Av. Hüseyin KOÇAK
11 – İDARİ YOLDAN ORMANLARIN TESCİLİ
SORU) … Tapulama, kadastro çalışmaları tamamlanmış yerlerde, Maliye Hazinesi adına tarla, fındık bahçesi, çalılık vs gibi vasıfları bulunan taşınmazların; Orman idaresinin ve malmüdürlüğünün yazılarına isti-naden, “orman” olarak cins değişikliği işlemini yapabilir miyiz? (s.aydın)
CEVAP) Bir yerin orman olarak tescil edilebilmesi için;
B i r ; 6831 sayılı Orman Kanununun 7’nci maddesi gereğince ORMAN KADASTRO KOMİSYONLARI tarafından çalışma yapılıp, 1 aylık ilâna alınarak kesinleştirilmiş olması,
İ k i : 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince, (bir adet orman mühendisi ve bir adet de ziraat mühendisinin katılmış olduğu) KADASTRO EKİPLERİ tarafından yapılan kadastro çalışmaların 30 günlük ilâna alınarak kesinleştirilmiş olması,
Ü ç ; O yerin orman olduğuna dair Mahkeme kararı olması, gerekir.
D ö r t : Bunlara ek olarak; 6831 sayılı Kanun ya da 3402 sayılı Kanun gereğince çalışma yapılmaksızın, Hazineye ait bir yerin vasfının “orman” olarak değiştirilmesi talep edildiğinde;
Bu talebin yerine getirilmesi gerektiği konusunda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün talimatı bulunmaktadır.
Bu talimat gereğince; örneğin cinsi “çalılık”, “ham toprak” vs olan Maliye Hazinesine ait yerler hakkında Orman İşletme Müdürlüklerinin uygun görüşü alınarak Defterdarlık ya da Malmüdürlüklerinin talebi ile o yerin cinsi “orman” yapılabilmektedir.
Hazineye ait parselin tamamı değil de bir kısmının vasfının “orman” olarak tescili talep ediliyorsa; orman olarak belirlenen kısım ile diğer kısmın ayrılmasında encümen kararı aranmaz. Talep üzerine, önce ana parsel sayfası kapatılıp her bir parça tapu kütüğünün ayrı bir sayfasına tescil edildikten sonra, talep edilen parselin cinsi “orman” olarak yazılır. (hkocak)
12 – GENEL SINIR, İDARİ SINIR DEĞİLDİR
SORU) 766 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılan (A) birimde orman tescil harici bırakılıp mülkiyet sınırlarına göre köyün çalışma alanı sınırı geçirilmiş. Orman kadastro komisyonlarınca (A) birimde orman ve 2/B kadastrosu yapılıyor. Yalnız idari sınıra göre ormanın bir kısmı (A) birimde diğer kısmı da komşu (B) birimin sınırları içinde kalmaktadır.
Tescil için Kadastro Müdürlüğüne gelen orman dosyasındaki orman parselini bütün olarak orman kadastrosuna tabi olduğu (A) birimin kütüğüne mi tescil etmeliyiz. (Sinan)
CEVAP) Bilindiği üzere, kadastro çalışmalarında genel sınır geçirilirken idari sınıra uymak zorunluluğu bulunmamaktadır. Hal böyle olunca da, örneğin (X) Köyünde kadastro çalışması yapılırken genel sınır içerisinde (Y) Köyü idari sınırları içerisindeki parsellerin de kalması mümkündür. Bu durumda (Y) Köyü idari sınırları içerisinde olan parseller (X) Köyü kütüğüne tescil edilmektedir. Yine (X) Köyünde genel sınır geçirilirken, aynı (X) Köyüne ait taşınmazların bir kısmı da genel sınır dışında kalabilir. Bu dışarıda kalanlar da daha sonra (Y) Köyünde yapılacak kadastro çalışmalarında (Y) Köyü kütüğüne kaydedilebilir.
