Av. Hüseyin KOÇAK
1 – 22/A ÇALIŞMALARINDA İDARİ SINIR ŞARTI YOKTUR
SORU) Tamamını güncellemeye aldığımız (A) ve (B) köyleri 766 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapıldığından idari sınırlarına göre çalışma alanı dikkate alınmamıştır. Her iki köyün arası tapulama harici orman-taşlık vs. bırakıldığından tampon bölge kalmaktadır. Güncelleme çalışmalarında paftamızda idari sınıra göre çalışma alanı sınırı gösterilebilir mi veya bu gibi durumlarda nasıl bir yol izlenmelidir? (Ali_Bezek)
CEVAP) Daha önce nerelerin tapulaması/kadastrosu yapılmışsa, Güncelleme çalışmaları da o kısımlarda olmalıdır. Güncelleme anında idari sınırın dikkate alınmasını öngören bir mevzuat da bulunmamaktadır... Arada kalan tampon bölgelerde gerekiyorsa ayrıca ilk tesis kadastrosu yapılması gerekir. ...(hkocak)
2 – GÜNCELLEME SAHASINDAKİ GENEL SINIR İDARİ SINIR DEĞİLDİR
SORU) Güncelleme çalışması yapmakta olduğumuz bir köyün genel sınır krokisi bulunmuyor ya da kayıp. Kadastro paftalarında da köy sınırı çizilmemiş ve takeometrik ölçü karnelerinde de sınır taşı okuması yok. Köyün iki yönündeki sınırlarını komşu köylerden belirleyebiliyoruz ancak iki yönündeki sınırları bir belgeyle tespit edemiyoruz. Bu yönlerde geniş tapulama harici yerler mevcut. Muhtarın beyanlarında en son tapulu araziden yaklaşık 2 km ileriye kadar kendi köylerinde olduğunu iddia ediyor. Bu bölgede tapulama harici yerlerde genellikle anlaşmazlıklar bulunuyor. Komşu köylerle birlikte arazide sınır tespiti de zor görünüyor.
İlk tesis kadastro evraklarında bir genel sınır krokisini uygulayabilecek belgeye rastlanmadığına ve iki sınırının komşu köy sınırlarından oluşturulduğunu belirten teknik rapor hazırlayarak diğer iki sınırını tapulu parsellerin sınırından oluşturarak bir çalışma alanı sınırı oluşturarak çalışmalarımıza yön vermemiz uygun olur mu? (hrtmuh)
CEVAP) Bilindiği üzere kadastro çalışmaları sırasında genel sınır belirlenirken, idari sınırı esas alma zorunluluğu bulunmamaktadır. (Ancak iki birim arasında orman varsa o zaman idari sınır genel sınır olarak alınır. 47/A Yönetmeliği Madde:4).
Güncelleme çalışmalarına gelince; çalışma birimi “en az bir mevki veya ada”dır.
Tesis kadastrosu yapılırken idari sınırı belirlemiyorsunuz. Güncelleme çalışmalarında ise bu konuda daha da rahatsınız. Siz (A) Köyünde güncelleme çalışmaları yaparken, o köy ile komşu köylerin idari sınırını belirlemiyorsunuz. O nedenle de, sizin yapacağınız iş; ada ya da mevki bazında uygulama sahasını belirleyip o sınır içinde kalan (ve de paftasında olan) parsellerin güncellemesini yapmak olacaktır.
O Köye ait (komşu köye doğru olan) son parseli takip eden (iki köy arasında kalan ve hangi köye ait olduğu konusunda çekişme bulunan) tescil harici yerler, belki de genel sınır dışında kalmakta idi. Genel sınır dışında kalan yerler o Köyün dışında bırakılıyor anlamına gelmez. Ama genel sınırı bulamadığınız durumlarda köyler arasındaki idari sınırı belirlemek siz kadastroculara düşmez. O nedenle de paftanızda mevcut parsellerin dışına çıkmamanızı ve de konuyu vatandaşa izah etmenizi öneririm. (Vatandaş köyler arası idari sınırın nereden geçtiğini öğrenmek için Valiliğe başvurabilir… Olmadı devamında dava açma keyfiyetleri bulunmaktadır.)
