22/a yenileme çalışmalarında davalı parseller.

11 yıl 6 ay önce - 11 yıl 6 ay önce #311 Yazan: hkocak
* SINIRA YÖNELİK MEN-İ MÜDAHALE DAVASI (Kullanıcı ad "ilyas61" dikkatine)

İlk etapta, klasik anlamda sınır ya da mülkiyete dair bir dava olmaması nedeniyle, sanki davalı değilmiş gibi işlem yapılabilir mi şeklinde düşünmek mümkündür. Aslında bu davada, davalı sınır komşu parsel tarafından değil de herhangi bir kişinin işgali şeklinde olsa hiç düşünmeden dava dikkate alınmaksızın işlem yapılabilir diyebiliriz. Ancak davalı sınır komşusu parsel malikleri ise bu dava fiilen sınır davası durumuna geçmektedir. Zira siz eldeki verilerle bir belirleme yaparsınız, (22/a çalışması yaptığınıza göre o pafta yeterli derecede hassas değil demektir. o nedenle de) mahkemede bilirkişilik yapacak teknik eleman ise başka bir sınır belirleyebilir.

En iyisi siz o sınırı davalı olarak kırmızı ile gösterin. Ama eldeki verilerle, olması gerekli yeri de belirleyerek elde mevcut tutun, mahkemede bilirkişilik yapan teknik elemanı da bu belirlemeden haberdar edin. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: ilyas61, yaga

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 6 ay önce #320 Yazan: ilyas61
Üstadımla aynı görüşleri paylaştığımı ifade etmek istiyorum.
Bütün meni müdahale davaları sınıra yönelik olmamakla birlikte, bazı meni müdahale davalarının 22/a kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Taraflar arasında sınırda her hangi bir ihtilaf yokken, sırf kadastro paftasının uygulanması yani aplikasyon sonucu ortaya çıkan ve zemin kullanımına uymayan 3-4 m.lik farklılıklar taraflar arasında meni müdahale davaları açılmaktadır. Taraflardan biri zemin durumunun değişmediğini, diğer taraf ise kadastro paftasının esas olduğunu ve paftanın uygulanmasını istemektedir. Mahkeme bilirkişilik yapan teknik elemanlar da paftanın esas alınması gerektiği için sınırda tecavüz olduğunu kabul ederek bu doğrultuda rapor vermekte, mahkemelerde bu rapora dayanarak men kararı vermektedirler.
Peki gerçek olan hangisi. Biz 22/a yaparken ölçü hatalarını da düzeltmeyecek miyiz. Kadastro sırasında ölçü hatası yapılmış ve pafta hatalı oluşmuşsa, zeminde gerçekten de bir sınır değişikliği olmamışsa bunu nasıl düzelteceğiz. Zaman aşımından dolayı tapu iptali ve tescil davası açılamayacak olan parsellerde, kadastro sırasında yapılan ölçü hatalarını nasıl düzelteceğiz.
Kişisel görüşüm bu tür meni müdahale davalarında sınır belirlemesinin kadastro mahkemesine bırakılması, yani sınır davası kabul edilmesi yönündedir. Biz bu sınırı sabit veya geçerli sınır tanımlarına göre belirlememeliyiz.
Bunun yanında 22/a uygulama yönetmeliği, mahalli mahkemelerde görülmekte olan dava listeleri alınır, bunlardan 22/a kapsamına giren sınır ve yüzölçümü davaları belirlenerek bunlarla ilgili belgeler görevli kadastro teknisyenine imza karşılığı teslim edilir demektedir. Yani, mahkemelerden gelen dava dosyaları idarece incelenerek, 22/a kapsamında değerlendirilecekler teknisyene teslim edilecektir. Ayrıştırmayı idare yapacak, teknisyen veya kontrol mühendisi bu konuyu irdelemeyecektir. İdareden gelen dava listesine göre yenileme tutanakları kadastro mahkemesine gönderilecektir.
Kontrol mühendisi olarak meni müdahale davalarının sınıra yönelik olduğu yönünde her ne kadar görüş oluştursak bile, kararı verecek olan idare olduğuna göre, idarece teknisyene gönderilmeyen meni müdahale davalarında, mahkemelerin yetkisine müdahale etmiş duruma düşebileceğiz. Bu konunun genel müdürlükçe gözden geçirilmesi, gerekiyorsa merkez inceleme kurulunda tartışılması ve açıklayıcı bir genelge ile durumun bizlere duyurulmasının doğru olacağını düşünmekteyim.
Yoğun bir yenileme programı uygulayan genel müdürlüğümüzün, bu konuda en kısa sürede açıklayıcı bir genelge yayınlayacağı ümidiyle bütün meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 5 ay önce #510 Yazan: bilalbozan
"22/a yenileme çalışmalarında mahalli mahkemelerden gelen dava listeleri içinde, sınır ve yüzölçümüne ait davalar ayıklanırken"