Sizin örneğe gelince; Yukarıdaki örnek aynen sizin vermiş olduğunuz orman örneği için de geçerlidir. (A) ve (B) Köyü içerisinde kalan ormanların tek parça olarak (A) Köyü tapu kütüğüne kaydedilmesinde Tapu ve Kadastro Mevzuatı açısından sakınca yoktur. Ama Orman İdaresi her bir köyde bulunan ormanın ayrı ayrı tescilini isteyebilir. Sizin yapacağınız, en fazla, konuyu ormancılara yazılı ya da şifahi olarak dahi olsa hatırlatmaktır. Bu hatırlatma üzerine, Orman İdaresi tescilin nasıl yapılmasını talep ediyorsa ona göre tescili yaparsınız. ... (hkocak)
13 – UNUTULAN ORMANLARIN SINIRLANDIRILMASI
SORU) Orman kadastrosu yapılmış bir çalışma alanında, yeniden, unutulmuş fiili orman gibi düşünülerek 4999 sayılı Kanuna göre kadastro ekibinin bu ormanların dışında yeniden orman parseli üretip askıya çıkarma yetkisi var mı? (İsmail)
CEVAP) Önceki düzenlemeler; "bir yerde orman kadastrosu yapılmışsa, aynı amaçla ikinci kez oraya girilmez" hükmünde idi. Kasım 2003 tarihli olan 4999 sayılı Kanun ile 6831 sayılı Kanunun 7’nci maddesinde yapılan değişiklikle buna yenilik getirilmiştir.
Buna göre; evvelce sınırlandırması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış yerlerin ormana kazandırılması amacıyla orada orman kadastrosu çalışması yapılabilir.
Bu bilgiden hareketle; tesis kadastrosu yapılan bir yerde, daha önce orman kadastrosu kesinleşmiş de olsa, kadastro çalışmalarına katılan orman mühendisi kesinleşen orman dışında da ormanın olduğunu beyan ediyorsa bunun dikkate alınması gerekir. … (hkocak)
14 – ORMANDA ZİLYETLİK OLMAZ
SORU) a) Maliye hazinesi adına "orman" niteliği ile tescili bulunan parselin tapu kütüğündeki " 45 senedir .......nın zilyedindedir" şeklindeki beyan daimi ve müstakil hak sınıfına girer mi?
- b) Mahkeme kararı ile hükmen "orman" niteliği ile tescil olmuş parseller kesinleşen orman kadastro haritasına göre kısmen veya tamamen 2/B alanlarında kalmaktadır. 2/B alanlarının tescilini yaparken orman nitelikli bu parsellerin kütük sayfaları kapatılır mı? (Sinan)
CEVAP a) Ormanlar üzerinde zilyetlik olmaz... Dolayısıyla 45 senedir zilyet yazıyor diye müstakil ve daimi haktan bahsedilemez.
- b) Vasfı "orman" olan taşınmazın tamamı 2/B sahası olarak belirlenmişse, tapu kütüğü sayfası kapatılmaz, sadece "cinsi" sütunu değiştirilir
Vasfı "orman" olarak tescilli olan parsel, kısmen 2/B sahasında kalıyorsa, parselin orman içinde kalan kısmı ile 2/B sahasında kalan kısmı ayrılır. Kütük sayfası kapatılır ve de orman olan kısım ile 2/B sahası olan kısımlar yeni parsel numaraları ile yeni kütük sayfalarına kaydedilir. … (hkocak)
15 – "ORMAN" İDDİASI VE DAVA
SORU) … Kadastro çalışmaları devam etmekte olan bir çalışma alanımız var. Ormanın sınırlandırma ve tespiti yapıldıktan sonra orman parselleri kısmı askı ilanına alınıyor, diğer kısımlarda kadastro çalışmaları halen devam ediyor. Bu birinci kısmi askı ilanı içerisinde orman olarak sınırlandırılan alanlara değil de, henüz sınırlandırma ve tespitleri yapılmamış alanlara orman idaresi kadastro mahkemesinde kısmi askı ilânı süresi içerisinde dava açıyor. Bu alanlar şahıs arazisi ise ve henüz sınırlandırma ve tespiti yapılmamış ise ne yönde işlem yapmak gerekir.
Benim tespit ettiğim husus; bu alanlar için kadastro tutanakları düzenlenerek kadastro mahkemesine davalı diye gönderiliyor. Kadastro mahkemesi de bu tutanakları aldıktan sonra ilân yapmadan yargılamaya başlıyor. Çalışma alanı içerisinde ölçülmedik yer kalmadığına dair tutanak tutulup bütün parseller son askı ilanına alınırken, davalı olarak kadastro mahkemesine gönderilen tutanaklar da askı ilanında davalı belirtiliyor.