Eğer o yerde yapılan kadastro/tapulama çalışmaları çok eski tarihli ise; ki 766 sayılı Kanun gereğince yapılmışsa; yukarıda da belirttiğim gibi genel sınır dışında bırakılmış yerler olabilir. Sonradan bulunacak belgelerle o yerlerde daha önce kadastro çalışması yapılmamış olduğu anlaşılırsa, tampon bölge olarak kadastrosu daha sonra yapılabilir. Daha önce kadastrosunun yapılıp yapılmadığını dahi bilmediğiniz bir yeri 22/a kapsamına almanız doğru olmaz. … (hkocak)
3 – KÖYÜN İKİ KÖYE BÖLÜNMÜŞ OLMASI – 1
SORU) (A) ve (B) köylerinde 22/a uygulaması yapmaktayım. (A) köyü daha önce (A) ve (B) köyüne bölünmüş. (B) köyü içerisinde ark vasfında vatandaş adına kayıtlı bir parsel bulunmaktadır. Öncesinde (A) köyü içerisinde olduğundan doğudan batıya kadar uzanıp gitmektedir. Bölünme sonrasında (B) köyünde kalmış olup şimdi 22/a uygulaması yapmaktayım.
Bu parseli eski sınırları ile (A) köyü içerisinde, ince bir hat olarak, değerlendirmeli miyim yoksa (A) köyü sınırına kadar yeri değerlendirip diğer kısımları (A köyü içerisinde kalan kısımları) (A) köyü içerisinde yeni bir parsel numarası verilerek değerlendirebilir miyiz? (Ceyhan)
CEVAP) Sorunuzdaki arkın durumu net olarak anlaşılmıyor. Bölünme sonrası arkın (B) Köyünde kaldığını söylüyorsunuz, sonra (A) Köyü içerisinde ince bir hattan bahsediyorsunuz. Bir de doğu-batı istikametinden bahsediyorsunuz, bu bilgi de hiç yardımcı olmuyor. (A) ile (B)'nin doğu-batı yönünde birbirine göre konumu bahsedilmemiş ki arkın doğudan batıya uzanması anlaşılsın.
Öncelikle iki köyün birbirine göre konumunu ve arkın fiilen hangi köylerde kaldığını, bir de (B) Köyünde tescilli olan arkın parsel olarak sınırı (B) Köyü içinde mi kalıyor, (A) Köyü devreye niye giriyor... Bunları net olarak ortaya koyabilirseniz belki bir fikir üretilebilir. ... (hkocak)
4 – KÖYÜN İKİ KÖYE BÖLÜNMÜŞ OLMASI – 2
SORU) Ekteki dosyada basit bir krokisini çizdim. (B) köyü (A) köyünden ayrılma bir köy 10 numaralı ark vasıflı parsel önceden (A) köyünde iken köy ayrımında (B) köyü kayıtlarında bırakılmıştır. Şimdiki sınırları ise (A) köyü içerisinde uzanıp giden bir hat vardır. 10 numaralı parselin akıbeti ne olmalıdır? (Ceyhan)
CEVAP) 10 numaralı parsel olarak arkın yalnızca (B) Köyü içerisinde kalan kısmı değil, (B) Köyü ile (A) Köyü içinde kalan kısmının tamamı olarak tescilli olduğunu anlıyorum... Doğrusu buna net bir cevap vermek zor gibi... Bir taraftan (B) Köyü ile (A) Köyü ara sınırı belirlendiğinde (B) Köyü parselinin biri (A) Köyü içinde devam ediyor olacak, diğer taraftan (B) Köyünde kalan kısmı ayrı bir parsel olarak sınırlandırdığınızda, (A) Köyü içinde kalana ayrı bir parsel numarası vermiş olacaksınız ki, bu şekilde parsel üretilmesi tartışmaya açıktır.
