10 soru 10 cevap - 7 (22/a çalışmaları)
Av. Hüseyin KOÇAK
61 –GÜNCELLEME ÇALIŞMALARINDA YÜZÖLÇÜM DEĞİŞİR
SORU) Bizim endişelerimiz;
- a) Mahkeme kararında geçen yüzölçümlerine aynen itibar etme zorunluluğumuz var mı? (Çünkü mahkeme kararının yüzölçümüne itibar edip tescil yaptığımız zaman 20 adet daha parselin yüzölçümün bundan etkilendiği gerekçesiyle kadastro müdürlüğünce tersimat hatası olduğu belirlenmiştir.)
- b) 1157 ve 1159 parsellerde kadastroca tespit edilen malikler değiştirildiğinden (daha sonra intikal ve satışlar olmuş) satış 5300,00 m² üzerinden 300 TL. ile olmuş şimdi ise taşınmazın m²si 6600 m²ye çıkmış bu durumda satan kişinin bir mağduriyeti olur mu?
Şöyle ki; ben 5300 m2yi 300 satmıştım ama benim 6600 m2 olduğunu bilseydim daha yüksek bir fiyata satardım demez mi?
CEVAP) … Pafta, bugün için teknik nedenlerle yetersiz, uygulama ö-zelliği bulunmadığı için güncelleniyor. Doğal olarak da yeni çalışma gereği bulunacak yüzölçümlerin tümü değişecektir. Sizin örnek verdiğiniz parseller dışında da mahkeme kararıyla oluşmuş parseller olabilir. Yine sizin örnek verdiğiniz parseller dışındakilerde de el değişikliği mutlaka vardır.
Mahkeme kararlarındaki yüzölçümleri ve satışa esas yüzölçümleri korumalıyız mantığıyla hareket edecek olursak zaten güncelleme çalışması yapmamız mümkün olmadığı gibi, anlamı da olmaz. Çalışmalar sonucu elde edilen yüzölçümlere itirazı olanlar için hukuki formalite ayrıdır. ... (hkocak)
62 – 22/A UYGULAMASI VE YÜZÖLÇÜM
SORU) 22/a çalışması yaptığımız birimde, tapulama çalışmaları 1966 yılında yapılmış ve su havuzu, çamaşırhane, meydanlık, çeşme vb. yerler hakkında köy tüzel kişiliği adına tapulama tutanağı düzenlenmiş, askıya çıkmış ancak tescil harici bırakılarak herhangi bir kayda tescili yapılmamıştır. İş bu taşınmazlar paftasında, fen klasöründe ve fenni evraklarında görünmekte olup, tescili yoktur.
22/a çalışmalarında iş bu taşınmazlarla ilgili olarak gerekli sınır ve yüzölçüm düzeltmelerin yapılıp yapılamayacağı, askıya çıkarılıp çıkarılamayacağı, tescilli olmadığından tescil ile ilgili herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağı konusunda tereddüde düşmüş durumdayız... (çelikörs)
CEVAP) 22/a uygulaması zaten teknik olarak yetersiz olan paftaların sağlıklı hale getirilmesi için yapılmaktadır. Bahsettikleriniz tescilli değil ama ona sınır taşınmazların yüzölçüm değişikliğinin de ister istemez etkilenecektir. Yeter ki 22/a çalışmaları yapılırken yerleri kaydırılmasın… (hkocak)
63 – 22/A ÇALIŞMALARINDA YENİ PARSEL ÜRETİLMESİ
SORU) ... 1) 22/a uygulamalarında genel bir kanı var kadastro çalışmalarında önce açılmış yol ve değerlendirilmemiş dere ve arkların böldüğü parseller dışında ne kadar büyük (bariz) sınırlandırma hatası yapılırsa yapılsın yeni parsel oluşturulmaz deniyor.
2) 22/a çalışmaları esnasında 3 ya da 4 adet parsel topluluğunun sınırlandırma hatası yapılarak bir parsele dahil edildiği arazi değerlen-dirme çalışmalarından anlaşılıyor. Kendisine dahil edilen parsel maliki içerisinde gözüken parsellerin kendisine ait olmadığı kendisinin kullan-dığı yerin zeminde gözüktüğü yer olduğu tapusuna dahil olan bunun dışındaki yerlerin kendisine ait olmadığını ve bu konu her türlü muva-fakat verebileceğini belirttiği muhtar ve bilirkişilerin bu bilgileri doğru-ladığı hatta sınırlandırma çalışmalarında kullanılan fotoğrometrik paftada belirtilen parsel topluluğunun gözüktüğü çalışmalardan anlaşılıyor. Bu durumda yapmamız gereken nedir?