yukarıdaki ifadeden yola çıktığımızda,"A"parselin sınırlarını genişletmek amacıyla yan tarafındaki "B"parçanın parseline tescil edilmesi amacıyla hazineye karşı açtığı ve devam eden tapu iptal ve tescil davası varsa,ve taşınmazın diğer yönünde bulunan husumet gösterilmemiş ve dava açılmamış özel kişiye ait komşu parselle arasında kadastrocada tespit edilebilecek sınırlandırma hatası bulunuyorsa ,bu sınırlandırma hatasının ,"A"parselin "B" parça için açtığı davadan dolayı komple "A" parselin davalı olduğu gerekçesiyle idari yoldan düzeltilmesi reddedilir mi? teşekkürler..

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 4 ay önce - 11 yıl 4 ay önce #523 Yazan: hkocak
* DAVALI OLMAK AYRI, SINIRLANDIRMA HATASI AYRIDIR (Kullanıcı adı "bilalbozan" dikkatine)

(A) parselinin maliki, bu parselin herhangi bir cephesine komşu olan (B) parçasının, kendi parseline katılması talebi ile dava açıyor. (B) parçasıyla herhangi bir bağlantısı olmayan ve parsel (A)'nın başka cephesiyle sınır (C) parseli ile (A) parseli arasında, kadastro çalışmaları sırasında sınırlandırma hatası yapılmış olduğu anlaşılıyor. Sınırlandırma hatasını düzeltmek için dava sonucu beklenmeli mi, ya da 22/a uygulanıyorsa (A) ile (C)'nin ara sınırı da davalı mı gösterilmelidir? Sayın "bilalbozan" sorunuzdan bunu anladım.

Hayır, (A) parselinin tümü davalı olmaz. Davalı olan sınır ile sınırlandırma hatası olan sınır birbirinden tamamen farklıdır. (A) ile (C) parsellerin ara sınırı belirlenirken; (A) parselinin, başka sınırlarındaki davadan bağımsız olarak hareket edilmesi gerekir.

Sizin örneğinizi ele alarak daha da ileri gitmek mümkündür. Ben de şu soruyu sormak isterim; (A) parselin, (B) parçası ile olan ara sınırında bir ihtilaf var mıdır? Sizin anlatımınızdan yok gibi görünüyor. Ama, ek olarak (A) parseline sınır olan (B) parçasını (A) parseline katmak için açılmış bir dava bulunmaktadır. Dava sonuçlanıncaya kadar (A) parseli ile (B)'yi (aralarında sınır ihtilafı bulunmayan) ayrı parçalar olarak da görmek mümkündür. Diyelim ki, yenileme çalışmalarında (A) ve (B) ayrı parçalar olarak değerlendirilip iki ayrı parsel olarak tespit gördü. Tespitin kesinleşmesinden sonra da mahkeme kararı kesinleşti. Dava (A)'nın istediği doğrultuda sonuçlanmışsa, iki parselin birleştirilmesi mümkündür. Dava, (A) istediği doğrultuda kesinleşmez ise zaten sorun yok, 22/a sırasında iki ayrı parsel olarak işlem gören taşınmazlar, dava sonucu iki ayrı parsel olarak varlığını sürdürmeye devam eder.

Sonuç olarak; (A) ile (B)'nin ara sınrırını belirlemekte herhangi bir sorun yok, yalnızca (A)'nın malikinin, (B) parselini de kendi parseline katmak amaçlı açmış olduğu dava varsa o sınırı davalı bile göstermeye gerek olmayabilir. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: bilalbozan

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 4 ay önce #600 Yazan: bilalbozan
Efendim,(A),(C) parselle alakalı sualimi tam anlamıyla anladınız ve net olarak cevapladınız,başka söze gerek yok.çok teşekkür ederim..