Ancak, her ne olursa olsun, burada özel bir durum söz konusudur. O nedenle de bir şekilde çözüm üretmek gerekir;
Genel sınır aynı zamanda idari sınır demek değildir. O nedenle de (A) Köyü ile (B) Köyü ara sınırını (genel sınır olarak) geçirirken 10 nolu parselin tümünün (B) Köyü içinde kalacak şekilde geçirilmesi aklıma gelen ilk seçenektir.
Bu işlemde pürüz çıkarsa; 10 nolu parselin (B) Köyünde kalan kısmını (B) Köyünde (A) Köyünde kalan kısmını da (A) Köyünde ayrı bir parsel numarası altında sınırlandırılabilir. (A) Köyünde yeni bir parsel üretilmiş olacaktır ama burada özel bir durum söz konusudur. Gerekli açıklama ve her iki köy sınırlarında kalan parçalar için düzenlenecek uygulama tutanaklarında gerekli bağlantı yapılmak suretiyle tereddüdün giderilmesi mümkündür.
Öncelikle ilk seçenek üzerinde durmanızı öneririm. ... (hkocak)
5 – SINIRLANDIRMA HATASI VE 22/A ÇALIŞMASI
SORU) 22/a’da sınırlandırma hatasının düzeltimi;
22/a çalışması yapılan bir birimimizde 766 sayılı Kanuna göre fotogrametrik yöntemle çalışılan pafta değerlendirme işleminde hatalar yapıldığın tespit ettik. Arazide zemine gidilmeden uzaktan parsel parsel mülkiyet belirleme çalışmaları yapılmış ve fakat bazı yerlerde ham fotogrametrik paftada dahi olmayan parsel üretilmiş ve kurşun kalemle çizilmiş ve sınırlar üzerinden kuru kırmızı kalemle gidilerek parsel oluşturulmuş... Örneğin AHMET adlı kişinin taşınmazı belirlenip numarası verilerek sınırlandırılmış ve doğru yapılmış iken, bu kişiden sonra olan VELİ adlı kişinin taşınmazına da parsel numarası verilerek sınırlandırılmış. Ancak Veli’nin taşınmazı fiilen Ahmet’e bitişik olmayan, arasında tescil harici olan ve fiilen de çalılık türü arazi kullanım belirtisi olmayan ve çok çok eğimli bir alandan sonra gelen bir alan. Fotogrametrik paftada parseller bitişik gözüküyor.
Doğru yerde değerlendirilerek parsel numarası alan Ahmet’in yeri yeni ada parsel numarası verilerek 22/a uygulaması yapılmış iken (paftasına göre) bitişiğinde olan ve fakat aradaki tescil harici yerden sonra gelen Veli’nin sınırlandırılmasında tereddüt oluşmuştur.
– Parsel konumu pafta ve zemine göre farklı yerlerdedir.
– Taşınmaz sahibinin kullandığı ve hatalı sınırlandırılan taşınmaz tapulama sırasından beri problemsiz kullanılmaktadır.
– Orman tahdidi mevcut değildir..
TEREDDÜT KONUSU;
İlgilisinin problemsiz olarak kullana geldiği taşınmazın bulunduğu alan yenileme ile ilk defa sınırlandırılacaktır. Bu alanda tapulamadan gelen bir hata olduğunu anlamamıza rağmen sınırlarında herhangi bir hata olup olmadığını değerlendirmek (22/a’nın teknik hataların düzeltilmesi) konusunda tereddüt oluşmuştur. Çünkü hatalı kullanımda olunan kısma ait tapulama sırasında herhangi bir değerlendirme-sınırlandırma mevcut değildir. Paftayı geçerli sınır olarak uygulama yoluna gittiğimizde de sorun çözülemiyor. Çünkü isabet edilen alan tamamen parsel olmaya dahi müsait olmayan (yar, heyelan, çalılık, eğim %80 lerde) bir yer. Bu tür yerlerde ne yapılabilir.