3) Ark ve yolların parselleri bölmesi dışında Yeni parsel oluşturul-maz denilmekle daha evvel hiç kadastroya tabi tutulmamış ham toprak veya hali arazilerin vatandaşlara yeni parsel numarası ile yazılamayaca-ğını mı anlamalıyız. (boon_tr_42)
CEVAP) 1) Evet, güncelleme çalışmaları sırasında çok özel durumlar dışında (ki sizin bir üstte sorduğunuz soru bence bu kapsama girer) yeni parseller üretilmemesi gerekir. Yeni parsel üretilirken de, yeni oluşumun imar mevzuatına uygunluğunun onaylanması gerekir.(*) Hele aynı parsel içerisinden bir kısım yerin ayırarak başkasına yazılması hiç olmamalıdır.
(Bir diğer husus da; vatandaşlar kendi arasında yapmış oldukları harici satışı, hazır yenileme çalışmaları yapılırken resmi hale getirelim düşüncesiyle hareket etmediğine nasıl emin olabileceksiniz.)
Sanırım bu görüş, 2 ve 3’üncü sorular için de cevap olmaktadır. ... (hkocak)
64 – 766 SAYILI KANUN VE ORTA MALLARI
SORU) … 22/a çalışması yapılan birim 766 sayılı Kanun gereğince kadastro çalışmalarına tabi tutulmuş ve burada 766 sayılı Kanunun 35’inci maddesi uyarınca yapılan tespitler parsel numarası almış ancak tapuya tescil edilmemiştir. Bu durumda izlenilecek yöntem ne olmalıdır. (Bu parseller orta malı sicilinde de tescilli değiller)? (nirengi)
CEVAP) Mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılan çalışmalarda mera, yaylak, kışlak olarak belirlenen yerler 22/a uygulaması sırasında dikkate alınıp, çalışmalar sonrasında da orta malı siciline kaydedilmesi gerekir.
İlk çalışmalar sırasında da orta malı olarak sınırlandırıldığı anlaşıldığına göre, bunları dikkate almak için mutlaka tescilli ya da orta malı siciline kayıtlı olması koşulu aranmamalıdır. ... (hkocak)
65 – GÜNCELLEME SAHASINDAKİ ORMAN
SORU) 3402/22a çalışması süren bir köyde 3402 sayılı Kadastro Kanunun yürürlük tarihi olan 09.07.1987 tarihinden önce yapılan tapulama çalışmaları sırasında şahıs adına tespit görüp parsel numarası alıp komisyon kararınca orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan ya da şahıs adına X parsel numarası ile tescil edilip açılan dava neticesinde mahkemece orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılmasına karar verilen yerler 22/a çalışmasına dahil edilebilir mi?
(Parsel paftada mevcut ancak dava sonuçlandığı tarihte 3402 yürürlükte olmadığından orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan yerler vb.). (sogutluser)
CEVAP) 22/a Yönetmeliğinin 12'nci maddesi sizin tereddüde düşmenize neden olmaktadır. 12'nci maddenin birinci fıkrasındaki ifadeden ne anlamak gerek tam bilen olduğunu sanmıyorum.
Düşünün bir yerde 22/a yapıyorsunuz, o yerde orman haritası ve 12/1'de bahsi geçen haritalar da var. Madde kapsamındaki yerleri güncelleyemeyeceksiniz, geri kalan kısmı güncelleyeceksiniz ama güncellenen paftalar köstebek yuvası gibi oyuk oyuk olacak. Çünkü arada güncelleme harici yerler bulunacak… Bu haritaları ilgili kurumlar hangi mevzuata göre güncelleyecek?
Diyelim ki güncellediler (özellikle orman haritalarında düzeltme yapmak için mevzuat var. O da o kadar çok ve karışık ki hangi durumdaki haritaların hangi mevzuata tabi olduğunu da tespit edebilirlerse tabi.); onların çalışmaları ile kadastro tarafından yapılan 22/a çalışmalarını tam olarak çakıştırmak nasıl mümkün olacak?