Bende cevabınızdaki (B) parseliyle ilgili sorunuza cevaben; doğru tahmin ettiniz (A) parselin (B) parçasıyla ara sınırında bir ihtilaf yok,çün ki; arada sınır bile yok ki ihtilaf olsun.(profil resmimde üzerinde durduğum 1994'teki kadastrodan önce yaptığımız (B) parçasının içinde bulunan evin üzerinde durmaktayım)(B) parçası ihya edildiği 60'yıl öncesinden itibaren (A) parselle birlikte bütün halde kullanılmaktadır.Bu duruma bir şekille örnek verirsek; atıyorum bir kitaptaki "R" harfi,deftere "P" harfi olarak hatalı kopya ediliyor,sonucunda da "R" harfinin kolu kopyada işlenmiyor ve hatayla "P" oluyor. Bu sitede başka bir başlıkta "bu gibi bir durumda hata,düzeltme yönetmelik verilerle tespit edilirse eksik kısmın parsele dahil edilerek düzeltilebileceğini" yazmıştınız.Bu durumda cevabı verilen bir durum hakkında gereksiz olarak tekrar soru yönelttiğim gibi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemem,bu başlıkta sorduklarım; davalı ve dava sonucu durumlarla ilgilidir.
(B) parçasının (A) parsele kazandırıcı zaman aşımıyla tescil davasının usulden reddi ile ve sonuçta orman,mera vb. gerekçe kararıyla esastan reddedilmemiş,sadece usulden reddi sonucu dava açılmamış gibi davadan önceki haline dönen bir (B) parçası düşünelim,

Bu durumla benzer,tek fark bu durumda özel kişiyle husumet var,izninizle hukuk sitesinde okuduğum bir yazıyı aktaracağım"((((((((((düzeltmeye karşı iptal davası açan vekilin sorusu,SORU:"A" nın toprak tevzii komisyononca verilen 6500 m2 olarak tapuya tescil edilmiş gayrımenkulü bulunmaktadır. komşu parsel sahibi "B" "A"nın arazisine uzun zamandan beri tecavüz etmektedir, "A" tecavüzün kaldırılması davası açmıştır.
*" B "arazisini hazineden satın almış olup bu defa paftanın zemine göre düzeltilmesi davasını açmış ve bu dava "B"nin "A"nın rızası hilafına taşınmazını kullanıldığı, hatalı ölçüm bulunmadığı gerekçesi ile red edilmiş ve yargıtay incelemesi ile kesinleşmiştir.
*Ancak "B" bu defa kadastro müdürlüğüne 41. madde uygulaması yaptırmış (oldukça tartışılır bir durumda) Bu uygulamaya karşı sulh mahkemesinde "A" tarafından itirazen açılan dava kaybedilmiş ve yargıtaydan onaylanmıştır. (Bu dava sırasında daha önce açılmış dava kararları ibraz edilmiştir. )
sonuçta 6500 m2 olan gayrımenkul 4500 m2 ye düşmüş mütecaviz "B"nin arazisi ise 2500 m2 den 4500 m2 ye çıkmıştır.
CEVAP: Bana göre konunun ilginçliği "paftanın zemine göre düzeltilmesi davasında" hatalı ölçüm bulunmaması sebebine dayalı olarak davanın reddedilmesi ve bu gerekçeyle karar kesinleştikten sonra paftanın idari yoldan düzeltilmesidir. Aslında, kadastro müdürlüğünün görevi ile ilgili bir konuda genel mahkemelerde karar verilmemiş olması gerekirdi. Saygılarımla. ))))))))))))))))))))"

Sn. Hüseyin KOÇAK,yukarıdaki çekişmeli durumdan anladığım kadarıyla;A'nın vekili dava konusu kısmı müvekkilinin B'ye geçici kullanması için verdiği gibi bir gerçek dışı gerekçe sunuyor.mahkemede buna inanarak kadastro kurumunun görevine girdiği halde ölçüm hatası yoktur diyerek davayı reddediyor.Hakkını arayan B' 41.m düzeltme talep ediyor,ve sonuçta gerçeği kadastro ortaya çıkarıyor,önceki mahkeme kararına rağmen kadastroyal hata olduğundan düzeltme yapıyor bu düzeltmeyi önceki mahkeme kararına rağmen sulh hukuk ve yargıtay onaylıyor.