Uygulamada iki farklı görüş vardır;
1 – Fotogrametrik paftayı esas alalım, yüzölçümü, konumu ne olursa olsun uygulamayı yapalım.
2 – Pafta zemin farklılığından dolayı paftayı esas almakla beraber ilgilisine bildirerek askı ilân süreci içerisinde dava açma yolunu iletelim.
3 – Parseli şu an kullanılan kısım olarak uygulamaya alalım parsel numarasını paftasında hatalı olan yere değil de konum olarak tescil harici alandan sonra gelen vatandaşın kullanımındaki yere yeni ada parsel numarası verelim……. (bacanak)
CEVAP) Öncelikle yüzde yüz 3'üncü öneriye katıldığımı bildirmek isterim... Zaten bu tür örnekler de düşünülmüş olmalı ki; 22/a gereğince yenileme çalışmaları yapılırken sınırlandırma hatalarının giderilmesi de madde metnine konmuştur. Yenileme çalışmaları, mevcut problemleri çözmek amacıyla yapılır, yeni problemlere sebep olmak amaçlı değil.
Pafta ve zemin değerlendirmesi sonucu hatalı bir sınırlandırma yapılmış olduğunu ortaya koyabildiğinize göre, problemin çözümü için yargıyı meşgul etmeye de hiç gerek yoktur. Sizin gerekli çözümü üretmeniz için madde metni yeterlidir. ... (hkocak)
6 – SINIRLANDIRMA HATASININ 22/A’DA GİDERİLMESİ
SORU) 22/a Uygulaması Sınırlandırma Sorunu
10 parsellik bir grubun dış sınırları kısmen sabit kısmen de geçerli sınır olarak belirlenebilmekte olup iç sınırları tek bir poligondan hatalı okunduğundan (Takaometrik karnedeki verilerde hata bulanamamakla birlikte hata 1967 tarihli fotoğrometrik pafta ile zemindeki sınırların birebir aynı olduğundan tespit edilebilmektedir) zemindeki sınırlar ile kadastro paftasındaki sınırlar arasında farklılık meydana gelmektedir. Kadastro paftası grafik olarak 1954 yılında oluşturulmuştur. 1967 yılında değerlendirilen fotoğrometrik paftadaki sınırlar ile zemindeki sınırlar aynen oturmaktadır.
Zemindeki sınırlar esas alındığında miktarları arasında orantısız azalma ve artma meydana gelmektedir. İç sınırları oluştururken;
1) Kadastro paftasına uyularak geçerli sınır oluşturmak.
2) 10 parselin zemindeki toplam miktarı ile tapu miktarları toplamına orantılı olarak dengeleme planına göre geçersiz sınır oluşturmak konusunda tereddüt oluştuğundan; hangi uygulamanın doğru olacağı konusunda görüşlerinize ihtiyaç duyulmuştur… (melihc)
CEVAP) Madde 22/a'ya bakılacak olursa; bu madde gereğince yapılacak çalışmalarda sınırlandırma ve ölçü hatalarının da giderilebilmekte olduğu anlaşılacaktır.
1954 yılında oluşturulan pafta ile zemin birbiriyle çakışmıyorsa; bu uyumsuzluğun sebebinin bir poligon okuma hatasından kaynaklandığını somut olarak tespit edebiliyorsanız, doğru ölçüm yapılması halinde zemin ile pafta uyumlu halde olacağını somut olarak tespit edebiliyorsanız (üstelik bu durum, daha sonra oluşturulmuş olsa da fotogrametrik paftasıyla da teyit ediliyorsa) o zaman ölçü ve/veya sınırlandırma hatası kapsamında değerlendirip, (fotogrametrik paftasıyla da teyit edilen) zemindeki durumun dikkate alınması gerekir.