Orman parsellerinin kısmi askı süresi içerisinde dava açılan ve kadastro mahkemesine davalı diye gönderilen bu tutanaklar 3. şahısların bilgisine nasıl girecektir? Ayrıca, kadastro mahkemesi bu şekilde gönderilen tutanakları askı ilânına almalı mı? …… (ilyas61)
CEVAP) … Orman İdaresi tarafından dava edilen kısım, kısmi olarak ilâna alınan kısmın dışında olduğundan, kısmi olarak ilâna alınan kısım, dava açılan kısımdan bağımsız olarak kesinleşecektir. O nedenle de dava açılan kısım, normal şartlarda davalı taşınmazlar statüsünde işlem görecektir. Yani o kısım için kadastro tutanağı tutulduktan sonra Kadastro Kanununun 5/son maddesi gereğince mahkemeye intikal ettirilecektir.
Eğer daha öncesinde mahkeme tarafından bu kısım ile ilgili bilgi istenirse, henüz tespitinin yapılmadığı bildirilebilir. Mahkeme tarafından bu yerin orman olup olmadığı konusunda değerlendirme için somut bilgi isteniyorsa o takdirde de öncelikle kadastro tutanağı düzenlenerek mahkemeye intikal ettirilebilir.
Sonuç olarak; esas kararı verecek olan mahkemedir ve mahkeme, kadastro müdürlüğünden gelen bilgi ve belgeler ne olursa olsun, iddia edilen yerin orman olup olmadığına dair esas kararı verecek olandır..… Mahkeme karar öncesi mahallinde keşif de yaptırabilir.
Orman olduğu iddia edilen kısım Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yerlerden olduğu için hiç tutanak tutulmayacak da olabilir. O nedenle de, dava açılan her durum için kadastro tutanağı tutulması gerekir saplantısına kapılmamak gerekir.
Kadastro Mahkemesi askı ilânına almaz, karar verir… Kadastro tespiti sırasında orman dışında bırakılan bir yer için açılan dava hakkında karar verebilmek için Kadastro Mahkemesi tarafından öncelikle ilâna alınacağı konusu hiç bir yerde yazmamaktadır. Bir orman sınırı belirlenmiştir, dışarıda kalan yerin "ORMAN" olduğu iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkemenin yapacağı, buranın da orman olup olmadığı hakkında karar vermektir. Ayrıca karar öncesi ilâna alma diye bir şey söz konusu değildir. (hkocak)
16 – TESCİL HARİCİ YERİN ORMAN OLARAK TESCİLİ
SORU) 1970’li yıllarda 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince çalışma yapılmış ve kesinleşmiştir. Akabinde Orman Şefliğince bazı parsellere kadastro tespitine itirazdan dava açılmış ve tapulama hakimliğinin vermiş olduğu kararlarda, bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğuna ve tespit dışı bırakılmasına denilmektedir. İlgili parsellerin tapu kütük defterlerindeki durumu ise niteliği tarla veya fındık bahçesi olup sahibi belirtilmemiş ve alanı yazmaktadır. Ayrıca beyanlar hanesinde de söz konusu tapulama hakimliğinin kararı yazmaktadır. Bu taşınmazların tapuya hükmen orman niteliğiyle maliye hazinesi adına tescilleri ne şekilde olacaktır? İdari yoldan mı ya da hukuki yoldan mı? … (engink54)
CEVAP) 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılan çalışmalarda ormanlar genel sınır dışında bırakılır ve de tescil edilmez idi. Sizin dile getirmiş olduğunuz parsellerle ilgili olarak o tarihte şahıslar adına tapulama tutanağı tutulmuş olmalı. Daha sonra da askı ilânının devamında dava açıldığı için o yer hakkında "orman" olduğu gerekçesiyle "tespit dışı" bırakılmış... Dolayısıyla o parsellerin tapu kütüğünden terkin edilmeleri gerekirdi. Parsellerin tapu kütüğünün ilk sayfasının sol üst köşesindeki sayfa numarasının (kuzeybatıdan, güneydoğu istikametinde) kırmızı ile çift çizgi çekilmiş olması, yani kütük sayfasının kapatılmış olması gerekir... Bu demektir ki, öyle bir parsel tescilli değildir.
O yerin "orman" olarak tesciline gelince; hükmen tescil diye bir zorunluluk yoktur. Yani 766 sayılı Kanun gereğince yapılan çalışma sonucu verilen karar gereğince o yer orman olarak tescil edilmez. O tarihte karar (gerekçesi orman da olsa) "tespit dışı"na dairdir. Dolayısıyla o karar gereğince o yer hükmen "orman" olarak tescil edilmez... O parsellerin orman olarak tescillerinin yapılabilmesi için, orada orman kadastrosunun yapılması gerekir. Bu çalışma da, daha önce orman kadastro komisyonları tarafından yapılmakta iken, halen Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. O yerde orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığını, yapılmamışsa ne zaman yapılacağını Kadastro Müdürlüğünden sorabilirsiniz... Belli bir durum varsa bilgi verirler.
