısmında da ifade ederim.
Ayrıca, vatandaşların, "bizim talebimiz vardı ama talebimize aykırı bir belirleme yapılmış" iddiasına engel olmak için de; tutulan krokinin bir yerine "... şu parsel ile şu parsel ara sınırı ilgililerin muvafakati ile belirlendi..." mealinde bir ifade yazarak imzalarını alırım.
Bu durumda başka parseller de var ya da krokide bu konunun yazılıp imzalanacak yeri yok diyorsanız; o zaman ilgili parsellerin bulunduğu kısmı A4 kâğıdına fotokopi çekerek ya da kopya ederek yalnızca o parsel maliklerinin muvafakat imzasını alıp, esas krokiye iliştirmek şeklinde de hareket edebilirsiniz. Yeter ki daha sonra ilgililerin itiraz etmeleri halinde siz kadastrocu olarak muvafakat almış olduğunuzu belgeleyebilin. (hkocak)
25 – SINIRA YÖNELİK MEN-İ MÜDAHALE DAVASI
SORU) 22/a güncelleme çalışmalarında mahalli mahkemelerden gelen dava listeleri içinde, sınır ve yüzölçümüne ait davalar ayıklanırken, sınıra yönelik men-i müdahale davaları da kapsam içinde değerlendirilebilecek midir?
Men-i müdahale davaları mülkiyet davası olmamakla birlikte, sınıra yönelik dava olarak değerlendirilerek sınırlar kesinleştirilmeden kadastro mahkemesine gönderilmeli midir? Yoksa 22/a kapsamı dışında tutularak davalı mı kabul edilmeyecekler? … (ilyas61)
CEVAP) İlk etapta, klasik anlamda sınır ya da mülkiyete dair bir dava olmaması nedeniyle, sanki davalı değilmiş gibi işlem yapılabilir mi şeklinde düşünmek mümkündür. Aslında bu davada, davalı sınır komşu parsel tarafından değil de herhangi bir kişinin işgali şeklinde olsa hiç düşünmeden dava dikkate alınmaksızın işlem yapılabilir diyebiliriz.
Ancak davalı sınır komşusu parsel malikleri ise bu dava fiilen sınır davası durumuna geçmektedir. Zira siz eldeki verilerle bir belirleme yaparsınız, (22/a çalışması yaptığınıza göre o pafta yeterli derecede hassas değil demektir, o nedenle de) mahkemede bilirkişilik yapacak teknik eleman ise başka bir sınır belirleyebilir.
En iyisi siz o sınırı davalı olarak kırmızı ile gösterin. Ama eldeki verilerle, olması gerekli yeri de belirleyerek elde mevcut tutun, mahkemede bilirkişilik yapan teknik eleman için gerekli olabilir. ... (hkocak)
26 – GÜNCELLEME ÇALIŞMALARINDA BİRİM VE YETKİ
SORU) 22/a kapsamında yapılan çalışmalarda bir birimde idari taksimat yapılmış olup ancak müdürlük uygulama raporunda bu idari taksimatı dikkate almamıştır… şimdi ise bu çalışılan birim köy olduğu halde bu köyün bir kısmı merkez mahalleye bağlanmış, mahalli idareler kararı var belediye meclis kararı var ve haritası var....
Bizim tereddüde düştüğümüz konu ise şu; bu idari taksimattı değişikliği uygulama raporunu yenilemek suretiyle bölge müdürlüğümüze bildireceğiz, ANCAK; Çalışma yaptığımız birimdeki 200 yakın parsel idari taksimattan dolayı mahallede kalması nedeniyle bu parselleri yenileme kapsamına alacak mıyız almayacak mıyız? … Alacak isek yeni taksimata göre bağlanmış oldukları mahalleden yeniden bilirkişi mi seçeceğiz yoksa eski bağlı olduğu birimdeki muhtar bilirkişiler ile mi çalışmaları tamamlayacağız... (kepcebey)
CEVAP) Köy olarak kadastrosu yapıldığı halde şu an artık mahalleye dahil edilen yerde yapılacak çalışmalar artık mahalle olarak yapılmalıdır. Bilirkişi seçimi, ilânların yanı sıra yapılacak tesciller daha sonraki zamanlarda sorun olarak karşımıza çıkar.
