İhaleli 22/a Çalışmaları

11 yıl 3 ay önce - 11 yıl 3 ay önce #787 Yazan: hkocak
Sn. "savaş" dikkatine;

Atmış olduğunuz her imzadan sorumlusunuz, konu bilmediğimiz bir konu, süre kısıtlı gibi mazeretler de bunu değiştirmez. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: savas

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 3 ay önce #788 Yazan: savas
Üsdadım attığımız imzadan tabi ki sorumluyuz ama yenileme çalışmaları farklı müdürlüklerde farklı olarak işlemektedir. Bazı müdürlüklerdeki arkadaşlar zemini esas aldıklarını bazı arkadaşlarımız ise paftayı esas aldıklarını söylüyorlar. Bu durumda biz hangi duruma imza atarsak sorumlulktan kurtulabiliriz. bunun doğrusu nedir? Yalnızca biz değil diğer müdürlüklerdeki arkadaişlarda işin tam doğrusunu bilmiyorken neden imza atmak durumunda kalıyoruyoz. Göz göregöre hatalı işlem yapıp imza atmamıza neden izin veriliyor, daha doğru ifadeyle neden böyle bir şeye mecbur bıurakılıyoruz.

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 3 ay önce #802 Yazan: idogan

savas Yazan:: Kadastro çalışmalarının teknik yönü ihale edildi ve Ülke kadastrosu tamamlanmak üzere. Biz kadastrocular da bu çalışmalarda görev yaptık. Bir mühendis olarak, aynı anda çok sayıda birimde görevlendirildim kontrol için. Hem birim çoktu hem de süre kısıtlı idi, kontrol işlemini istediğimiz şekilde yapamadan kontrol imzasını atmak zorunda kaldık. Tam işimiz bitti sanırken şimdide 22/a uygulamaları yoğun olarak ihaleye verilmeye başlandı. Aynı şekilde çok sayıda birimde birden görev yapmaktayız. Yine istediğimiz şekilde kontrol çalışmasını yapamadan belgeleri imzalamak durumundayız. Üstelik 22/a çalışmaları kadastro çalışmalarınada benzememektedir. Çoğu zaman bırakın kontrol için zaman bulmayı konunun çözümünün ne olduğunu dahi tam bilmeden izma attığımız oluyor. Buna mecburuz çünkü işlem süreli. Bir taraftan Müdürlüğün, bir taraftanda yüklenicinin baskısı var. Biraz zaman olsa bile konunun çözümünü tam bilmediğimiz için işe yaramayacak. İmza attığımız belgelere ait işlemlerde bir hata çıkarsa biz ne kadar sorumlu duruma düşeriz?

Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: savas

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 3 ay önce - 11 yıl 3 ay önce #812 Yazan: hkocak
* 22/a UYGULAMASI SIRASINDA PAFTA MI, ZEMİN Mİ ESAS ALINIR (Kullanıcı adı " "savaş" dikkatine)

Eski paftaları aynen esas alamazsınız. Eğer o paftalar aynen alınabilecek olsa idi zaten o paftaların uygulama kabiliyeti olurdu. Uygulama kabiliyeti yok ki yenileniyor. Aynen esas aldığınızda ne olur? Zemini doğru yansıtmayan paftadaki parselleri sözde yenilemiş olarak yeni paftasını oluşturmuş olursunuz ama nasıl ki eski pafta ile zemin arasında çelişki varsa, yeni oluşturacağınız pafta ile zemin arasında da aynı çelişki devam edecektir. Böyle bir yenileme göstermelik olmaktan öteye gidemez ve de hatalı bir çalışma yapılmış olur.

