Av. Hüseyin KOÇAK
Bu sayfa; Nisan-2024 itibariyle güncellenmiştir.
41 – Bilgilendirme İlânı
Kadastro çalışmaları askı ilânına çıkarılmadan önce 15 günlük bilgilendirme ilânı yapılır. (TKGM–04 Ekim 2007 tarihli ve 3943 sayılı talimat)
Bu ilânın yapılmasından amaç; herhangi bir itirazı olan vatandaşların başvurusunu sağlayıp komisyon kararına bağlamaktır. Böylece, askı ilânı içerisinde açılacak davaları da en aza düşürmektir.
Bilgilendirme ilânı, o çalışma alnında "Ölçülmedik yer kalmadığına dair tutanak" tutulmadan önce yapılır.
42 – Kadastro Çalışmaları Sonrasında Tapu Dağıtımı
Kadastro çalışmalarıyla oluşturulan tapu senetlerinin dağıtım sorumluluğu Kadastro Müdürlüğüne aittir. Talep edenlere verildi geri kalanlara verilmedi gibi bir şey olmaz. 47/D "TAŞINMAZ MALLARIN SINIRLANDIRMA, TESPİT VE KONTROL İŞLERİ HAKKINDAKİ YÖNETMELİK'İN 28'inci madde 3'üncü fıkrası, bu buna yasal dayanak teşkil etmektedir.
43 – Kesinleşen Parselin Tescilinin Unutulması
Parsel askı ilânına çıkarılarak kesinleşmiş olmasına karşın tescili unutulmuşsa bunun tescilini yapmak her zaman mümkündür.
Kadastro / tapulama çalışmaları sırasında kütükler oluştuğundan, ilk tesciller kadastro müdürlükleri tarafından yapılmaktadır. Ancak ilân sonrası kütükler tapu müdürlüklerine devredildiğinden, artık bu kütüklerin kadastro müdürlüğüne getirilip tescil edilmesi diye bir şey düşünülmemelidir. Unutulan tescilin tapu müdürlüğü tarafından yapılması gerekir.
Konu kadastro müdürlüğünde fark edilmişse, tapu müdürlüğüne iletilmesi, tapu müdürlüğü tarafından da, yevmiyeye alınıp, tapu kütüğünün boş olan ilk sayfasına, edinme sebebine "tapulama" ve tescil tarihine de kesinleşme tarihi yazılmak suretiyle tescil edilmesi gerekir.
44 – Kadastro Tutanağına Aykırı Tescil
Kadastro çalışmaları sırasında tahdit ve tespit (A) şahsı adına yapılıp kadastro tutanağına da (A) şahsı yazıldığı halde, tescil işlemi (B) şahsı adına yapılmışsa;
Öncelikle kadastro çalışmalarının kesinleşmesi üzerinden 10 yıl geçip geçmediğine bakılmalıdır. Eğer 10 yıldan fazla zaman geçmişse, Medeni Kanununun 712'nci maddesinin diğer koşullarına da aykırı bir durum saptanamıyorsa, artık o taşınmaz (B) şahsına ait olur.
Eğer kadastronun kesinleşmesinin üzerinden henüz 10 yıl geçmemişse, kadastro tutanağı esas alınmak suretiyle düzeltme yapılarak ilgililere tebligat yapılması gerekir.
45 – Kadastrosu Kesinleşmiş Yerde Zilyetlik
Zilyetliğe dayanılarak hak iddiası ancak tesis kadastrosu sırasında yapılabilir. Kadastrosu kesinleşmiş yerlerde zilyetliğe dayanılarak hak iddia edilemez.
46 – Kesinleşme Sonrası 10 Yıl İçerisinde Dava Açılması
3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılan çalışmalara karşı, 30 günlük askı ilânı süresi içerisinde dava açılması gerekir. Eğer bu süre içerisinde dava açılmamışsa, hak sahiplerinin, kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde de dava açabilirler ancak bu 10 yıllık davayı açabilmek için tapu kaydına dayanılması gerekir.
Zilyetlik nedeniyle dava ancak 30 günlük askı ilânı sırasında açılabilir. Kesinleşme tarihinden sonraki 10 yıllık süre içerisinde dava açılamaz.
47 – Hatalı Tescilin Terkin Edilmesi
Mahkeme kararında "tescil harici" olduğu belirtilen bir yerin tescil edilmemesi gerekir. Böyle bir kararın tescili yapılmışsa bu tescil hatalı bir işlemdir ve de tapu kütüğünden terkin edilmesi gerekir.
Terkin işlemi, tapu müdürlüğü tarafından, "Tashihler Siciline" alınarak, tescilin iptal edilmesi, kütük sayfasının kapatılması şeklinde olur.
48 – İkinci Kadastro Hükümsüzdür
3402 sayılı Kadastro Kanununun 22’nci maddesi gereğince, ikinci kadastro tüm sonuçlarıyla hükümsüzdür. Önceki kadastronun eski sistemle, sonradan yapılan çalışmanın ise yeni sistemle çalışılmış olması da bu kuralı değiştirmez.
49 – "TARLA" Vasıflı Yerde Hisse Satışı
"TARLA" vasıflı bir taşınmazdaki hisse, diğer hissedarlardan başkasına satılamaz.
5403 sayılı TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMA KANUNU’nun 5578 sayılı Kanunla değişik 8’inci maddesi; "... bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez. ..." hükmü bulunmaktadır.
“Diğer hissedarlar rıza gösterirse” gibi bir belirtim de bulunmadığı için; diğer hissedarlar rıza gösterse bile, “TARLA” vasıflı bir taşınmazdaki hisse, diğer hissedarlardan başkasına satılamaz.
50 – Arazi Toplulaştırmasına Tabi Parsellerde Yüzölçüm Kontrolü
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereğince yapılacak “arazi toplulaştırma” çalışmalarında, uygulama öncesi işleme tabi parsellerin yüzölçümü kontrolü yapılır.
Bu kontrol sırasında; yeni bulunan değerle, parselin tescilli yüzölçümü karşılaştırılır.
- a) Yeni bulunan değerle, tescilli değer arasındaki fark tecviz içerisinde kalıyorsa, tescilli yüzölçüm esas alınır.
- b) Yeni bulunan değerle, tescilli değer arasındaki fark tecvizi aşsa bile, aradaki fark bir kaba hatanın varlığını gösterir boyutta değilse yine tescilli yüzölçüm esas alınmalıdır.
- c) Eğer iki değer arasındaki fark, önceki hesapta bir kaba hatanın varlığını gösterir boyutta ise; o zaman, öncelikle yüzölçüm düzeltmesi yapılıp sonra uygulamaya alınmalıdır.
* Uygulama öncesi yapılan hesaplar çok hassas yöntemlerle olmadığından bulunan yeni değerler de, düzelme yapmak için veri teşkil etmeyecektir. Ancak, bir kaba hata tespit edilmesi halinde daha hassas bir kontrol ile düzeltme yapılmalıdır.
* * *