10 soru 10 cevap - 19 (imar plânı uygulamaları)
Av. Hüseyin KOÇAK
181 – İMAR YOLLARININ İHDASI, PARK
SORU) Bir yerde 18 uygulaması yapıyoruz. 267 nolu parselin plânimetre karnesinde okuma farklarının 163–263 olarak gelen farkın 263 üzerinden hesap yapıldığı ve alanın 1052 m2 olarak hesaplandığı ve bu şekilde tescil gördüğü, ancak kadastro müdürlüğünün yaptığı incelemede parselin takeometriden gelen aslanın takeometre karnesinde 163 olan farkla hesaplanan alanla örtüştüğü tespit edilmiştir. Buna göre 2016/2 nolu genelgeye göre hazırlanan düzeltme formu tapuya gönderilmiştir.
Bu parselin maliki vefat etmiş olmasından dolayı tapu müdürlüğü malike tebliğ edebilmek için intikal istemektedir. Resen yapılan düzeltmelerde intikal şartı gerekli midir?
2350 nolu parselde plânimetrede 1830.00 m2 gelen alan, basit yazım hatası sebebiyle tapu kütüğüne 1380.00 m2 olarak tescil edilmiştir. Kadastroca 2016/2 nolu genelgeye göre düzeltme formu hazırlanarak tapuya gönderildi. Bu parselde de malikin vefat etmiş olması sebebiyle intikal talep edildi.
Her iki parsel için 2016/2 nolu genelgeye göre resen yapılabilen bu işlemler intikal şart, zorunlu mudur? Şayet alan kaybı olan parselde malikler intikalden kaçınır ise yaptığımız 18 uygulaması işlemi beklemede mi kalacak) (Belmert1)
CEVAP) 267 nolu parseldeki hata bir hesaplama hatasıdır ve Kadastro Kanununun 41’inci maddesi gereğince düzeltilmesi gerekir. Bunun formalitesi de Kadastro Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmelidir. Malik ölçmüş olsa ve henüz mirasçılar üzerine almamış olsa da düzeltmenin formalitesi aksamamalıdır. (Tebligat Kanunun).
2350 parsele gelince; bu parseldeki bir yazım hatasını düzeltmek için; malik ya da mirasçıları aramaya gerek yok. Herhangi bir talep olmadan düzeltilip, Medeni Kanunun 1019’uncu maddesi gereğince ilgilisine bilgi verilmesi gerekir. Malik ölü ve mirasçılar da üzerine geçirmediğinden, 1019’u işletmek gerekmeyebilir. Ancak intikal sırasında mirasçıların ıttılasına girer.
Ek bilgi; Tapu Sicil Tüzüğünün 74’üğncü madde birinci fıkrası; “Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi halinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, resen düzeltme yapılır” hükmündedir… Burada talep zorunluluğu bulunmamaktadır… İdaremiz tarafından yapıldığı bariz bir şekilde görünen bir hata var ve biz bunu hiç tereddüde kapılmadan anlayabiliyoruz ve bir de 74’üncü madde birince fıkra ortada… (74’ün sonraki fıkraları, konu talep ile gündeme gelmesi hali ile ilgilidir.)
Yani tapu müdürü, konu ıttılasına girer girmez, herhangi bir talebe gerek kalmaksızın gerekli düzeltmeyi yapması ve yaptığı düzeltmeyi de Medeni kanunun 1019’uncu maddesine göre ilgilisine bildirmesi gerekir.
Aksi halde; belediye 18 uygulamasını hatalı yüzölçüm üzerinden yapmak durumunda kalır ve ilgilisi (Kurumumuzun gereksiz mevzuat takıntısı yüzünden) zarara uğramış olur ya da haksız kazanç sahibi olur… İleride bu konu şikayet konusu olursa, zarara uğratan olarak Tapu ve kadastro idaresi sorumlu olur.
Burada genel amaç ne olmalıdır?... Genel amaç; bir işlemi yaparken ya da yapmaktan geri kalırken şunun dikkate alınması gerekir; ben bunu böyle yaparsam (ya da yapmazsam) ilgilisine zarar vermiş olur muyum (ya da haksız bir kazanç sağlamış olur muyum? Sorusunu sormak olmalıdır.