Zemin mi dikkate alınacak? Zemini tam olarak dikkate almak her zaman tam doğru olmayabilir. Tamam pafta ile zemin arasında uyumsuzluk var, yenileme ile de bir uyum sağlamaya çalışılacak ama kadastro sonrasında ilgililer tarafından zeminde parsel sınırlarının genişletilmiş olması da her zaman mümkündür. Bu genişletme gayribit sınırlara doğru yapılabileceği gibi, aslında tapulu olan komşu parsel malikleri o yeri kullanmıyorsa o parsele doğru da genişletme yapılmış olabilir. Ayrıca her iki parsel maliki de orada olduğu halde (aslında aralarında harici satış ile sınır değişikliği yapmış olmaları nedeniyle) mevcut sınırı kabul ediyor olabilirler. O nedenle de zemine her zaman birebir itibar etmek de sağlıklı bir çalışma olmaz.

Evet yenileme çalışmaları sırasında zeminde ölçüm yaparken parsellerin eski paftasındaki şekilleri gözetilmelidir. (Bu birebir çakıştırılacak anlamında algılanmamalıdır). Paftada ve zeminde mevcut ortak noktalar tespit edildiğinde o sınırlar aynen alınmalıdır. Mevcut olan yolların konumları çıplak gözle bakıldığında zeminde ve paftada aynı olmasına karşın yollardan birini çakıştırdığınızda diğer yolların konumu küçük çapta kayıyorsa, bu yollardan hangisini esas alacağız gibi bir düşünceye de kapılınmaması gerekir. Mademki pafta da ve zeminde o yollar var, yolların zemin durumu aynen alınmalı yol eksenleri kaydırılmamalıdır. Yollar ile ya da ada sınırlarının dışı belirlendikten sonra da iç kısımlarda, mevzuatta belirtildiği gibi sınırların mevcut durumuna göre belirlenen renklerle göterilmeli ve parsellere son şekli verilirken de özellikle (yukarıda da belirtildiği üzere) yol eksenleri kaydırılmamalıdır. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: savas, yyildirim02

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 3 ay önce #814 Yazan: savas
Üstadım, cevabınız için teşekkür ederim. "... her iki parsel maliki de orada olduğu halde (aslında aralarında harici satış ile sınır değişikliği yapmış olmaları nedeniyle) mevcut sınırı kabul ediyor olabilirler. ..." diyorsunuz. Bunu biz nasıl anlayabiliriz. Biliyorsunuz yenileme çalışmalarında sınırlarda değişiklik varsa, bu değişikliğe ilgilileride rıza gösteriyorsa biz onu "geçerli sayılabilecek sınır" olarak alıp yeşil ile gösterebiliyoruz. Bu sınır geçerli sayılabilecek sınır mı yoksa ilgililerinin hartici satış ile oluşturduğu sınır mı biz bunu nasıl anlayabileceğiz burada dikkat edeceğimiz bir püf noktası varmı? Bir de yenileme çalışmalarında parsellerin tescilli yüzölçümüne yüzde yüz uyacakmıyız, bu her zaman mümkün olamamaktadır, zorlandığımıuz konulardan biri de budur.

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 3 ay önce - 11 yıl 3 ay önce #818 Yazan: hkocak
* GEÇERLİ SAYILABİLECEK SINIR VE YÜZÖLÇÜM (Kullanıcı adı "savaş" dikkatine)

Evet, dış sınırları çekişmesiz olarak belirlenen bir alan içindeki taşınmaz malikleri ile diğer ilgililerinin uyuşmazlık çıkarmadan kullanma biçimine göre oluşturulan sınır "geçerli sayılabilecek sınır" olarak tanımlanmaktadır... Bu ne demektir; aslında eldeki teknik verilerle parsellerin sınırları zeminde belirlenebiliyor ancak, zeminde belirlenen sınırdan farklı bir sınır oluşmuş ve de bu sınır ilgililer tarafından kabul edilmiş, yenileme çalışmaları sırasında, zeminde oluşan fiili durumun esas alınması isteniyor. Buna muvafakat veriyorlarsa kadastro ekipleri tarafından da o sınır esas alınarak çalışma yapılıyor.