Gerçek konumuza dönersek;(B) parçasının davalı durumuna neden; kazandırıcı zaman aşımıyla açılan gereksiz bir tescil davası.Mahkemeler sadece yüz ölçümle alakalı davaları idari makamın görevine girer gerekçesiyle reddediyorlar.TESCİL davalarının hikayesinde ölçüm hatası bulunda bile düzeltme yapılması için kadastroya başvuru yapılmadı diyerek reddetmiyor.reddi durumunda usulden reddediyor,örneğin kadastrodan sonra tekrar 20 yıllık süre geçmediği vs...tekrar esastan reddi durumunda zaten idari yoldan düzeltilecek durumda yok demektir,çünki orman,mera,yol vb. durumlar da malumunuzdur ki kamu yararına maldır.


SONUÇ OLARAK; 1-) SİZ CEVABINIZDA MİSAL OLARAK YENİLEME ÇALIŞMALARINDA İKİ AYRI PARSEL OLARAK TESPİT GÖRMÜŞ DURUMUNA YORUM YAPMIŞTINIZ.BENİM ANLATTIĞIM DURUMDA YENİLEME ÇALIŞMASI YOK.GEREKSİZ VE YANLIŞ AÇILMIŞ OLAN TESCİL DAVASI DEVAM EDERKEN,AYNI YER YÖNETMELİK ŞARTLARI UYGUNSA TALEP HALİNDE DÜZELTME YAPILABİLİR Mİ?
2-)YANLIŞ AÇILAN TESCİL DAVASININ USULDEN REDDİ İLE DAVA AÇILMADAN ÖNCEKİ HALE DÖNEN (B) PARÇASI YÖNETMELİK 8.M ŞARTLARI UYGUNSA EZELİN DE DAVA GÖRMÜŞ OLMASINA RAĞMEN DÜZELTME YAPILIR MI?
3-) HUKUK SİTESİNDE DİLE GETİRDİKLERİ;DAVA AÇILMIŞ VE REDDİLMİŞ DURUMDAN SONRA KADASTRONUN YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE UYGUN YAPTIĞI DÜZELTME SİZCE DOĞRUMU DUR.?
SAYGILAR.......

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

11 yıl 4 ay önce - 11 yıl 4 ay önce #601 Yazan: hkocak
* DAVALI PARSELDE SINIRLANDIRMA HATASI DÜZELTMESİ (Kullanıcı adı "bilalbozan" dikkatine)

1) Bir önceki örneğinizi dikkate alarak cavaplamak gerekirse; (A) parselinin, (B)'yi kendisine katmak için açmış olduğu dava devam ederken, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 41'inci maddesi kapsamında bir düzeltme yapmak doğru olmayacaktır. Özellikle de düzeltme konusu sınırlandırma hatası ise.

2) Davanın usulden reddi ile sınırlandırma hatası birbirinden bağımsızdır. Eğer gerçekten o yerde bir sınırlandırma hatası varsa (ki bu hatanın Yönetmeliğin 8'inci maddesinde belirtilenlerden biri ile de desteklenmesi halinde) bu hata düzeltilebilir. Bu ifade sanırım aynı zamanda üçüncü sorunuzu da cevaplamış olmaktadır.

"R" ve "P" harfleri ile vermiş olduğunuz örnek çok güzel bir örnek. Aynen belirttiğiniz gibi. Ancak bunu sınırlandırma hatası olarak ifade edecek olursak; paftasına "P" olarak çizilen parselin bir kolu daha var ve bu kolu da çizip bu parselin "R" yapabilmemiz için Yönetmeliğin 8'inci maddesinden destek alınması gerekir.

Daha önce de önerdiğim gibi bulunduğunuz ilçenin batısındaki ilçede bulunan Kadastro Birimindeki kontrol mühendisi ile bir görüşün, gerekirse kontrol mühendisi ile birlikte beni telefonla arayabilirsiniz. ... Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: bilalbozan

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

Sayfa oluşturma süresi: 0.093 saniye
Geliştiren: Kunena Forum