Eğer, tapu kadastrocunun, yapması gereken işlemi yapmadığı için bahsi geçen parselin ilgilisine zarar vermek (ya da haksız kazanç sağlamış olmak) durumuna düşer ve de sorumlu olur. … (hkocak)
182 – İKİ PARSEL TOPLAMI İÇİN İMAR PARSELİ TAHSİSİSİ
SORU) Bir Arazi ve Arsa Düzenleme Sahasında 2 adet müşterek methal cinsli kadastro parseli mevcuttur.
Bu parsellerden bir tanesinin %95’lik kısmı imar plânın da imar yoluna denk gelmektedir. Diğer parsel ise konut olarak plânlı imar adası içerisinde kalmaktadır.
Bu durumda bu iki parsel imar uygulamasına nasıl girer ve çıkar. Eğer imar uygulamasında kadastro parseli gibi davranılacaksa bu parselden diğer kadastro parsellerine hisselendirme nasıl olmalıdır? (Atila061)
CEVAP) Uygulama şu an yapılıyorsa; tamamı konut sahasında kalan kadastro parseli ile (%95’i ya da) tamamı imar yolu içerisinde kalan kadastro parseli arasında hiçbir fark olmaksızın düzenlemeye alınır.
Her iki parselden de gerekli DOP oranı kesildikten sonra kalan miktar bir imar parselini dolduruyorsa, müstakil imar parseli verilir. Eğer DOP kesildikten sonra kalan miktar müstakil bir imar parselini yetmiyorsa, (diğer kadastro parsellerinden gelenlerle birlikte) bir imar parselinde hisselendirilir.
Eğer her iki parsel de aynı kişiye ait ise; her iki parselden de gerekli DOP oranı kesildikten sonra her birinden kalan miktar müstakil bir imar parselini doldurmadığı halde ikisinin (DOP kesintisi sonrası) kalan miktarı müstakil bir veya birden fazla imar parselini dolduruyorsa toplam yüzölçümü dikkate alınarak imar parseli verilebilir.
İmar plânında yolda, parkta kalan kadastro parseli ile imar parselinde kalan kadastro parseli arasında özellik arz eden konu şudur;
Eğer bugün parselasyon (18 uygulaması) yapılmıyorsa; imar parselinde kalan kadastro parselinde 15 ve 16’ncı maddeler uygulanarak imar parseline kavuşmak mümkündür (O da 7191 sayılı Kanunla kısıtlandı ama az da olsa öyle bir şansı bulunmaktadır.) Halbuki yolda ve parkta kalan parseller 18 uygulamasını (parselasyonu, arazi ve arsa düzenlemesini) beklemek durumundadır.
Sizin sorunuzdan anlaşılan o ki; şu an 18 uygulaması yapılmaktadır. O halde yolda kalan ile konut alanında kalan parsel arasında hiçbir fark olmayacaktır. ... (hkocak)
183 – HİZMET ALANI VE AĞAÇLANDIRILACAK ALANDA KALAN PARSELDE UYGULAMA
SORU) Tarla vasfında bulunan 3 dönümlük bir arsamız var. 7 yıl önce belediyenin almış olduğu kararla yaklaşık %65’lik kısmı “belediye hizmet elanı” olarak ayrılmış, geriye kalan kısım da “ağaçlandırılacak alan” diye değişikliğe gidilmiş. Öğrendiğimiz kadarıyla “hizmet alanı” olarak ayrılan kısım büyükşehir belediyesinin iştiraki olan su ve kanalizasyon şirketine tahsis edilmiş. Atık su ile ilgili ek tesisler yapılması plânlanıyormuş.
