Hüseyin KOÇAK / Tapu ve Kadastro Başmüfettişi
Bu sayfa Şubat-2024 itibariyle güncellenmiştir.
21 – Belediye Tescil Harici Yerleri İhdas Edemez
Belediyeler yalnızca imar plânı içerisinde kalan kadastral yolları ihdas edebilir. Yollar, plân içinde kalmakla tescili gerektiren ayni hak doğmuş olur ve de 2644 sayılı Tapu Kanununun 21'inci maddesi gereğince belediyeler bu durumdaki yolları ihdas suretiyle tescilini talep edebilir.
Onun dışında plân içinde ya da dışındaki tescil harici yerleri tescil talebinde bulunma yetkileri yoktur. Tescil harici yerler Hazine malı olması nedeniyle ancak Defterdarlıklar ya da Malmüdürlükleri tescil ettirebilirler.
Tapuda özel mülkiyete konu, mera vasfıyla şahıslar adına kayıtlı taşınmazlarla, Mülhak Vakıflar adına kayıtlı “mera” vasıflı taşınmazlarla ilgili ifraz talepleri, Mera Kanununun 14’üncü maddesinde yer alan valiliğin iznine gerek olmadan karşılanabilir.
Özel ormanlar eğer ekim dikim suretiyle oluşturulmuşsa; ifraz sonucu oluşacak parsel büyüklüğü 3 hektardan (30 000 m2'den) küçük olmamak koşuluyla ifraz edilebilir.
Ekim dikim suretiyle oluşturulmamış ormanlar ise, ifraz sonucu oluşacak parsel büyüklüğü 500 hektardan (5 000 000 m2'den) küçük olmamak koşuluyla ifraz edilebilir.
Bir parselin bir kısmı, 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince düzenlenip tescil edilen orman haritasında kalıyorsa; orman içinde ve dışında kalan kısmın birbirinden ayrılması, orman haritası esas alınmak suretiyle kadastro müdürlüğünce yapılabilir.
Bu ayırma için serbest mühendis koşulu aranmaz, İşlem için belediye encümeni ya da il özel idaresi kararına gerek olmadığı gibi yola cephe koşulu da aranmaz. Orman için bahsedilen hususlar 2/B sahaları için de geçerlidir.
Parselin; orman haritası dışında kalan kısımlarında ayrıca ifraz söz konusu olursa, imar mevzuatının öngördüğü tüm koşullar aranır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gereğince yapılan SİT haritalarında kısmen kalan parsellerin; SİT haritasında kalan kısmı ile kalmayan kısmının ayrılması, SİT haritası esas alınmak suretiyle kadastro müdürlüklerince yapılır.
Bu işlemin haritası için serbest mühendis koşulu aranmaz, yapılan ayırma işlemi için belediye encümeni ya da il özel idaresi kararına gerek olmadığı gibi yola cephe koşulu da aranmaz.
SİT haritalarının teknik olarak yeterli hassasiyete sahip olmaması nedeniyle, düzenlenecek tasarım krokisine koruma kurulunun onayının alınması uygun olur.
Parselin; SİT haritası dışında kalan kısımlarında ayrıca ifraz söz konusu olursa, imar mevzuatının öngördüğü tüm koşullar aranır.
26 – Yola Terk İşleminin Encümen Kararında Geçmesi
Herhangi bir parselden yola terk yapılıyorsa; normal şartlarda yola terke rastlayan kısmın encümen kararında belirtilmesi gerekir. Encümen kararında o yerin yol olduğu belirtildikten sonra, yolda kalan kısmın terk edileceğine dair bir ibarenin yer alması şart değildir.
Yolda kalan kısmın terkini ile ilgili beyan tescil sırasında tapu müdürlüğünde yapılması gerekir. Encümen kararında o yerin yol olduğu belirtildiği halde ilgilisi terkin için muvafakat vermiyorsa; yollar tescile tabi olmadığından, o işlem zaten tescil edilmez.
27 – Tadilat ile Tescilli Parsellerden Yol Geçirilmesi Mümkündür
Daha önce 18 uygulaması ile oluşmuş parsellerin bulunduğu yerde, plân tadilatı ile yol geçirilmesini engelleyen bir mevzuat bulunmamaktadır. Yeter ki; yol geçirilen parsel maliklerine tadilat sonucu, aynı yüzölçüme sahip parsel tahsisi yapmış olsun.
Tahsisin aynı yüzölçüme sahip olması gerekir. Zira daha önceki uygulamada DOP kesildiğini varsaydığımızdan, ikinci bir DOP kesintisi yapılamayacaktır.
28 – Kat İrtifaklı Yerde Yola Terk
Kat irtifakı kurulması o parselde yapılacak yola terk işlemine engel değildir. Yola terk işlemi plân gereği yapılmaktadır. Kat irtifakı kurulduktan sonra plân değişikliği yapılmış olabilir. Yeni plân gereği olarak da yola terk gerekebilir.
29 – Muhtesatın Bölünmesi
Muhtesatın konusu örneğin ağaçlar ise, muhtesatın bölünmesi mümkündür. Bunun için belediye encümeni ya da il özel idaresinin kararına gerek bulunmamaktadır.
Muhtesat bir yapı ise, yapının bölünmesi düşünülemeyeceğinden, bu yöndeki talep karşılanmaz.
30 – Tescil Bildiriminin Hukuki Geçerliliği
Tescil bildirimi tescile esas bir belgedir ve de hukuki geçerliliğe sahiptir. Bilindiği üzere tapu sicilleri Devletin güvencesi altında tutulmaktadır. Tescil işlemi böylesine önemli iken, bu işlemin hukuken geçerli olmayacak bir belge ile yapılması düşünülemez.
* * *