Sizin verdiğiniz örneğe gelinecek olursa; bazı yerler komisyon kararı ile bazı yerler de mahkeme kararı ile tescil harici bırakılmış. Anlaşıldığı kadarıyla halen o yerde bir orman çalışması yapılmamış, (yapılmışsa bile ormanın da dışında bırakılmış); dolayısıyla 12'nci kapsamına tam girmiyor. Henüz tescilli olmadığı da anlaşılıyor; uygulama sahası içerisinde kalıyorsa ve de paftaların kendi içinde bütün görünümünü sağlamak açısından güncellenip, sağlıklı bir haritaya kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum. ... (hkocak)
66 – ORMAN OLMAYAN YERLERİN KADASTROSU VE 22/A
SORU) 1960 yılında kadastrosu yapılmış bir yerde çalışma alanı içerisinde orman diye kadastrosu yapılmayan bir yere 1980 yılında orman kadastrosu geçerken burayı orman dışında tutmuş ve şu anda sarı alan olarak işaretlenmiştir. Ve burası 20 yılı aşkındır birileri tarafından işgal edilmiş kısacası üzerine koskoca mahalle kurulmuştur.
Buralarda yeniden kadastro yapılma imkânı var mı, yoksa 22/a’ya göre güncelleme içerisinde buralara yeni tapu verilebilir mi? (karagedik07)
CEVAP) 1980 yılında geçen orman kadastrosu sırasında düzenlenen orman haritasında sarı boyalı yerler hiç bir zaman orman ile ilgisi olmayan yerlerdir. Daha önce 1960 yılında yapılan kadastro (ya da tapulama) çalışmaları sırasında orman olduğu gerekçesiyle tespit dışı bırakılması da o yere orman vasfı kazandırmaz. Sonuçta, kadastro müdürlüğü tarafından tespit dışında bırakılan yer orman kadastrosu çalışmaları sırasında da orman dışında bırakılmıştır. Bu da göstermektedir ki o yer "orman" değildir, hiç bir zaman olmamıştır. Bu durumdaki yerlerin genel sınır içinde ya da dışında bırakılmış olması da o yerin "orman" olmama konusundaki durumunu değiştirmez. Ancak, genel sınır içinde ya da dışında olması, bu aşamadan sonra yapılacak işlemi belirleyecektir. Şöyle ki;
- a) Eğer söz konusu yerler 1960 yılında yapılan kadastro (ya da tapulama) çalışmalarında genel sınır dışında bırakılmışsa, orman haritasında da orman ile ilgisi olmadığı göründüğüne göre; o kısımda henüz kadastro yapılmamış demektir. Bu durumdaki yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro çalışması yapılır ve de zilyetlik durumuna göre de tahdit ve tespit yapılması da mümkün olur.
- b) Eğer söz konusu yerler 1960 yılında yapılan kadastro çalışmalarında genel sınır içine alınmışsa o takdirde uygulama farklılık gösterir. Bu konu en son olarak 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen "GEÇİCİ MADDE 8" ile belirlenmiştir.
Madde şu şekildedir: "GEÇİCİ MADDE 8 – Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan tapulama veya kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan tapuda kayıtlı taşınmazlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerde ve çalışma alanı içinde orman olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan alanlarda, daha sonra kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanun hükümleri gereğince kadastrosu yapılır."
- c) Bilindiği üzere önceleri Geçici Madde.8 kapsamında kalan yerlerin 22/a çalışmalarıyla giderilmesi mümkün değildi. 2018 Yılı içerisinde 22/a Yönetmeliğinin ismi ve bazı maddelerinde değişiklik yapıldı. Bu değişikliklerden biri de “Kapsam” başlıklı 2’nci maddede oldu.
Bu değişikliğe göre; eğer 22/a çalışmalarıyla birlikte geçici madde.8 sahaları da programa alınmışsa, birlikte çalışma yapılması mümkün olabilecektir. … (hkocak).