Kadastro çalışması henüz yapılmıyorsa, yapılmış olsa bile o yer yine orman dışında bırakılmışsa (ya da bırakılırsa) o yerin "orman" olarak hükmen tescili için yeni bir davanın açılması gerekir. ... (hkocak)
17 – ORMANLA MÜKERRER OLAN TAŞINMAZLAR
SORU) … Bir yerdeki ormanların 1947 yılında tahdidi yapılıyor. Aynı yerde 1975 yılında ise bu tahdidin aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanuna göre 2/B uygulamaları yapılıyor. Bu uygulamalar 1979 yılında kesinleşiyor. Bu uygulamalar sonucunda 2/B olarak orman sınırları dışına çıkarılan yerler 1983 yılında hazine adına tescil ediliyor.
Aynı yerde yapılan kadastro çalışmaları sonucu vatandaşlar veya hazine adına tescil edilen taşınmazlardan bazısı ile hazine adına tescil edilen ve 2/B olan taşınmazlar mükerrerdir. Mükerrerliğin giderilmesine yönelik nasıl bir yol izlemek gerekir. Bu yerde normal kadastronun 2/B çalışmalarından önce veya sonra yapılmış olmasının mükerrerliğin giderilmesinde bir önemi var mı? (imarder)
CEVAP) Daha önce orman kadastrosu kesinleşmişse, kadastro çalışmalarında bunun dikkate alınması gerekirdi. Dikkate alınmamış ve de ormanla, kadastro parselleri arasında mükerrerlik oluşmuş.
YARGITAY 20.Hukuk Dairesinin 08.03.1993 tarihli E.1992/7372, K.1993/1983 sayılı kararı; "Genel kadastrodan sonra yapılan orman kadastro işlemi ikinci kadastro değildir" şeklindedir. Yani orman kadastrosu sonra yapılmış olduğu durumda bile Yargıtay ormandan yana karar vermektedir. Örneğinizde orman kadastrosu daha önce yapılmış olduğuna göre tartışmasız orman tescilleri geçerli, sonradan tesis kadastrosu çalışmalarıyla oluşturulanlar geçersiz olacaktır.
Giderilmesi; Öncelikle orman ile Hazine adına tespit gören parsellerin mükerrerlik oluşturduğu durumlarda, 2018/3 sayılı genelge bahsedildiği üzere hareket edilebilir. Orman ile vatandaş adına tespit gören taşınmazlar arasındaki sorun ise normal mükerrer kadastronun giderilmesinde iz-lenen yol izlenmelidir. Bunun şekli yönü ile ilgili Sitemizin "Makaleler" kategorisi, "Kadastro" bölümünde “MÜKERRER KADASTRONUN GİDERİLMESİ” konulu makalede yer almaktadır. … (hkocak)
18 – ORMANLAR ÜZERİNDE ŞAĞİL GÖSTERİLMEZ
SORU) … Orman vasfı ile tescil edilmiş bir parselin, beyanlar hanesinde “şagili H.U’dur.” belirtmesi var. Orman veya Maliye idaresinin talebi ile tapu müdürlüğünce şagili belirtmesinin re’sen kaldırılması mümkün müdür? (ylmaz25)
CEVAP) Konuyla ilgili olan Genel Müdürlük Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığının 15.01.1997 tarihli ve 137–224 sayılı talimatı; "ormanlar üzerinde şagil gösterilmesi mümkün değildir" şeklindedir. Ormanlar üzerinde şagil gösterilmemesi gerekirken gösterilmişse, belirttiğiniz gibi Orman İdaresinin ya da Maliye İdaresinin (Defterdarlık ya da Malmüdürlüğünün) yazısı gereğince şagilin kaldırılması mümkündür. … (hkocak)
19 – ORMAN HARİTASINDA DÜZELTME
SORU) … Söz konusu taşınmaz mahkeme kararı ile hükmen orman niteliğinde ve alanı tapu kütüğünde 21000,00 m2. Bu yerde 2/B çalışması yapılıyor ve ilgili yerin alanı zeminde Cors yöntemiyle ölçümü sonucunda yeni alanı 19800,88 m2 çıkıyor... Aradaki fark çok küçük ancak zemin ve pafta uyumu var... Bu fark neden kaynaklanmış olabilir ve bunun tapuda düzeltilmesi nasıl olacaktır? (bu fark tecviz sınırları dahilinde değerlendirilebilir mi? (senator41)
CEVAP) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2019/13 nolu genelgesinin 10'uncu madde 22'nci fıkrasındaki düzenlemeye göre; parselin sınırlarında herhangi bir değişiklik yok ama yüzölçümü hatalı ise; fark tecviz içinde ise ilgilisinin talebi ve muvafakati ile kolay yoldan düzeltilebilir. Fark tecvizi aşıyorsa, yine ilgilisinin talebi üzerine kadastro elemanları tarafından bir "teknik rapor" düzenlenir ve yine ilgilisinin muvafakati alınarak düzeltme yapılabilir.