Diğer taraftan, daha önce kadastro ya da tapulamaya tabi tutulmuş yerin yenileme çalışmalarına bir bütün olarak dahil edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bir ada ya da mevkii biriminde de yenileme yapılması mümkündür. O nedenle de artık mahalle sınırları içinde kalan 200 kadar parsel ayrıca değerlendirilebilir. … (hkocak)
27 – 22/A GEREĞİNCE GÜNCELLEMEDE BİRİM
SORU) … Tamamı 22/a kapsamına alınan köyde uygulama sınırını belirleme çalışmalarında; 766 sayılı Kanuna göre tapulaması yapılan birimde kadastro çalışma alanı sınır kroki/haritasının mevcut olduğu, tapulama parsellerini takiben paftaların da kadastro çalışma alanı sınır gösteriminin mevcut olduğu... Köyün bir bütün halinde yaklaşık 1200 parselinin paftalarının oluşturulduğu ve parselleri takiben kadastro çalışma alanı sınırlarının parseller sınırında gösterildiği, AYRICA işbu 1200 parselden sonra yaklaşık 3-4 km uzağında aynı köyün mezrası hükmündeki yaklaşık 400 parselin daha tapulamasının yapıldığı ve bu kısma ait kadastro çalışma alanı sınırının da bu taşınmazların paftadaki sınırlarını takiben paftaları üzerine işaretlendiği, belirlenmiştir.
Bu aynı birim içinde olmakla beraber aradaki 3-4 km’lik alanlarla ilgili olarak tescil harici belirtmeleri mevcuttur. 2 adet çalışma alanı sınırı gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Bizler 22/a uygulaması sırasında konumuz tapuda tescilli taşınmazlar olmakla beraber izah etmeye çalıştığım aynı köyde kalan bu parseller topluluğu arasındaki ve paftalarında belirtili bulunan kadastro çalışma alanı sınırı dışında kalan tescil harici kısımlar 22/a uygulama sınırı içerisine alınmalı mı?
Yönetmelikte bu hususta belirtilen orman haritalarından yararlanma yolu da denenmiş ve fakat uygulamaya konu birimde ve bitişik köy birimlerinde kesinleşmiş veya kesinleşmemiş orman tahdit haritalarının da mevcut değildir.
Kadastro çalışma alanı sınırı krokisi üzerinde sınır taşları belirtilmekle beraber bitişik köy isimleri belirtili olmadığı tüm yönlere TAPULAMA HARİCİ belirtmesini yapıldığı ve sınır taşlarının da ihtiva ettiği kısımların sadece kültür arazileri baz alınarak tanzim edildiği belirlenmiştir.
Sorumuz şudur ki; bu veriler ışığında UYGULAMA ALANI SINIRI belirlenmesinde kıstaslarımız ne olmalı, Mahalli idarelerden köy sınır zabıt ve evrakları temin edilip uygulama sınırı belirlenebilir mi? Bu kez de komşu birimlere ait hak kaybı olup olmayacağı hususunda tereddütler oluşmuştur. Bu hususta 22/a kapsamındaki yetkimiz nedir? (bacanak)
CEVAP) 2859 sayılı Yenileme Kanununun 1'inci maddesi ve Yönetmeliğinin 13'üncü maddesinde, yenileme çalışmalarının en az bir ada veya mevkii bazında olmasını öngörülürken; 2/a gereğince yapılacak çalışmalar için Kanun metninde ve Yönetmeliğinde herhangi bir kıstastan bahsedilmemiştir. Ancak bu eksiklik önce 2010/18 ve 2010/19 sayılı genelgelerle, en son olarak da bu genelgeleri yürürlükten kaldıran 2018/13 sayılı genelge ile giderilmiştir.
2018/13 sayılı genelgenin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde; 22/a gereğince yapılacak çalışmalarda uygulama alanı birimi olarak "en az bir ada/mevkii bazında veya dış sınırları teknik belgeleriyle uyumlu sabit ve/veya geçerli sınırla çevrili parsel grubu" olarak belirlenmiştir.
Bu düzenleme, genel sınır geçirme açısından uygulamacının elini kolaylaştıran bir düzenlemedir. Dolayısıyla herhangi bir köyde 22/a gereğince çalışma yapılacaksa, genel sınır geçirirken hangisini sınır içine alalım, nereleri sınır dışında bırakalım konusunda manevra sahası var demektir. Hele ki birbirinden kopuk parçaların yenilenmesi durumunda aradaki boşluğu ne yapacağız sorusuna da gerek kalmayacaktır.
Genelgedeki düzenlemelerden hareketle; her bir kopuk parça için ayrı uygulama sınırı belirlenmesi mümkün olabilecektir. ... (hkocak)
28 – GÜNCELLEME ÇALIŞMALARINDA ÇALIŞMA ALANI–1
SORU) … 22/a kapsamında 9 adet köyün çalışmalarına başlanılmak üzere uygulama alanı ilânı yapılmış köyden 3 adedi mahalle olduğu anlaşılmış ve tapu kütüğü üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan halen köy olarak görünmektedir.