67 – 2/B ARAZİSİNDE 22/A UYGULAMASI
SORU) Şuan tamamında 22/a çalışması yapmakta olduğumuz bir köyde 4 yıl önce 2/B kadastrosu yapılmış ve kadastro parseline değen sınırlarda 1/5000 ölçekli fotogrametrik paftasındaki sınırları esas alınarak 2/B parsellerinin sınırları kesinleştirilmiştir. Bu sınırların zemin ölçüsü neticesinde bazı sınırların sabit sınır niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere 2/B arazileri miktar üzerinden satışa konu olduğu için sabit sınır olarak alındığında kimilerinin lehine kimilerinin aleyhine bir durum ortaya çıkabilecektir. Bu husustaki görüşleriniz nasıldır…(Sinan)
CEVAP) 2/B sahasının dış sınırı fotogramerik paftasına göre geçirildiğine ve o sınırlar halen de sabit sınır olarak var olduğuna göre o sınırları esas almak durumundasınız. Diğer bütün parsellerin yüzölçümü değişeceği gibi 2/B sahasındaki parsellerin de yüzölçümü değişecektir.
Devlet, parselleri yüzölçümleriyle değil, sınırlarıyla güvence altına alır. O nedenle de, değişecek yüzölçümlerdeki artma ya da eksilme gibi konular kadastro müdürlüğünü bağlamaz. Yapılan çalışma askı ilânına alınmaktadır. İlânda yüzölçümü gören tarafların birbirine karşı yargı yoluna gitme keyfiyetleri bulunmaktadır. ... (hkocak)
68 – TOPRAK TEVZİ DAĞITIMI VE 22/A UYGULAMASI
SORU) 22-a çalışmalarında toprak tevzii haritaları
1954 yılında toprak tevzi haritaları yapılmış. 1974 yılında da kadastro çalışmaları tamamlanmış olup parseller toprak tevzi haritalarına uyularak kesinleşmiştir. Şu an bu alanda 22/a çalışmaları yapmaktayız. Sınırları sabit 3 parsel (4 seki) halinde bir alan bulunmaktadır. (sekileri kuzeyden güneye doğru numaralandıracak olursak A, B, C ve D) toprak tevzi çalışmalarında A sekisi 1 parsel olarak Ali adına, B sekisi 2 parsel olarak Yahya adına, C ve D sekileri 3 parsel olarak Mustafa adına yazılmış olup kadastro çalışmalarında da bu şekilde tespit edilerek tescil edilmiştir.
Şimdi biz burada 22/a çalışması yapıyoruz. Bu alanda yapılan zemin ölçülerinde A ve B sekisini 1 parsel olarak Ali, C sekisini 2 parsel olarak Yahya ve D sekisini 3 parsel olarak Mustafa kullanmaktadır. Mustafa 22/a çalışmaları esnasında yerini Hasan’a satmış ve satarken de sınırını C ile D sekisi arasındaki sınırı göstermiştir. Bu alanda yapılan zemin ölçümlerinde sınırların sabit olduğu zemin bilirkişi muhtar ve taşınmaz sahipleri tarafından teyit edilmektedir.
Zemindeki kullanımlar esas alındığında alanlar olarak 1 nolu parselin alanı artarken 2 nolu parselin alanı aynı kalmış 3 nolu parselin alanı da azalmıştır. 3 nolu parseli satın alan Hasan Bey C sekisinin de kendisinin olduğunu ifade etmektedir. Ancak bilirkişi muhtar ve taşınmazın eski sahipleri olan Mustafa ve Yahya Bey sınırlarının sabit oluğunu ve değişmediğini beyan etmektedirler.
Ek olarak C sekisinin içerisinde Yahya Bey ev yaptırmış. Mustafa Beyin yaşı 85. Bu durumda biz sınırları sabit olan zemine göre mi, yoksa toprak tevzi haritasına göre mi parselleri oluşturmalıyız. (ceyhan)
CEVAP) 1954 yılında toprak tevzii dağıtımına göre kuzey-güney istikametinde sıralanan (A) parseli ALİ adına; (B) parseli YAHYA adına, (C) ve (D) parselin MUSTAFA adına dağıtıma tabi tutulmuş ve 1974 yılında yapılan kadastro çalışmalarında da bu durum dikkate alınarak kadastro paftaları oluşturulmasına rağmen; bugün 22/a çalışmaları sırasında; (A) ve (B)'nin ALİ tarafından; (C)'nin YAHYA tarafından; (D)'nin ise MUSTAFA'nın satmış olduğu HASAN tarafından kullanılmış olduğunu görüyorsunuz.