Somut verilerle ikna olacağınız şekilde teyit edilemiyorsa ya da az da olsa tereddüdünüz varsa o zaman yine zemindeki durumu dikkate almanızı ama geçerli sayılabilecek sınır kapsamında değerlendirip, ilgililerin muvafakatini almanızı öneririm.
22/a çalışmalarında "geçersiz sınır" diye bir tanım yoktur, "belirsiz sınır" vardır. Ada içindeki tüm parsellerin birbirine göre ara sınırında bu şekilde tereddüdünüz varsa (ki parseller arasındaki sınırlar belirsiz ise) o zaman zemindeki toplam yüzölçüm ile tapuda kayıtlı yüzölçümleri dikkate alıp, dengeleme yapmak ve de paftasındaki konumlarını dikkate alarak parsellerin şeklini oluşturmanız mümkün ama sizin örneğiniz pek buna uymuyor.
Zeminde sınırlar var diyorsunuz. Hal böyleyken, dediğiniz şekilde bir uygulama yaparsanız bütün sınırları değiştirmek durumunda kalırsınız ki bu da yenilemenin mantığına tam anlamıyla zıt düşer.
Siz öncelikle şu ya da bu şekilde pafta ile zeminin birbirine benzediği, zeminde sınırları belli yerleri sabit sınır olarak alın. Zemindeki yeri biraz tereddütlü gibi de olsa eldeki teknik verilerle zeminde sınırları belirlenebiliyorsa (sizin örneğinizdeki gibi bariz hata olmayan sınırları) geçerli sınır olarak belirleyin, sizin örneğinizde olduğu gibi ölçü ve/veya sınırlandırma hatası varsa onları yukarıda önerdiğim gibi alın.
Bunların dışında kalan, iki ya da daha fazla parsellerin ara sınırının belirlenemediği durumlarda, (ada içindeki diğer parselleri karıştırmadan) belirsiz sınır kapsamında, sizin 2'nci madde olarak önerdiğiniz şekilde işlem yapın derim. ... (hkocak)
7 – 22/A ÇALIŞMALARI VE SINIRLANDIRMA HATASI
SORU) 22-a sınırlandırma hataları yeni parsel oluşumu.
Biz Müdüriyet olarak bir birimde 22/a çalışması yapmaktayız. Çalışılan birimlerin bir tanesinde iki farklı sorunla karşılaştık;
1 – Tesis kadastrosunda (A) şahsına ait köy içi 101 ada 1 nolu parsel sınırlandırılmış ve bu sınırlandırmaya göre ölçü ve yüz ölçüm hesapları yapılmış 1997 yılında kesinleşmiştir. Bu belirtilen parsel için 22/a uygulaması yapıldığında zemin durumu ve kullanımın ölçüsü yapıldığında köy tüzelkişiliğine ait köy konağının (A) şahsına ait 101 ada 1 nolu parselin içerisinde yanlışlıkla sınırlandırıldığını tespit ettik. (A) şahsı sınırlandırmanın yanlış yapıldığı ve köy konağının kendine ait olmadığı tesis kadastrosundan önce de köy konağının olduğu muhtar ve bilirkişilerce de teyit edilmektedir. (A) şahsı yanlışlığın düzeltilmesi için muvafakat vermeye hazır olduğunu belirtiyor. Bu durumda yapmamız gereken nedir, biz müdürlük olarak üç yol görüyoruz sizce hangisi uygun olur.
- a) Sınırlandırma hatası yok gibi kabul edip köy konağını aynen (A) şahsına ait olan 101 ada 1 nolu parsel içerisinde bırakmak.
- b) Sınırlandırma hatası tespit edildiğinden (A) şahsına ait olan 101 ada 1 nolu parselin sınırlarını düzelmek ve Köy konağını yol boşluğunda bırakmak.
- c) Sınırlandırma hatası tespit edildiğinden (A) şahsına ait olan 101 ada 1 nolu parselin sınırlarını düzelmek (A) şahsından muvafakat alarak köy konağı için adanın son parsel numarasını vererek köy tüzel kişiliğine kaydetmek.