Normal şartlarda ilgilisi muvafakat ettiği sürece, vatandaş taşınmazları için düzeltme yolu budur. Parsel sınırlarında herhangi bir değişiklik olmadığına göre aynı uygulamanın orman parselleri için de yapılması mümkündür. Sonuçta ormanın sınırlarında bir değişiklik var mı?.. Yok… O halde talep edin, kadastrocular da düzeltmeyi yapsın. …
Ama Orman İdaresi, bu konuda biraz (biraz değil fazlasıyla) ihtiyatlı (?) davranıyor. Bence hiç gerek yok ama biz de aynı şekilde ihtiyatlı davranacağız derseniz; düzeltme formaliteleri uzar. Konuyla ilgili Sitenin “Makaleler” kategori, “Orman” sayfasında “ORMAN HARİTALARINDA TEKNİK HATA VE DÜZELTME” konulu bir makale yer almaktadır. O makalede bahsedildiği şekilde düzeltme yapmanız gerekir. … (hkocak)
20 – ORMANLARIN TAHSİSİ İFRAZ VE TEVHİT
SORU) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince Turizm Bakanlığına tahsis edilen (2634/8.mad.) Maliye Hazinesi adına tescilli orman parsellerinin Turizm Bakanlığınca yapılan imar planına göre tevhit ve ifrazı mümkün müdür? Tevhid ve ifraz mümkün olduğu takdirde yapım ve kontrol sorumluluğu kimde ve hangi düzenlemeye göre olacaktır? Döner Sermaye tahsilatı yapılacak mıdır? Turizm Bakanlığınca yapılan bu imar planında yol olarak gösterilen alanlar ifraz neticesi (devlet ormanından terk mümkün olamayacağına göre) tapuda ne vasıfta tescil edilecektir? (asil)
CEVAP) ... Danıştay Ormanların Turizm amaçlı tahsis edilmesini iptal ederek, ormanların tahsis edilemeyeceğini hükme bağladıktan kısa süre sonra 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8’inci maddesinde değişiklik yapılarak ormanların turizm amaçlı tahsis edilebileceği hüküm altına alınmıştır.
1972 yılında kadastrosu yapılan taşınmazlarda, 1985 yılında belediye tarafından imar uygulaması yapılmıştır. 1990 yılında yapılan orman kadastrosu esnasında imar uygulaması yapılan saha orman sınırları içine dahil edilmiştir. Yargıtay 1985 tarihli imar uygulamasını ormanların imar uygulamasına tabi tutulması Anayasa’ya aykırıdır diyerek iptal etmiştir.
2634 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde 07.05.2008 tarihinde yapılan değişiklikten sonra ormanlarda imar uygulaması yapılıp yapılmayacağı konusunda Yargıtay ve Danıştay kararı bulunmamaktadır. Orman parselinin yüzölçümünün azalması Anayasa gereği mümkün değildir. Orman yola terk edilemez, Orman başka vasıflı taşınmazlarla tevhit de edilemez. (harita45)
* * *
(*) Bu sayfada yer alan sorular ve cevaplar; www.tapu-kadastro.net isimli bu Site ve halen kapanmış olan www.tasinmazmulkiyeti.org.tr isimli Sitenin FORUM bölümüne gelen (Orman kadastrosuyla ilgili) sorular ve cevaplara yer verilmiştir... Soru soran ve cevap verenin kullanıcı adı yazılmıştır… (hkocak) kullanıcı adı; Av.Hüseyin KOÇAK’a aittir.