Çalışmalarımızı da bu üç birimin mahalle olduğuna dair Mahalli İdareler Müdürlüğünden sorulmuş ve bu köylerin mahalle olarak belediye başkanlığına bağlandığına dair alınan karar örnekleri getirtilerek uygulama ilanı ile bilirkişi seçimleri belediye başkanlığından yapılmak üzere gerekli yazışmalar yapılmıştır. Buraya kadar bir sorun bulunmamaktadır.
Ancak bu 9 adet köyden biri 1979 yılında %90'nı kamulaştırılarak üzerine "ÜNİVERSİTE" kurulmuştur. Uygulama alanı ilânı yapabilmek için muhtarlık bulunamamış Mahalli İdareler Müdürlüğüne yazılarak köyün akıbetinin ne olduğu sorulmuş verilen cevapta bu köyün idari olarak hangi köye veya mahalleye bağlandığına dair kendilerinde hiç bir karar olmadığı bildirilmiş ve şifahi olarak görüşmelerde bu köyün çalışma alanı üzerine üniversite kurulduğundan köy halkının kendi imkanları ile köyü boşalttığı ve tüzel kişiliğinin ne olduğunun kendileri tarafından bilinmediği ve resmi kayıtlarında ise bu ad altına herhangi bir köy bulunmadığını ifade ettikleri ve nüfus müdürlüğünden ve ilçe seçim kurulunda yapılan araştırmalarda ettikleri ve nüfus müdürlüğünden ve ilçe seçim kurulunda yapılan araştırmalarda 300 parsel olan bu köyün 22/a kapsamında yapılacak çalışmalarda uygulama alanı ilânı şuan için yapılamamış ve bilirkişileri seçilememiştir.
İdari olarak herhangi bir köy veya mahalleye bağlanmayan bu köyün 22/a kapsamında yapılacak olan çalışmalarında uygulama alanı ilânı ile bilirkişilerin seçiminde nasıl bir yol izlenmelidir? (kepçebey)
CEVAP) Daha önce tapulaması yapılan bir köy var ama bu köy şimdi resmi kayıtlarda yok, bu nasıl oluyor pek anlaşılmıyor. Bir köyün %90'ı nın kamulaştırılması o köyün yok olmasına sebep olmaz. Ayrıca var olan bir köyün yine yok olduğuna dair resmi bir bilgi de bulunmuyor? İlginç.!!
22/a gereğince yenileme çalışması yapılmaktadır. Yeni bir malik belirleme söz konusu değildir. O nedenle de, yapılacak iş; anılan yer hangi köy adıyla kayıtlı ise o köy adıyla biz çalışmamızı yapıp kayıtlarımızı yine o köy adıyla yenilemeliyiz.
Çalışma alanı; önceki çalışma alanı ne ise aynı çalışma alanı esas alınabilir. Bilirkişi seçimi; 47/B Kadastro Bilirkişileri Hakkındaki Yönetmeliğin 5'inci madde (b) fıkrası gereğince mülki amir aracılığıyla halledilmesi mümkündür. Bu madde, bilirkişilerin mücavir veya yakın köy ya da mahalleden de bilirkişi seçilmesine izin vermektedir.