Alt adada imar değişikliyle tarlalar, arsa vasfına dönüştürüldü ama bizim adada herhangi bir işlem yapılmadı. Büyükşehire bağlı alt birim ilçe belediyesi bizim tapu sahibi olarak yapmamız gereken işlem ya da isteklerimiz ne olmalıdır? (özgurozan)
CEVAP) İmar plânında sizin yerinizin bir kısmının belediye hizmet alanı, bir kısmının da ağaçlandırılacak alan kısmının da kalması, o taşınmazın tümden sizin elinizden alındığı anlamına gelmez. O taşınmaz sizindir asma herhangi bir tasarrufta bulunma konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Örneğin bir yapı yapmak isteseniz yapamazsınız, birine satmak isteseniz satarsınız ama plânda hizmet alanı ve ağaçlandırılacak alanda kalması nedeniyle alıcı vazgeçer, değeri düşük olur.
Parseliniz tümden elinizden alındığı anlamına gelmez demiştim.
Eğer belediye, sizin taşınmazı bulunduğu yerde İmar Kanununun 18’inci maddesini uygularsa (ki bu uygulamayı resen yapmaktadır); o zaman diğer parsellerden kesinti yaptığı oranda sizin parselinizden de kesinti yapıp (kj bu kesinti en fazla %45’tir), kesinti sonrası kalan miktar kadar size imar parseli tahsis etmesi gerekir. Şu ki, size tahsis edeceği imar parseli halen mevcut yerinden farklı bir yer olur.
Şuan sizin yapacağınız şey; belediyenin 18 uygulaması yapmasını beklemek olacaktır… İsterseniz belediyeye bir sorun, 18 uygulamasını yapmayı düşünüyorlar mı, yapacaklarsa, ne zaman yapacaklar? Hatta parselinizin, hizmet alanı ve ağaçlandırılacak alanda kalması nedeniyle mağdur durumda olduğunuzu, bir an önce 18 uygulaması yapmak suretiyle mağduriyetinizin giderilmesini belediyeden talep edebilirsiniz… (Dikkate alırlar, almazlar bilemiyorum). … (hkocak)
184 – İMAR PLÂNI GEREĞİ PARSEL İÇİNDEN GEÇEN YOLUN KAMULAŞTIRILMASI
SORU) İmar plânında yol olarak planlanan arsanın yol kısmının kamulaştırılması yapılacaktır. Ancak yol olarak plânlanan yerin kamulaştırılması ile yol arsayı 2’ye bölmektedir… A, B ve C parsellerine ayrılmasına C ile gösterilen alanın yol olarak kamulaştırılmasına diye encümen kararı alınmıştır. Buna göre;
1) A, B ve C parsellerine ayrılmasına C ile gösterilen alanın yol olarak kamulaştırılması diye ifrazen kamulaştırma yapılmasına diye encümen kararı alınması uygun mudur?
2) Kadastro müdürlüğüne idare, ilk önce resen ifraz ile oluşacak parselleri ve yolu vatandaşlar adına tescil edilip sonra mı kamulaştırma işlemi yapılmalıdır? Yoksa, yol olan kısmın krokisinde gösterildiği yüz ölçümü kadarının kamulaştırılması vatandaşlarca anlaşılması ile mi ifraz edip yol olan yerin kamulaştırmasını idare adına tescil edilmelidir.
3) 31/b şerhi tapu kütüğüne konulmalı mıdır?
4) Taşınmazdaki ilgili kişilerden kimileri vefat etmiş olup mirasçıları veraset ilamı düzenlettirmemişlerdir. Kişilerin mirasçılarını bildiğimiz için miras bırakan kişinin hissesine düşeni mirasçılarına pay ederek kamulaştırma işlemi yapıla bilir mi? (alpii)
CEVAP) Sorudan anlaşılan; imar plânında yol olan bir yerin kamulaştırması söz konusudur. Örneğimizde yol parselin içinde geçmektedir. Yolun geçmesiyle birlikte parsel de ikiye ayrılmaktadır. A ile gösterilen parça yolun bir tarafında kalırken, B ile gösterilen kısım da yolun diğer tarafında kalmaktadır. C ise, imar plânında yol olarak ayrılan kısma verilmiştir.
Öncelikle soruyu soran kim? Kamulaştırmayı yapan idare mi? … Plâna uygunluğu onaylayan idare mi (belediye mi)? … Tapu ve Kadastro İdaresi mi? … Bu anlaşılmıyor.