Muhtar ve bilirkişilerin de, başından beri zeminde kullanılanın doğru olduğu yönünde beyanları bulunmaktadır. Toprak tevzii paftasına uygun olarak oluşturulmuş kadastro paftası mı dikkate alınmalıdır, yoksa zemindeki fiili durum mu?
Kadastro paftasındaki durum dikkate alınmalıdır.
Bir dağıtım var ve bu dağıtıma uygun oluşturulmuş bir de kadastro paftası bulunmaktadır. Konu somuttur. Hal böyle olunca muhtar ve bilirkişi beyanları ile zemindeki fiili durumun esas alınması doğru olmayacaktır. En fazla, ilgililer muvafakat ediyorsa "geçerli sayılabilecek sınır" kabul edilebilir. Eğer ilgililer muvafakat etmiyorsa böylesine somut bir konu için muhtar ve bilirkişi beyanı yeterli görülmemelidir. (hkocak)
SORU) … teşekkür ederim. … konu açıklığa kavuşmuş olmakla birlikte C’yi kullanan Yahya ve D’yi kullanan Mustafa’nın bu sınırlarında ittifaklı olması ve bunun bilirkişilerce teyit edilmesi değerlendirmeyi etkilemez mi. (eğer satış olmamış olsa idi sınır C ve D arasındaki sınır alınacaktı. Satış yapılırken de sınır C ile D arasındaki sınır gösterilmiş alıcı da bunu kabul ederek almış) (Ceyhan)
CEVAP) MUSTAFA parselini HASAN'a satmakla birlikte devreden çıktı. Öncesi kendinde de olsa şu an başkasının olan parsel için muvafakat veremez. HASAN'ın muvafakatini almanız gerekir. ... (hkocak)
69 – 22/A ÇALIŞMALARINDA TOPRAK TEVZİİ PAFTALARI
SORU) 22/a uygulaması yaptığımız birimde; kadastro çalışmaları bittikten kısa bir süre sonra birimde Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları başlamıştır. Toprak tevzi komisyonu tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, birimdeki büyük parseller bölünerek belirli miktarlarda köylülere dağıtılmıştır. Daha sonra bir fen memuru ifraz neticesinde oluşan parsellerin sınırlarını zemine aplike etmiştir. Bu aplikasyon neticesinde vatandaşlar sınırlarını belirtmiş ve yaklaşık 55 yıldır bu şekilde kullanıyorlar.
Birim açıldıktan sonra köydeki parsellerin zemin durumunun alımı muhtar ve bilirkişiler ile birlikte yapıldı. Zemin alımı çoğu yerde paftasıyla uyumsuzluk gösteriyor. Bu durumda değerlendirme yaparken zeminde oluşan sınırları sabit sınır sayabilir miyiz? Teknik belgesini mi esas almamız gerekir? Bu konuyla ilgili mevzuatta bir şey bulamadım. … (onur kürşad camcı)
CEVAP) Sorunuzun cevabı TKGM sitesinde de yer alan 22/a işlemlerinde sıkça sorulan soruların içerisindedir. 60 nolu soru ve cevabı şu şekildedir;
Soru: Toprak tevzi haritalarındaki mevcut hataların sınır belirlemelerinde sıkıntı yaşanmasına sebebiyet vereceği durumu karşısında, uygulama alanı kapsamında kalan toprak tevzi haritalarında nasıl bir yol izlenmeli?
CEVAP) Kadastro öncesinde tapu haritası niteliğinde olan toprak tevzii haritaları tesis kadastrosunda uygulanması suretiyle tescili üzerine kadastro haritası niteliğini kazandığından, zeminle uyumlu ve parsel kaybı bulunmayan haritalara uygulama çalışmalarında aynen uyulmalı, ancak teknik sıhhate haiz olmayan, zemine uygulanamayan toprak tevzi parsellerinin şekli, yüzölçümleri, kenar uzunlukları, sabit ada ve parsel köşe nokta ve hatları, ihtilafsız kullanım sınırları, genişletilmeye elverişli parsellerin kayıtları, fiziki yapıları ve konumları dikkate alınmak suretiyle uygulama çalışmalarında değerlendirilmeli, zeminde belirlenemeyen sınırlar dengeleme planına tabi tutularak belirlenmeli, ancak dağıtıma tabii tutularak oluşturulan taşınamazlarda miktara itibar edilmelidir.