Yapılacak yenileme çalışmaları, halen tescilli köy ismi ile yapılıp, gerekli askı ilânına alındıktan sonra yine halen kayıtlı ismi ile sicilleri oluşturulmalı, bilahare bu yer hangi köy ya da mahalle sınırları içinde kaldığına dair resmi bir bilgi olursa, kayıtlar ona uygun hale getirilebilir, diye düşünüyorum. ... (hkocak)
SORU) ... Vermiş olduğunuz bilgi için çok teşekkür ederim, küçük bir açıklığımız kaldı. Muhtarın durumu ..... Mülki amire yazacağımız yazıda bilirkişilerin seçimi yapılacak olan köyün muhtarını da yetki verilmesini talep edeceğiz. .... sizce de uygun mu? (kepçebey)
CEVAP) Sizin dile getirdiğiz konuda normal dışı bir durum söz konusu, düşündüğünüz şekilde hareket etmekten başka bir çözüm yolu akla gelmiyor. ... (hkocak)
29 – 22/A ÇALIŞMALARI VE İDARİ SINIR DEĞİŞİKLİĞİ
SORU) 3402 sayılı Kanunun 22/a kapsamına göre acil olarak değerlendirme listesi istenilen köylerden, idari sınırların değişmesi nedeniyle yeni oluşan birimler mevcuttur. Örneğin; 1952 yılında 5602 sayılı Kanuna göre kadastro çalışmaları yapılan Y….. Köyü olarak ölçülmüş olup 1991 yılında idari sınırlardaki değişiklik nedeniyle Y….. Köyünün bir kısmı G….. Köyü olmuş ancak bu zamana kadar tapu sicilindeki kayıtlarda ve fenni evraklarında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
''KADASTRO HGÜNCELLEME YÖNETMELİĞİ’nin madde:5/2; “Tapula-ma veya kadastrodan sonra idari sınırlarda meydana gelen değişiklikler, listelerin hazırlanması sırasında dikkate alınır ve sicillerin bunlara göre oluşturulması sağlanır.” denilmektedir…
Burada yeni oluşan köyün sicilleri hazırlanırken eski parsel numaraları korunarak mı aktarılacak, yoksa ada değişim raporu düzenlenip yeni ada ve parsel numaraları verilerek mi oluşturulacak? ... (selami aydın)
CEVAP) … Tapulama veya kadastrodan sonra idari sınırlarda meydana gelen değişiklikler belediye, il özel idaresi vb. kurumlardan resmi yazıyla istenmek suretiyle belirlenir ve oluşan bu yeni duruma göre her bir birim için ayrı ayrı olmak üzere uygulama raporları hazırlanır. Uygulama sonucunda siciller bu yeni duruma göre oluşturulur.
Değerlendirme Listesi düzenlenirken idari sınırda değişiklik varsa eski birim ve yeni birim birlikte yazılacaktır. Güncelleme Tutanağında eski Y….. Köyü 455 parsel, Yeni G….. 105 ada 5 parsel olabilir. Eski birim ve parsel numaraları korunarak uygulamaya alınması ve uygulama sonunda yeni oluşan birimin ada parsel numarasıyla tescillerinin yapılmasının uygun olacağı düşüncesindeyim… (Harita45)
30 – 22/A ÇALIŞMALARI VE SONRADAN OLUŞAN YOLLAR
SORU) 22/a çalışmalarında kadastrodan sonra açılan yollar
22/a Yönetmenliğinin 17/son maddesi ve 2018/13 sayılı genelgenin 30’inci maddesi; “Tapulama veya kadastrodan sonra açılan veya oluşan ve tapu sicilinde terk işlemi yapılmamış ancak kamu eline geçmiş yol, ark ve benzeri yerler, sınırlandırma ve tespitler sırasında zeminde kullanıcı maliklerin yazılı muvafakatleri, sağlandığı takdirde (Ek-5) düzenlenir, kamuya terki yapılır ve oluşan bu yeni duruma göre ada ve parseller oluşturulur” denilmektedir.
Bu husus 22/a uygulama çalışmalarında Ada raporunda ve güncelleme tutanağı edinme sebebinde bahsedilmeli mi? … (kara55)
CEVAP) Sonradan açılan ve ilgilisi muvafakat vermediği için paftasında kesik çizgilerle gösterilmek durumunda olunan yol, dere, kanal gibi tesislerin; "Ada Raporu"nda ve “Güncelleme Tutanağı”nda gösterilip gösterilmeyeceği konusunda mevzuatta herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Öncesinde olmadığı halde, güncelleme çalışmaları sırasında zeminde olduğu görülen binalar için olacak uygulama, kıyasen yol, dere, kanal için de uygulanmalı mı değerlendirelim...
Bu durumdaki binalar yalnızca ölçü krokisinde gösterilip, sınırlandırma krokisinde ve de paftasında gösterilmediği halde Uygulama Tutanağının "Değerlendirme ve/veya Edinme Sebebi" bölümünde açıklaması yapılır.
Pafta ve sınırlandırma krokisinde gösterilmeyen bir ayrıntı (yani yeni bina), Güncelleme Tutanağının “Edinme Sebebi” bölümünde gösteriliyorken; sınırlandırma krokisi ve paftasında kesik çizgilerle de olsa gösterilen ayrıntıların da (yol, dere, kanal gibi ayrıntıların da) uygulama tutanağında gösterilmesi gerekir gibi geliyor… Gösterilmemiş olursa, neden gösterilmedi diye sorulmaz belki ama gösterilmesi, (özellikle gösterilirken de ilgilisinin çalışmalar sırasında muvafakat vermediği belirtilmek suretiyle gösterilmesi) daha iyi olur diye düşünüyorum. Aynı şey ada raporu için de geçerlidir. ... (hkocak)
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen ((3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince, kadastro paftalarının güncellenmesiyle ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.
- Görüntüleme: 2670