1) İlk sorunu cevabı; Kamulaştırma plânı gereğince idare tarafından bir plân belediyeye sunulmuş, belediye de, bu işlemin imar plânına uygunluğunun onaylamış olmalıdır… Belediyenin kararında, alınan kararında, kamulaştırma nedeniyle yapılan bu ifraz işleminin imar plânına uygun olduğunu karar bağlaması yeterlidir. Bu kararında, oluşan parçaların özelliği de belirtilir. Dolayısıyla yolda kalan kısım (ki C ile gösterildiğini belirtiyorsunuz) yol olarak belirtilir… O kadar… Kamulaştırma şu parça için yapılmalı demesine gerek yok.
2) İkinci soruda önerdiğiniz her iki yol da uygulanabilir… Ancak şu şekilde olması daha sağlam olur… parselin birden fazla maliki olabilir. Kamulaştırma formalitesi her malik için aynı anda gerçekleştirilmesi her zaman mümkün olmadığından; ilk öneriniz daha uygundur. Önce her bir parseli ayrı olarak yine malikleri adına tescil ettirip, kamulaştırılan kısım ile ilgili formalitelerin C ile gösterilen kısmın tapu kütüğü üzerinde yürütmektir. (İşin şekli yönü, Tapu ve kadastro Genel Müdürlüğünün 1467 sayılı genelgesinde yer almaktadır.) Bütün malikler yönüyle kamulaştırma formalitesi tamamlandıktan sonra, parselin kütük sayfası da kapatılmalıdır… Mülkiyet idareye geçmemelidir. Zira yollar tescile tabi değildir ve de parsel ile ilgili kamulaştırma formalitesinin tamamlanması üzerine, tapu kütük sayfası kapatılmalıdır.
3) Evet 31/b şerhi tapu kütüğüne konur. Ancak önce 7’nci madde belirtimi yapılması aşaması vardır… 7’nci madde gereğince tapu kütüğüne gerekli belirtimin yapılıp, devamında 13’üncü madde gereğince ilgililere tebligat yapılıp, ilgilisinin rızası ya da mahkeme kararı alındıktan ve de işleme ait teknik dosyası hazırlanarak, kadastro müdürlüğünün kontrolünden geçip, dosya tapu müdürlüğüne iletildiğinde, tapu kütüğüne 31/b şerhi işte o zaman konur.
4) YARGITAY 5.HD. 25.12.2017 tarih E.2026/14950 sayılı kararı; “Ölü olan davalılara gönderilen tebligatların iade geldiği anlaşıldığından mirasçıları tespit edilerek adlarına dava dilekçesi gerekçeli karar idarenin temyiz dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun tebliğ edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.” şeklindedir.
Yani taşınmazı kamulaştırılan kişi ölü ise, öncelikle onun mirasçılarının resmi bir şekilde belirlenmesi gerekir. … (hkocak)
185 – KAMULAŞTIRILAN ALANIN KISMEN RESMİ KURUM ALANINDA KALMASI VE DOP KESİLMESİ
SORU) Bizim bir uygulamada da SGK tarafından 10.000 m2 olarak kamulaştırılan kadastro parseli, imar planında 6.000 m2 olarak resmi kurum alanı olarak ayrılmış.
6.000 m2’si resmi kurum alanına tahsisi yapıldıktan sonra geri kalan 4.000 m2’si diğer kadastro parselleri gibi uygulamaya girip DOP kesildikten sonra bir imar parselinden SGK adına tahsis yapılacak doğru mu? (Atila061)
CEVAP) Doğru değil... Kamulaştırma suretiyle SGK mülkiyetinde olan bir taşınmaz var. Bunun tamamı DOP'tan oluşturulacak alanda kalsa bile sizden en fazla %45'e tekabül eden 450 m2 kesinti yapılabilir. Geriye kalan 650 m2 yer imar parselinde SGK'ya tahsis edilmelidir. Bu da DOP'un %45 olduğu durumlar için ve maksimin yapılacak kesintidir.