2 – Tesis kadastrosunda (A) şahsına ait 105 ada 120 nolu parsel ve (B) şahsına ait 105 ada 121 nolu parsel sınırlandırılmış ve bu sınırlandırmaya göre ölçü ve yüzölçüm hesapları yapılmış 1997 yılında kesinleşmiştir. Bu belirtilen parsellerde 22/a uygulaması için zemin durumu ve kullanımın ölçüsü yapıldığında (A) şahsına ait iki taşınmaz ile (B) şahsına ait taşınmaz 105 ada 120 nolu parsel içerisine alacak şekilde sınırlandırılmış ve bu şekilde kesinleşmiş. (B) şahsına da tarımsal olarak kullanılamayacak (taşlık, hali arazi) bir yerin pafta üstünden rasgele sınırlandırılması yapılarak 105 ada 121 nolu parsel sınırlandırılmış. Bu yapılan yanlışlık değerlendirilmemiş 1994 yılı yapılan 1/5000’lik fotoğrometrik pafta ile muhtar ve bilirkişilerin beyanlarından da anlaşılmaktadır. Yapılan yanlışlığın her iki taşınmaz sahibi de farkında da olup yanlışlığın düzeltilmesi için muvafakat vermeye razıdırlar.
Bu durumda yapmamız gereken nedir biz müdürlük olarak iki yol görüyoruz sizce hangisi uygun olur.
- a) Sınırlandırma hatası yok gibi düşünülerek geçerli sınır tipinde paftanın aynısını vermek.
- b) Sınırlandırma hatası hem kadastrodan önceki tarihli 1/5000 ölçekli ham fotoğrometrik pafta ve muhtar ve bilirkişilerin beyanlarından anlaşıldığına göre muvafakat alınarak kullanım durumuna göre parselleri oluşturma eski 105 ada 120 nolu parsel kullanım durumuna göre üç parsel oluşturularak (B) şahsının taşınmazı (A) şahsının taşınmazını ikiye bölecek şekilde içerisinde olduğundan eski (A) şahsına ait 105 ada 120 nolu parsel üç parsel yaparak 105 ada 120 nolu parsel ve adanın son parsel numarası verilerek oluşturulan parseli (A) şahsına ve (A) şahsına ait taşınmaz arasında kalan parseli 105 ada 121 parsel numarası vermek suretiyle (B) şahsı adına olacak şekilde eski 105 ada 121 nolu parselin yerini de hazineye ait ham toprak (taşlık) vasıflı parsele dahil etmek. …
Benim şahsi görüşüm 1’inci örnekte 3 nolu görüş; 2’nci örnekte 2 nolu görüştür şimdiden teşekkür ederim. (boon_tr_42)
CEVAP) EVET bence de 1'inci örneğin 3 nolu görüş; 2'nci örneğin ise 2 nolu görüş doğrultusunda çözümlenmesi en doğru çözüm gibi görünüyor. …
Bilindiği üzere 22/a gereğince yapılan yenileme çalışmaları ile sınırlandırma hatalarının da giderilmesi amaçlanmıştır. Özellikle ilgililerin de muvafakati sağlandığına göre; ilgililerin zarara uğramasına sebep olmayan ve de onları fazladan kazançlı çıkarmayan durumlarda problemlerin çözümlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Zira yenileme çalışmalarında amaç sorunları gidermektir. Problemleri olduğu gibi bırakmak ya da yeni problemlere sebep olmak değildir.
Birinci sorunuzda 3 nolu çözüme katılıyorum… 1 nolu parsel maliki, parseli içinde kalan köy konağının kendi parselinin dışında olduğunu belirtiyorsa (yani kendi aleyhine olacak bir duruma muvafakat veriyorsa) o kısım parsel dışında bırakılmalıdır (1 nolu görüş elendi). Parsel dışında yol boşluğunda da bırakılmamalı.