Ayrıca 41’inci madde Yönetmeliğinde belirlenen sabit sınır kavramı ile 22/a Yönetmeliğinde belirlenen sabit sınır kavramları birbirinden farklı tanımlardır. Zeytincilik, toprak tevzi, mera tefrik gibi özel kanunlarla (3573, 4753 sa.Kanunlar) verilen parsellerde, zemindeki paftaya uymayan kullanımlar herkesçe malum olmasına karşın, sadece iki parsel arasındaki sınırlar için geçerli sayılabilecek sınır tipi. …. . (71excalibur71)
70 – MAHKEME KARARI İLE PARÇALANMIŞ PARSELDE 22/A UYGULAMASI
SORU) 204 nolu bir parsel var. Bu parsel; mahkeme kararı ile parsel parsel bölünerek farklı parsel numaraları alarak parçalara bölünmüş durumdadır. Mahkeme bu parselde bulunan toprak tevzi haritasındaki kullanımlara göre karar vermiş ve her karar sonrası 204 nolu parselin alanından düşülerek tesciller yapılmıştır. Bu tesciller sonucu 204 nolu parselin içerisinde bazı alanlar kalmakta olup bu parseller birbiri ile bağlantısı da bulunmamaktadır. 22/a uygulama sırasında 204 nolu parseli nasıl değerlendirmemiz gereklidir. Toprak tevzi haritasındaki parsellere göre farklı parsel numaraları verilerek değerlendirebilir miyiz? (ceyhan)
CEVAP) 204 nolu bir parsel var. Bu parsel de kapsar şekilde bir tevzi çalışması yapılmış ve tescil edilmemiş. Ama bir tevzi paftası var. Vatandaş tevzi paftasını esas alarak tek tek Mahkeme kararı alıyor ve tescili yapılıyor ve de paftasına da çiziliyor. Her bir parsel ile ilgili mahkeme kararı geldikçe 204 nolu parselin yüzölçümünden de düşülüyor. Sonuç olarak tapu kütüğünde 204 nolu parselin bir yüzölçüm değeri yazıyor. Ama paftasına baktığımızda bu yüzölçümün ait olduğu kısım tek parça değil… Öyle mi?
(Yazı ekinizdeki) krokide 5 ayrı kopuk parça ve toplamda 12 parsel bulunmaktadır... Anlatımınızdan toprak tevzi paftası tescil edilmemiş olduğu sonucu çıkarılmaktadır. Tevzi paftasının kesinleşip kesinleşmeme durumu hakkında bilgi vermediğiniz için bu paftalara görüp işlem yapılıp yapılamayacağını netleştiremiyoruz. Diğer taraftan 204 parsel tapu kütüğünde tek parça göründüğü için 22/a çalışmalarında da tek parsel olarak sınırlandırmak gerekir gibi bir şey de var. Ancak burada özel bir durum söz konusu 204'ün geri kalanı mahkeme kararları nedeniyle parçalara ayrılmış durumda o nedenle de bu parseli tek parça yapmak zorundayız ama yapamıyoruz dolayısıyla çalışma tıkandı dememeliyiz.
Mahkeme kararlarının uygulaması sunucu 204 parsel içerisinde 5 ayrı blok oluşmuş. Bu 5 ayrı bloğun her biri bir parsel olarak sınırlandırılarak işlem yapılmalıdır... Eğer, toprak tevzi paftası kesinleşmiş ve yalnızca tescili eksik ise o zaman tevzi paftası esas alınarak 12 ayrı parsel oluşturulması da mümkündür. ... (hkocak
(*) Bilindiği üzere 22/a Yönetmeliğinde 2018 yılı içerisinde değişiklik yapılarak 25 Ekim 2018 tarihli ve (30576) sayılı RG’de yayımlanmıştır.
Değişikliğe göre Yönetmeliğin ismi “Kadastro Güncelleme Yönetmeliği” olur-ken; bu yönetmelik gereğince güncelleme çalışmalarının, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8’inci maddesinin uygulamasına da izin verilmiştir. Eğer aynı çalışma içerisinde geçici 8’inci madde uygulaması da yapılacaksa, o zaman – yeni tapulanacak olan – yeni parsellerin üretilmesi mümkün olabilecektir.
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen ((3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince, kadastro paftalarının güncellenmesiyle ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.
- Görüntüleme: 3978