Eğer DOP oranı daha az belirlenmişse (örneğin %10), belirlenen oranda kesinti yapıldıktan sonra geri kalan 9000 m2 yer imar parselinde SGK'ya tahsis edilmelidir... Parselinizin tamamı kamusal alanda kalmış olsa bile bu sonuç değişmeyecektir. ... (hkocak)
186 – DOP KESİNTİSİ MUTLAK %45 DEĞİL, AZAMİ %45’TİR
SORU) Denize sıfır deniz tarafında genişliği 100 m, derinliği 200 m olan tarla vasfında bir yerimiz var, burası imar gördüğünde kıyı kenar çizgisi içinde 10.000 m2’si kalıyor kalan kısma terk işlemleri de uygulanırsa geriye 5.500 m2 arazi kalıyor. Bildiğim kadarıyla arazinin %45 i kadarı terk uygulamasına gidiyor. Bizim arazi imar görür ise elimizde ne kadar yer kalır? (erhanngok)
CEVAP) 100 x 200 = 20 000 m2 yeriniz var... Bunun 10 000 m2'si kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıyorsa, geriye de 10 000 m2 kalır... Kıyı kenar çizgisi dışında kalan yerde imar plânı uygulaması yapılacak olursa, geriye ne kadar kalır?
3194 sayılı İmar Kanununun 18'inci maddesi gereğince imar plânı uygulaması yapıldığında, uygulamayı yapan idarenin %45'e kadar kesinti yapma yetkisi bulunmaktadır. Bu kesinti mutlaka %45 olacak anlamına gelmez. Eğer gerekiyorsa %45'e kadar kesinti yapılabilir demektir... İmar plânı uygulamasında belki de çok daha az kesinti yapılabilir.
İmar plânı uygulamasında kesinti yapılmasının mantığı, uygulama sonrası oluşan parsellerde meydana gelecek değer artışıdır... Plân uygulaması sonrasında size verilecek imar parseli ya da parselleri, (kural olarak) teknik ve hukuki bir engel bulunmadığı sürece, mümkün olduğunca halen parselinizin bulunduğu yerden olmalıdır. Ancak bazen bu mümkün olmayabilir. O durumda da, yine mümkün olduğunca mevcut parselinize en yakın yerden parsel verilebilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007'inci maddesi; "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur" hükmündedir... Eğer kıyı kenar çizgisi kesinleşti ise; Medeni Kanunun 1007'ini maddesi gereğince tazminat davası açabilirsiniz. Parselinizin tapu sicilinde, kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığına dair belirtim olmasına karşın henüz kesinleşme yok ise o takdirde de kamulaştırmasız el atma davası açma keyfiyetiniz bulunmaktadır. ... (hkocak)
187 – YOLA TERK SONRASI PLÂN TADİLATI VE 18 UYGULAMASINDA DOP HESABI
SORU) 18’inci madde uygulaması öncesi düzenleme sahasında bulunan parsellerin eski terk oranlarını hesaplayıp işlem sırasında uygulanacak DOP oranına tamamlayacak kadar bir kesinti yapmamız gerekiyor.
Sorum şu; 18 uygulaması öncesi yola terk ve ifraz işlemi görmüş bir parselin ifraz edilen bir bölümü plân değişikliği nedeniyle ikinci bir terk işlemine tabi tutuluyor bu parseldeki terk oranını nasıl hesaplamamız gerekir? (mehmetalivrl2)
CEVAP) Hesabın nasıl yapılması gerektiğini bir örnekle açıklamaya çalışalım.