Zira bilindiği üzere yollar tescile tabi değildir. Köy konağının ise köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesi gerekir. (2 nolu görüş de tam uymadı). Öyleyse 3'üncü görüş doğrultusunda hareket edilmesi, yani tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapılmış olduğundan hareketle (A) şahsına ait olan 101 ada 1 nolu parselin sınırlarını düzeltmek (A) şahsından muvafakat alarak köy konağı için adanın son parsel numarasını vererek köy tüzel kişiliğine kaydetmek en doğru çözüm olacaktır.
İkinci sorunuz biraz karışık gibi. Ama kadastro öncesine ait fotogra-metrik paftasından da anlaşılabildiğine göre orada bir sınırlandırma hatası yapılmış olduğu muhakkaktır. Sınırlandırma hatasına ek olarak ilgililer de muvafakat veriyorsa (tam uymasa bile) “geçerli sayılabilecek sınır” olarak kabul edilmeli ve sizin de önerdiğiniz şekilde 2 nolu görüş doğrultusunda problem çözümlenmelidir.
Aksi halde daha önce yapılan çalışmalarda kadastro elemanları tarafından yapıldığı bariz olan bir hatayı olduğu gibi bırakacak olursanız 22/a çalışmasının ne anlamı olası ki. … (hkocak)
8 – SINIRLANDIRMA HATASI 22/A UYGULAMASIYLA DÜZELTİLMESİ
SORU) 22-a uygulaması yaptığımız bir birim içerisinde iki adet parselin bir grup halinde iki adet parselinde ayrı bir grup halinde kain olmakla beraber kayıtları üzerinde mükerrerlik belirtmesi olduğu ve fakat tebligat aşamasında olup halen mükerrerliğin giderilmediği belirlenmiştir. Yaptığımız 22-a uygulamasında ise iş bu bahsedilen gruplardaki parsellerin oluşumunda sınırlandırma hatası yapıldığı belirlenmiştir. Tüm teknik belgeler değerlendirildiğinde sınırlandırma hatası giderilmekte ve mükerrerlik durumu da ortadan kalkmaktadır.
Soru: Eğer tapu müdürlüğümüzde mükerrerlik belirtmesi olmasa idi sınırlandırma hataları kapsamında değerlendirilerek mükerrerlik konusu oluşmadan problem giderilecekken bu aşamada tereddüt oluşmuştur. Çözüm olarak;
- a) Mükerrer belirtmesi olan taşınmazları eski kadastral durumu ile bırakarak sorunun mükerrerliğin giderilmesine yönelik adımlarla çözümlenmesine bırakmak,
- b) Sınırlandırma hatası giderildiğinde mükerrerlikte ortadan kalkacağına göre 22-a uygulaması ile sorunu çözüp ilgili tapu müdürlüğüne bildirmek. (bacanak)
CEVAP) İşi uzatmaya gerek yok. Madem ki çelişkinin sınırlandırma hatasından kaynaklandığı somut bir şekilde ortada; o halde 22/a uygulaması sırasında doğru sınırlandırma yaparak kısa yoldan problemi çözmelisiniz. (22/a uygulaması sırasında sınırlandırma hatasını giderme yetkiniz bulunmaktadır). ... (hkocak)
9 – DAVA AYRI, SINIRLANDIRMA HATASI AYRI
SORU) (A) parselinin maliki, bu parselin herhangi bir cephesine kom-şu olan (B) parçasının, kendi parseline katılması talebi ile dava açıyor. (B) parçasıyla herhangi bir bağlantısı olmayan ve parsel (A)'nın başka cephesiyle sınır (C) parseli ile (A) parseli arasında, kadastro çalışmaları sırasında sınırlandırma hatası yapılmış olduğu anlaşılıyor. Sınırlandırma hatasını düzeltmek için dava sonucu beklenmeli mi, ya da 22/a uygulanıyorsa (A) ile (C)'nin ara sınırı da davalı mı gösterilmelidir? (bilalbozan)
CEVAP) Hayır, (A) parselinin tümü davalı olmaz. Davalı olan sınır ile sınırlandırma hatası olan sınır birbirinden tamamen farklıdır. (A) ile (C) parsellerin ara sınırı belirlenirken; (A) parselinin, başka sınırlarındaki davadan bağımsız olarak hareket edilmesi gerekir.
