Kabul tarihi 15.01.2009 olan 5831 sayılı “Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 27.01.2009 tarihli ve 27123 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kamuoyunda özellikle 2/B sahalarının belirlenmesi ve satışı konusunda tartışmalara neden olan bu Kanun ile ilgili tartışma konusu edilen bir başka husus ise; orman sınırlarının belirlenmesinin orman kadastro komisyonundan alınarak kadastro ekiplerine verilmekle, yağmalamaya altlık oluşturulduğudur.
Kadastro ekiplerinin, potansiyel yağmalama ekipleri gibi gösterilmesi doğru bir yaklaşım değildir.
A – Orman Sınırlarının Kadastro Ekiplerince Belirlenmesi
5831 sayılı Kanun ile orman sınırları ve 2/B sahalarının belirlenmesi konusunda orman kadastro komisyonlarının yetkisiz hale getirilmesi diye bir şey söz konusu değildir. 6831 sayılı Orman Kanununun 7’nci maddesi gereğince; orman kadastro komisyonlarının, orman ve 2/B alanlarının belirlenmesi konusundaki yetkileri devam etmektedir. Diğer taraftan, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4’üncü maddesi gereğince, kadastro ekiplerinin orman sınırlarını belirleme yetkisi zaten bulunmakta idi.
Bilindiği üzere orman kadastro komisyonları 5 kişiden oluşmaktadır. Bu komisyonun başkanının bir orman yüksek mühendisi ya da mühendisi olması zorunludur. Diğer elemanlara gelince; bir adet orman bir adet de ziraat mühendisi, yoksa teknikeri, bunların dışında, mahalli ziraat odasınca belirlenen bir eleman ve belediye encümeni ya da muhtarlıkça belirlenen bir elemandır.
Yani 5 kişiden oluşturulan orman kadastro komisyonunun yalnızca başkanının orman mühendisi olması zorunlu iken, kadastro ekiplerinde bir adet orman mühendisinin, bir adet de ziraat mühendisinin görev yapması zorunludur.
Orman kadastrosunun kadastro ekiplerini ilgilendiren esas yönü şudur;
6831 sayılı Orman Kanunu gereğince yapılan çalışmalarda orman haritaları orman kadastro komisyonları tarafından düzenlenmektedir. Bu komisyonda harita ve kadastro mühendisi bulunmadığından, orman haritaları teknik yönden yetersiz olmakta idi. İşte harita yönüyle tekniğin sağlıklı olmasını sağlamak amaçlı olarak kadastro ekiplerinin önemi artmıştır. Zira kadastro ekipleri tarafından yapılan çalışmaların teknik yönü mutlak surette bir harita ve kadastro mühendisi tarafından üstlenilmektedir.
Kadastro ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda da orman sınırlarını belirlemek görevi yine orman konusunda uzman olan orman mühendisi ve ziraat mühendisine aittir. Kadastro elemanlarının işi ise, uzmanları tarafından belirlenen sınırların haritasını yapmaktır.
5831 sayılı Kanun ile ormanların yağmalanmasına sebep olunup olunmadığı; çalışmaların orman kadastro komisyonları tarafından ya da kadastro ekipleri tarafından yapılması bazında değil; 2/B alanlarının satışının kimlere olacağı konusunda yapılması gerekir.
B – 5831 sayılı Kanun ve Kadastro Ekiplerinin Yetki Sınırı
5831 sayılı Kanun ile ormanların yağmalanmasına sebep olunup olunmadığı; çalışmaların orman kadastro komisyonları tarafından ya da kadastro ekipleri tarafından yapılması bazında değil; 2/B alanlarının satışının kimlere olacağı konusunda yapılması gerekir.
Çünkü;
5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen EK MADDE 4; madde 2/B gereğince orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kadastro Kanununun 11’inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilmesini, öngörmektedir.