Ana parsel 2000 m2'dir. Bu parselden 400 m2 terk yapılıp, iki parsel oluşturulmuştur. (Terk düştükten sonra 1600 m2 kalır). Yeni oluşan parsellere 11 ve 12 parsel numaralı ve her iki parsel de 800 m2 olsun… (Bu halleriyle her iki parselden de %20 oranında eksilme bulunmaktadır.)... Plân tadilatı yapıldı ve 11 nolu parselden 80 m2'lik bir terk daha yapıldı. (Bu da 800 m2'lik parselin %10'una tekabül etmektedir... (800 m2'lik parsel artık müstakil bir parsel olması itibariyle, bu parselde yapılan işlem için artık öncesiyle bağlantı kurmuyoruz... İlk ana parselle bağlantı kurmak gerekir şeklindeki bir yaklaşım da pek yanlış olmaz ama o zaman bunun sonu gelmez... Zira kesintisi bulunan parsel bir başka parsel ile birleşmiş, yeniden ifraz olmuş, yola terk olan durumlarla karşılaşılmaktadır ki o zaman hesap yapmak mümkün olmayabilir... O nedenle de artık müstakil bir parsel haline gelmiş olan 11 parselin öncesine gitmiyoruz.)
Sonuç olarak; 11 nolu parselin önce %20, ardından %10 olmak üzere toplamda %30 oranında bir eksilmesi bulunmaktadır... Eğer 18 uygulamasında belirlenen DOP oranı %30'dan fazla olursa, tamamlayan kadar daha kesmekle yetinmek gerekir. ... (hkocak)
188 – CİNSİ YOL VE ŞAHIS PARSELİNDE UYGULAMA VE DOP
SORU) Bir imar uygulaması işleminde uygulamaya giren parsellerden birinin cinsi tapuda yol olarak tescil edilmiş. Bu parsel 1954 yılındaki bir if-raz işlemiyle oluşmuş ve tapu kütüğüne ''Yapı Yolları Kanunu gereğince ileride istimlake tabidir.'' şerhi düşülerek tapuda yol cinsi ile tescil edilmiştir.
Sonraki yıllarda bu parselde satış işlemi gerçekleşmiş ve şu anda zeminde yol olarak kullanılmamakta ve plân değişikliği ile imar adasında kalmaktadır. İmar uygulaması işlemine dahil edilen bu parsel için belediyeye tapu kaydındaki şerh bildirilerek parselin imar uygulaması işlemine dahil edilmesinde sakınca olup olmadığı soruldu ve belediye tarafından imar adası içerisinde kaldığından dolayı işlemin yapılmasında sakınca olmadığı ve işlemin yapılmasını isteyen bir cevap verildi.
İmar uygulamasının herhangi bir DOP kesintisi olmayıp DOP ''0'' olarak işlem yapılmaktadır. Daha önceden yol olarak vatandaştan istimlak edilmek üzere ifraz işlemi ile tescil edilen bu parselin imar uygulaması işleminde uygulamaya tabi tutulabilir mi? Vatandaş ve belediye açısından bir zarar söz konusu olur mu? … (Mlh)
CEVAP) Biliyorsunuz ilk İmar Kanunu olan 6785 sayılı Kanun 1956 tarihlidir. Öncesi hakkında pek bilgimiz bulunmamaktadır. Ancak sonuç olarak; şahıs adına tescilli bir parsel var. Her ne kadar cinsi yol da yazsa, ileride kamulaştırılacağından bahsedilmesi de göstermektedir ki, kamulaştırma işlemi yapılmadığı sürece bu parsel şahıs adına olmaya devam edecektir.
Parselin cinsinin yol görünmesi ise pek bir şey ifade etmemesi gerekir diye düşünüyorum. Bahsettiğiniz Kanun gereğince fiilen yol geçirilmiş fakat kamulaştırma işlemi yapılmadığından parselin mülkiyeti şahıs adına kalmaya devam etmiştir. (Düşünün o şahıs sizsiniz. Parselinizin cinsi yol gösterildiği için, yeni bir uygulamada size yer verilmiyor. Hak kaybınıza sebebiyet verilmiş olmaz mı? Anayasa ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkınız ihlal edilmiş olmaz mı?)
Sonuç olarak; konuyu uzatmaya gerek yok!
Bence, o parsel yeni bir imar plânı uygulamasında o yerin imar adasında kalmasıyla, yolda kalması arasında da bir fark olmamalıdır… (DOP sıfır demişsiniz. Sıfır ya da değil fark etmez)… Halen (vasfı yol görünen) o parsel kimin adına kayıtlı ise onun adına uygulamaya girmeli, var ise DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan miktar malik adına imar parseline tahsis edilmelidir, diye düşünüyorum. … (hkocak)
189 – TRAFO DOP’TAN MI OLUŞUR?