Sizin örneğinizi ele alarak daha da ileri gitmek mümkündür. Ben de şu soruyu sormak isterim; (A) parselin, (B) parçası ile olan ara sınırında bir ihtilaf var mıdır? Sizin anlatımınızdan yok gibi görünüyor. Ama, ek olarak (A) parseline sınır olan (B) parçasını (A) parseline katmak için açılmış bir dava bulunmaktadır. Dava sonuçlanıncaya kadar (A) parseli ile (B)'yi (aralarında sınır ihtilafı bulunmayan) ayrı parçalar olarak da görmek mümkündür.
Diyelim ki, yenileme çalışmalarında (A) ve (B) ayrı parçalar olarak değerlendirilip iki ayrı parsel olarak tespit gördü. Tespitin kesinleşmesinden sonra da mahkeme kararı kesinleşti. Dava (A)'nın istediği doğrultuda sonuçlanmışsa, iki parselin birleştirilmesi mümkündür. Dava, (A)’nın istediği doğrultuda kesinleşmez ise zaten sorun yok, 22/a sırasında iki ayrı parsel olarak işlem gören taşınmazlar, dava sonucu iki ayrı parsel olarak varlığını sürdürmeye devam eder.
Sonuç olarak; (A) ile (B)'nin ara sınırını belirlemekte herhangi bir sorun yok, yalnızca (A)'nın malikinin, (B) parselini de kendi parseline katmak amaçlı açmış olduğu dava varsa o sınırı davalı bile göstermeye gerek olmayabilir. ... (hkocak)
10 – SABİT SINIR İÇİN TECVİZ SINIRI
SORU) … Güncelleme çalışmalarında, “sabit sınır” olarak belirlenecek yerler için kadastrodan beri zeminde bulunan sınırın, teknik belgelerinden elde edilen koordinat ile zeminde okunan koordinat arasındaki farkın tecviz sınırında kalması gerekir mi? Ya da tecviz sınırını ne kadar aşabilir? (hasanozcelik)
CEVAP) 22/a çalışmalarında “sabit sınır” olarak değerlendirdiğiniz bir sınırın artık teknik belgesine göre farklı olması durumunu düşünmeksizin aynen almanız gerektiğini düşünüyorum. Ama burada “sabit sınır” tipinin doğru irdelenmiş olması gerekli.
Bir vatandaş 22/a çalışmaları sırasında "siz kendi paftanızı, kendi eskiyen teknolojinizi yenilemek derdindesiniz, bizim hiç bir sıkıntımızı çözmüyorsunuz" yorumunu yapmıştı. (71excalibur71)
CEVAP) Bilindiği üzere yenileme çalışmaları, teknik nedenle yetersiz kalan, uygulama özelliğini kaybeden, eksikliği görülen paftalara sıhhat kazandırmak amacıyla yapılır. Siz bir yerde yenileme yapıyorsunuz. Neden? ... Paftanın uygulama özelliği olmadığı için yapıyorsunuz, uygulama özelliği olmadığı değerlendirmesi yapıldığı için bir paftayı yeniliyorsunuz, bu uygulama özelliği olmayan koordinatların tecviz dahilinde mi hareket edeceğiz diye soruyorsunuz?
Zeminde bir sınırın kadastrodan beri var olduğunu pafta ve zemindeki durum itibariyle tespit edebiliyorsanız, hiç bir şekilde tecviz hesabına girmeyin. ... (hkocak)
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen ((3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince, kadastro paftalarının güncellenmesiyle ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.