İşte zeminde belirlenebildiği halde farklı oluşan ve de ilgililer tarafından muvafakat verilen bu sınırların, sonradan yapılmış bir satış nedeniyle oluşup oluşmadığı biraz soyut bir konu olarak kalmaktadır. Bu noktada o çalışmayı yapan elemanın inisiyatif kullanabilmesi gerekir. Evet bir değişiklik var ama bu değişikliğin boyutu ne kadar, gerçekten bir satış söz konusu mu, yoksa aslında bir satış olmaksızın oluşmuş bir sınır mı bunu değerlendirmek artık çalışana ait olacaktır. Bu değerlendirmeyi yaparken de en önemli kıstasın yüzölçümde önemli bir değişiklik olup olmadığıdır. Yüzölçümlerde herhangi bir teknik hata yoksa, yenileme çalışmalarıyla bulunacak yüzölçümlerde (yani aralarındaki sınırın "geçerli sayılabilecek sınır" olarak belirlenenlerin yüzölçümlerinde) önemli bir değişiklik, (yani birinde eksilirken diğerinde artanın) çok bariz düzeyde olmaması gerekir Değişikliğin makul sınır içerisinde kalması gerekir. ... Bu makul sınır nedir? Bunun için kesin bir tecviz koymak da mümkün değildir. Yenilenen paftaların eskiliğine, yapım yöntemine, ölçüm yöntemine, fiili durumun özelliğine göre bu makul sınır değişebilir. İşte bu makul sınırın ne kadar olacağını yine o çalışmalarda görev yapacak olan kadastro elemanlarının inisiyatif kullanmak suretiyle belirlemesi gerekir. Belirlenen bu makul sınır aynı çalışma alanı içinde başka parsellere de aynen uygulanamayabilir. Çünkü her parselin/parseller topluluğunun problemi diğerlerinden farklı olarak ele alınması gerekir. Yenileme çalışmalarının özelliği gereğince bu ne yazık ki böyledir. Aynı formülü o çalışma alanındaki bütün parsellere uygulamak mümkün değildir.

Yüzölçüm konusuna değinilecek olursa; yenileme sonrası yüzölçümler tescilli yüzölçümler ile aynı olacak olsa idi o pafta zaten uygulama özelliğine sahip olurdu. Mevcut pafta teknik nedenlerle yetersiz ve/veya uygulama özelliği yok ki yeniliyoruz. Önceki yüzölçümü de, teknik nedenlerle yetersiz kalmış olan veriler kullanılarak hesaplandığına göre, bırakın yüzölçümü aynen almayı, hiç bir parselin yüzölçümünü dahi birebir tutturmanız mümkün olamayacaktır. O nedenle de yüzölçümü mutlaka tuttulmalıyız saplantısında olunmamalıdır.

Yanyana iki parsel ki (sabir sınır, geçerli sınır durumlarında) bunların birinin yüzölçümü tescilli yüzölçümünden daha büyük bulunurken, diğerinin daha küçük bulunması her zaman mümkündür. Siz yüzölçümlerini esas alarak sınır belirlemeye kalkarsanız problemsiz sabit sınırı ya da aplikasyonla belirlenebilen geçerli sınırı problemli hale getirmiş olursunuz.

Yüzölçüm ancak; "belirsiz sınır" durumlarında devreye sokulmalıdır. Bilindiği üzere ara sınırları belli değil ve de eldeki verilerle belirlenemeyen parsellerin ara sınırı, yüzölçümleri esas alınıp, dengeleme yapılmak suretiyle yüzölçüm belirlendikten sonra bu yüzölçümler dikkate alınarak parsel ara sınırı belirlenmektedir. Onun dışında yüzölçümü mutlaka tutturmak ya da birbirine sınır parseller arasında yüzölçümden hareketle sınır belirlemek diye bir şey yoktur. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: savas, idogan

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

Sayfa oluşturma süresi: 0.119 saniye
Geliştiren: Kunena Forum