SORU) 18 uygulaması yapacağım yerde trafo yeri var. Uygulamada trafo yerinin durumu nedir? Kimin adına tescil edilmesi gerekir? DOP’tan mı düşülür? “aynura”
CEVAP) “Uygulama yapılacak yerde trafo var?”… Öncelikle trafo yeri nasıl var? Açıklamak gerekir… Mevcut bir trafo yeri var, o mu uygulamaya giriyor. Yoksa, henüz trafo yeri yok, uygulama yapılmak suretiyle mi elde ediliyor?
Trafo yeri halen fiilen mevcut ise; bu yer kamulaştırılmak suretiyle oluşturulmuş demektir. Ve tescili de kamulaştırmayı yapan kurum (TEİAŞ) adınadır… Bu şekilde ise; trafo parseli uygulamaya girdi-çıktı yapılır. DOP kesilmez… Çünkü DOP, değer artışı nedeniyle kesilir. Halbuki trafo yeri için böyle bir şey söz konusu değildir.
Fiilen trafo yeri oluşmamış ancak, imar plânı gereğince trafo yeri oluşturuluyorsa; öncelikle trafo yerinin DOP’tan oluşturulacağına dair yasal bir dayanak bulunmamaktadır. Bu yolda Danıştay kararına da rastlamadım.
Trafo yeri kamulaştırma suretiyle oluşturulur… Öncesinde kamulaştırılmak suretiyle oluşturulmuş bir trafo yeri yoksa; 18 uygulamasıyla, doğrudan “trafo yeri” adı altında bir yer oluşturup, kime tescil edeceğiz konusuna kafa yormamak gerekir diye düşünüyorum… O trafo yeri de tıpkı herhangi bir imar parseliymiş gibi oluşturulmalı, diğer imar parselleri için ne yapılıyorsa aynısı ona da yapılmalı, yani müstakil ya da hisseli olarak uygulama sahasındaki parsel maliklerine tahsis edilmeli (mümkün olduğunca trafo hangi kadastro parseline rastlıyorsa, o parsel malikine tahsis edilmeye çalışılmalı), Uygulama kesinleştikten sonra da trafoyu kuracak olan ilgili idare o yeri kamulaştırmalı, diye düşünüyorum. … (hkocak)
190 – OKUL YERİ OLARAK BAĞIŞ YAPILAN PARSELDE DOP
SORU) Yaptığım 18 uygulaması içinde daha önceden terki olmuş bir parsel okul yapılması için il özel idareye bağışlanmış. Tapu alanı 4600 m2 arsa vasfında özel idare adına tescili bulunmaktadır. İmar plânında ise 3600 m2 okul yeri bırakılmıştır.
Benim sorum; ben bu 3600 m2 bağış yapıp DOP’tan hazine adına tescil edip geri kalanı başka yerden özel idareye mi vermem gerekiyor, yoksa 3600 m2’yi özel idare adına ilkokul olarak mi tescil etmem gerekiyor? (aynura)
CEVAP) Sorunuz tam anlaşılmıyor... Terki bulunan, tapu alan 4600 m2 olan ve il özel idaresine bağışlanan bir parsel var. İmar plânında okul alanı olarak bırakılmış 3600 m2'lik yer ile bu parsel çakışıyor mu? Çakışıyorsa; 4600 m2'lik yerin 3600 m2'si okul alanı olarak ayrılır, geri kalan 1000 m2'lik kısım ise il özel idaresi adına uygulamaya girer. Diğer parsellerden kesilen oranda DOP kesintisi yapıldıktan sonra kalan kısım bir imar parselinde (il özel idaresi adına) tahsis edilir. ... (hkocak)
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (3194 sayılı İmar Kanununun 18'inci maddesi gereğince, yapılacak parselasyonla ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir... Sorular ve cevaplar; Eylül-2024 tarihi itibarıyla güncellenmiştir.
* * *
- Görüntüleme: 5624