Yine aynı madde gereğince; yapılacak çalışmalar sırasında orman ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatları; orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle orman işletme müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibince zemine aplike edilir… Bu çalışmalara kadastro kontrol mühendisi de iştirak ettirilir…
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, daha öncesi tescil edilmiş olduğuna bakılmaksızın Maliye Bakanlığının talebi üzerine, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce fiili kullanım durumları dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit de yapılabilir. …
Buradan çıkan sonuca göre, kadastro ekiplerinin yapacağı şey;
1 – Daha önce orman kadastro komisyonları tarafından belirlenmiş 2/B sahalarının, en az bir orman mühendisinin katılımıyla, sınır nokta ve hatlarının orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilmesidir. Yani, orman kadastro komisyonları tarafından daha önce belirlenmiş 2/B sahalarının, yine bir orman mühendisi marifeti ve bir haritacı hassasiyeti ile zemindeki hududunun net olarak belirlenmesidir.
2 – Belirlenen 2/B sahaları içerisinde yer alan her bir parçanın ölçümünün yapılması ve her bir parçanın varsa muhdesatının kime ait olduğunu, kim ya da kimler tarafından kullanıldığını belirlemektir.
Bu belirleme ile kadastro ekipleri çalışmalarını tamamlamış olacaktır. İşte bu belirleme sonucunda, 2/B sahası içerisindeki her bir parçanın hangi koşullarda kim ya da kimlere satılacağı konusu ormanların yağmalanıp yağmalanmayacağı konusunda belirleyici olacaktır.
C – 5831 sayılı Kanun ve Ormanların Yağmalanması
2/B sahası içerisindeki her bir parçanın hangi koşullarda kim ya da kimlere satılacağı konusu ormanların yağmalanıp yağmalanmayacağı konusunda belirleyici olacaktır.
Çünkü;
Öncesinde yürürlükte olan 2924 sayılı Orman Köylülerini Desteklenmesi Hakkındaki Kanun gereğince; hak sahibi olabilmek için 31.12.1981 tarihinden beri köy nüfusuna kayıtlı olmak ve 4127 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden itibaren geriye yönelik olarak 5 yıl müddetle o yerde ikamet etmiş olmak koşulu bulunmakta idi.
Buna göre 2/B sahaları ancak orman köylüsü olan ve yaşamını devam ettirebilmek için mutlak surette o yere ihtiyacı olan kişiler hak sahibi olabilmekte idi.
5831 sayılı Kanun gereğince 2/B sahaları içerisinde belirlenen her bir parçada kimlerin hak sahibi olacağı konusunda şu an bir belirsizlik bulunmaktadır. Bu belirsizliğin sebep olduğu boşluk kötü niyete açık olmayacak yasal düzenlemelerle doldurulması gerekir.
Aksi takdirde ormanların ve 2/B sahalarının yağmalanmasına asıl o zaman sebep olunur.
Not:Bu Makale, TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ tarafından yayımlanan “HARİTA ANKARA” Bülteni Mart 2009, Sayı:8’de de yayımlanmıştır.
* * *
Kullanım Kadastrosu ve Güncelleme Çalışmaları
5831 sayılı Kanun kapsamında 2/B sahalarında, Maliye Bakanlığının talebi üzerine 3402 sayılı Kadastro Kanununun hükümlerine göre yapılır. 3402 sayılı Kanunda geçen 30 günlük askı ilânı dışındaki ilânlar yapılmaz.
2/B sahalarında yapılacak çalışmalar;
Öncelikle, kadastro müdürlüğü tarafından bir iş programı yapılır. İlgili Orman İdaresinden belge ve eleman istenir, ilgili kurumlara yazı yazılır ve de bir orman mühendisinin de iştiraki ile kadastro ekipleri tarafından 2/B sahasının dış sınırları belirlenir. Bu belirleme sırasında, orman haritalarında herhangi bir teknik hatanın varlığı görülürse kadastro ekipleri tarafından giderilir.
2/B sahası içerisinde;
– Daha önce herhangi bir çalışma yapılmamışsa, saha içerisindeki her bir parça bir parsel numarası altında sınırlandırılır ve kadastro tutanağı tutulur. Kadastro tutanağında, o parselin varsa kullanıcısı ya da muhdesat sahibi belirtilir.
– Daha önce 2924 sayılı Kanun gereğince çalışma yapılmış ise, o sahada kullanım kadastrosu yapılmaz. Fiili kullanım durumu dikkate alınmak suretiyle ifraz ve/veya tevhit suretiyle güncelleme çalışması yapılır.
– Daha önce tesis kadastrosu ile tapulanan yerler, orman haritasında 2/B sahasında kalmışsa, bu sahalarda çalışma yapılmaz.
* * *